"Bu hiç etik değil." mırıldanışıyla gülümsedim. "Etik olmayan ne? Bu mu?" dudaklarımı dudaklarına bastırdım. Belimi saran parmakları sıklaştı. "Danışanım olman etik değil. Evet kesinlikle danışanım olman" gülümseyerek başımı salladım. "Haklısın danışanın olamam. Kimse danışanıyla bunu yapmaz." Dudaklarına yaklaştığımda bu kez dudaklarımı kavrayan o oldu. Beni yakıp kavurmaya meyilli bir şekilde kucağına aldığında olacakların farkındaydım. Göreceklerinin de ama izin veriyordum. Sözlü olarak duymuştu zaten. Görmesinde bir sakınca yoktu, benim gözümde... Gördükleri canını yakacaktı, yakmıştı, bacak aramda olan yanık izlerini gördüğünde, bileklerimdeki kesik izlerine yaptığını yaptı. Önce göz yaşları aktı yaralı bölgeye. Kapanmış yaralarım yandı göz yaşlarıyla. Daha sonra sıcak dudaklarını bastırdı o yanıkları oradan almak ister gibi. (Hikayenin uzay ile hiçbir ilgisi yoktur. Yalnızca kadın karakterimin isminin anlamı uzay olduğundan koyulmuş bir isimdir.) Bu kitapta geçen hiçbir olay ve olaylar bütünü gerçek değildir. Tamamı ile kurgulanmıştır.