Ruggarol Müstehcen Sahneler

beşi5ci bölüm

Arabadan indikten sonra eve bakıp derin bir iç çektim. Oturma odasının ışığı yanıyordu ve güneşlikleri kapatmadığı için Karol'un koltukta kıvrılmış yatıyor olduğunu görebiliyordum. Ona ne kadar beni beklememesi gerektiğini söylesemde yine beklemişti, bu da benim istemsizce tebessüm etmeme sebep oluyordu. Kolumdaki saate baktığımda gecenin üçü olduğunu gördüm. İtalya'ya uzun sayılabilecek bir süre zarfında iş için gitmek zorunda kalmıştım ve iş sırasında Karol ile ilgilenemeyeceğim için onu Arjantin'de bırakmıştım. Arabanın bagajındaki küçük bavulu elime aldım ve karşıdan karşıya geçip evin anahtarını çıkardım. Anahtar deliğine anahtarı yerleştirip kapıyı açtığımda Karol birden doğruldu ve kapıya yani bana baktı. Beni görünce ayıcıklı panduflarını ayağına geçirdi ve yanıma gelip bana sarıldı. "Seni çok özledim. Aman Tanrım, sakalların çıkmış Ruggero!"

"Yanağımı okşayan biri olmayınca boşta kaldı yüzüm, o yüzden çıktı sakallarım." diye gülerek karşılık verdim bende. Güldüğünü duyunca kollarından ayrıldım ve dudaklarına kapandım. Her şeyiyle beni etkisi altına almış olan bu kadının nasıl bu kadar büyüleyici olduğunu asla anlayamamıştım. Öpüşmeye devam ederek içeri girdik ve kapıyı kapatıp duvara yasladım onu. Dudaklarımız birbirlerinde can bulurken Karol'un içindeki teslimiyet duygusunu hissetmeye başlamıştım. Geceydi, üstünde kıyafet olarak yalnızca ona aldığım fazlasıyla açık geceliği vardı ve tüm bu şartlar altındayken onu arzulamam doğal bir hale geliyordu.

Dudaklarımdan ayrıldı ve beni koltuğa çekti. Sonra koltuğa oturttu ve benim kucağıma oturup dudaklarıyla dudaklarımı mest etmeye devam etti. Öpüp hızlıca geri çekiliyor ve kucağımda ufak hareketler ediyordu. "Birileri beni gerçekten çok özlemiş." deyip gülümsediğimde gülümsedi ve yüzümün her tarafını inceleyerek cevap verdi. "Şimdide özlem gideriyor."

Dudaklarıma yeniden dudaklarını örttüğünde yerinde durmuyor ve oturup kalkıyordu. Bende bacaklarını ve sırtını okşayıp onun hareketlerine eşlik ediyordum. Bir süre sonra elini gömleğimin düğmelerine attı ve birkaçını açtıktan sonra boynuma tatlı bir işkence uygulamaya başladı. "Yorgun musun?" boğuk duyulan sesiyle bu cümleyi kurunca önce başımla onu reddettim, sonrada sesli bir şekilde dile getirdim. "Şu anda bütün yorgunluğumu atıyorum." dediğimde başını boynumdan kaldırıp bir yandan gömleğimin düğmelerini açarken bir yandanda bir şeyler fısıldıyordu fakat hiçbir şey duyamıyordum. Gömleğimin tüm düğmelerini açtıktan sonra çıkartmaya başladı ve dizlerinin üstüne çıkıp göğüslerini gözlerimin hizasına getirdi. Sırıtıp üstündeki geceliği çıkarttım ve göğsünün açıkta kalan yerlerini büyük bir zevkle emmeye başladım. Karol'da beni cezbetmek için inliyordu ki bunu başarıyordu da.

Sütyenini çıkartıp göğüslerine tamamen hakimiyet sağladım ve uçlarına yöneldim bu defa. O da daha hızlı inip kalkmaya başladı ve artık ikimizde çıldırma eşiğine gelmiştik. Eliyle pantolonumun düğmesini açıp fermuarını indirdiğinde kasıklarımda parmaklarını gezdirmeye başladı. Bu hareketine deli oluyordum. Dudaklarına çıktım ve sertçe öpmeye başladım. Beni koltuğa yatırıp koltuğun kenarındaki yastıkları bir kenara fırlattı ve yeniden öpmeye başladı dudaklarımı. "Burada mı yapacağız?"

"Koltuk yeterince geniş. Yoksa değil mi? Eğer bu alan yetmez diyorsan yatak odasına çıkabiliriz." dedi o da gülerek. Başımı iki yana sallayıp güldüm ve göğüslerine yumuldum yeniden. Koltukta yapma fikri hoşuma gitmişti, farklı şeyleri denemeyi severdim. Pantolonumu tamamen çıkardığında tam üstüne geçecekken beni durdurdu ve kalçasıyla kasıklarıma baskı uygulamaya başladı. Bu ne kadar zevkli olsada artık uzatmak istemiyordum fakat o bundan hoşnut gibiydi. Zaten böyle durumlarda hakimiyet hep onda olurdu ve her zaman olduğu gibi yine karşı gelememiştim ona.

Durdu ve yutkunup nefes almaya çalıştı benim gibi. İkimizde nefes nefeseydik fakat durmamamız gerektiğini biliyorduk. Karnıma koyduğu ellerini tuttum ve o da bundan güç almış olacakki yine oturup kalkmaya başladı. Normalde olsa daha fazlasını yapardı ancak şimdi nedense bundan başka bir hareket yapmıyordu. Yine de bu hareketide çok hoşuma gidiyordu. Bir ara durdu ve iç çamaşırını çıkartıp bana baktı. "Bir şey deneyeceğiz." deyince sırıttım ve başımı yukarı aşağı salladım. Kendini bana sürterek boynuma kadar geldi ve orayıda aşıp kadınlığını yüzümle aynı hizaya getirdi. Bu hayatımda gördüm en güzel pozisyon olabilirdi.

Sırıtmama engel olmadan kadınlığına dudaklarımı bastırdım ve yalayıp emmekle devam ettim. Bunu sevdiğini belirten şeyler söylüyor ve tüm odanın içinde yankılanan sesiyle inliyordu. Bir süre öyle devam ettikten sonra nefes nefese geri çekildi ve iç çamaşırımı hiç düşünmeden çıkartıp kendisini birden bana bastırdı. Derinden gelen bir inleme tüm odayı doldururken ne olduğunu anlamama bile izin vermemişti tüm bunları yaparken. Kendini her bastırışında daha sert bastırırken en sonunda dayanamadım ve onun üstüne çıkıp birden içine girdim. Pekala, gaza gelip biraz hızlı davrandığım için acı ve zevk ile karışık bir inleme çıkmıştı bu defa onun ağzından. Hırsımı ilk birkaç dakika çıkardıktan sonra yavaşladım (!) ve aynı tempoda devam ettim. "Beni... ah... a-aldatmadığını... mmh... kanıtladın..."

"N-Nasıl kanıtlamışım?" bende onun gibi nefes nefese. Sorduğum sorunun saçmalığı bile kendimden geçtiğimin göstergesiydi fakat onun sesini duymak benim daha da zevk almama sebep oluyordu. "Eğer aldatsaydın-ah! Bu kadar heyecanlı olmazdın." dedi elini kalbimin üstüne koyup. Dudaklarına eğildim ve alt dudağını kendime doğru çekiştirdim. "Seni aldatsam bile kimle yaparsam yapayım seninle yaptığım kadar zevk almazdım."

°•♡•°

he amk kesin zevk almazdın, önüne gelip bi Demi Lovato koysak iki gün hiç durmadan becerirdin

tövbestağfurullah

akşam akşam sinirim yine bozuk, biri tamir etsin

bu iğrenç espriyi yapınca daha da sinirlendim 🤦‍♂️

günün sorusu: sizce Ruggero Karol'a neden aşık/tı?

-tekin