Ruggarol Müstehcen Sahneler

By getreadyforthefuture

15K 320 273

masum masum Ruggarol sahneleri yazıyoruz aşırı tatlış sahneler baya masum ve tatlış gir ama Ruggero gibi Karo... More

b1rinci bölüm
üçünc3 bölüm
dör4üncü bölüm
beşi5ci bölüm

ik2nci bölüm

3.1K 69 100
By getreadyforthefuture

Carolina'yı zorla bara getirişimin tam kırk üçüncü günüydü. Kırk üç gündür bardaki çocuğu dikizliyordum ve Carolina'da o sırada bana ona açılmam gerektiğini söylüyordu ancak etrafında bu kadar kadın varken açılsam ne olurdu? Aslında ona istediği şeyi en iyi ben verebilirdim ama boyumdan dolayı beni yanına almayacağına emindim. Yanındaki sarışın kızın dudaklarını çekiştirmeyi bıraktığında sırıttı ve gözlerini yarı açık tuttu. Bazen kendimi o kadınların yerine koyuyordum fakat sonra bunu istemiyordum çünkü o kadınlar Ruggero için sadece bir oyuncaktı. Ama benim olmak istediğim şey oyuncak değil, onun hayatı olmaktı. "Bak emin ol seni kabul eder Karol, uzaktan böyle bad boy gibi gözüktüğüne bakma. Sen çok güzel ve tatlısın."

"Onun istediği tatlılık veya güzellik değil Caro, onun istediği tatmin olmak ve seksilik."

"Bana daha önce onu tatmin edebileceğini söylemiştin."

"Evet, hâlâ da öyle düşünüyorum." dedikten sonra sessizleşti ve bende Ruggero'ya bakmaya devam ettim. Bir kız gözleriyle Ruggero'nun kucağını gösterdiğinde Ruggero sırıttı başını yukarı aşağı salladı. Kızın Ruggero'nun kucağına çıkacağını anladığımda buna izin vermemek için Carolina'ya yalvarırcasına baktım ve o da beni reddetti. "Bir daha yapmam onu!"

"Lütfen Caro, ben gitmeye utanırım!"

"Umurumda değil. Sen git!" dediğinde ayağımı sinirle yere vurdum ve içki dolu bardağı alıp Ruggero'ya doğru gitmeye başladım. Her adımımda daha çok stres oluyordum. Tam kızın üstüne içkiyi dökecekken ayağım takıldı ve bir anda Ruggero'nun kucağına düştüm. Bana tüm siniriyle bakıyordu ve korkmaya başlamıştım. Hızla ayağa kalkıp önüme gelen bir masadan peçete alıp Ruggero'ya uzattım. "Ben çok özür dilerim, ayağım takıldı ve bir anda oldu. Eğer sorun olacaksa--"

"Elbette sorun olacak! Halime baksana, mahvettin kıyafetimi!" diye bağırınca tüm bar bize bakmıştı. Yutkundum ve elbisemin uçlarını sımsıkı tuttum. "Dediğim gibi, özür dilerim."

"Özür dilemenle kıyafetim temizleniyor mu aptal!? Senin bu bara girmeni yasaklayacağım!"

"Ne?! Hayır! Bunu yapamazsın!"

"Hah, yapamazmışım. Nasıl yaptığımı görmek ister misin?!" deyip ayağa kalktı ve barın sahibinin odasına doğru giderek merdivenlerden çıktı. Carolina'ya baktığımda bir adamla öpüştüğünü gördüm. Bu kızı iki dakika yalnız bırakmam hataydı zaten diye düşünüp Ruggero'nun arkasından çıktım. Eğer bu bara giremezsem Ruggero'yu bir daha göremeyecektim ve bu benim depresyona girmeme sebep olacaktı. Bar sahibinin odasına daldığımda Ruggero'nun ellerini masaya koymuş bar sahibine bağırıyor olduğunu gördüm. İkiside bana döndüğünde Ruggero beni işaret etti. "Bu kadını kovmalısın!"

"Ruggero, sadece yanlışlıkla içki dökmüş üzerine. Biraz sakin--"

"Olamam! Bu kıyafete ne kadar para harcadığımdan haberin var mı?" diye kavgaya devam ederken aklıma gelen şeyle gözlerimi kapattım ve bağırdım. "Bunu çözmenin başka bir yolu daha var!" diyerek söze başladım ve sonunda dikkatleri üzerime çektim. Aslında aklıma gelen şeyi nasıl söyleyeceğimi bilmiyordum, bu yüzden Ruggero'nun bana sinirle bakan gözlerine bakıp gözlerimle anlatmaya çalıştım. Anlamış olacakki önce beni süzdü, sonrada kahkaha attı. "Sen bu boyla beni tatmin edebileceğini mi sanıyorsun?" diye alayla sorunca gözlerimi kıstım. "O zaman görelim, eğer seni bu gece tatmin edemezsem bara bir daha adımımı atmam. Eğer edersem sen bir daha buraya gelmeyeceksin, gelsen bile yüzümü görmeyeceksin."

"Anlaştık aptal kız."

°•♡•°

Giydiğim dar pantolon ile kısa tişörtü düzelttim ve kapıyı çalacakken kapı açıldı. Kıyafetinden hizmetli olduğunu anladığım bir kadın göz altları mosmor hale gelmiş bir biçimde bana gülümsemeye çalışıyordu. "Bay Pasquarelli sizi odasında bekliyor." deyince kadına biraz daha baktım ve sonra içeri girmeden evin içine baktım. Gayet düzenli bir evdi. Tekrar kadına dönüp gülümsedim ve içeri girdim. Kadında benim arkamdan evden çıktı. Etrafıma bakarken bir yandanda üst kata çıkıyordum çünkü Ruggero odasının üst katta olduğunu söylemişti. Basamakları ağır ağır aştım ve önüme çıkan koridordaki odalardan hangisine girmem gerektiğini düşündüm. Telefonuma gelen mesajla mesaj paneline baktım. Soldan ikinci o da olduğunu söylüyordu. Açıkçası ilkim hâlâ bendeydi ve bunu fark edeceğini bildiğim için korkuyordum. Acaba prezervatif kullanacak mıydı? Aslında neden ona ilkimi verecektim ki? Sadece onun sınırlarını zorlayacaktım ve belki de bir daha birbirimizi görmeyecektik. Kapıyı açıp odaya göz gezdirerek içeri adımımı attım ve hemen sonra arkamdan kapı kapandı. Kapının kapanmasıyla omzumun üzerinden arkama baktım. Bu kişi, sadece baksırı ile duran Ruggero'ydu ve dudağı hafifçe yukarı kıvrılmış beni süzüyordu. "Soyunup gelmeni beklerdim."

"Sokağa çıplak mı çıksaydım?"

"Daha önce bu cesareti göstermiş kadınlar geldi evime."

"Her ne boksa..." deyip çantamı bir kenara fırlattım ve tişörtümü çıkarttım. Ruggero'ya göz ucuyla baktığımda sırıtıyordu. "Pist senin güzellik." dedikten sonra ellerini koltuğun başlığına koyup başını yana yatırarak beni izlemeye devam etti. Bende işime devam ederek pantolonumu çıkarttım ve elimi sütyenin kopçasına getirdim fakat çıkartamıyordum. Koltukta bir hareketlenme oldu ve aynı anda elimin üstünde sıcacık bir el hissettim. Bu el sayesinde kopçam göğüslerimden kurtulup yere düştüğünde Ruggero'ya döndüm. Odak noktasının göğüslerim olmasını beklerken beklenmedik bir şekilde gözlerime bir şeyler ararmış gibi baktığını gördüm. Sonra gülümsedi ve iç çamaşırıma yöneldi ancak onu durdurdum. "Benim kurallarımla oynayacağız."

"Güzel, o halde az öncede dediğim gibi; pist senin." demesiyle onu itmeye başladım ve koltuğa oturtup kucağında yer edindim. Henüz tam olarak erkekliğine oturmamıştım çünkü farklı planlarım vardı. Kulağının başladığı yerden itibaren öpmeye başladım ve oradan aşağılara doğru inip boynunu ısırdım. İz bırakmak için sadece ısırıp emiyordum ve şimdi içimdeki aşk onca günün intikamını almam için çığlıklarla bağırıyordu. Köprücük kemiğine indim ve bu defa oralara iz bırakmak yerine öpmeye başladım. Ruggero'dan ses çıkmaması beni rahatsız etmeye başlamıştı. "Yapabileceğin sadece bu mu?" diyen fısıltıyla karışık sesine karşılık başımı kaldırdım ve gözlerine baktım. Daha önce eski sevgilime bunları yapmıştım ve o bundan fazlasıyla etkilenmişti fakat ona bir daha yüz vermeyince intihar etmeye çalışmıştı. "Az sonra yapacaklarım beynine kazınmamı sağlayacak."

"Bundan emin değilim, bu yaptıklarınla asla beni etkileyemezsin." deyip sınırlarımı zorladığında bir anda erkekliğinin tam üzerinde yerimi edinip kendimi bastırabileceğim kadar bastırdım. Ağzından küçük bir inleme çıkınca kıkırdadım çünkü her şey daha yeni başlıyordu. Bedenimi hızla ileri geri hareket ettirdim ve ona sürtünmeye başladım. Daha sonra dudaklarının kenarlarını çekiştirmeye başladım fakat o benim dudağımı öpmek istermiş gibi kafasını benim dudaklarımın olduğu yere çeviriyordu. Daha fazla ona karşı gelmedim ve dudaklarına beklemediği bir anda sertçe yapıştım. Eş zamanlı olarak kendimi daha da ona bastırınca bu sefer benim ağzımdan tutamadığım bir inilti çıktı. Boynuma inip boylu boyunca yalamaya ve dudaklarını sürtmeye başlarken ben hâlâ sürtünmekle meşguldüm. Kıvırcık saçlarıyla bir yandan oynuyor bir yandanda çekiştiriyordum. Bu pozisyonda daha fazla kalmak istemeyip bedenimi kaydırdım ve yere çöküp baksırının yavaşça çekiştirmeye başladım. Çekiştirirkende baş parmağımla okşuyordum ve artık kendini tutmaktan yüzü kıpkırmızı olmuştu. Baksırını indirdiğimde iç çamaşırımı indirdim ve üzerinde yeniden yerimi edindim. Kadınlığımı erkekliğine en hızlı halimle sürterken o da bir yandan göğüslerimin üst kısmını öpüyordu. Sertçe son kez üzerinde hareket ettiğimde kendini tutamadı ve inledi.

Bu kadarı ona yeterdi. Artık beni asla unutamayacağına emindim. Bu yüzden bulunduğum duruma aldırmadan ayağa kalktım ve kıyafetlerimi yerden toplamaya başladım. Ruggero derin derin nefesler almaya çalışıyordu. "Bir daha gözüme gözükme." dedikten sonra tam odadan çıkıyordum ki Ruggero ayağa kalkıp kapıyı kapattı. "Gidemezsin." deyince kahkaha attım. Gerekirse camdan çıkardım ama yinede giderdim çünkü Ruggero'nun tek amacının vücudum olduğunu biliyordum. O bana aşık olamazdı. "Gidemem, öyle mi?" diye sordum. Yine vücuduma bakmasını beklerken yalnızca gözlerime bakıyordu. Rahatsız olunca derin bir iç çektim ve yeniden kapıya yöneldim ama bu seferde beni yatağın olduğu yöne çekip yatağa yatırdı. Sonra üstüme çıktı ve kaçmamam için kollarını iki yana koydu. Gözlerime bakıyordu hâlâ. Ne vardı gözlerimde, amuda kalkan inek falan mı? "Gözlerinde bir şeyler var Karol." dediğinde ağzım aralandı. Adımı biliyordu... Adımı biliyordu! "Daha önce hiçbir kadında görmediğim bir şeyler. Ne o?" dedi. Cevap vermeye karar vermiştim, zaten bir daha asla yüzüme bakmayacağına emindim ama yinede içimde kalan son umudumla söylemeliydim. "Orada senin asla anlamayacağın bir duygu var. Orada ne var biliyor musun? Aşk var. Her seni gördüğünde deli gibi atan bu kalp nereye atacağını şaşırıyor ve gözlerime atıyor. Ayrıca orada bir şey daha var, o da nefret. Sen sadece kadınları vücudu için sevmen ve cinsel ihtiyacını gidermek için işe yarayan bir varlık olarak gördükçe beynimde sana karşı oluşturduğu nefreti nereye kusacağını bilmiyor ve gözlerime kusuyor. Anladın mı? Peki sen biliyor musun bu duyguları?" dememle birkaç dakika sessiz kalıp gözlerime bakmaya devam etti. Sonra dudaklarıma biraz daha eğilip öptü usulca. "Nefreti biliyorum ama aşkı bilmiyorum. Bana öğretmeye ne dersin?" dedikten sonra dudaklarımı öpmeye başladı. O yanındaki kızları öptüğü gibi öpmüyordu beni, daha sakin ve istekli öpüyordu.

Benim de günlerdir istediğim buydu. Ona sadece farklı bir his ve duygu yaşatmaktı ama bunu kendiside istemesi gerekiyordu. Madem Ruggero istiyordu, o halde artık bende Ruggero'ya karşı beslediğim tüm duyguları sevişerek anlatacaktım.

Boynundan onu kendime çektim ve dudaklarının her yerini tatmak istercesine öpmeye ve yalamaya başladım. Ruggero ise bana uyum sağlıyor ve eliyle vücudumu okşayıp dudaklarıyla dudaklarımı sömürüyordu. Tek eliyle en başından beri beni rahatsız eden tokayı çıkarttı ve kısa saçlarım omuzlarıma döküldü. Daha sonra elini saçıma geçirdi ve dudaklarımı dudaklarına daha da bastırdı. Öperken aynı anda da kasıklarımızı birbirine bastırıyordu. Dokunduğu yerler uyuşuyormuş gibiydi. Söyle sevgilim, ömrüm boyunca benim uyuşturucum olmaya ne dersin?

Kendini içime itmeye başladığında dudaklarından ayrılıp boynunun etrafına sardığım kollarımı daha da sıkılaştırıp alnımı boynuna yaslandım. Biz, biz olmuştuk artık. Onun vücudu sadece bana ait olmasada, kalbi bana ait olacaktı. Ve benim ise hem kalbim hem vücudum sonsuza dek yalnızca onun olacaktı. Bir anda içimdeki hareketlerini durdurdu ve kulağıma nefesini işledi. "Beni her gün o barda izlediğini biliyorum Karol. Ve seni seviyorum."


°•♡•°

sizce de bu bölüm çok tatlı değil miydi?

bir erkek olarak Ruggarol'a ölüp bitiyorum

yani üçlü yapmayı teklif ederlerse asla reddetmem

neyse, bu bölümde burada bitti

günün sorusu: tamamen Ruggarol'u anlattığını düşündüğünüz şarkının adı nedir?

bence Sedef Sebültekin-Unutmam Lazım

-Tekin

Continue Reading

You'll Also Like

216K 21.6K 32
Ülkesine dönen delta ve kendi halinde takılan sessiz bir omega bir gece birlikte olur.
100K 6.3K 36
Malfoy ve Black iki ezeli rakip ve birbirlerinden nefret eden iki küçük çocuktur. Black'in 4. Sınıfta Harry'nin yerine arayıcı olmasından sonra Malfo...
91.4K 3.9K 21
Yabani dizisinden tanıdığımız Asi ve Alaz'ın muhtemelen hiç yazılmayacak anlarına dair tek veya birkaç bölümden oluşacak hikayelerdir.
22.5K 1.3K 13
Oynanılan her oyun er ya da geç bitmeye mahkumdur..