"Jimin ben çıkıyorum"
"Nereye?"
"Nereye olabilir Cik dersim var"
"Bir şeyler yeseydin"
"Geç kalırım hadi öptüm seni"
"Tamam iyi dersler"
Jimin'e öpücük verip evden çıkmıştım, dersim yarım saat sonra başlayacaktı bu yüzden hızlı olmalıydım bu yüzden daha hızlı varabilmek için taksiye bindim. 5 dakikada okula varmıştım derslik yakındı acele etme gereği duymamıştım yavaş yavaş sınıfa girip yerime yerleştim.
Ders bitmiş eşyalarımı toplamaya başlamıştım son kalan kalemi de çantama atarken önümde hissettiğim gölge ile kafamı kaldırdım. Muhtemelen bizim sınıfta olan çocuğa boş gözlerle bakmıştım çünkü genelde insanlar bana pek yanaşmazdı ve bunu da ben istemiştim. Gereksiz samimiyetten nefret ediyordum, önümdeki adını bile bilmediğim çocuk boğazını temizledi.
"Tae biraz konuşabilir miyiz?"
"Neden?"
"Çünkü sana söylemem gereken şeyler var"
"Tamam dinliyorum"
"Burada değil dışarıda konuşalım hem biraz yürümüş oluruz"
Kafa sallayıp ayağa kalkarak önden ilerlemeye başladım gerçekten söyleyeceği şey umrumda bile değildi. Kampüsün bahçesine çıktığımızda duraksadı ben de ona uyup durmuştum.
"Evet seni dinliyorum"
"Ben senden hoşlanıyorum"
Aniden söylediği şeyle donup kalmıştım genelde böyle şeyler alıştırarak söylenmez miydi?
"Pat diye söylenir mi"
"Lafı dolandırmayı sevmem"
"Onu anladım şuan"
"Peki ne diyorsun?"
"İsmin neydi?"
Sorduğum soruyla yüzünde gıcık bir gülümseme oluştu bana kalırsa cevabını almıştı fakat pek rahat bırakacak gibi durmuyordu.
"Adım Jun. Choi Jun Young"
"Cevabım belli Jun. Seni tanımıyorum bile kusura bakma"
Cevabımı bitirip gitmek için arkamı dönmüştüm fakat bileğimi kavradığında yerimde çivilendim.
"Ani kararlar veriyorsun bebeğim. Beni tanıyabilirsin."
"Seni tanımak isteyen kim ki zorlama ve bırak"
Kolumu çekip tekrar gitmeye yeltendiğimde bir kez daha kolumu kavrayıp beni kendisine çevirdi.
"Taehyung düşünmeden hareket ediyorsun"
Şaşkınlıkla ona bakarken tuttuğu kolumu elinden çektim tam ağızımı açmış konuşacağım sırada hiç beklemediğim bir ses duydum.
"Tae, bir sorun mu var sevgilim?"