duyguymusummayoll_

Bir karanlık vardı, ben koşuyordum. Bir yol vardı, nereye gittiğini bilmiyordum. Bir çaresizlik vardı, içimde; ne yapacağımı bilmiyordum. 
          	
          	Aslında biraz da olsa ne olduğu belliydi; kayboluyordum. Yalnızca gittiğim yolu değil; kendimi, bedenimi, ruhumu ve zihnimi kaybediyordum. 
          	
          	Ben yok oluyordum. 
          	
          	Çaresizdim, siliniyordum, yok oluyordum ama ben, öylece sonsuzluğa karışmayı bekliyordum.
          	

duyguymusummayoll_

Bir karanlık vardı, ben koşuyordum. Bir yol vardı, nereye gittiğini bilmiyordum. Bir çaresizlik vardı, içimde; ne yapacağımı bilmiyordum. 
          
          Aslında biraz da olsa ne olduğu belliydi; kayboluyordum. Yalnızca gittiğim yolu değil; kendimi, bedenimi, ruhumu ve zihnimi kaybediyordum. 
          
          Ben yok oluyordum. 
          
          Çaresizdim, siliniyordum, yok oluyordum ama ben, öylece sonsuzluğa karışmayı bekliyordum.
          

duyguymusummayoll_

*@gozlerringozlerimee hikayesinde sizden bahsetti.*
          
          Mesajlarıma girdim.
          
          Siz: Al! Çok istiyordun bunu. Yaptım, bak.
          
          Ata: Ben senden bir şey istemedim ki? 
          
          Siz: O reels neydi o zaman? 
          Siz: Sen benimle alay mı ediyorsun? 
          
          Ata: O reels...
          
          Siz: Ee?? O reels?
          
          Ata: Pek sorunlu kızsın sende! 
          Ata: Neden kafana takıyorsun ki basit bir videoyu?
          
          Siz: Basit bir video mu? 
          Siz: Ağır ol! 
          Siz: O video seni bana getirdi. 
          
          *Mesajınızı sildiniz.* 
          
          Ata: Gördüm bile. 
          Ata: Niye siliyorsun ki?!
          
          Siz: Seni niye alakadar ediyor? 
          
           Yazıyor...
          
          Çevrimiçi...
          
          Son görülme: 00:28
          
          Çevrimiçi...
          
          Yazıyor...
          
          
          
          • Bir Kibrit Çak | Hikaye Açıklaması

duyguymusummayoll_

Gözlerin gözlerime değince 
          Felaketim olurdu, ağlardım.
          Beni sevmiyordun, bilirdim.
          Bir sevdiğin vardı, duyardım
          Çöp gibi bir oğlan, ipince
          Hayırsızın biriydi fikrimce.
          Ne vakit karşımda görsem, 
          Felaketim olurdu, ağlardım.
          
          Ne vakit Maçka'dan geçsem, 
          Limanda hep gemiler olurdu,
          Ağaçlar kuş gibi gülerdi,
          Bir rüzgar aklımı alırdı. 
          Sessizce bir cigara yakardın,
          Parmaklarımın ucunu yakardın,
          Kirpiklerini eğerdin, bakardın.
          Üşürdüm, içim ürperirdi
          Felaketim olurdu, ağlardım.
          
          Akşamlar bir roman gibi biterdi,
          Jezabel kan içinde yatardı,
          Limandan bir gemi giderdi, 
          Sen, kalkip ona giderdin,
          Benzin, mum gibi giderdin. 
          Sabaha kadar kalırdın, 
          Hayırsızın biriydi, fikrimce,
          Güldü mü, cenazeye benzerdi
          Hele seni kollarına aldı mı, 
          Felaketim olurdu, ağlardım...
          
          Atilla İlhan ~ Üçüncü Şahsın Şiiri

duyguymusummayoll_

"Nolur! Yapmayın! Kefeninin parçasına ihtiyacım var! Koymayın onu mezara! Çok üşür o! Yapma Gülfem! Sen yapma bari nolur!" Kızarmış yüzü, ağlamaktan kan çanağına dönmüş gözleriyle çırpınıyor, yalvarıyordu. 
          Sağ ve sol kolunu sımsıkı tutmuş ellerden kurtulmaya çalışıyor, feryat ediyordu. 
          
          "Gülfem yapma!" Diye çığlık attı. Kalın sesi titriyordu. Sadece kefeninden bir kumaş parçası istiyordu. Belki de onun yerine mezara girmeyi. Haykırışlarının arasına ezan selâsı karışıyordu. Bir film sahnesi yaşıyor gibiydi. 
          
          Sakinleştirilmesi istendikçe gözlerinden daha hızlı yaş akıyor, "Yapmayın!" Diye bağırmaya devam ediyordu. 
          
          "En azından mezarının çiçeğini reva görmeyin! En azından onu verin bana! Çok ihtiyacım var." Diye feryat ettiğinde, bedenine sarılıp, son kez vedalaşması üzere yalnız bırakıldı.