MOR SALKIMLI SOKAK ( Tamamlan...

By frezya_hikayeleri

308K 27.9K 4.9K

Gözüm yaşlı tekrar tekrar okudum Neslihan'ın mektubunu. Beklediğim son bu değildi onun için. Ölsün istemedim... More

TANITIM
TARUMAR OLMUŞ BAHÇE
BİR GECE VAKTİ
ARKA BALKON
MUTLULUK EŞİTTİR KEDER
KIŞA DÖNEN YAZ
ANNEMİN GÖZYAŞLARI
HER ŞEY YOLUNDA
ANILARDA YOLCULUK🌿PART1🌿
ANILARDA YOLCULUK🌿PART2🌿
ANILARDA YOLCULUK🌿PART3🌿
PİŞMANLIKLAR
BEN NE YAPTIM?
LEYLA'NIN VUKUATLARI
HAYAT ZITLIKLARDA SAKLIDIR
"KAÇIRMA ELALARINI BENDEN"
KAÇIRMA ELALARINI BENDEN 🌿PART2🌿
SENİN DARBELERİN BANA HEDİYEDİR SEVGİLİM
SENİN DARBELERİN BANA HEDİYEDİR SEVGİLİ 🌿PART2🌿
SENİN DARBELERİN BANA HEDİYEDİR SEVGİLİM🌿PART3🌿
SENİN DARBELERİN BANA HEDİYEDİR SEVGİLİ🌿PART4🌿
EFSUNLU BİR GECE
İZMİR YOLCUSU KALMASIN
TATLI TELAŞLAR
YENİ YILA GÜNLER KALA
BİR RÜYA GİBİYDİ ALAÇATI
BiR RÜYAYDI ALAÇATI 🌿PART2
ACIYA BULANAN YENİ YIL
ŞİMDİ NE OLACAK?
CAN KIRIKLARI
BİR YAŞLI HAYAL GÖZLERİMDE
GERİ DÖNÜŞ
İMTİHAN VE CEZA
BAHTI SAÇLARINDAN KARA
İKİLEMLER
ÖMÜR BİÇİLEN HAYAT
TEKLİF
TEKLİF 💕 PART2
NİKAH
KAPANMAYAN YARALAR
YENİDEN HAYATA
YENİ HAYAT
BIÇAK YARASI
ACININ PROSEDÜRÜ YOK
YAĞMUR
KURŞUN YARASI
YAZ SONU DEDİKODULARI
FOTOĞRAFLAR
FOTOĞRAFLAR II
HER ŞEY SENİNLE GÜZEL
İTİRAFLAR
İTİRAFLAR II
İTİRAFLAR III
AŞK SANDIĞIN KADAR DEĞİL YANDIĞIN KADAR
İÇİMİZDEKİ YANGIN
AĞAÇ KAFE'DE BİR AKŞAM
KAN ÇİÇEKLERİ II
UYANIŞ
UYANIŞ II
YANSIN GECELER
BİTEN SEVGİLERİN ARDINDAN
ENDİŞE DOLU SAATLER
HAYAT TEKERRÜRDEN İBARET
DÖNÜŞ
EN GÜZEL ANLARIMIN KATİLİ
HAZAN MEVSİMİ
CAN ÇEKİŞEN AŞKLAR
YENİ BİR SAYFADAN SANA BAKMAK
SEN BENİM ŞARKILARIMSIN 💞FİNAL💞
KÜÇÜCÜK BİR DUYURU
TEŞEKKÜRÜ BİR BORÇ BİLİRİM
ÖZEL BÖLÜM
15 TEMMUZ 2023
GERI SAYIMA BASLAYALIM MI?

KAN ÇİÇEKLERİ

3K 340 48
By frezya_hikayeleri

🌿🌿🌿🌿🌿

Önce yıldıza dokunarak başlayalım mı okumaya? 🌠

🌿🌿🌿🌿🌿

Leman'dan

Hastanede işler yine rutine dönmüştü. Ama artık içimdeki o sıkıntılı ruh hali benden çok çok uzağa gitmişti.

Laboratuvarda rutin bir şekilde çalışıyorduk, bugün dört personeldik. Elimdeki işimi bitirerek Melda hanıma yardım ettim raporlama işinde. İşlerimiz bitince birer yorgunluk kahvesi içmek için kafeteryaya gittik. Kahveleri içtik o geri laboratuvara gitti ben de Yasin'e bakmak için başhekimlik binasına girdim. Kapıya yaklaştığımda çaycımız Akif başhekimin kahvesini götürüyordu.

"Akif bana ver sen o kahveyi," diyerek elinden aldım.

"Size de getireyim mi Leman hanım?" Dediğinde istemedimi belirtmek için başımı sağa sola salladım. Kapıyı çalarak, Yasin'in yalnız olacağını düşünerek "gir," demesini beklemeden kapıyı açtığımda dahiliyenin doktorlarından şen dul Sevilay hanımı Yasin'in masasının ucuna bacak bacak üstüne atmış bir şekilde oturmuş olarak bulmayı beklemiyordum tabii ki.

Yasin, "Gir demedim Akif," diye sinirli bir sesle çıkışınca "hayatım ben geldim, kahveni de ben getirdim," dedim. Cümlemi bitirirmeden koltuğundan kalkarak Sevilay hanımın kıskacından canhıraş çıkıp yanıma geldi "iyi ki geldin," diyerek beni dudaklarımdan öpmeye başladı. Ben kısa bir şaşkınlıktan sonra çaktırmadan göz ucuyla arkama baktığımda istifini hiç bozmadan masanın ucunda oturmaya devam eden ve omzunun üzerinden bize bakan Sevilay'a nispet yaparcasına Yasin'in öpüşüne karşılık verdim.

Sevilay hanım ayaklanarak elimdeki tepsiyi aldı ve gülümseyerek, "ben sizi yalnız bırakayım, cicim aylarınız bitmemiş anlaşılan daha sonra yine gelirim Yasinciğim," diyerek kapıyı açıp dışarıya çıktı ve kapıyı çarparak kapattı.

Başhekimim çarpan kapıyla kapının kapandığından emin olunca beni hızla duvara yasladı ve çarpma sesiyle ansızın duran öpücüğünü kaldığı derinleştirerek devam ettirdi.

" Hayatım yemeğe çıktın mı? " Diye bir soruyu ortaya bıraktım öpüşürken.

"Yiyorum ya şu an," dedi gülerek.

Ellerimi göğsüne koyarak onu biraz geri ittim ve öpüşmeyi sonlandırdım.

"Gerçekten gittin mi?"

"Gerçekten, gitmeye fırsatım olmadı. Tam çıkayım derken Sevilay hanım geldi. Çıkmak bilmedi."

"Polikliniği falan yokmuymuş niye gelmiş? Birde hiç koltuk yokmuş gibi gelmiş masana yayılmış."

"Kıskanmışız sanki," dedi göz kırparak.

"Kıskanırım tabii. Ben aşağıda milletin kan testlerini yapayım o gelsin benim kocama asılsın. Oldu canım oyarım onun gözlerini. Gülme senin gözlerini de oyarım. Neden izin veriyorsun masana oturmasına? Nerde kaldı iş ahlakı başhekimim?"

"Dedi az önce başhekimle başka bir doktorun önünde çekinmeden öpüşen teknisyen hanım."

Gözlerimden ateşler çıkararak ona bakınca yumuşacık bir sesle devam etti.

"Senden önce de asılıyordu şen dul bana, yeni bir şey değil ki!"

"Benden önceki zamanı anlarım. Sen bekar bir doktordun. Hastanenin bütün kadınları sana hastaydı. Gerçi hala da öyleler. Azıcık boş bıraksam avuçlarımdan kayıp gideceksin sanki," dedim bir nefeste.

"Ben seni bırakır mıyım sence?"

"Yorgun görünüyorsun."

"Çok da uykum var."

"Uyuyacağın zamanlarda daha başka aktiviteleri tercih ettiğimiz için olabilir mi kocacığım? " Dediğimde gür kirpiklerin süslediği yeşil gözlerini kısarak bana bakmaya devam etti.

"Şikayetin mi var sevgilim? Gece hiç böyle demiyordun kollarımda? "

"Hayır hiçbir şikayetim yok ama bu aktiviteleri sadece izin günlerine mi taşısak, yorgun görünüyorsun çok," dediğimde belimdeki ellerini daha da sıkılaştırarak "bana hiçbiri yetmiyor. Hep seninle doluyum, hep seni istiyorum," diyerek boynuma ıslak öpücüklerini ardı ardına sıralamaya başladı.

"Her halinle aklımı başımdan alıyorsun," dedi yakıcı dudaklarının arasından.

Her an kollarında biraz daha mayışırken odayı telefon sesi doldurdu.

"En güzel anlarımın hep katili bu mesleğim," diyerek beni bırakıp masasında duran telefonu eline alarak cevap verdi.

"Tamam hemen geliyorum," diyerek telefonu kapattı.

Askıdaki önlüğünü üzerine giyerken "Bir trafik kazası gelmiş acilden aradılar," dedi ve steteskobunu ve cep telefonunu cebine koyarak elimden tuttu ve odadan çıktık.

Ben saçlarımla boynumu kapatmaya çalışırken asansörün önünde durduk ve anlamsızca bana baktı.

"Napıyorsun?" Dedi.

"Kızarttığın yerleri kapatmaya çalışıyorum," dediğimde çenemi hafifçe yukarı doğru kaldırdı ve az önce öpmeye doyamadığı boynumu kontrol etmeye başladı.

"Yok bir şey sevgilim," dedi. "Rahat ol. İzlerimi ulu orta yerlere bırakmıyorum," dedi gamzelerini gözüme sokar gibi gülümseyerek.

Gelen asansörle inenlerin arkasından asansöre bindik. Boş bulduğum asansörle dudaklarına yapıştım. Tam öpüşümü derinleştirecekken ani bir mide bulantısıyla hızla geri çekildim.

Değişen yüz ifademle "iyi misin?" diye sordu Yasin endişeyle.

"İyiyim, sarsıntıdan oldu sanırım," dedim ve arkamdaki aynadan yüz ifademi toparlamaya çalıştım. Dışarıya çıktığımızda acile ilerleyip hasta müşahade odaları yerine kapıdan dışarıya çıktık. Derin bir nefes aldım ve ağzıma kadar gelen mide bulantısının arttırdığı istifra isteğini geri göndermeye çalıştım.

Yasin elinde bir şişe su ve kolonya ile yanıma geldiğinde iyi olduğumu söyledim.

"Emin misin?" Dedi. "Yüzün soldu, eve gidip, dinlenmeye ne dersin?"

"Hayatım gerek yok."

"Bak şimdi, benim odama çık ve uzan biraz.Kapıyı arkadan kilitle. Ben gelirken seni ararım olur mu?"

"Hayatım gerçekten gerek yok."

"Rengin bile eskiye dönmedi hala. Hadi ama itiraz istemiyorum."

"Karınıza torpil yapıyorsunuz şu an doktor bey, " dedim gülerek ve devam ettim. "Hayatım bak ben iyiyim. Laboratuvara gideyim. Kendimi kötü hissedersem dinlenme odasında üçlü bir koltuk var orda yatar dinlenirim biraz."

"Söz ver bana, yormayacaksın kendini, madem beni dinlemiyorsun."

"Söz sevgilim kendimi kötü hissedersem dinlenirim."

"Hiç inanmadım ama Melda hanımı ararım şimdi. İşim biter bitmez de seni alırım, eve gideriz olur mu?"

"Tamam," dedim pes ederek dağılan saçlarımı geriye itelerken. "Hadi git acildekileri daha fazla bekletme."

"Sedat," dedi arkasına dönerek
"Leman hanıma laboratuvara kadar eşlik edermisin?" Diyerek yanıma bir tanede koruma memuru tayin etti ve bana göz kırparak hızlı adımlarla elindeki telefondan yüzde yüz Melda hanımı arayarak kırmızı kod acil alana doğru ilerledi.

Sedat yerini yeni gelen iki güvenlik görevlisine devrederek yanıma geldi.

"Leman hanım iyimsiniz?" Dedi.

"İyiyim Yasin bey her zamanki gibi abarttı yine. Gelmene gerek yok gerçekten iyiyim. Buranın sana daha çok ihtiyacı var," dedim.

"Bilirsiniz ki emir demiri kesiyor Leman hanım. Ben size yine de eşik edeyim," diyerek birlikte yeniden içeriye girmek yerine bahçeden poliklinik girişine doğru ilerlemeye başladık.

Laboratuvarın kapısına geldiğimizde kapı telaşla açıldı. Melda hanımın endişeyle bakan yüzünü gördüğümde Sedat'a teşekkür ederek içeriye girdim.

"Yasin aramış anladığım kadarıyla. İyiyim Melda hanım bir problem yok."

"Yasin arayınca," dedi. "Telaşlandım biraz hadi içeriye git uzan."

"İçeriye gireyim ama uzanmayayım, iyiyim. Asansör biraz sarsılarak inince beni de sarstı," dedim açıklama ihtiyacı içinde.

"Yüzün daha da solmuş, sabahta solgundu," dedi.

"Sabah uyanınca da hafif bulantım olmuştu ama şu anki kadar baskın olmadığı için umursamamıştım." İçeriye girerek kendimi koltuğa bıraktım.

"Öğlen iyiydin," dedi Melda hanım sorgularcasına. "Sabah var mıydı bu bulantın?"

"Sabah hafif bir bulantım vardı ama yataktan aniden doğrulduğum için oldu. Zaten ani kalkınca hep oluyor," dedim.

Mehmet elinde bir bardak nane limonla içeriye girince "Akif getirdi," dedi.

"Bu ne ya? Nasıl bir örgütlenme bu herkes bir telaş içinde?" Diye söylenerek Mehmet'in elinden hızla aldım nane limonu.

Elimde çalan telefona bakarak Yasin'den gelen aramayı göz devirerek açtım. Daha ilk cümlemi söylemeden lafı ağzıma tıkadı sevgili kocam.

"Hayatım geldi mi nane limonun? İçince daha iyi hissedersin. Melda hanım da seni boşa çıkardı dinlen, işim bitene dek. Şimdi acil bir ameliyata girmem gerek. Biter bitmez eve gideriz. Yatar dinlenirsin biraz," dedi.

Tartışmaya girecek kadar bile gücüm yoktu aslında ama güçlü görünmek istediğim için son bir hamleyle, "hayatım boşuna telaşlanıyorsun bak iyiyim ben," dedim.

"Tamam Leman, dinlen sen," diyerek telefonu yüzüme kapattı.

"Bu kadar endişelenecek bir şey yok ki," dedim.

"Sen dinlen, biz çıkalım," dedi Melda hanım,  Mehmet'le odadan çıkarken.

Onlar çıkarken bende nane limonumdan ilk yudumumu aldım. İçtikçe bana kendimi daha da iyi hissettirdi. Oturduğum yerden telefonumu kurcalarken aklıma gelenle takvim bölümüne girdim. Son regl dönemimi kontrol ettim. Gördüğüm tarihle panik oldum biraz.

Cenazeydi, İftiralardı, toplantıydı, adet günlerimin düzensizliğiydi derken yaptığım hesaplamaya göre adetim iki ay kadar sekteye uğramıştı. Ve normalde şuan regli olmam gereken bir dönemdeydim ama tarih yine sarkmıştı.

Telefonu kapattım ve sakin kalmaya çalışarak nane limonumun son yudumu içtim.Dışarıya çıkayım derken açılan kapıyla boş bulunup irkildim. Melda hanıma can simidi gibi sarıldım aynı anda.

"Melda hanım, sizden bir şey rica etsem," dedim.

"Tabii ki söylemen yeterli yapabileceğim bir şeyse..."

"Aramızda kalmalı ama."

"Tabii ki," dedi.

"Hamile olabilirim ama emin değilim tahlil yapmamız gerek. Burda kan versem," dediğimde "durduğumuz vakit kaybı," diyerek dışarıya çıktı. İki dakika sonra yanıma oturdu. Kolumdan yavaşça dolmakta olan tüpe akan kanı seyrettim.

"Sen biraz daha dinlen. Bir saate kalmaz çıkar sonuç," dedi ve hemen elinde tüple odadan çıktı.

İçimi belli belirsiz bir heyecan dalgası gittikçe sarmaya başladı. Odaya sığamaz oldum bir anda. Belki de şuan içimde Yasin ve ikimize ait bir can taşıyordum.Ellerim ne ara karnıma dolandı anlamadım, yüzümde bir tebessümle dün gece ellerimin dolandığı yerde Yasin'in ellerinin karnımı okşayışı geldi gözümün önüne dudaklarının yakıcı sıcaklığını aradım. Ayağa kalkarak bir ileri bir geri heyecanlı bir bekleyişin içine girdim. Daha fazla yerimde duramayarak odadan çıktım.

Benim çıkmamla eş zamanlı olarak kapı açıldı ve içeriye yeni kan tüplerin olduğu kan tepsisiyle genel hizmetlerden Pakize abla girdi. Can simidine sarılır gibi elindeki tepsiyi aldım ve biraz oyalanmak adına tüplerle kayıt bölümüne girdim. Yirmi  tüpün hızla kaydını bilgisayara girdim ve diğer arkadaşa tüpleri teslim ettim. Elimdeki iş bitti, diye üzülürken Pakize abla yeni bir tepsi tüple geldi.Tepside sadece üç adet kan  tüpü vardı.

"Yasin Bey acil istemiş. Nereye bırakayım?" Dediğinde bulunduğum alandan çıkarak tüpleri aldım ve bilgisayarın başına geçtim. Kayıt sayfasına hasta kabul numarasını girdim ve isim sekmesine ismi yazmaya başladım.

Gördüğüm isimle kafamda acaba soruları dönerken ikinci tüpü elime aldım ve olduğum yerde donakaldım.

🌿🌿devam edecek 🌿🌿

Sonunda gelebildim.

Merhaba

İyi bir hafta diliyorum öncelikle.

Bu bölüm biraz geçiş bölümü gibi oldu ama daha fazla bekletmek istemediğim için paylaşmaya karar verdim.
Bu aralar yoğunum biraz. Malum okullar ara tatilde sanırım tatilde uzayacak gibi.

Covid 19 sokağımıza kadar geldi üstelik. Evden dışarıya çıkışları yasakladım sadece eşim işe gidiyor ve biz evde kızımla devam ediyoruz sakin izole hayatımıza. Rabbim sonumuzu hayırlara çıkarsın inşallah.

Covid 19 olursaktaki (olmayız inşallah:) tez zamanda ayakta atlatalım inşallah. Kayıpsız kedersiz.. Tek dileğim bu aslında teğet geçmesini umuyorum.

Gelelim bölüme...

Burda işler birazcık karıştı.

Yasin'in şen dulla bir işi yoktur umarım.

Peki ya Leman  asansör sarsıntısına sığındı ama durum gerçekten öyle mi acaba? Şüpheleri doğru mu çıkacak yoksa?

Gelen tüpler acil istenmiş hem de kim istemiş?

Başhekim...

Leman bir şaşkınlık, bir donma durumunda olduğuna göre tüpler kime ait sizce?

Yorumlarınızı bekliyor olacağım.

Ve yıldızımıza dokunmadıysanız lütfen parlatalım yıldızımızı... 🌠

Görüşmek dileğiyle.

#Evdekalın.
#sağlıklıkalın.

Sevdiklerimiz için, sağlıkçılarımız için lütfen evde kalalım.

Continue Reading

You'll Also Like

37.2K 2.3K 17
İki güçlü aşiret,geçmişte yaşanan olaylardan dolayı ağalık Korkmaz'lara verilir,Yıllar sonra iki aşireti karşı karşıya getirecek bir olay yaşanır ve...
2.4K 356 18
"Neden mi? Çünkü senden kaçtıkça hakikate yaklaşıyorum. Ama hep engel olmaya çalışıyorsun. Yolumun üstünden çekil artık..."
32.3K 3.4K 36
"Yapma, n'olur," dedi ve ben ilk defa onun birine yalvardığını gördüm. Ben onun gözlerinde ilk defa yaş gördüm, yüreğim dağlandı. "Olması gereken bu...
6.3K 313 26
Sevipte söyleyemediğim şarkılar var Bir dizesini asla hatırlayamadığım şiirler Keşke,keşke o ben olsaydım dediğim hikaye kadınları Düşlerim var...