Kapının kilit sesi gelmesiyle kapıdan üç adım uzaklaştım içeriden göz altları morarmış, ağlamaktan gözleri şişmiş ve saçları dağılmış bir şekilde mevsim çıktı. Elinde ki bavula baktım. Onu görmem ile sanki vücudumda ki kan çekilmiş gibi duraksadım. Onun bu hâli kabuk tutan yaralarımı kanatmıştı. Onu tanıdığım günden beri yaşadıklarıma rağmen hep gülen, bize neşe veren, sürekli deli dolu olan bir kadındı. Ama şuan ki hali ve buna benim sebeb olmam kalbimi alabora misali savurmuştu. Onun gözlerinde ki acı yaptıklarım ile beraber bir olup kalbimi eziyordu. Beni iyi kalpli bilen karım, şuan bana bir canavarmışım gibi bakıyordu. Uzanarak elini tutmaya çalıştım. Ama o sanki bu atağı yapacağımı önceden bilir gibi refleks ile iki adım geriye giderek benden uzaklaştı. Benden uzak duracak kadar nefret ettiğini anlamak... Uzun süreden sonra annemden başka bir kadın için gözlerimin dolmasına sebeb oldu. Ağladığını belli eden gözlerine ve yüzüne rağmen inat ile kafasını dik tutup gözlerini gözlerime dikti. Ben güçlüyüm diyordu bakışları ile sen bana ne yaparsan yap ben yenilmem güçlü bir kadınım bunu da atlatırım diyordu. Gözlerim yavaşça elinde ki bavula kaydı. Benden gitmek için hazırladığı bavula... "Gideceksin demek..." Diye tek kaşım havada fısıldadım. "Elinde bavulun... Bavulun içinde de hayallerimiz dururken sen bu evden de benden de gideceksin öyle mi?" Dudakları sözlerim ile titrerken burnunu çekti. 25 Aralık 2021 ❤️