Belki yıllar sonra anlatacağımı hatırlayacağımı bilmiyordum. Ama Ziverbey'in sokakları, Sevim apartmanı bana her şeyi birer birer anlattı. Ne güzel değil mi? Bana bütün sıkıntılara karşı yine de gülmeyi öğretmişler. E en büyük destekçim Çağlayan abim , Onu da 2010 da soğuk 8 ekim sabahında toprağa verdik. Bana kalem hediye edip, Yazmayı aşılayan gülmeyi öğreten tek insan oydu. Harbiden hayatımda ki insan olan insan sadece oydu. Okudunuz. Aslında amir serisi tamamen onun için kurgulanan harika bir baş yapıttır. Bunu kendimiz de gördük. İlk günler den Wattpad editörleri beni üst sıralara taşıdı. Bunu bir bipolar olarak söylemem gerekirse, Beni iyileştiren şey , Yazmak oldu. Bana hediye edilen kalemi baş köşem de tutarak hayatıma telkinler vererek ilerledim. Doktorların en iyileriyle karşılaştım. Alp Üçok a gitmem beni özel hasta olarak seçmesi, Benim için büyük bir şanstı. Ama düzelmem benim 15 yılımı aldı. Çocukluğumu bıraktım. O sokaklara o güleç Osman Deniz Pekol 'u defnetmek zorunda kaldım. İşin en garibi, Ben de ruhen o sokaklar da kaldım. İlk defa hatırlıyorum. Yaptığım hataları , Sevdiğim kadınları ilk defa hatırlıyorum.. '' Kendimi yazmak zor olsa da, bunu da başarıyorum. Okurken bolca ders çıkaracağınız harika bir kitap olma yolunda emin adımlarla ilerleyecek. Bir sürü bölüm ile taçlandıracağımız Bir Bipoların Kayıp Mahalle Anıları sizlerle, Bir tık uzağınızda..''