... Kendisi için kurban edilen bu ruhun ölümüne sebep olursa bir dilek hakınada sahip olucaktı. Azrail'erde olmayan ve melezlerde olan tek şans buydu. Bir dilek hakkı. Azrail'ere bu gibi şanslar asla verilmezdi. Ama melezlere babaları tarafından verilirdi. Tanrı ne kadarda insaflıydı. Birine asla sahip olamicağı şeyi, başkasına vermesi için vermişti. Ve bu şey bir insanın ruhuydu. Hayatıydı. Gelecekte gerçekleşmeyen planlarıydı. Bunu yapacak kadar vijdansız birimiyim? Diye geçirdi içinden Aral. Soo Yun'u vahşice bir şekilde öldürüp ardından bir dilek tutmak. Başını iki yana saladı. Babası bunu yapan melek benzeri bir şey olsada Donghae yapacak kadar vijdansız değildi. Daha önce yapan biriyle karşılaşmıştı. Ve bu kişinin aptalca dileğini düşündü. İnsan olmak istiyorum! Dilekler, önünüze bütün yıldızların düşmesi gibi bir şeydi. Bir dilek bir yıldız demekti. Ve bu hak size verilirdi. Ama siz onlardan hangisinin seçeceğinizi bilemeden en uzakta duranı seçerdiniz. Güzel olmak istiyorum derdiniz mesela. Önünüzdeki bir yıldızda Güzel bir ruha sahip olmak istiyorum varken. Veya zengin olmak istiyorum derdiniz. Sol tarafınızda zengin bir kalbi olan birini istiyorum varken. Bunun gibi bir çok örnek var. Ama uzatmanın anlamı yok. İnsanoğlu her zaman en aptalca seçeneği seçebilecek kapasitededir. Çünkü hep en uzaklara bakar. Sadece aralarında ince bir çizgide yürüyenler en iyi dilekleri dilerler. Ve hemen ayaklarının dibinde duran yıldızı seçerler... 🎭🎭🎭🎭 9.bölümden alıntı.