Yıldız nerede?
Keyifli okumalar.
Günler geçerken sonunda Melek, Sinanla bir ortamda buluşmuşlardı.
Sinana sorduğu soruyamı üzülmeliydi yoksa aldığı cevabamı.
"Sinan hayatında biri mi var?.."
"Evet hayatımda biri var.. Özür dilerim.. Bu konuyu seninle böyle konuşmak istemezdim.."
Melek duydukları karşısında hızlanan ve sıkışan kalbini es geçip derince yutgundu. Bakışlarını yere eğdi..
Sinan ayağa kalktı. Meleğin önünde diz çöktü. Meleğin ellerini tuttu.
"Özür dilerim.."
"Özür dileme istemiyorum. Hayatındaki kadınla mutluluklar dilerim sana. Ama şimdilik çocukları onunla birlikteyken görmeni istemiyorum."
Sinan, Meleğin sözlerine hafif sırıttı.
"Melek?"
"Ne!"
"Hayatımda biri var doğru.. Onun için her şeyi veda etmeyede razıyım. Geç bulduğum, benim için çok değerli biri ama bu bir kadın değil. Ben bir tek sana aşık oldum, bir tek sen. Sen yanımda olmasan bile, ilerde nasıl bir hayat yaşamak istersen öyle olacak, boşanmak istiyorsan böyle mutlu olacaksan ona bile varım ben ama bu kalbimdeki hükmünü değiştirmez."
Melek gözlerini şaşkınlıkla açmış Sinanı dinledi. Sinanın sözleri biterken yanakları al al oldu kızardı. Ne diyecek söz bulabildi nede o sözlerini söyleyecek bir dil.
Bakışlarını siyah harelerden kaçırdı.
"Kim var o zaman odada?"
"Kadın olmadığını bil içini rahat tut boşa üzme kendini."
"Tamam.. O zaman başka bir şey sormak istiyorum?"
"Sor ?"
"Bu yüzündeki morlukları kim yaptı?"
Melek bu soruyu sorarken ellerini Sinanın avuç içlerinden çekip Sinanın yüzüne dokundu.
Sinan bu an karşısında gözlerini kapatıp konuştu.
"Amcama bir ara teşekkür edeceğim. "
"O niyeymiş?"
"Bana Vurduğu elini öpeceğim, o beni bu hâle getirmeseydi, senin ellerin şuan benim yüzümde olmazdı. Sen ilk kez benim yüzüme dokundun Melek."
Melek hızla ellerini Sinanın yüzünden çekti.
"Sana bunları Amcan mı yaptı?!"
"Evet."
"Neden ?"
"Sana yaptıklarımı duymuş.. Aynı baban gibi bir insan olmuşsun dedi bana hayran olduğum adamdan bu sözleri duymak, bu dayağı yemek.."
Sinanın sesi sonlara doğru titredi. Melek Boynunu büküp Sinana baktı.
"Amcanı çok seviyorsun değil mi?.."
"Çok.. Her çocuğun kahramanı babası olur ya.. Benim kahramanım amcamdı.. Bizi yani annemi ve kardeşimi küçücükken babamdan kurtaran oydu. Bize yardım etti, Sonra gitti."
"Neden gitti ?"
"Türkiyede durmadığını söylüyor. Küçükken anlamazdım ne demek istediğini ama büyüyünce anladım. "
"Bana söylemeyecek misin ?"
"Amcam seninle konuşmak ister gitmeden, o zaman anlatacağını biliyorum ondan öğrenmen daha doğru olur."
"Tamam öyle olsun. "
Şeyda ansızın içeri girdi. Salonda Sinanı Meleğin önünde diz çökmüş bir durumda görünce şaşırdı. Sinan, Şeydanın içeri girdiğini görünce ayağa kalkıp toparlandı.
"Ayy ben romantik bir anımı bozdum?! "
Melek hızla cevap verdi.
"Hayır!"
Şeyda gülerek konuştu.
"Yaa ondan mı yanakların al al oldu?"
"Saçmalamayı kes lütfen yanaklarım kullandığım ilaçlar yüzünden öyle. "
Şeydanın yüzündeki gülümseme kayboldu, bakışlarını kaçırarak konuştu
"Özür dilerim. Ben miniklere bakayım. "
Şeyda koşarak ikilinin yanından uzaklaştı. Keremin yanına doğru gitti.
"Sinan?"
"Efendim Melek?"
"Yıldız nerde?"
Sinan konuşacağı zaman telefonu çaldı. Avukatın numarasını görünce Meleğe baktı.
"Özür dilerim buna bakmam lazım. "
"Tabi bak."
Sinan telefonu açıp Melekten biraz uzaklaşıp konuştu.
"Evet sizi dinliyorum ?"
"Sinan bey acil cezaevine gelmeniz lazım!"
"Ne oldu bir sıkıntı mı var?"
"Sinan bey Yıldız hanım gece oluşan bir olaydan dolayı başka bir cezaevine nakledilmiş ama hangi cezaevi oldugu bilgisini bana vermiyorlar. Sizin gelmeniz şart."
"Bu ne demek şimdi? Nerde olduğunu bilmiyor musun!"
"Efendim Yıldız hanımın nerde olduğunu benimle paylaşmıyorlar."
Sinan bir taraftan avukatla konuşup diğer taraftanda Melekle göz kontağı kuruyordu. Olayı anlamaması için.
"Tamam sen o dosyayı bul bende şirkete geliyorum. "
Telefonu kapatıp Meleğin yanına gitti.
"Benim acil bir toplantım çıktı, gelince konuşalım olur mu? Hatta Fatih seni, Keremi, anneni burdan alsın yeni eve geçin benim yüzümden sıkıntı çekme, ben işlerden dolayı eve uğramıyorum bile."
Melek ilk bu teklifi reddetmek istedi ama Sinanın odadaki değerli, kıymetli olan ne ise öğrenmek istedi bu yüzden teklifi kabul etti.
"Tamam daha iyi olur aslında, çocuklarla perişan olmam. "
Sinan , Meleğin ilk kabul etmemesini beklerken aldığı cevapa şaşırdı ama mutluda oldu.
"Tamam ben gideyim o zaman."
"Git o zaman."
"Bir şey olursa hemen ara, sana telefonum hep açık olur. "
"Tamam abim arar. Benim telefonum yok ya. O gölge mi neyse ondan orda bir şeyler oldu telefon gitti."
"Tamam ben Fatihe söylerim halleder. "
"Yoo gerek yok ben hallederim. "
"Melek bırak hatalarımı düzeltmeme izin ver. Telefonunda benim yüzümden kayboldu. "
"Tamam. Ama izin vermem, kazanman anlamına gelmez bunu bil. "
"Tamam. "
Sinan eliyle saçlarını karıştırıp Uğurun evinden ayrıldı.
Melek, Sinan gidince elini kalbine koydu.
"Niye bu kadar hızlı atıyor acaba?"
Yusuf bey ve Necla hanım mutfaktan çıkarken Meleğin elinin kalbinde olduğunu görünce Necla hanım heyecanla konuştu.
"Kızım iyi misin?"
Melek annesini ve doktorunu görünce elini kalbinden çekti.
"İyiyim anne. Sadece.."
"Ne sadece?"
"Şey kalbim bu aralar hızlı atıyor anlamadım. "
Yusuf bey Meleğe iyice yaklaşıp konuştu.
"Ne zamandan beri var bu rahatsızlığın? Daha önce niye demedin bana?"
"Bilmiyorum, yeni farkettim."
"Yeni fark ettiysen yeni bir şey o zaman bu?"
"Bilmem, galiba. "
Yusuf bey Meleğin bu hâline güldü.
"Aşktan olmasın kalbinin bu hızlı atması?"
"Ne aşk mı? Yok öyle bir şey Yusuf amca Sen iyice yaşlandın bence emekli ol, ben başka doktor istiyorum sen baksana kalb rahatsızlığımı aşk belirtisi sanıyorsun!"
"Bak küçük hanım ben yaşlı falan değilim. Emeklilik işine gelirsen o kocan iyi bir maaş teklifinde bulununca emekli ölsemde olmam."
Yusuf bey, Necla hanımlada konuşup odasına doğru yukarı çıktı.
Necla hanım kızına yaklaşıp konuştu.
"Galiba kalbin katilini çok sevmiş. Sinanı görünce bundandır öyle hızlı atması. "
"Anneee yok öyle bir şey. "
"Gel gel seninle bahçede bir anne kız konuşalım. "
************************
"Müdür kardeşim nerde!"
"Sakin olun Sinan bey."
"Sakin falan olamam sizinle böyle konuşmadık! Ters giden bir şeyler oldu değil mi? Yoksa gecenin köründe kardeşimi apar topar ismi gizli bir ceza evine sevk etmek ne demek ! Bizi bırak avukatına bile haber verilmiyor!"
"Bakın kardeşiniz gece yarısı cezaevini birbirine kattı. Bir gardiyan memurumu ve iki tutukluyu yaraladı. Gece yarısı tüm koğuşlar dolu olduğu için savcının kararı uyguladık. "
"Tamam Müdür senin dediğin gibi olsun. Peki neden yaralılar için ambulans gelmedi ?"
"Şeyy... Burda yapıldı pansumanları."
"Demek öyle, peki şu ses kaydına bir cevabın var mı?"
"Ne ses kaydı Sinan bey?"
Sinan telefonunu masanın üstüne koydu. Yolda gelirken içerdeki muhabiriyle yaptığı konuşmayı Müdür beye dinletti. Tabi kadın sesini biraz üstünde oynatarak ses kaydı yapmayı unutmadı. Kardeşimi içerde tek bırakmamıştı ama bunlar nasıl olmuştu anlamadı.
"Anlat seni dinliyorum Kardeşime ne oldu akşam?"
"Sinan bey akşam hiç bir şey olmadı, Yıldız bir görüşmeye çıktı sizden sonra kim geldi bilmiyorum, ben ağzını aradım ama benimle konuşmadı, sizin adamınız olduğumu söylediğim hâlde bana inanmadı. Yatağından hiç dışarı çıkmadı. Akşam olunca koğuştaki herkes yattı. Gece yarısı bir ses geldi Yıldız hanım tuvalete gitti ama tekrar biri karanlıkta gelip yattı. Yıldız hanım sandım ben onu özür dilerim. "
"Yıldıza ne oldu!?"
"Sabah yatakta başka biri yatıyordu. Cezaevinde bir şeyler döndü Sinan bey Yıldızı akşam burdan çıkardılar ama nasıl oldu anlamadım. Sabah koğuştaki bir kaç kişi erkenden tuvalette temizlik yaptılar.."
"Bu ne demek!"
"Cezaevinde iki tane şeyi temizlerler. Bir eroin iki cesetdeki parmak ve kan izlerini.."
Sinan biden ses kaydıyla Müdüre baktı.
"Şimdi gerçekleri anlat. "
"Bee.. ben size Yıldızın sevk edildiği ceza evinin adresini vereyim siz kardeşinizi kendi gözlerinizle görün. "
Müdür bey Sinanı kendi üstünden uzaklaştırmak istedi.
"Peki Yıldız benden sonra kiminle görüştü?"
"Sizden başka kimseyle görüşmedi, muhbiriniz size yanlış bilgiler vermiş. "
"İnşalalh öyledir Müdür Bey. "
Sinan ayağa kalktı. Avukatına kafasıyla işaret yaptı. Müdür beyin elindeki adres yazılı kağıdı alması için.
**********************************
"Eee anne anlat artık, yoksa bebeklerimin yanına gidiyorum ."
"Korkma torunlarımın yanında Şeyda kızımla, Kerem var."
"Şeyda kızın? Vay be adaletini sectigim dünya. Bana böyle kızım demedin."
"Kıskançlık yapma."
"Ben mi? Sizi kıskanacağım !Hıh kuru iftira."
Necla hanım kızının bu haline güldü.
"Tamam benim kıskanç kızım. "
"Anne yaa!"
"Tamam tamam .Sana bugün çok kişinin bilmediği seninde küçükken hayran olduğun bizim mahalledeki Emin amcayla Firdevs teyzenin hikayesini anlatacağım sana."
"Konumuzla ne alakası var anne?"
"Var var olmaz mı. Ne güzel birbirlerine âşıklardı hatırlıyor musun?"
"Evet hatırlıyorum. Çok güzel bakıyorlardı bir birlerine. "
"Peki asıl gerçek hikayelerini bilir misin?"
"Hayır anne."
"Bak kızım Emin amcan doğulu ama askerligini iç anadolu bölgesinde yapmış. Askerligi bitincede yetim olduğu için memleketine dönmemiş. Amcasının yanına gitmemiş ,amcasına yük olmamak için, işe girip çalışmış parasının yarısını amcasına yollarmış. Yaşadığı ilçedede Firdevs teyzenin bu kuzeniolan Banuyu görüyor. Sevdaya düşüyor. Emin amcanı bilirsin nasıl yakışıklı, karizmatik bir adam oldugunuda. Birde genç delikanlı halini düşün?"
"Off o zaman daha cok yakışıklılı bir adam olduğu kesin anne."
"Öyle öyle. Emin amcaya bu Banuda ilgi göstermiş. Dünyalar Emin amcanın olmuş. Sevdiği kadınında ona ilgisi var.."
"Anne bir yanlışın olmasın. Emin amca Firdevs teyzeye sevdalı değil miydi?"
"Değildi yavrum.. Emin amca bu Banuya sevdalıydı."
"Eee sonra ne olmuş anne? Firdevs teyze ile nasıl evlendi o zaman?"
"Banuyu o ildeki iyi mevkideki bir adama vermiş babası.. Bunu duyan Emin amca dünyası başına yıkılmış. Banuya kaçalım gidelim buralardan demiş. Banuda kabul etmiş. Kaçacakları günü ,yeri saati her şeyi ayarlamış bu iki aşık. "
"Yaa sonra ne olmuş anne?"
"Banu gece tuvalete diye çıkıp Emin amcayla bulacakmış. Ama o zamanlar tuvaletler içerde değildi evin bahçesinin içinde olurdu kızım. Banu kalkmış akşam, Firdevs de babasını ve annesini küçükken kaybetmiş bu yüzden amcasıgille büyümüş. Banu kız kardeşi olarak gördüğü Firdevside kaldırmış. Benimle gel diye. Garip Firdevs teyzende kalkmış ablasının yanında bahçeye çıkmışlar. Banu tuvalete gitmiş, Firdevse, beni burda bekle demiş ama tuvalete girmeden geri eve girmiş. Firdevs beklemiş beklemiş ablası gelmemiş, ablasına bir şey olduğunu düşünerek tuvaletin oraya gitmiş kimse yok tam eve döneceği sıra biri ona sarılmış. "
"İnanmıyorum!"
"Yaa işte böyle olmuş Emin amcayla Firdevs teyzenin tanışması. Firdevs teyzen basmış zıltagı evdeki amcası ve erekek kuzenlari tüfekleri ellerine alıp dışarı çıkmışlar. Gördükleri durum karşısında, Emin amcayı iyi bir dövmüşler ama köydeki bazı komşularında bu sese çıkıp olaya şahit olmaları üzerine, çare olarak Emin amcayla Firdevs teyzeyi evlendirmek olarak bulmuşlar. Emin amca başta bu olayı kabul etmemiş, Firdevs teyzeyi düşmanı olarak görmüş, o ilçeden taşınmış, kırıkkaleye yerleşmişler, Firdevs teyzeye yapmadığı zulüm kalmamış, Bunları Banunun yaptığını bilmemiş ,Firdevsin onları ayırdığını düşünmüş. "
"Anne bu anlattıkların gerçek mi?Ben.."
"Gerçek kuzum gerçek.. Bir gün Emin amcan rüyasında büyük dedesini görmüş, "Sen bir yetime nasıl böyle zulüm edersin diye dövmüş. Emin amca o rüyasından sonra bırak Firdevs teyzeye el kaldırmayı of bile dememiş, hatta Firdevs teyzeye şey dermiş "Büyük babamın attığı sopayı hatırlayınca vurduğu yerdeki kemiklerim hâlâ sızlar dermiş. Ya öyle bizim dışardan ne güzel dediğimiz mutlulukların altında mutlaka bir elem, bir göz yaşı vardır."
"Çok üzüldüm.. Emin amcayla Firdevs teyzeyi tanımasam bu anlattıkların bana normal gelirdi. Peki Firdevs teyze hiç kurtulmak gitmek istememiş mi?"
"Kızım o dönemde öyle gitmek, boşanmak yoktu ki.. Eskiler eşlerine hep namusumuz gözüyle bakmışlar be yavrum. Birde o dönemde kimsesizlik daha çoktu.. Ama eskilerdeki evlileklerde aldatma, hiyanet asla olmazdı."
"Anladım anne.."
Melek düşündü annesi bu hikayeyi niye anlatmıştı.
"Anne bu hikayeyi niye anlattın bana?"
"Düşün yavrum bu hi-"
Necla hanımın sözlerini Hilal böldü. Ablası Nihalin, Linaya yaptıklarından dolayı Uğur bey Nihalin çıkışını vermişti ama Hilal ablası gibi olmadığı için önün işine devam etmesi gerektiğini söylemişti.
"Melek hanım?"
"Efendin Hilal?"
"Sinan beyin amcası sizinle görüşmek istiyormuş, içerde sizi bekliyor."
"Tamam geliyorum. "
Hilal tekrar eve döndü. Melek annesine baktı.
"Bu hikayeyi neden anlattığını düşüneceğim anne. Ben şimdi Yağız Asaf beyle bir konuşayım. "
"Tamama kızım. "
"Şey bir de anne hazırlan Sinan yeni eve geçmiş banada oraya geçerseniz daha iyi olur dedi."
"Tamam ben torunlarımın üstünü hazırlayım. "
"Tamam anne görmen lazım Sinan onlar için çok hoş bir oda hazırlamış. "
"Sen ne zaman gördün?"
"Şey.. şeyde gördüm.. Anne beni niye lafa tutuyorsun yaşlı başlı adam beni bekliyor ayıp olmasın içeri gideyim ben."
"Git git bakalım."
Melek hızlıca eve doğru yürüdü.Annesi arkasından onun bu haline gülüyordu.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
Canlarrrrrrrrr ben geldim bölüm nasıldı.
Pazar günü de yeni bölüm geliyor inşallah.
Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin canlar lütfen .
Haa birde şunu unutmadan diyeyim Meleğin annesinin ağzından dinlediğiniz Emin amca ve Firdevs teyze hikayesi gerçek hayatta yasanmış bir hikayedir .Ben sadece isimlerini değiştirdim.
"