Euphoria ❧ KookU

By ibangtanyou

497K 54.7K 49.8K

Tenimde yalnızca çilekli lipbalmını yaydığın dudaklarının izi olsun. 🍓💙🐇 More

1.Bölüm
2.Bölüm
3.Bölüm
4.Bölüm
5.Bölüm
6.Bölüm
7.Bölüm
8.Bölüm
9.Bölüm
10.Bölüm
11.Bölüm
12.Bölüm
13.Bölüm
14.Bölüm
15.Bölüm
16.Bölüm
17.Bölüm
18.Bölüm
19.Bölüm
20.Bölüm
21.Bölüm
22. Bölüm
23.Bölüm
24.Bölüm
25.Bölüm
26.Bölüm
27.Bölüm
28.Bölüm
29.Bölüm
30.Bölüm
31.Bölüm
32.Bölüm
33.Bölüm
34.Bölüm
35.Bölüm
36.Bölüm
37.Bölüm
38.Bölüm
39.Bölüm
40.Bölüm
41.Bölüm
42.Bölüm
43.Bölüm
44.Bölüm
45.Bölüm
46.Bölüm
47.Bölüm
48.Bölüm
50.Bölüm
51.Bölüm
52.Bölüm
53.Bölüm
54.Bölüm
55.Bölüm
56.Bölüm
57.Bölüm
58.Bölüm
59.Bölüm
60.Bölüm
Final Bölümü

49.Bölüm

4.5K 622 442
By ibangtanyou

(Jieun)

Yüzümü avuçları arasına alan Jungkook, "Neler oluyor Jieun? Neden konum bilgini paylaştın? Biri seni takip mi ediyor?" diye art arda sorduğu soruları arasında bir taraftan da etrafa bakınıyordu. Oldukça gergin hissettiren bu durumdan kurtulmak adına yüzümü avuçlarının arasından kurtarıp "çok üşüdüm" diyerek hızlı adımlarla arabaya geçtim ve kapıyı kapattıktan sonra Jungkook'un birkaç saniye içinde sürücü koltuğuna yerleşmesini izledim.

"Neler olduğunu anlatmadan bir yere gitmiyoruz."

Jungkook'un net tavrı karşısında derin bir nefes aldım. "Evde konuşalım lütfen. Oldukça önemli bir mesele. Belki de saatlerce konuşacabileceğimiz türden."

Jungkook isteksizce başını salladı ve arabayı çalıştırdı. Üşüdüğümü söylediğim için olsa gerek kaloriferi de son seviyeye alarak göz ucuyla bana baktı. "Tedirgin hissediyorum bari ne hakkında konuşacağımızı söyle."

"Neden?" diye sordum tek kaşımı havalandırarak. "Tedirgin hissetmen gereken bir şey mi yaptın?"

"Anlamadım" diyen Jungkook kaşlarını çatıp sıkıntıyla iç geçirdi. "Bir sorun mu var?"

"Şimdi değil" diyerek gözlerimi kapatıp koltukta geriye doğru yaslandım. "Eve geçince konuşacağız demiştim, eve geçince beni uyandırırsın."

.....

Kısa ve sessiz geçen yolculuğumuzun sonunda gözlerimi açıp arabadan indim ve Jungkook'un elimden sıkıca tutmasına izin verdim. Hâlâ tedirgin olduğunu fark edebiliyordum fakat bu konuyu konuşmadan onu rahatlatamazdım.

Elimi bırakmadan boşta kalan elini ceketinin cebine atan Jungkook kapıyı açıp beni de beraberinde içeriye çekti. Ev oldukça sessizdi. Muhtemelen bizimkiler yürüyüşe çıkmıştı.

"Kimseler yok sanırım. Burada konuşalım mı?"

"Olur" diyerek üçlü koltuğa geçtiğimde Jungkook da ceketini çıkarıp yanımdaki boşluğa geçti. Tüm dikkati üzerimdeydi ve ben onu daha fazla bekletmemek adına direkt olarak konuya girdim.

"Seok Jin çıktı karşıma ve onunla bir gece geçirmemi istedi" dediğimde Jungkook'un çenesi kasıldı ve sesli bir küfür savurduktan sonra ellerini omuzlarıma sabitledi. "Sana bir şey yaptı mı?"

Olumsuzca başımı iki yana salladım.

"Hayır, onu atlattım. O konuya değinmeden önce bana söylediklerini açıklığa kavuşturalım istiyorum" dediğimde Jungkook sertçe yutkunup "sana ne söyledi?" diye sordu.

"Sevgilisi ile yattığını ve bu yüzden sana düşmanlık duyduğunu söyledi" dedim tek kaşımı havalandırarak. Daha çok sorgular bir şekilde kurmuştum bu cümleyi.

"Herhangi birinin sevgilisi ile birlikte olmak gibi bir niyetim yoktu. Kızın sevgilisi olduğunu bile bilmiyordum."

Dudaklarım istemsizce aşağı doğru sarkarken derin bir geçirdiğimde Jungkook omzumdaki ellerinden birini çeneme götürüp aşağıya düşen bakışlarımı kendi bakışları ile birleştirdi. "Bu konuları seninle konuşmak beni de rahatsız ediyor. Karşıma böylesine tutulacağım birinin çıkacağını bilsem, sana deli gibi aşık olacağımı bilsem kimseyle göz göze bile gelmezdim. Bir-kaç yıla öyle çok hata sığdırdım ki seni hiç hak etmiyorum. Buna rağmen bencilce aşkıma karşılık bekliyorum."

Jungkook'un çenemdeki elini yavaşça tutup aşağıya doğru indirdim ve ellerimizi birleştirdim. "Beni aldattığını da söyledi fakat buna ihtimal bile vermedim" dediğimde Jungkook hiç tereddüt etmeden gülümsedi. "İşte bu konuda tamamen suçsuzum" dediğinde usulca başımı salladım.

"Yine de bazı geceler ortadan kayboluyorsun. Nereye gittiğini, Jin'in seni neye dayanarak tehdit ettiğini söylemeyecek misin?"

Jungkook aniden durgunlaşırken "bunu söylersem benden nefret edersin" diyerek bakışlarını kaçırdı. Fakat o kısacık sürede bakışlarındaki acıyı net bir şekilde hissettim. Bilmek istiyordum kabuslarının sebebini.

"Senden nefret edebileceğimi düşüneceğin ne yapmış olabilirsin?"

Jungkook'un elini daha sıkı kavrasam da bana bakmayı ve cevap vermeyi reddetti. Onun yerine "karşına yeniden çıkmaması için her şeyi yapacağım" dediğinde çantamda sakladığım, daha önce Jin'in odama bıraktığı not kağıdını çıkardım.

"Bunun sayesinde karşımıza asla çıkmayabilir" dediğimde Jungkook merakla elimdeki kağıdı aldı ve hemen sonra kaşları çatılırken "senin odama kadar girmiş öyle mi?" derken öfkeyle soludu.

"Artık o odada tek başına kalamazsın" dediğinde yüzünde öyle bir endişe vardı ki ortamdaki gerginliği gidermek adına "seninle birlikte kalmam için bahanen oldu tabii" diyerek gülümsedim fakat Jungkook'un tek bir mimiği dahi oynamadı.

"Delireceğim! Gidip o pisliği geberteceğim!" diyerek yerinden kalktığında seri bir şekilde karşısına geçip onu durdurdum.

"O kağıdı polise götürelim."

"Olmaz" diyerek derin bir geçiren Jungkook "gidemeyiz" diyerek bakışlarını yine aşağı düşürdü.

"Jin'in de polise anlatacakları olur diye korkuyorsun" diyerek sorgulayan bakışlarla ona bakmaya devam ettim fakat Jungkook tek kelime etmedi. Doğru muydu? Bir olaya mı karışmıştı?

"Tamam" dedim usulca fakat içim içimi yiyordu şimdi. "Senden de yardım istemiyorum öyleyse ve bundan sonra sana hiçbir şey söylemeyeceğim. Kendim halledebilirim."

"Jieun yapma lütfen..."

"Seok Jin'e bu mesele hakkında hesap sormaya falan kalkarsan bir daha beni yanında bulamazsın" diye net bir şekilde konuştum. Madem yasal yollarla bu meseleyi çözemiyorduk öyleyse Jungkook'un başını belaya sokmasına da izin veremezdim. Zaten her ne yaptıysa belli ki başı zaten dertteydi. En azından Jin onun lanet sırrını saklamaya devam ettiği sürece. Neydi bi aptal sır?

"Saçmalıyorsun, sana benim yüzümden bulaştı ve ben bu konuda onu rahat bırakacak değilim."

"Ben sana olacakları açıkça söyledim Jungkook."

Jungkook'un çenesi kasılırken saçlarını hırsla parmakları arasından geçirdi.

"Sevgilime ahlaksız tekliflerde bulunuyor ve ben öylece duruyorum. Olacak mi bu Jieun?"

"Ben çok ciddiyim Jungkook" diye üstelediğim sırada kapının kilidi açıldı ve Bayan Kang ile birlikte Bay Kang içeri girip bize kocaman gülümsedi.

"Hayırdır çocuklar? İlk kavganızı mı ediyorsunuz?"

Bay Kang'ın keyifle sorduğu soruyla birlikte ellerimi göğsümde birleştirmiş hesap soran sevgili modunda olduğumu fark ederek ellerimi çözdüm.

"Önemli bir mesele değil efendim" dedim gülümsemeye çalışarak.

"Ne yaptınız bakalım bugün? Nişan için elbise alabildiniz mi?"

"Ben de sizinle bu mesele hakkında konuşmak istiyordum" dediğimde Jungkook da dahil herkesin bakışları beni buldu.

"Konuşalım tabii güzel kızım" diyen Bayan Kang üçlü koltuğa geçerken Bay Kang da yanında yerini aldı. Jungkook da tekli koltuğa geçtiğinde ayakta kalmaya devam ederek parmaklarımı birbirine geçirdim.

"Biliyorsunuz ilişkimiz çok yeni ve ben bu nişan konusunu aceleye getirmek istemiyorum."

Jungkook'un yüzü asılırken tek kelime etmeden bakışlarını kucağındaki ellerine indirdi.

"Aranızda önemli bir sorun mu var?" diye tedirginlikle soran Bayan Kang'a gülümsedim.

"Hayır efendim. Sadece birbirimizi yeterince tanıdığımızı sanmıyorum. Bize biraz daha zaman vermenizi istiyorum."

"Madem böyle karar verdiniz..." "Bize de onaylamak kalıyor."

"Teşekkürler" diyerek gülümsediğimde Jungkook oturduğu yerden kalktı. "Ben biraz hava almaya çıkacağım" dediğinde yüzüme bakmamayı tercih etmişti.

Kapıya doğru ilerlerken peşinden bahçeye çıkıp koşar adımlarla ona yetiştim. Ellerimi göğsüne yerleştirdim.

"Birlikte gidelim" dediğimde "yalnız kalmak istiyorum" diye yanıt verdi. Sesi öyle pürüzlüydü ki.

"Ne yaparsın seni yalnız bırakmak istemiyorum" dedim ve Jungkook karşılığında acıyla gülümsedi.

"Benimle olmak konusunda şimdiden endişeye düşüyorsun. Her şeyi öğrendiğinde benden koşarak uzaklaşacaksın."

Ellerimi nazikçe göğsünden uzaklaştırıp arabaya doğru ilerlerken kaşlarım çatıldı ve kendi kendime mırıldandım.

"Bu kadar kötü ne yapmış olabilirsin sevgilim?"

Bir geçiş bölümü ile geldim 💕

Uyumadan önce buraya bırakıyorum bu bölümü. İyi geceler herkese 💕

Yeni bölüm için;

Oy sınırı:300
Yorum siniri:300

Continue Reading

You'll Also Like

10.3K 574 6
sevişmekte uzman olmak için birbirini kullanan iki genç. taehyung, jennie smut içerir.
257K 13.2K 27
Jungkj: Endişelenme Bunu yalnızca biz bileceğiz Söz veriyorum Jungmr: Yalnızca biz. Hayran kurgu #185 Jungkook #48 Jeon Jungkook Texting
825K 66.7K 13
arkadaşlarıyla birlikte orduya katılan jungkook, ilk görüşte etkilendiği komutan kim taehyung'a cinsel içerikli mesajlar atmaya başlar. taekook, tex...
32K 3.2K 31
"Tüm muhteşem hikâyeler iki şekilde başlar: Ya bir insan bir yolculuğa çıkar, ya da şehre bir yabancı gelir." -Tolstoy Sung Iseul, taşındığı yeni şeh...