akioeis

gökyüzünün mavi ve güneşli olduğu günlerde bir kedi, artık nereden geliyorsa, bahçedeki kış kamelyasının altında uyuklardı. batı tarzı resim yapan bir arkadaşım, "iran kedisi değil mi o?" diye sordu bana. "sokak kedisi olsa gerek," diye cevaplayıp bıraktım. kedi kimseye yakınlaşmıyordu. bir gün kahvaltı için ızgara sardalya yaparken bahçedeki kedi bezgince miyavladı. ben de verandaya çıkarak "miyavv" diye seslendim. kedi yerinden kalkıp sessizce bana doğru yürüdü. ona bir sardalya attım. kedi, her an kaçacakmış gibi durmasına rağmen balığı yedi. yüreğim çarpıyordu. sevgimi kabullenmişti. kedinin beyaz tüylerini okşamak istedim ve bahçeye indim. sırtındaki tüylere dokunur dokunmaz serçe parmağımı ısırdı ve kemiğe kadar parçaladı.