Gökyüzün De Bir Beste... 💙 🎶
İyi okumalarrrr, şarkıyı açmayı unutmayalım ❄️
Ve ve ve bu kız yeni texting yazmak istiyor, gelir misiniz yazsam kiii?
Erim_: Değsem gökyüzüne'
📸 @efecik
10.231 Beğeni, 540 Yorum.
@SonsuzGökyüzü_:
Hatırlatın bu çocuğu döveceğim.
@Erim_: @SonsuzGökyüzü_ ne yaptım ya?
@SonsuzGökyüzü: @Erim_ sence?
@efecik: Lanet olsun çok tatlısınız.
@_Ege_: Sizin ile uğraşmaktan bıktım. Adam akıllı yerlere gitsenize geri zekalılar.
@Erim_: Bakarız djskdkdld
@Görkemiştezorlama: Dayak istiyorsunuz.
@Erim_: Mina'ya sözüm var, Efe'yi dövebilirsin. dkskslxld
+48: Bu çocuk çok iyi amk.
@gece_: Sen eniştem olmadan ölürsen seni diriltir tekrar öldürürüm. Kendine gel.
@Erim_: Allah razı olsun yaa.
@Selim: Seni kardeşlikten men ederim, diğer aptalı da kuzenlikten ne bu böyle lan.
@Erim_: Bana gökdelenin tepesi gibi geliyor ama tabii sen bilirsin.
@+56: Beni takip etseneeeeeeğğğğ (+20)
@+70: Patik satışı için dm.
@+60: +70 bu adamın patik alacağını sanmam aga djskdkxld
Yorumların devamı için tıklayınız.
(Gerçek karakter olarak düşünmeyin çünkü aynı kadını bir öncekinde Mina'nın instagram gönderisi olarak attım.)
@gece_: Doğum günümü ilk kutlayan balıma gelsin. @SonsuzGökyüzü_
9.999 Beğeni, 999 Yorum.
@SonsuzGökyüzü_: @Selim kanki trip geliyor 😂
@Selim: @SonsuzGökyüzü_ hissettim baldız.
@Erim_: Ben unuttum ama yani doğum gününü değil. Kafa komple gitti ya hani?
@gece_: @Erim_ sana bir sözüm yok djzjsldldks
@efecik: Bir şey fark ettim lan, hepimizin instagram isimleri düzelmiş.
@gece_: Öyle oldu dkskdlslss gerçi Beste Mina'nın hep düzgündü.
Yorumların Devamı İçin Tıklayınız...
@efecik: Buralar güzelmiş❄️
11.000 Beğeni, 0 Yorum.
Bu gönderi için yorumlar devre dışı bırakılmıştır.
Oflayarak telefonu Gece'ye attığımda bana anlamsızca bakmıştı. "İnsan evlatları hepimiz aynı yerdeyiz, aynı odadayız. Neden instagramda yorumlardan konuşuyoruz?"
Selim"Erim ve Efe dışarıda." diyerek beni düzelttiğinde göz devirerek "Sen beni düzelteceğine gelecek tribe hazırlan." demiştim.
Gece'nin yanaklarından öperek "Çıkıyorum ben." demiştim. Gece kaşlarını çatarak "Doğum günüm için sürpriz mi hazırlayacaksın?" dediğinde göz devirerek "Artık sürprizliği kalmadı ama evet." demiştim.
Gece gülerek saçlarımı karıştırdığında "Ben o işi hallettim." demişti. Tek kaşımı kaldırarak "Ne yani kendi doğum günü sürprizini kendin mi hazırladın?"
"Asla bana emretti." diyerek beni kolunun altına alan Efe saçlarımı karıştırmıştı. Alayla gülerek "Ben de Erim'den yardım istedim." demiş onun kolunun altından çıkmıştım.
Cenk"Ben neden yokum?" dediğinde göz devirerek "Bir önceki doğum günü vakasını hatırlatmalı mıyım Cenk?" Cenk bana hak verdiğinde susmuştu.
Geri zekalı her şeyi halletmiştik ve o pastanın üstüne düşmüş ardından aniden kalkarak üzerini temizlemeye çalışırken süsleri de diğer atıştırmalıkların üzerine düşürmüştü.
Efe gözlerini kısarak "Lan bu çocuk bu yüzden mi beni yürüttü?" dediğinde üzerime yürümeye başlamış işaret parmağını bana doğru sallamaya başlamıştı.
İstemsiz geri geri giden ayaklarım onun öfkeyle yürüyüşünü değiştirmiyordu. "Aa sen de, ben ne yaptım? Erim iki yürüttü diye üzerime yürüme. Hem bacakların açılmıştır."
"Sen yandın kızım!" koşmaya başladığında gözlerimi büyüterek koşmaya başlamış dış kapıdan giren Erim ile "Kapatma!" demiştim.
Bana anlamayarak bakan Erim, Efe'ye bakmış ardından gülmüştü. Kapıyı açacağım sırada "Sakin ol." ona dönerek gözlerimi kıstım. "Sen Efe'nin intikamlarını hatırlıyor musun?"
Efe ensemden tuttuğunda gözlerimi büyüterek "Bırak beni." demiştim. Efe ensemi sıktığında beni göğsüne yaslamış ensemi bırakarak alnımı sıkmaya başlamış yüzümü acıyla buruşturmuştum, koluna vurmaya çalışırken Erim'in sabırlı sesini duydum.
Erim"Efe, sarışın seni çağırıyor." demesiyle Efe beni öne doğru itmiş Erim'e çarpmıştım.
"Kıza düzgün davran hayvan. Yemin ederim elimdesin." diyerek beni kendinden ayırdığında çenemden tutarak alnıma bakmıştı.
"Kızartmış it. Şeytan diyor git ara-" Efe"Lan tamam sus. Yemedik." Erim ona bir bakış attığında bakışlarından ben korkarak "İkinizin arasına girmemeyi tercih ederek alnıma buz koymayı düşünüyorum. Görüşürüz." diyerek aralarından sıyrıldığımda kendimi mutfağa atmış dolabın buzluk kısmından buzu almış alnıma yerleştirmiştim.
Dudağımı büzerek balkona çıktığımda sandalyeye oturmuş balkondan dışarıyı izlemeye başlamıştım.
Kısa bir süre sonra Erim balkona geldiğinde ona gülümsemiş bana gülümseyerek karşıma oturmuştu.
"Gece'ye-" sözünü kesen yan balkondan yükselen çığlıktı. Kaşlarımı çatarak oraya döndüğümüzde ben başımı çevirmek zorunda kalmıştım.
Kadın Fransızca konuşmaya başladığında onu dinlemiş yandan Erim'e bir bakış atmıştım.
"O seni bıçaklamadı mı?"
Başımı iki yana sallayarak onu cevaplamış konuşacağım sırada kadın tekrar konuşmuştu.
"Gördüm, çığlık atmıştın. Balkondaydın!"
"Hanımefendi, beni bıçaklayan ikiziydi ve o da şu an hapiste." diyerek açıklama yapıp gülümsediğimde bir süre bana inanmayan bakışlar ile bakmaya başlamış ardından beni onaylamıştı.
Erim'e dönerek ruh halimizin bozulmaması için gülümsemiştim.
"Şimdi, biz senin hazırladığın yere bakalım. Eksik varsa eğer Gece gelmeden hallederiz."
Beni başıyla onayladığında hazırlanmak için odaya geçmiştim. Yatağımın üzerindeki Melodi'yi gördüğümde gülümseyerek başını öpmüş telefonumdan bir şarkı açmıştım.
Dolabımı açtığımda gördüğüm bol gömlek ile onu üzerime geçirerek aynanın karşısına geçmiştim.
Halime kaşlarımı kaldırıp güldüğümde yerimde hafifçe dönerek tekrar dolaba geçtim.
Düşük omuz beyaz bir tişört alarak siyah kot pantolon giymiş saçlarımı tarayarak odadan çıkmıştım.
Mutfağa geçerek anneme kısa bir bilgi vermiş Erim'i çağırmıştım. Portmantodan küçük sırt çantamı alarak ayağıma dolanan Mevsim'e gülerek onu kucağıma almıştım.
Erim"Benden çok seni seviyorlar." diyerek göz devirdiğinde gülerek kaşlarımı kaldırdım.
"Kıskanma, kıskanma." Mevsim'in başını öptüğümde Melodi'nin havlamasıyla Erim onu yanına çağırmış ona ilerleyerek bana havlamaya devam etmişti.
Dudağımı büzerek "Ama kızma. Senin yerin ayrı, onun yeri ayrı." Melodi tasmasını getirdiğinde Erim tek kaşını kaldırarak "Seni bir şartla dışarıya çıkartırım." demişti.
Ona anlamayarak baktığımda Erim kapıya sırtını yaslamış kollarını birleştirmişti.
Biraz fazla şey olmuştu.
Şey işte zorlamayın.
Erim"Mevsim ile kavga etmeyi keseceksin. O senin kardeşin." Melodi havlamaya başladığında Erim omuz silkerek "Sen bilirsin." demişti.
Ona göz devirdiğimde Melodi iki ayağımın arasına geçmişti. Gülerek başını sevmiş "Hadi gidelim." diyerek Mevsim'i, Erim'e vererek tasmasını takmıştım.
Erim"Al işte, bu yüzden söz dinlemiyor." gülerek ona döndüğümde bana omuz silkmişti. "Erim, Melodi söz dinliyor ve kıskanması çok normal değil mi? Yıllardır yanındaydın ve birden başka biri geldi."
Erim"Ben anlamam, onlar kardeş." demişti. Melodi ona havladığında onun yanına gitmişti. Mevsim de hepimizi kulaklarını kaldırarak izlediğinde onu Erim'in kucağından almayarak başını öpmüştüm.
*
Melodi oturarak etrafı incelerken Mevsim'de koşuyordu. Erim"Bence güzel." onu başımla onaylarken şaşkınlıktan dudağımı sarkıtmıştım. "Fazla güzel. Çok güzel olmuş, bunları gerçekten sen hazırlatmış olamazsın." diyerek mekanı işaret ettiğimde ona dönmüştüm.
Cafe gibi küçük bir yerdi ve tavanı açıktı, aslında camlar ile kapalıydı ama yağmur olmadığı sürece camlar açıktı. Duvar olması gereken yerler cam ve bahçesinde led ışıklar ile süslenerek küçük renkli puflar vardı.
Mekanın içinde bir açılmamış bir kısım vardı ve üstünde led harfler ile 'Aydınlık bir Gece.' yazıyordu. Bir köşede ses denemeleri yapılırken diğer köşelere yeni puflar getiriliyordu.
Erim"Aslında şu an da böyle, Gece geldikten sonra dediğin gibi anılarını topladığın bir defter yaptırdım. İçinde sadece Selim ve Gece var, benim geri zekalı ağabeyim bunu yapmayı akıl edemediği için onun hediyesini de ben yaptım. Sonra senin verdiğin flaş diski de görevlilere verdim, onu açacaklar. Hafif melodiler seçtim ama Gece'yi tanıdığımız için bir de pop şarkıları söylemek durumunda kaldım ve ve ve."
O da bana dönerken işaret parmağını üzerimde sallamaya başlamıştı. Anlamayarak kaşlarımı çattığımda "Alkollü içeceklerin servisini yasakladım ama Efe ve diğerlerine söyle ki içeri alkole dair bir şey sokmasınlar." omuzlarımı kaldırarak "Uyarımı yaparım ama söz veremem. Beni dinlemezler." demiştim.
Erim"Ben Efe'yi dizginlerim, Ege ve Oğuz'u uyar." Oğuz'un, Erim'den haz etmediğini bildiğim için onu başımla onaylamış ardından "Cenk için dua et." demiştim.
O da omuz silkerek "Onu da durdurmanın yolunu biliyorum." demişti. Sessiz kalarak onu başım ile onayladığımda Erim"Burada servis edilecek içecek ve yemekler olacak." diyerek masa olan yeri gösterdiğinde başımı sallamıştım.
Erim"Şimdilik bu kadar. Eksik bir şey görüyor musun?" diyerek bana döndüğünde boğazımı temizleyerek onu incelemiştim.
"Teşekkür ederim." kaşlarını anlamayarak çattığında mavi gözlerine kısa bir bakış atmış fazla bakmayı istemediğimden başımı eğmiştim.
"Bu zamana kadar olan her şey için. Bana yardım ettiğin için, yanımda olduğun için."
"Bunlar için teşekkür etmeye gerek yok. Zira ruhum sana hizmet etmek için can buldu."
*
Gece"Erim'e güvenmiyorum. Kesin mükemmel bir yer hazırladı." diyerek yastığı ona attığında Erim tutarak karnına yerleştirmiş anlamayarak kaşlarını kaldırmıştı.
"Bu kötü bir şey mi?" Erim'e hak verdiğimde Gece"Değil tabii ki ama sevgilimin yapmayıp da kardeşinin yapması kötü bir şey." gülerek koltuğa yaslandığımda Erim"O zaman şöyle düşün, Mina'ya yardım eden bir arkadaşın sana bir yer hazırladı? Hem Mina beni organize etti." diyerek bana döndüğünde gözlerimi kıstım.
"Yalancı, her şeyi o yaptı. Hem de mükemmel olmuş." Selim"Böyle kardeşim olduğuna mı sevinmeliyim? Benim bir odun olduğuma mı üzülmeliyim?" Erim kafasına yastığa atarak "Öküz bir sevgili olduğun için yanmalısın." demişti.
Efe yanıma oturduğunda Gece ile onun arasına sıkışmış acıyla inlemiştim. "Öküz!" diyerek kafasına vurduğumda göz devirerek koltukta geriye yaslandı.
"Sen alkol var mı onu söyle." dediğinde göz devirerek "Hiçbiri yok ve eğer alkol getirirseniz sizi parçalarım." demiş tek tek erkeklere bakmıştım.
Oğuz omuz silkerek "Bana fark etmiyor." dediğinde Cenk"Ama sevgilim öyle deme. Şimdi bu-" yalakalık yapan kuzenime göz devirerek yastık fırlattığımda Erim"Cenk ve Efe eğer bugün sizde alkol çıkarsa yanan kişiler siz olursunuz ama isterseniz getirin." Erim'e anlamayarak baktığımda ikisi de ona dönmüştü.
Efe"Ne yapacaksın?" Erim omuz silkerek mavi gözlerini kapattığında onlar birkaç defa uğraşmak istemişler ardından pes etmişlerdi. Efe yanına giderek gözlerini kapatmış Erim'in kolunu dürtüklemeye başladığında Erim oralı olmamıştı.
Efe biraz daha uğraştığında Erim"Yemin ederim tersime denk gelirsen-" Efe gözlerini büyüterek"Aa tamam şey etmiyorum." diyerek yanıma oturduğunda koluma sarılmıştı.
Bakışlarımı Erim'den çekerek ona çevirdiğimde anlamayarak yüzünü incelemiştim. Efe"Bunun tersi çok pis, eskiden çok serseriydi." inanmayarak gözlerimi büyüttüğümde Efe"Kızım adam kendi ikizini hapse attırdı. Eskiden var ya-"
Erim"Efe fısıldıyor olabilirsin ama beni gambazlayacağını bilecek kadar senin ile yaşadım. Kes sesini." gülerek Erim'e döndüğümde gözlerini açmamıştı bile.
Efe oflayarak ayağa kalktığında Cenk, Oğuz ve Ege'yi çekerek odadan çıkarmıştı. Erim"Sarhoş gelmek de yok." Efe"Ama sen de var ya!" diyerek sesini yükselttiğinde Erim tek gözünü açarak ona dönmüştü.
"Ne? Gece'nin gününü batırmana müsaade edeceğimi sanıyor musun?" Efe gözlerini devirdiğinde Erim bana dönmüş onu izlemenin verdiği utanç ile boğazımı temizlediğimde utandığımı fark ederek bozuntuya vermemişti ki büyük bir ihtimalle onu izlediğimi de biliyordu.
"Yarım saate hava kararır. İsterseniz hazırlanın, ben şu öküzleri hazır edeyim." dediğinde gülerek başımı sallamış Pars'ın sözleriyle ona dönmüştüm.
"Bu akşam benim ile dans etmek zorundasın." kaşlarımı çattığımda Gece kolumdan tutarak beni kaldırmış "Bence bu gece Erim ile olacak." diyerek beni odadan çıkarmıştı.
Size Pars ve Funda olayını özet geçmeliyim çünkü bunu söylememiştik.
Erim'in öz babası aslında onun tedavisini yapan doktordu. Yani öz babası baştan beri Erim'in yanındaydı, yoğun bakıma girdiğinde bize vefat ettiğini söyleyerek ambulans helikopterler ile Fransa'daki hastanesine getirmiş tedavisini yapmıştı.
Erim'in hafızasının kaybettiğini bildiği için de işler daha kolay ilerlemişti. Funda ve Pars gerçekten de öz kardeşleriydi, Erim onları affetmiş öz ailesine mesafe koyarak Türkiye'deki düzenine dönmek istediğini söylemişti ama biz hala Fransa'da olduğumuz için bu iş uzamıştı.
Selim ve Erim bu olaylar hiç yaşanmamış gibi Gece'nin dediğine göre daha yakın olurlarken sorunları çözmüş gibiydik. Kayra yani Erim'in ikizine de şikayetimizi geri çekmiş ve birkaç şeyi değiştirerek onun çıkmasını sağlamıştık.
Yağmur ise...
Onun ile konuşuyorduk, hatta annem ile birkaç kez konuşmaya çalışmışlardı. Öz babamı görmeyi reddediyordum, benim babam yıllardır belliydi ve o olarak kalacaktı.
Babam ile annem eskisi gibi aynı eve taşınmışlardı, daha doğrusu babam ben her şeyi öğrendiğim için evimize dönmüştü.
Babam, annem ve Yağmur'un kaynaşması için onu da Türkiye'ye davet etmiş Yağmur da kabul etmişti. Yani şu an ailem benim ikizim ile beraber kaynaşmaya çalışıyordu.
Peki biz neden hala buradaydık?
Gece'nin doğum günü için, yani aldığımız biletler ile yarın biz de Türkiye'ye uçuyorduk.
Gece beni odasına iterek kapıyı kilitlediğinde yüzüne anlamsız bir bakış atmıştım. "Eğer Paris'ten ikiniz sevgili olmadan ayrılırsanız sizi parçalarım. Burası aşıklar şehri lan."
Ne?
Yüzümü buruşturarak yatağa kendimi attığımda Gece"Ciddiyim, siz birbirinize aşık olmak zorundasınız." dipnot geçebilir miyim?
Ben zaten Erim'i şey ediyordum.
Şey işte zorlama.
"Hadi ya, sen kimsin? Eros mu?" diyerek güldüğümde Gece yanıma bağdaş kurmuştu.
"Kaçma, sevdiğini biliyorum. Aslında Erim biraz daha düşünürse sevdiğini anlar ama bence o bunu reddediyor çünkü biliyorsun yıllardır ümit ettiği zaten katbekat yaşadı. Seni gördü, senin ile konuştu, seninle vakit geçirdi. Hatta ikinizin saçma sapan anonimiydi, ikiziydi, aksiyonuydu, oydu buydu oldu. Yani onun daha fazla bir şey istemediğine eminim ya da şöyle açıklayayım. Daha fazla bir şey isteme hakkı olmadığını düşündüğüne eminim. Bu da fazla saf, olmuş o kadar şey son bir şey yapacaksın onu da yapmıyorsun. Fazla saf." diyerek başıyla kendini onayladığında kaşlarımı kaldırdım.
Erim mi saftı?
Erim safsa ben süzme salaktım.
Gerçi evet, biraz öyleydim.
"Gece hazırlan, yorma beni." diyerek elimle onu savuşturmaya çalıştığımda elimi tutarak işaret parmağını yüzüme sallamaya başladı.
"Çok ciddiyim. Beni geçiştiremezsin, Erim'in bence yeterince başının etini yemedim. Bu yüzden oluyor bunlar." gözlerimi büyüterek onun yüzünü incelediğimde elini itmiştim.
"Bari Erim'i rahat bırak!" bana gülümseyerek omuz silktiğinde yataktan kalkarak dolabından siyah çapraz askılı bir elbise çıkarmıştı.
"Çok ciddiyim. Şimdi odana yürü elbise seç ya da benim elbiselerimden al. Hadi!"
Onun elbiselerinin fazla abartılı olduğunu bildiğim için ayağa kalkarak odanın kilidini açmış "Bana bağırmayı bırak!" diyerek ona bağırmış topuklu ayakkabıyı atacağı sırada gülerek kapıyı çekmiştim.
Odama geçtiğimde beyaz elbisemi alarak, spor ayakkabalarımı da almış Gece'nin odasına gideceğim sırada Selim"O spor ayakkabıları giyersen Gece seni parçalar." demişti.
Omuz silkerek odaya girdiğimde Gece oflayarak "Beste, kapanmıyor fermuar. Ağlayacağım." diyerek dudağını büzdüğünde elbiseye bakmıştım.
Elbisesi dizinin üzerinde bitiyordu ve tüm vücudunu sararak şık bir görüntü oluşturuyordu. Fermuara baktığımda kaşlarımı kaldırdım.
"Güzelim çünkü kolun yetişmiyor?" diyerek yanına ilerlediğimde fermuarı çekmiştim. Gece derin bir nefes alarak elbiseyi süzdüğünde beni başıyla onaylarak "Mantıklı." demişti.
Gülerek göz devirdiğimde üzerimi değiştirmiş Gece kollarımdan tutarak beni kendine çevirmişti. Yüzüne anlamayarak bakmaya başladığımda "Bunun ile gitmeyeceksin değil mi?" göz devirerek kollarını ittim.
"Bence gayet güzel. Hem senin doğum günün, bu yeterince güzel duruyor." Gece göz devirerek "Senin benim mi var? Git düzgün bir şey giy." dediğinde gözlerimi büyüterek "Aa, istemiyorum, dedim. Böyle iyi." beni kolumdan tutarak kapıya sürüklediğinde kapıyı açmış itmişti ve ben yine birine toslamıştım.
Kollarımdan tutana döndüğümde Erim olduğunu fark etmiş Gece bana işaret parmağını sallayarak "Ya giyersin, ya giyersin. Seni bu halde göndermem." dediğinde oflayarak "Ya kızım neyi var elbisemin?" Selim"Daha ayakkabıları görmedi mi?" demişti gülerek.
Gece anlamayarak yüzüme baktığında odaya girmiş ardından gelerek spor ayakkabılarımı sallamıştı.
"Seni gebertirim." demesiyle ayakkabıyı üzerime atmış Erim'de beni çevirerek spor ayakkabı kurbanı olmuştu.
Erim gülerek "Bence bu kızı kızdırma, seni lime lime eder." diyen Erim ile omuz silkmiştim. "Arkadaş sinir etmek çok eğlenceli." diyerek spor ayakkabılarımı aldım ve Erim'in omzundan Gece'ye baktım.
Gülümsemeyerek "Eğer beni zorlarsan eşofman takımı ile gelirim. Şimdi git de hazırlan." Selim onu odaya sokmasıyla kapıyı kapatmış ardından Erim'in kolundan tutarak çekmeye başlamıştı.
"Eğer şimdi hepimiz hazırlanmazsak Gece hepimizi öldürecek ve ayakkabı ile değil." demişti.
Onu onayladığımda Erim'den ayrılmış odama girmiştim.
Dantel işlemeli beyaz omzu açık elbisemi üzerimde düzelttiğimde dizlerimin hizasında olmasını ayrı sevmiştim.
Karamel kısa saçlarımı sol tarafıma yatırırken sağ tarafından bir tutam bırakarak balık sırtı örmüştüm. Makyaj masasının önüne geldiğimde dudaklarıma toz pembe bir ruj sürerek rimel sürmüş parfümümü sıkarak beyaz spor ayakkabılarımı giymiştim.
*
Pars bana elini uzatarak "Niçin dans etmeyelim?" dediğinde alt dudağımı gergince dişlemiş dudaklarımı aralayıp konuşacağım sırada "Çünkü benim ile dans edecek?" diyen Erim ile ona dönmüştüm.
Şimdi biraz fazla şey olmuştu.
Şey işte.
Erim elini uzattığında Erim'in elini tutmuş Pars'a gülümsemiştim. Of anam of.
Erim sırtıma elini yerleştirdiğinde ben de omzuna yerleştirmiş, elimi avucunun arasına almıştı.
Dans etmeye başladığımızda gelen kişi ile kaşlarımı çatmıştım. "Gelen kızı tanıyor musun?" Erim anlamayarak yüzüme bakmaya başladığında duymadığını fark etmiş onun eğilmesini işaret etmiştim.
Kulağına sorumu yinelediğimde ciğerlerime dolan kokusuyla yutkunmak zorunda kalarak gözlerimi kaçırmış içimdeki yersiz heyecanı yok etmeye çabalamıştım.
Kalbim çok tuhaf atıyordu, neden böyleydi ki?
Erim duyduğu soru ile başını arkaya çevirip gelene kısa bir bakış atmıştı. Takım elbise giyen Erim'i incelemeye başladığımda gözlerimi kapatarak derin bir nefes aldım.
Olmazdı böyle, yapılmazdı...
Titreyen kalbim onu nedensizce sarmamı istiyordu...
Alt dudağımı gergince kemirmeye devam ettiğimde Erim bana dönerek "Efe'ye özel paket." demişti.
Erim bana küçük bir tebessüm bahşettiğinde ağırlaşan nefeslerimin arasından ona buruk bir tebessüm etmiş aniden birinin kollarına çekilmem ile Erim'in sarhoşluğundan kurtularak irkilmiştim.
Efe'ye anlamayarak bakarken yüzünü boynuma gömdüğünde Erim"Kaldır başını." demişti. Efe'den biraz ayrıldığımda korkuyla gözlerimin içine bakıyordu.
"Sevdiğim kız neden burada?!" Erim'e döndüğümde gülerek kızın yanına gitmiş ona elini uzatarak yanımıza getirmişti.
Efe"Sıçtım. Ne yapacağım?" belimi daha sıkı sardığında "Salak beni bıraksana, kız sevgilin var sanacak." Efe aniden beni ittiğinde bir iki adım gerilemiş Erim belimden tutarak doğrultmuştu.
"Yemin ediyorum bu çocuk dayağı hak ediyor." kaşlarımı kaldırarak omuzlarına ellerimi yerleştirdiğimde "Çöpçatanlık yaptığını bilmiyordum." demiştim.
Erim gülerek gözlerini devirdi. "Aslında onu durduracak tek kişi o olunca, mecburi öyle oldu." kafeye biri daha girdiğinde derin bir nefes alarak "Bu da Cenk'in sevdiği mi?" demiştim.
Erim oraya döndüğünde beni başıyla onaylamış yanımıza gelen Cenk ile ona sarılmıştım.
Erim güldüğünde Cenk"Bu kız neden burada?" demişti. Erim"Bilmem sor bir bakayım." Cenk"Sen anonimken ben seni gammazladım mı?" şokla Erim'den ayrılarak ona döndüğümde "Sen anonim misin?" demiştim.
Cenk"Sus, mikrofon da getireyim mi Mina?" ona omuz silkerek "Sen bana onu söylemeden önce düşünecektin!" Erim"Tamam, Cenk git kızın yanına. Kız kaldı öyle."
" Şeytan diyor, git söyle." diyerek göz devirdiğimde Erim"Sen gel, biz bir nefes alalım. Cenk'de gülümseyerek "Bence de" demiş ikimizi de itmeye başlamıştı.
Ona göz devirerek bahçeye çıktığımızda pufa oturmuştum. Erim'de çimenlere yattığında gökyüzünü izlemeye başlamıştı.
"Bir şey soracağım." dediğimde mavi gözlerini bana çevirmişti. "Dinliyorum." dediğinde boğazımı temizleyerek yerimde dikleşmiştim.
Onun ile neden anonim olduğunu, nasıl biri olduğunu konuşmak istiyordum. Onu tanımak istiyordum ve bunu nasıl yapacağımı bilmiyordum...
Kulaklarıma keman sesine eşlik eden kuş sesleri gülümsememe neden olduğunda konuşacağım sırada yanımıza gelen Cenk ile kaşlarımı anlamayarak çatmıştım.
Bu kızın yanına gitmemiş miydi?
Cenk"Anonim olduğumu öğrendi. Ağır konuştu." Erim göz devirerek doğrulduğunda "Ben neden her batırdığında düzeltmek zorundayım?" demişti.
Gideceği sırada saçındaki yaprak ile kıkırdayarak saçından yaprağı almak için ona doğru eğilmiş o da bana dönmesiyle yüzünün yakınlığı ile aniden gözlerimizi büyüterek eş zamanlı başımızı çekmiştik.
Erim boğazını temizleyerek "Şey gidiyorum." diyerek ayağa kalktığında onu başım ile onaylamıştım.
Pufa sinerken telefonuma gelen bildirme baktım.
@gece_: @SonsuzGökyüzü_ ve @Erim_ sevgili olun artık.
( Kıskançlık yüzünden beğenmeyen başka yer de kudurabilir.)
Bu Gönderi Yorumlara Kapanmıştır.
Nasıldııııı? Sevdiniz mi? Bence hoştu çok hoş. 💜 Mina'nın deyimi ile de çok şeydi dkskslsksls.
Bu da Melodi'miz! ❄️