Sars aklımın cılız ayaklarını, kuşat beni. Değişik şeyler söyle ne olur, yeni bir şeyler söyle.
Yıldım ömrümün kalıplarından. Beni duy ve anla. Yagmur dindi Ömür hamım. Gökyüzü masmavi gülümsedi yine. Doga aynı oyununu oynuyor bizimle. Umudun ucunu gösteriyor usulea, iyimserligin işığını süzüyor mavi atlasından. Ne aldanış! Bulutların rengi mavi-beyaz mıdır, kurşuni-külrengi mi yoksa?
Gökyüzünü öpmek isterdim Ömür hanım, gözlerimle değil dudaklarımla. Yoruldum bulutları kirpiklerimde taşımaktan. Delilik mi dedin? Kim bilir.. Belki de yerde sürünmenin bir tepkisidir bu, ya da ne bileyim bilinçsiz bir aykırı olmak duygusu. Gökyüzü de olmak isteyebilirdim değil mi? Kim ne diyebilir ki? Kimseler görmedi Ömür hanım, bu dünyadan ben geçtim.
Ak ey donmuş su, çözül düğüm, kırıl kilit Geçmekte aynı hızla tüm duygulardan zaman...
Ey hüzün...
Çocuğum benim, annem, efendim Ay buluttan sıyrılır, sulara gün vurur Gibi ince, ışıklı sevinç içinde Çekip alsam bütün camlardan seni... #sukruerbas