Bazen oturduğum yerde, 
Kendi kendime dalıp giderim,
Bulanık geçmişimde.

Genişleyen halkalar çizerim,
Bir düşün uyanık imgesine.

Gölünüze taş düşeyim.

Sizse hep konuşursunuz,
Sığınıp kof sözlere.
Kaçarak kendinizden,
Uğuldayan hüznünüzle,
Telâşla geceyi bulursunuz.

Gözünüze yaş düşerim.

İkindiyin saat beşte,
Baş gardiyan Rıza başta.
Karalar bastı koğuşa,
İkindiyin saat beşte.

Seyre durduk tantanayı,
Tutuklayıp sardunyayı,
Attılar dipkapalıya,
İkindiyin saat beşte.

Yataklık etmiş zaar,
Suçu tevatür ve esrar,
Elbet bir kızıllığı var,
İkindiyin saat beşte.

Dirlik düzenlik kurtulur,
Müdür koltuğa kurulur,
Çiçek demire vurulur,
İkindiyin saat beşte.

Canların gözleri, yaşta,
Aklı idamlık yoldaşta,
Yeşil ölümle dalaşta
Sabahleyin saat beşte.
  • JoinedJuly 16, 2013



Last Message
TheDolphinist TheDolphinist Dec 27, 2015 04:07PM
dermanım yok, ben ölüyorum
View all Conversations

1 Reading List