2015 Haziran. ." Dolan gözlerime inat aklıma gelen şeyi kelimelere döktüm. "Yeterki sen gül " diye mırıldandım titreyen sesimle. Gerilen sinirlerim az önce okuduğum gazete sayfasını gözümün önüne getirirken "Tüm dünya yansın ama sen yeterki gül " diye bağırdım küçük evin içinde. Elimle sağlam kalan bi kaç eşyamı dağıtırken aklımda yine her zamanki gibi o vardı. Ne güzel de inandırmıştı beni kendine. Ne güzel de yerleşmişti hayatımın kalbimin merkezine. Küçük hayatımdaki büyük kasırgamdı o benim nasıl öldürmüştü yavaş yavaş yokluğu. Nasıl kanser gibi yayılmıştı vücuduma sevgisi. 3. Aydı bugün. Onu tanıdığımdan beri onsuz geçen üçüncü ayımdı. Sadece git demişti. Susup defol demişti. O bana sürekli gülmem için dil döken adam benden sıkıldığını söyleyip terketmişti beni. Zaten ne yapsındı ki benim gibi mahallenin sünepe kızını. Bırakmayacağına yemin ederken bu kadar çirkin bakmıyordu ama gözleri. "Senden nefret etmek istiyorum. " diye mırıldandım. "Yalvarırım bana yardım et. " 2020 Ocak Günümüz. 4 yıl geçmişti 5. yıldaydık. Zaman hızlı geçiyor demeyi isterdim. Zamanın hızlı geçmesini bugün herşeyden çok isterdim. Ama bi şekilde geçmişti 4 yıl. Biraz zor, biraz gözyaşlarıyla, biraz sinir krizleriyle ve biraz fazla onsuz. Ama geçmişti önümde yepyeni bi hayat vardı nerdeyse 3 yıldır. Toparlamıştım kendimi artık onsuz olmam beni zorlamıyordu. Kalbim ondan başkasını reddetse de aklım kendini tek yaşamaya inandırmıştı. Karşıma tekrar çıkmasaydı pekâlâ kalbim de akıllanırdı ama çıkmasaydı işte. Keşke çıkmasaydı. Çıkmasaydı çok iyiydi. Niye çıktı ki? ~~~ (Düzenli bölüm yazmadığım için bölümler birikene kadar yayımdan kaldırıldı!!! Gerçekten düzenli bölüm yükleyebilecek kadar bölüm sayısına ulaşt))ığımızda tekrar görüşmek dileğiyle. Helloooooğ, na
1 part