on üçüncü bölüm

17K 992 108
                                    

Deniz Sare;

" İzin aldın mı gerçekten!?" diye heyecanla sorduğumda gülümseyerek başını salladı. Cebinden çıkardığı anahtar ile gözlerim dolarken yanıma gelerek kelepçeleri yavaşça açtı. Doğrulmama yardım ederek hızla yanıma oturdu. Ona bakarken ellerimi avuçlarına almıştı. Bileklerimi çevirerek tam nabzımdan öptüğünde sağ gözümden akan yaşa inat gülümsedim.

" Minik bebeğim.." bana dönerek ellerimi yavaşça bıraktı. Sol elini kaldırarak yavaşça sağ gözümün altına elini koydu ve naif bir hareketle boydan boya akan yaşı sildi.

Başımı avucuna yaslayarak ona bakarken gülümseyerek gözlerime baktı.

" Kurban olurum sana.. " dediğinde gülerek öpücük attım. Kıkırdadı. Nefes aldım.

" Kalbi güzel adam, nereye gidiyoruz?" diye sordum aynı pozisyonda. Kafasını sağa yatırarak, "Süpriz!" dediğinde mızmızlanarak geri çekildim.

Bir aydır çıkmadığım odadan çıkıcaktım ve aşırı heyecanlıydım. Ne olurdu söylesen yani?

" Ya Denis!" diye sitem ettiğimde gülerek ayağa kalktığı gibi beni kucağına aldı. Nefes vererek, "Abi.." diye mırıldandım kapıya giderken.

Gözleri hızla bana kayarken boynunu okşayarak, " Yürümeme izin verir misin? Özgür yürümeyi özledim.."

Gözleri dolu dolu eğilerek alnını alnıma yasladığında gözlerimi kapattım.

" Deniz.. Sana söz veriyorum abicim. Söz veriyorum seni iyileştiricem. En kısa zamanda bu hastaneden çıkıcaksın. Çıkıcaksın ve özlediğin her şeyi.. Her şeyi seninle yapıcaz. Sana söz veriyorum."

Dolu gözlerle aynı benim gibi olan gözlerine baktım.

Kalbi güzel adam.. Denis Demirdağ, sen bu hayatta tanıdığım en iyi iyikisin.

* * *

" Bunlar gerçekten sen mi hazırlandın? "diye sordum şaşkınca hastanenin terasında etrafımda dönerken.

Duvara yaslanmış bir şekilde gülerek kafasını salladı. Heyecanla etrafı süzdüm.

Tüm teras kokulu mumlarla çevriliydi. Hemde çikolata kokusu.. Ve terasın tam ortasında minderlerle çevrili bir alan vardı. Alanın ortasında kocaman tepesinin içinde çeşit çeşit şeyler vardı.

Çikolatalı her şey.

İki gün önce geldiğinde çikolatayı özlediğimi söylemiştim..

" Ben seni çok seviyorum ya!" dedim heyecanla koşarak beline sarılırken. Kahkaha atarak kollarını bana sardı.

" Bende seni çok seviyorum ya!" diye sesimi taklit ettiğinde gülerek kalbini öptüm. Kalbi güzel adamımdı o benim.

Yumuşak minderlerle oturduğumuzda heyecanla kapalı kutulardan birini açtım. Çilek!

Diğer kutuyu açtığımda ağzımın suyunum aktığını hissettim. Çikolata sosu!

" DENİS! ALLAHINA KURBAN!" diye sevinçle cırladığımda hızla koluma vurdu. " Bağırma kızım, millet gece gece başımıza toplanacak." dediğinde homurdanarak kolumu ovaladım.

Gülerek bir tane çilek aldığı gibi sosa batırarak uzattığında hızla ısırdım. Şey..

İnleyerek elini çektiğinde ağzımdakini zar zor yutup kahkaha attım.

AŞİRET KIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin