Karanlık, pek çok insanın korktuğu bir şey. İnsanların neden karanlıktan korktuğunu bilir misin? Karanlığın içinde onları ne beklediğini bilmedikleri için korkarlar. Peki, seni karanlığın içinde ne bekliyor biliyor musun ? Ah, aptalca bir soru.. Tabii ki bilmiyorsun. Karanlığın içinde senin sakladığın korkuların bekliyor. Yalan söylediğimi mi düşünüyorsun ? Hayır, yalan söylemiyorum. Onu göremezsin, dokunamazsın ve kokusunu alamazsın. Yalnızca hissedersin. Saf karanlıkta, sadece cılız bir bilgisayar ışığı ile aydınlandığın o geceyi hatırlıyor musun ? Bir şeyin seni izlediğini hissetmiş ve odanın her yanını aramıştın. Sonra aptalca davrandığını düşünüp bilgisayar başına geri dönmüştün. Evet aptalca davranıyordun. Çünkü onu bulamazsın. Çok sessiz bir yerdeyken kulaklarına gelen çınlama sesini biliyorsun değil mi ? Bazı insanlar bu sesin insan kulağının düşük frekansta ki sesleri duymadığı için uydurduğu bir ses olduğunu söyler. Ama bu tamamen farklı bir şeyi kapatıyor. Eğer yeterince hızlı olursan, sabredersen ve şansın varsa o çınlama sesinin ötesini duyabilirsin. Duyacağın şey birbirine fısıldayan sesler. Kendilerini hemen susturacaklar. Ancak biraz daha sabredersen ne dediklerini yakalayıp anlamakta daha iyi olacaksın. Ancak dikkatli olmalısın. Çünkü nedensiz ses diye bir şey yok. Ve sen onları fark etmeye başladığın zaman seni yakından takip etmeye başlayacaklar. Bu roman hayatı tamamen mavi ve siyah rengi hayatına yer vermeyen bir kızın yaşadığı olaylar sonrasında yavaşça siyaha alışmasını anlatan bir kitap. Bir olay yüzünden; dış görünüşün, düşüncelerin, duyguların, okuduğun kitaplar, dinlediğin müzikleri.. Nasıl değişir ? Biliyor musun? Bilmiyorsun değil mi ? Çünkü bu mavinin siyah içinde kayboluş romanı. -İlknur Gazi.