4 haziran
İnanış)
- O hayatıma girdiği sırada, hiçbir şeye hevesim kalmamıştı. Öyle bir zamanda hayatıma girmişti o.
- Mutluluğu sadece, onda bulabilecegime kendimi inandırmıştım. Aslında o da herkes gibiydi. Ama onu farklı kılan şey ise, benim kendi kendimi inandırmış olmamdan geçiyordu.
- Belki de buna ihtiyacım vardı.
Birini sevebileceğime inanmaya ihtiyacım vardı. Belki de bu yüzden bu kadar çok onu düşünür olmuştum, belki de bu yüzden sadece, o olsun diye yaşar olmuştum.
- Tek bildiğim şeyin üzülmek olduğunu düşünüyordum, ta ki onu tanıyana kadar. Sanırım bu düşüncem de kısa bir süreliğine bana ait bir düşünce olmuş gibiydi, çünkü,
Tek taraflı bir his olduğunu öğrenince, daha da bir şey isteyemiyor insan
- Umutlanıyorsun işte,
Herşeye rağmen.
Ve unutuyorsun işte,
Geleceğe rağmen.