Yasak - Miraculous

By blauesakura

44.5K 3.7K 4.4K

❦ Tamamlandı ❦ ↬Hayran Kurgu. Yıllar yıllar önce, bir rivayet bulunmuştu saklı dehlizin dibinde. "4 büyük va... More

1.Bölüm 🌙| Gizemli Yabancı
2.Bölüm🌙| Karar Anı
3.Bölüm🌙|"O Adam"
4.Bölüm🌙| Acılar ve Anılar
5.Bölüm🌙| Yeni Dostluklar
6.Bölüm🌙| Kütüphane
7.Bölüm🌙|"Farklı olduğunu biliyordum"
8.Bölüm🌙| Doğru Zaman
9.Bölüm🌙|"Eş kutbundan uzak dur"
10.Bölüm🌙|"Benim Yüzümden..."
11.Bölüm 🌙| "İçindeki ruhlar..."
12.Bölüm 🌙 | Kabus
14.bölüm🌙| Arşiv'in Küçük Sırrı.
15.Bölüm 🌙|Yin Yang
16.Bölüm 🌙 | "Aşk mı?"
17.Bölüm 🌙|"En Güzel Gün."
18.Bölüm 🌙| Görünmez Duvarlar
19.Bölüm 🌙 |Sarsılan Dengeler
20.Bölüm 🌙|Kristal Güç
21.Bölüm 🌙 |Zehir
22.Bölüm 🌙|"Dehliz, Biz Geliyoruz."
23.Bölüm | 🌙 Final-1: Aşk Panzehirdir. 🌙
24.Bölüm | 🌙 Final-2: Aşk Zehirdir. 🌙
25.Bölüm |🌙 Final-3: Aşk Paradokslardan İbarettir. 🌙

13.Bölüm 🌙 | Şifre

1.7K 160 197
By blauesakura

Marinette Dupain-Cheng

"Bayan Abella, cidden çok teşekkür ederiz ama artık sizce de yetmez mi?"

Bayan Abella, yani Chloe'nin öğretmeni taç giyme töreni için bize kıyafet seçiyordu. Modadan anladığı için ona güvenebileceğimizi söyledi. Gerçekten zevkli bir kadındı ama Chloe ve ben burada neredeyse iki buçuk saattir topuklu ayakkabılar ile dikildiğimizden pek sabrımız kalmamıştı.

"Dayanın gençler, çok güzel olacaksınız."

Birkaç elbiseye daha göz gezdirmek için diğer taraflara yöneldi. Biz Chloe ile birbirimize bakıp ümitsizce kafa sallarken bir anda Bayan Abella'nın çığlık sesi gelmişti.

"BULDUM!"

Elinde bir mavi bir mor elbise ile gelip onları bizim üzerimize tuttu.

"Tutun şunları böyle." Artık elbiseleri biz tutuyorduk. Birkaç adım uzaklaştı ve bizi baştan aşağı süzdü. "Hmmmm, gayet güzel görünüyor. Hadi kabine gidip deneyin."

Biz kabine doğru ilerlerken Bayan Abella bir hizmetçiye sesleniyordu. "Hey! Pardon bir bakar mısınız? Bana bir kahve yapın lütfen. Birde Güneş varisinin eğitmeni Bay Albaric'e sorun onlar halletmiş mi kıyafet işini diye."

Kabine girdim ve üzerimdekileri çıkartıp o mor elbiseyi giydim. Elbise; üst tarafı sade, eteğinde inci detayları bulunan bir elbiseydi. Sade, ama gerçekten güzeldi. Beyaz tenimi ortaya çıkarmıştı.

Kabinlerden Chloe ile aynı anda çıkıp birbirimize baktık. "" Çok güzel olmuşsun."" Aynı anda konuşmamıza güldük. Chloe gerçekten iyi biriydi ve kısa sürede kendini bana sevdirmişti.

Beraber Bayan Abella'nın yanına ilerlemeye başladık. Bizi görünce zafer edası ile gülümseyip, " Harika görünüyorsunuz kızlar, taç giyme töreninde kimse gözlerini sizin üzerinizden alamayacak." Dediğinde gülmeye başladık. O sırada kapı çalmıştı.

"Gel!" Bayan Abella'nın komutu ile içeri Adrien ve Luka girmişti.

"Bayan Abella, Bay Alba-" Adrien konuşmaya başladıktan kısa süre sonra beni görmüş ve öylece kalmıştı.

Kafamı iyi misin anlamında yana kaydırıp yüz ifademi değiştirdiğimde kendine geldi.

"Eee, Bay Albaric kravatlar burada mı diye soruyor."

Gözlerim Luka'ya kaydığında Chloe ile bakıştığını gördüm. Adrien'a baktığımda bana gülümseyerek bakıyordu. Ona baktığımı anlayınca kafasını çevirdi.

Neden içimde bir şeyler kıpırdandı?

Düşüncemden sıyrılıp gözlerim ile Adrien'a "Şunlara bak." anlamında hareket yaptım. Luka ve Chloe'ye baktığında kaşları yukarı kalkıp gülmeye başlamıştı.

Tam o sırada Bayan Abella elinde kravatlar ile geldi. "Alın bakalım gençler. Kusura bakmayın burada unutmuşlar sanırım."

"Sorun değil Bayan Abella. İyi günler."

"Size de." Adrien gitmeden dudaklarını oynatarak, "Çok güzel olmuşsun." Diyip göz kırptı. Arkasını dönüp gittiğinde yüzümde bir tebessüm olduğunu fark edip kendime geldim.

"Gelin size takı seçelim hanımlar."

Başımızla onayladık ve onu takip etmeye başladık.

{**}

Her şeyi seçtikten sonra işimiz bitmişti. Kıyafet ve takıları paketleyip saraylarımıza gönderdiler. Bizde Chloe ile konuşa konuşa odamıza doğru ilerlemeye başladık.

"Sen Luka'ya nasıl bakıyordun öyle?"

"Nasıl bakıyordum?"

"Hayran hayran."

"Duygu körü müsün sen? Öyle bakmıyordum tabii ki."

"Tamam demedim bir şey." Elimle ağzıma görünmez bir fermuar çektim. O sırada kolumdan biri tutup beni kendine çekti.

"Biraz konuşabilir miyiz?" Bu Adrien'dı. Başımla evetledim. Gözleri ile etrafı yokladı ve bizi kimsenin olmadığı bir koridora çekti.

"Dün gece kabusunda ne gördün?"

Flashback

"Kabul et Marinette."

"Anne?"

"Sana söylediklerimi sakın unutma, kalbini dinlemekten asla vazgeçme kızım. İnan, pişman olmayacaksın. Ben olmadım. Sende olamayacaksın."

"Anne ne diyorsun? Neyi kabul edeceğim? Ne kalp dinlemesi?"

"Onu seveceğini ikimizde biliyoruz Marinette, kabul et..."

"Kimi?"

"Ve birde, sakın şifreyi unutma. O çok önemli."

"Ne şifresi anne?"

"Gitmem gerek."

"Anne kimi?"

"Seni seviyorum Ay ışığım..."

"Anne!"

Flashback end

"A-Annemi gördüm."

"Neden korktun o kadar?"

"Bana birkaç şey söyledi ama ne dediğini anlamadım. Sonra, gitti..."

Birden beni kendine çekip sarıldı. Bende kollarımı ona sarıp gözlerimi kapattım.

Kokusu insanı rahatlatıyordu...

"Hadi odamıza gidip yemek yapalım. Biliyorsun geç kalınca Luka ve Chloe yarım saat söyleniyorlar." Gülüp kendimi geri çektim.

"Hadi gidelim." Beraber odamıza doğru yürümeye başladık.

{**}

Yemekten sonra saraylarımıza geçmiştik. Babamın benim için hazırlattığı odaya geçtim. Üzerimi değiştirip kendimi yatağa attım. Diğer tarafımda Adrien'ın olmadığını görünce tuhaf hissetmiştim. Onunla oda arkadaşı olmaya alışmıştım.

Yataktan kalktım ve penceremin önüne geldim. Ay hilal evresindeydi. Biraz onu oturup izlemeye karar verdim.

Flashback

"Onu seveceğini ikimizde biliyoruz Marinette, kabul et."

Flashback end

"Ne demek istiyorsun anne?"

İç çektim ve yatağıma geçip gözlerimi kapattım.

Ertesi gün, akşam:

Odamda bekliyordum. İşaret gelince merdivenlerden inecek ve babamın önünde durup taç giyecektim. Tamam, heyecandan ölebilirim.

İşaret geldiğinde odamdan çıktım. Merdivenlerden yavaşça inip babamın önünde durdum. Elindeki tacı başıma taktığında ona arkamı, misafirlere yüzümü döndüm.

"Karşınızda, Ay krallığı kraliçesi Marinette Dupain-Cheng."

Alkış sesleri yükselmeye başladığında etek selamı verdim. Bundan sonrası partiydi zaten.

"Kızım," Sesini duyduğumda babama döndüm.

"Efendim baba?"

"Seni kuzenin ile tanıştırmak istiyorum. Kagami, karanlıklar varisi."

Babamın arkasından bal renkli gözlü, lacivert saçlı bir kız çıktı.

"Memnun oldum Kagami."

"Bende, Marinette."

Nedenini bilmiyordum, ama bu kız bana garip geliyordu. Çok garip...

Birkaç dakika sonra etraftaki kalabalıktan uzaklaşmak için farklı bir koridora girdim. Burası neredeyse boştu. İleri doğru yürürken birden yan koridordan gelen sesle geriledim. Başımı uzatıp baktığımda tanımadığım bir adam, koridorda bulunan bir tabloyu kaldırdı. Tablonun arkasından bir kasa çıkmıştı. Gözlerim fal taşı gibi açılırken adam işine devam etti. Şifreyi açıp oraya bir kağıt yerleştirmişti.

İşini bitirip gitti. Tablonun önüne geldiğimde şok olmuştum...

Bu...

Reddeden kraliçe'nin tablosuydu.

Etrafı kontrol edip tabloyu kaldırdım. Karşıma bir kasa çıkmıştı. Ama şifre neydi?

Yetmezmiş gibi birde sekiz haneliydi!

Düşün, düşün, düşün...

Birden aklıma annemin ölüm, benimse doğum tarihim geldi.

O fotoğrafların üstünde yazan tarihler.

Denemekten zarar gelmezdi.

Ellerimi sayılara götürdüm.

10071992.

"Veee bingo." Kasa açılmıştı. İçindeki kağıdı aldım.

Dehliz:
20072020.

"Bu ne ya?" telefonumu çıkarıp kağıdın fotoğrafını çektim. Ardından her şeyi eskisi gibi yaptım.

Neydi o rakamlar?

Ve en önemlisi, dehliz de neydi?





























Selam!

Nasılsınız?

Olaylar karışıyoooooor. Ve kitaba Kagami geldi, bir şifre var.

Peki sizce o şifre ne?

Dikkatli okuyun, bir ip ucu gizli. 😉

Sizi seviyorum.

Kendinize iyi bakın.

~Lune'

Continue Reading

You'll Also Like

1.2K 159 13
Fransa'nın en prestijli liselerinden birine giden Bridgette, dolabında bulduğu isimsiz bir notla gül bahçesine gider. Karşısında ise Marinette ve Adr...
2.3K 112 18
Sette tanışan üç oyuncunun başlayan üçgen hikayesi..
215K 22.4K 35
taehyung kırmızı defterini kaybeder 290423, tk ☁️
34.9K 2.6K 20
Kjs&Kth thyng_v: Benimle birlikte karanlık olan dünyamda kaybolmak istemiyorsan beni bırakmalısın. Chi-chi: Karanlık dünyanda gerekirse seninle kaybo...