bir yaz gecesi rüyası | taeko...

By taekookfection

607K 52.7K 23.8K

her yaz yazlıklarında toplanan 5 kişilik genç erkek arkadaş grubuna o yaz yeni iki üye katılır. kth × jjk pjm... More

tanıtım
1
2.
3
4
5
sweet night
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
herkese selam!
18
19
20 ♡
21
22
24 ♡
25
26
27 ♡
28
winter bear
30
31
final
extra ♡ bir yaz gecesi rüyası (m)
merhabalar efendim!
merhaba!! lütfen bakın!
koşarak bakın!

23

13.1K 1.2K 335
By taekookfection

geçiş bölümüdür. yorumlarınızı bekliyorum.♡

Jungkook'un kalbi duyduğu cümleyle saniyede on kez atarken Taehyung adımlarını hızlandırmış ve arkasına bile bakmadan yürümeye başlamıştı. Jungkook ne konuşacaklarını tahmin edebiliyordu ve bu onu oldukça germişti. Sakinleşmeye çalışarak adımlarını hızlandırdı. Görüş alanına giren büyükleriyle yüzüne normal bir ifade takınarak Yoongi'nin yanına ilerledi. Taehyung'da Jimin'in yanındaki yerini almıştı.

"Kahvaltı dağıtılmaya başlamış. Hadi gidelim beyler."

Seokjin masalarının üstünü temizlerken herkese seslenmiş ve diğerlerini beklemeden ilerlemeye başlamıştı. Acıkmıştı ve uykusuzdu. Namjoon ve Hoseok da büyüklerinin yanına yetişirken Taehyung ayaklanmak için yerinden kalkan Jimin'i durdurdu.

"Ne oldu Taehyung? Acıkmadın mı?"

Jimin arkadaşının durgun haline şaşırırken cevap vermeyişine daha da çok şaşırmıştı. Arkadaşının yanına otururken büyüklerine önden gitmelerini söylemiş ve Namjoon'dan tamam anlamında bir dönüt almıştı. Yoongi ve Jungkook ikiliye kısa bir bakış atmış ve onlar da diğerlerinin arkasından yürümeye devam etmişti.

"Herkes gitti TaeTae, anlat bakalım."

Taehyung bakışlarını Jimininkilerle birleştirirken arkadaşının ne konu hakkında konuşacaklarını bildiğini biliyordu. Ona Jungkook'tan bahsetmişti. Jimin bunu normal karşılamış ve onun da küçüğün bakışlarını fark ettiğini söylemişti. Jimin'in fark etmemesi imkansızdı zaten, o da aynı bakışlara sahipti. Min Yoongi'ye aynı gözlerle baktığına emindi.

"Jungkook değil mi?"

"Evet."

Jimin huzursuzca kıpırdanırken bir kolunu Taehyung'a attı. Taehyung anında Jimin'in kolunun arasına girerken başını arkadaşının küçük omzuna yasladı. Jimin, Jungkook hakkında konuştukları zaman boyunca oğlanı ilk defa bu kadar dertli görüyordu. İlk defa bu kadar düşünceli ve üzgündü. Bir şeylerin değiştiğini hissediyordu.

"Jimin onu çok üzüyorum."

"Ne yapıyorsun da üzüyorsun Taehyung?"

Jimin'in ciddi çıkan sesine karşılık Taehyung arkadaşının sinirlendiğini görünce kıkırdadı. Asla ama asla Taehyung'a suç konduramazdı Jimin. Konu kendisi olmadığı sürece.

"Onun bana gitgide bağlandığını görüyorum. Hoseok ile yakınlığımı o kadar kıskanıyor ki bugün gözleri dolu doluydu. Jimin ne yapacağımı bilmiyorum. Hislerimin olduğunun farkındayım ama ben çok kararsızım. Çok kötü his-"

"Taehyung."

Jimin, Taehyung'un başını yasladığı kolunu kendine çekerken sırtını dikleştirdi ve küçük ellerini arkadaşının büyük ellerine doladı. Taehyung'un dolmuş pınarları çaresizliğini gözler önüne seriyordu.

"Taehyung, seni çok sevdiğimi ve her zaman yanında olduğumu biliyorsun değil mi? Benim ne yaşadıklarımu senden başka kimse bilmiyor. Yoongi için ne denli acı çektiğimi, kuzenime aşık olduğum için ne denli kendimi suçladığımı çok iyi biliyorsun. Ve bunlar olurken senin de benim yüzümden ne kadar acı çektiğini ben biliyorum. Ağlama, ağlanacak bir şey yok ki bunda. Yoongi'ye karşı hislerim olduğunu fark ettiğimde ilk ben de garipsemiş ve kötü hissetmiştim. Ama fark ettim ki kötü hissetmemi gerektirecek hiçbir şey yok ortada, sana yemin ederim ki hiçbir şey yok Taehyung. Senin Jungkook'u sevdiğini görebiliyorum. Benim aksime cesur ol ve sevdiğine sahip çık. Bunu şimdi yapmazsan her şey için çok geç olabilir. Üzülme benim ruh eşim. Dayanamam senin üzülmene ben."

Jimin'in dolan gözlerini görüp daha da çok ağlamaya başlamıştı Taehyung. Kollarını küçük bedene sararken Jimin gibi bir arkadaşa sahip olduğu için bir kez daha kendini dünyanın en şanslı insanı gibi hissetmişti. Arkadaşının mutlu olmasını istiyordu. Jimin çok acı çekmişti ve belki de hâlâ çekiyordu. Jimin'in parmaklarının saçında gezinmesi oğlanı rahatlatırken alnında hissettiği öpücükle daha da çok sokulmuştu. O her zaman yanındaydı, ruh eşi her zaman yanındaydı.

"İyi ki varsın Jimin."

Taehyung arkadaşının yüzünü avuçları arasına alırken kocaman gülümsedi. Büyükleri birazdan gelebilirlerdi bu yüzden ikisi de hızlı bir şekilde göz yaşlarını silerek ayaklandı. Taehyung kendini iyi hissediyordu. Kaçmayacaktı, bu gece oğlana istediği sevgiyi verecek ve bir daha ağlamasına sebep olmayacaktı. Jimin'e içinden bir kez daha teşekkür ederek oğlana bir kolunu atarak kahvaltı sırasına doğru ilerlemeye başladı.

"Bir an hiç gelmeyeceksiniz sanmıştım."

Yoongi, Hoseok'un sesiyle arkasını döndü. Taehyung ve Jimin kol kola sıraya girmişlerdi. Fakat küçüğünde bir farklılık vardı. Yüzü kızarmıştı ve gözleri hafif şişti. Jungkook'un yanından hızla ayrılıp Jimin'in yanına doğru adımladı.

"Jimin, iyi misin?"

Yoongi oğlanın her bir zerresini incelerken Jimin utançla gülümseyip evet anlamında başını salladı. Yoongi'nin endişesi geçmemişti. Şişmiş göz kapağına elini uzatarak baş parmağıyla okşadı. Jimin'in nefesi teklerken Yoongi küçüğünü heyecanlandırdığının farkında bile değildi.

"Yoongi, iyiyim. Sıraya geç hadi."

Jimin'in sözleriyle kendine gelen Yoongi küçüğünün daha da kızarmış yüzüne bakarak gülümsedi. Alnına küçük bir öpücük kondurarak Jungkook'un yanına geçti. Taehyung az önce yaşananları kocaman açtığı gözleriyle izlerken Jimin mutluluktan uçacak gibiydi. Son günlerde Yoongi, Jimin'e dokunmaktan çekinmiyor, fırsat buldukça omzunda uyukluyor ve nadir de olsa öpüyordu. Taehyung arkadaşının kırmızı kesilmiş haline sırıtırken saçlarını karıştırdı. Hissediyordu, bu hikayenin sonunda ikisi de çok mutlu olacaktı.


***

Güneş batmaya hazırlanırken etrafa saçtığı turuncumsu tonlar etrafı aydınlatırken oğlanlar genişçe bir çember oluşturmuş sohbet ediyorlardı. Hoseok çadırını istediği Yugyeom'u da yanlarına çağırmıştı. Onunla birlikte iki arkadaşı da gelmiş ve ortam iyice şenlenmişti. Taehyung ve Jungkook ise sohbete arada katılıyor, birbirlerine kaçamak bakışlar atıyorlardı. Jungkook, Taehyung'un bir sinyalini bekliyordu. Tüm gün ne yapması gerektiğini kafasında tartmış, Yoongi'ye danışmıştı. Kaçmak istemiyordu artık. İlk kez aşık olmuştu ve onu kaybedecek olsa bile dürüst olmak istiyor, sevgisine ihanet etmek istemiyordu.

Sohbet koyulaşırken birkaçı içki almaya gitmişti. Hava kararmış ve insanlar ateş yakma işine girişmişti. Hoseok ve Jimin ateşi yakarlarken Seokjin ve Namjoon içkileri almaya gitmiş, diğerleri yemekleri almaya gitmişti.

"Hoseok hyung!"

Yugyeom'un sesiyle işini bırakıp oğlana döndü Hoseok. Çocuğu ağzı kulaklarına varıyordu.

"Bugün beni de davet ettiğin için çok teşekkür ederim. Ben ve arkadaşlarım gerçekten çok güzel vakit geçirdi."

Hoseok elindeki meşe sapını Jimin'e uzatırken ayağa kalktı. Oğlanın saçlarını karıştırıp yanaklarını sıktı. Yugyeom ona o kadar tatlı geliyordu ki utanmasa yiyecekti çocuğu. O da aynı karşısındaki çocuk gibi kocaman gülümsedi. Gülüşü kalbe benziyordu.

"Sen çok mu mutlu oldun sen!"

"Hyung!"

Yugyeom utanarak Hoseok'un ellerinden kurtulmuş ve diğerlerinin yanına gitmeden önce dil çıkarmıştı. Hoseok kahkahalarla gülerken Jimin arkadaşının bu hareketlerini anlam verememiş bir şekilde izliyordu. Hoseok normalde sadece yakın olduğu kişilere bu kadar samimi davranırdı. Bu da genelde Taehyung olurdu ama ona karşı bile böyle olmamıştı hiçbir zaman. Jimin'in sırıtışı büyürken Hoseok işinin başına çömelmişti.

"Neye gülüyorsun öyle?"

"Sana."

Jimin'in gülüşü genişlerken Hoseok şaşkın bir şekilde arkadaşının yüzüne bakıyordu. Daha fazla kurcalamak istemediği için omuz silkerek işini yapmaya devam etti. Sonunda ateş yanmıştı.

Taehyung gözleriyle küçüğünü arıyordu. Jungkook oğlanın bakışlarını fark ederek yanına doğru ilerlemeye başladı. Sonunda gözleri birleşince Taehyung gülümsedi. Jungkook oğlanın gülümseyişine karşılık biraz daha rahatlasa da oldukça heyecanlıydı.

"Gidelim mi?"

"Gidelim."

Continue Reading

You'll Also Like

39.1K 2K 32
Kızın sesini duyunca Alaz'ın omuzları gevşedi. "Öldüm, Asi." Gözlerini kızın yüzünde dolaştırdı. "Sensiz geçirdiğim her gün biraz daha öldüm." Asi al...
93.5K 3.8K 31
Yabani evrenindeki çiftimiz Asi ve Alaz'ın hayatları farklı bir şekilde kesişeydi, mesela Asi, Soysalan Üniversitesi'ne bomba gibi düşseydi, nasıl ol...
12.1M 587K 87
18 yaşında genç bir kızın yolu çıkmaz bir sokakta hiç kesişmemesi gereken bir adamla kesişti. Adam hayata ve mavi renge küskündü. Genç kızla beraber...
381K 35K 32
Kore'nin nesillerdir düşman olan iki sürüsü; Kim'ler ve Jeon'lar aynı davete katılır. Beklemedikleri şey ise attığı yumruk ile ruh eşi oldukları orta...