0.3

12.9K 523 158
                                    

Sabah kahvaltımı edip Altay'ın gelip beni alması için hazırlanmaya başladım. İki gün önce kafede oturup konuşmuştuk. Birbirimize aşık olduğumuzu söyleyemem ama en azından birbirimizle anlaşabildiğimizi söyleyebilirim.

Üstüme beyaz bir gömlek onun üstüne de lacivert ince bir sweatshırt, altıma ise siyah yırtık pantolon giydim. Telefonumu ve cüzdanımı cebime koydum ve aynaya son kez baktım. Tırnaklarımda dün akşamdan sürdüğüm siyah ojelerim vardı. Bir şeyler eksik gibi hissettiğim için bu gün lens yerine gözlüklerimi takmaya karar verdim ve komidinden alıp taktım.

İşte şimdi tam olmuştu. Elimle saçımı biraz daha düzeltiyordum ki annem seslendi. "Delfin! Altay oğlum geldi!" dedi. "Geliyorum!" dedim ve aynadaki görüntüme son kez bakıp aşağı kata, Altay'ların yanına indim.

"Hadi gidelim" dedim ve annemin yanaklarından öptüm. "Çok geç kalmam akşam" dedim ve Altay'a döndüm. Bana bakıyordu. Kolunu fafif sarstım ve "Hadi Altay" dedim.

Kafa salladı ve arabaya gittik. Yolun yarısında Altay'ın sesini duydum. "Yakışmış." dedi. Neyden bahsettiğini anlamadığım için anlamaz şekilde baktım. "Gözlük yakışmış" dedi. "Teşekkür ederim.." dedim.

"gözlük kullandığını daha önce görmemiştim. Süs olsun diye mi takıyorsun?" dedi. "Aslında.. Numaralı genellikle lens takıyorum ama hem lens suyum bitmiş hemde kombinim çok boş geldi diye taktım." dedim. Kafa salladı.

Geldiğimizde arabadan indik ve hemen yukarıya çıktık. "Bu gün damatlıkları ve yüzükleri de halledelim." dedim. Yine başıyla onayladı. Bir mağazaya girdik ve hemen mobilyaların oraya gittik.

"Beğendiğini alalım yatak odasını sen düzenlemelisin ne de olsa." dedi. "Öyle olmaz ama.. Sende kalıcaksın orada ortak karar olmalı." dedim bende. "O zaman dizmeyi istediğin gibi yaparsın." dedi. Kafa salladım.

Yataklara bakarken "çok siyah iç karartır. Çok beyzsa ölü odası gibi olur... Ne renk olsa..." diye kendi kendime mırıldanıyordum ki Altay çok güzel bir yatak odası takımı gösterdi.

"Bu nasıl?" diye sordu. "Çok güzelmiş.. Bunu alalım mı? Sen sevdin mi?" diye sordum. "Güzel sevdim bende. İşlemleri halledelim sonra damatlık bakarız." dedi ve işlemleri halletmek için gitti.

Onu beklerken mağazada biraz daha dolaştım. O da on beş dakika sonra geldi ve takımları halletmeye gittik. Düz siyah bir takım alıp çıktık. Kuyumcuya geldiğimizde hemen modellere bakmaya başladık.

Çok güzel bir model beyenmiştim ama yüzüklerin bir tanesinin küçük bir taşı vardı. "Beğendin mi?" diye sordu Altay. "Çok güzel" dedim. "Onu alalım o zaman." bu seferki cümlesini tezgahtaki adama söylemişti. "Ben biraz küpelere bakıp gelicem" dedim Altay da kafa salladı.

Küpelerin olduğu yere geldiğimde biraz bakınmaya başladım. Altay yanıma geldi ve konuşmaya başladı. "Beğendin mi?" dedi. "Çok güzeller.. Yüzükler tamamsa gidebilir miyiz artık? Çok yoruldum." dedim.

Kafa salladı ve gitmeye başladı. "Sen arabada bekle hemen geliyorum." dedi arabanın anahtarını verirken. "Tamam çok geç kalma" dedim ve gitmeye başladım. Otoparka geldiğimde arabanın yanına gittim ve bindim.

Çok yorulmuştum eve gidip uyumak istiyordum. Altay gelene kadar biraz uyurum diye kafamı koltuğun başlığına koydum ve gözlerimi kapattım.

ALTAY

Delfin'i arabaya gönderdikten sonra çıktığım kuyumcuya geri girdim ve baktığı küpeleri aldım. Daha önce hiç küpe taktığını görmemiştim ama yakışacağından şüphem yoktu.

Düğün günü taksın diye almıştım ama takacağından emin değildim. Küpeleri aldıktan sonra Delfin'in yanına arabaya gittim. Elimdekileri ceketimin cebine koydum ve arabaya bindim.

°Berdel°*°bxb°Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin