Sonbahar mevsiminden nefret ederim ben. Ama ben onu sonbahar da tanıdım. Canım oldu o benim. O günden beri sonbahar benim en sevdiğim mevsim oldu. O bana yol gösterdi. O bana anne oldu, abla oldu, arkadaş oldu. O olmasaydı ben bir hiçtim. Onu seviyorum. Ama bir zamandan sonra yollarımız ayrıldı. O gitti ben kaldım. Yapayalnız. Kimsesiz. O bana sonbaharı sevdirmişti. Ben şimdi sonbahar mevsimini nasıl sevebilirim ki sensiz? Hatırlar mısın? Ben sana bağırmıştım gitme diye ama sen beni dinlememiştin. Sonra ben arkandan o kadar çok bağırdım ki geri gelmen için. Ama sen beni duymadın. Ben o anda yıkıldım. Neden gittin? Neden benim sözümü dinlemedin? Oysa ben boğazımı yırtmıştım orda. Lütfen geri dön diye. Beni dinleseydin şu an bu durumda olmazdık. Hala ben sonbaharı severdim. Sende yanımda olurdun. Biz hala çok yakın olurduk. Ama şimdi o kadar uzağız ki. Sana yakın olmak için oraya geliyorum. Ama senden hala çok uzağım. Sana sarılamıyorum. Sana dokunamıyorum. Sen benim hep kalbimde olacaksın. Bunu unutma! Ben sana gelirim yeter ki sen o buz gibi yerde yapayalnız kalma. Seni seviyorum.