The Artist | Bruce Wayne

By hamartiax

6.6K 754 370

Kadın bir ressam ve artık sakin bir hayatı arzulayan Bruce Wayne. İkisi tanışır garip bir gecede. Sırf her ş... More

-1-
-2-
-3-
-4-
-5-
-6-
-7-
-8-
-9-
-10-
-12-
-13-

-11-

289 44 10
By hamartiax




- Son Kahkaha - Part.1

Alfred uyumaya gideli çok olmuştu ve Florence oturma odasında, şöminenin önünde kitap okuyordu. Gotham'da hava soğumaya başlamıştı. Yavaşça gelen, kasvetli kış her yerde hissediliyordu.

Rahatlatıcı ancak aynı zamanda boğucu.

Kitabın birkaç sayfasını geçmişken bir yerden sonra odaklanamadığını fark etti. Sürekli nasıl buraya geldiğini düşünüyordu. Başını kaldırıp kendi çizdiği tabloya baktı. Şöminenin üstünde ki yerinde odaya mümkünmüş gibi daha ağır bir hava katıyordu.

Karanlıkta ki Adam bu evde tamamen yeni bir anlam bulmuştu.

Düşüncelerinin arasında ki tıkırdama sesiyle arkasına baktı ve uzattığı ayaklarını kendisine çekti. Ateşin yanmasına rağmen hissettiği soğuk esintiyle, bir kez daha duyulan sesi bulmak için baktı. Açılıp kapanan pencere tüllerin arkasında sürekli tıkırdıyordu.

Bir an tedirginleşti ve kitabı koltuğun üstüne bırakıp ayağı kalktı. Yürürken önce elektrikler kesildi. Yanan ateşin ışığıyla kaldı odada ve pencereyi hemen kapatıp, yerine gitmek istedi.

Tülü açıp pencereyi kapatırken, uzakta ki Gotham ışıklarına, şehrin üstünde ki fırtına bulutlarına baktı. Yağmur kokusunu alabiliyordu. Gözlerini rahatlayarak kapattığı bir anda. Tepki vermesine bile zaman fırsatı olmadan ağzı kapandı. Elleri sabitlendi. Kadın debelendi, bağırmaya çalıştı ancak tükettiği tüm o nefesle kısa bir sürede yorgun düştü. Bedeni, verdiği tabloya yönetildi ve arkasında ki beden kendisini bastırıp kulağına yaklaştı.

Soğuk maskenin tüm tenini ve ruhunu bile ürpertiğini hissederken bayılmadan önce duyduğu sözler şunlar oldu;

''Karanlıkta ki adam seni isteyecek.''

***

Bruce, Wayne Malikanesine vardığında her yer zifiri karanlıktaydı.

Bunun olma olasılığının azlığından kaşları çatıldı. İçinde ki şüpheyle arabadan indi ve hızla evin kapısını açıp ''Alfred.'' Diye bağırdı. Ses yoktu.

Sonra ki haykırdığı isim ''Florence!'' olmuştu.

Ses yine yoktu.

Evin içinde ki soğuğun çok fazla hissedildiğini fark ederek önce Florence'in odasına gitti. Kadın orada yoktu, duygularını bir an kontrol edemez gibi oldu. Ancak paniğe kapılmak ihtiyacı olan en son şeydi.

Hemen sonra Alfred'in odasına hızlıca girdi ve uyuyan adama baktı.

Alfred Penyworth fazlasıyla hafif bir uykuya sahipti ve böylesine sesli bir girişe muhakkak uyanması gerekirdi.

Adam telaşla tekrardan ismi söyledi ve yaşlıca bedeni silkeledi. Bir an korkuya ölüm olasılığını düşündü. Ancak bedeni sıcaktı ve halen nefes alıyordu.

Hemen sonra odunların yanış sesini duydu ve Alfred'i bırakıp telaşla oturma odasına gitti.

Bir anlığına kadının orada olacağına emindi.

Ancak karşılaştığı şey, bomboş oda, ve özellikle yakılmış mum ışıklarıyla aydınlanan tabloydu. Önce dikkatini çekmedi. Açık pencereye ve debelenme izlerine baktı.

Sonunda gözleri hediye edilmiş tablonun üstünde ki kırmızı boyayı bulduğunda dehşete kapıldığını hissetti. Mumu biraz daha kaldırıp yazılanları okuduğunda. Hissettiği saf öfkeden başka bir şey değildi.

Odadan çıkıp yarasa mağarasına doğru ilerlerken kelimeler aklında fısıldayıp duruyordu.

''Batman'nin devri bitti.''

***

Helikopterler, polisler, bölgeyi kuşatmıştı. Yolu kapatan büyük ve yanan otobüslerden dolayı çok ilerleyemiyorlardı ancak yine de yakında ki her yeri kapatmışlardı. Neyle karşılaşacaklarından emin değillerdi.

Çünkü tüm seslere rağmen kulak tırmalayıcı kahkaha her yerde yankılanıyordu. Joker köprünün en üstünde iple bağlanmış, gelen fırtınanın güçlü rüzgarlarıyla hırpalansa da, nefesi ara ara kesilse de kahkaha atmaya devam ediyordu.

Bundandır ki, orada bulunan herkes Joker'in bir planı olduğundan emindi. Dikkat çekmek için farklı teknikleri olan bir deliden her şeyi beklerlerdi.

Ancak işin aslında ne Joker kendi isteğiyle kendisini oraya bağlamıştı, ne de o gece olay çıkarmak için bir planı vardı.

Ama yine de keyifliydi.

Çok uzun zaman geçmeden, yine aynı yükseklikte, biraz ileride tanıdık kıyafetli adamı gördü ve Joker yeniden bağırmaya başladı. ''Oh, oh yeni kahramanız geldi.'' Bir an üzülürmüş gibi yaptı fakat konuşmaya başlarken yine kahkaha atıyordu. ''Sanırım beni öldürecek.''

Red Hood yavaş adımlarla Joker'e yaklaşık durdu ve ''Oh evet.'' Dedi. ''Bu gece öleceksin Joker.'' Adam hafifçe eğildi. ''Bu şehre, bana yaptıklarını ancak böyle ödeyebilirsin.''

Joker'in yüzünde hemen nadir ve ciddi bir ifade büründü. ''Tanışıyor muyuz?'' dedi. Kaşlarını çatarak. Red Hood gülümsese de maskesinden görünmedi. Yine de bu eğlendiği gerçeğini değiştirmeyecekti. ''Hatırlayacaksın.'' Dedi dikleşirken sonunda bu gecenin gelmiş olmasının mutluluğunu taşıyordu. ''Önce dikkatini çekmemiz gereken bir yarasa var.''

Red Hood polislere ve kameralara bakarak bağırdı. ''Batman, bu deliyi bunca zaman boyunca, Verdiği tüm hasara rağmen, tüm öldürdüğü insanlara rağmen öldürmedi.''

Etrafına bakındı ve rüzgara karşı sert bir duruş sergiledi. ''İşe yaramayacağını bile bile onu sürekli Arkam'a attı ve Joker her zaman çıkmanın bir yolunu buldu. Daha çok kişiyi öldürdü. Yine hapse girdi, yine çıktı.

''Tüm bunlardan dolayı belki bir deliyi suçlayamazsınız! Ama onu bu kadar serbest bırakanları suçlayabilirsiniz.

''İşte tamda bundan dolayı. Korkak bir pelerinliden farksız olan Batman'nin zamanı bitti.''

Son sözlerinde bağırırken gerginlikle yukarı bakan gazeteci ve polislere baktı. ''Batman'nin zamanı bu gece bitti.'' Tekrarladı. ''Joker'in zamanı bittiği gibi!''

Helikopterlerin sesi duyulsa da, ebedi bir sessizlik oldu bir an. Joker bile Red Hood'un sesinde ki ciddiyete ve kararlılığa karşı susmuştu.

Joker, masum insanlara yaşattığı tüm her şey gibi. Jason'u, küçük bir çocuğu ailesinden ayırmıştı.

Ve Batman o anda bile harekete geçmemişse. Şehri korumak için yeterli olamayacağını kanıtlamıştı. Bundan dolayı o gece Red Hood'un yapması gerekenleri yapacağı geceydi.

Çok geçmeden, daha farklı bir helikopter sesi duyuldu.

En büyük ikinci düşmanı haline gelmiş Batman geldiğinde önce duraksadı. Planını yapmıştı. O gece ilk ve son defa oynanacak bir sahnenin gecesiydi ve her detayı planlanmıştı. Koyu camın ardında ki siyahlarda ki adama bakındı. Maskenin ötesini bile görebiliyordu.

Adamın çelişkisini, nefretini, telaşını. Ne yapacağından emin olamayışını.

Sonra hafifçe eğilip bir şeyi eline aldığında, Red Hood'un bulundukları yerin hemen altı kurşunlarla yıkılmaya yüz tuttu. Kırmızılı, Joker'e doğru koşarken kendi kendine gülüyordu ''Elinde ne varsa göster.'' Dedi bağırarak ve palyaçoyu tuttuğu gibi köprüden aşağı atladı.

Ancak bu sefer, tahmin ettiği gibi uçaktan gelen ip Joker'le ikisinin bedenini tutup onları taşımaya başladı.

Dikkat çekilmişti. Batman artık onların tam anlamıyla peşindeydi.

Red Hood yukarı baktı ve gülümsedi. Görünmese dahi sanki her şeyin istediği gibi gittiğinin kanıtıydı.

Çevik hareketlerle binanın üstüne geldiği an ipi keserken de gülüyordu.

Batman'nin en güçlü silahı sakinliğiydi ve şimdi sakinliğini kaybetmeye başlıyordu.

***

Yeni yeni ayılmaya başlamış kadının önüne üstü başı parçalanmış palyaço atıldığında, kadın korkuyla çığlık atmak istediyse de ağzında ki ipten dolayı başaramamıştı. Göğsünde ki acı tekrar yerini bulurken, ağlama isteğiyle doldu. Çok geçmeden Joker yeniden tutulup diğer bir tarafa atıldı. Böylesine korkunç bir adamla ve böylesine korkunç bir adamı kontrol altında alabilen birisiyle aynı ortamda olmak rahatsız edici, hatta korkutucuydu.

Üstelik bağlıydı.

Üstelik bulunduğu yerde ki, sert rüzgarlar duvarsız inşaat halinde ki binanın içinden geçip sertçe vücuduna vuruyordu.

Joker bir yumruk daha yedikten sonra ''Hanımefendinin önünde kaba olma!'' diyerek söylendi ve gülmeye başladı. ''Harbiden kadın neden burada.'' Red Hood dikleşti ve kırmızı donuk maskesinden kadına bir süre baktı.

Florence göremediği gözlerden ilk defa bu kadar korktuğunu hissetti. Bilmediğinden korkarsın sözleri aklını yeniden kurcaladı. Ama Hood çok takılmadı. Kenarda ki çantaya gitti ve yavaş hareketlerle açıp içinden bir levye çıkardı.

''Kadın benim sigortam.'' Derin bir nefes aldı ve verirken, yerde yatan palyaçoya baktı. ''Peki ya sen kırmızılı. Sen kimsin!'' Seslice öksürdü. Sonra kahkaha atamadan devam etti. ''Dehşet derecede tanıdık geliyorsun.'' Red Hood sertçe vahşi canavara vurdu ve ''Hatırlayacaksın.'' Dedi. Kocaman gözleriyle korkuyla bakan kadını bir anlığına unutarak bir daha vurdu ve bağırdı.

''Hatırlayacaksın!''

***

Batman sinirliydi, üzgündü ve fazlasıyla pişmandı.

Red Hood'un gelişini göremediği için sinirliydi.

Bayıltılmış olmasına rağmen halen ona yardım etmeye çalışan Alfred için üzgündü.

En başta kadının Gotham'a gelmesine izin verdiği için pişmandı.

''Efendi Wayne sanırım güvenliği devre dışı bırakan şeyi buldum.'' Uçakla Gotham'ı ve en ufak bir ize bakınırken devamını söylemesini bekledi. ''Florence Hanımın çantasına konulan bir cihaz buldum efendim. Elektrikler olmamasına rağmen bir ısı yayıyordu.''

Birkaç ses daha geldi ve kendi ekranında da beliren Red Hood görüntüsünü gördü. ''Cihaz bilgisayara yaklaşınca bu görüntüyü verdi. Sizinle de paylaşıyorum.'' Hemen sonra Alfred videoyu başlattı.

''Aradıkların benimle. Çok istiyorsan benimle Suç Sokağında buluş, Bruce.''

Bruce önce bunun nasıl kadının çantasında olduğunu düşündü. Sonra suç sokağıyla alakasını. İsminin bilinmesinin verdiği telaş dolu hissi. ''Florence ile nereye gittiniz?'' diye sordu hızlıca. Senaryolar aklında diziliyordu. Alfred önce duraksadı. ''Önce boya aldı, sonra arabaya pizza alıp eve geldik.''

''Hep onun yanında mıydın?'' diye sordu adam hızlıca ve oluşan tansiyonla bir daha bağırarak tekrarladı. ''Alfred onun hep yanında mıydın!''

''Hayır!'' dedi yaşlı adam. Gerildiği belli oluyordu. ''Tek başına boya almasında bir sakınca görmedim.'' Sıkkınca ofladı. ''Belli ki yanılmışım.''

Bruce duyguların aklını daha da çok fethetmesine izin vermeden ''Kamera kayıtlarına bak.'' Dedi. Bu sırada Suç sokağına doğru ilerliyordu.

Kılavyeden gelen birkaç sesin ardından bekledi. Rahatsız edici bir gerçeği öğreneceğini hissediyordu. Buna hazır mıydı? Hiç emin değildi.

''Bir yanlışlık olmalı.'' Videoyu başa alıp seyrettiğini duydu. ''Ve sen?'' dedi kibarlıkla Florence. Kaydın sesi ona ulaşmıştı.

''Jason,'' nefesi bir an kesildi. En istemediği, en beklemediği şey yaşanırken. Gözlerini sıkıca kapatıp bunun bir şaka olduğunu umdu.

Ancak genç hem ses tonu. Hem de Alfred'in tepkisi yeterliydi.

Ölmüş sandığı oğlu, ismini kadına tekrarladı ve tüm parçalar yerini bulmaya başladı.

''Jason Todd.''

***

Sonraki bölüm için tahminleriniz?

Bu bölüm hakkında ki düşünceleriniz?

Son iki bölüm.

Continue Reading

You'll Also Like

530K 47.5K 36
Kore'nin nesillerdir düşman olan iki sürüsü; Kim'ler ve Jeon'lar aynı davete katılır. Beklemedikleri şey ise attığı yumruk ile ruh eşi oldukları orta...
113K 6.2K 33
civciv: sarma mı yaptin gercekten __ #galatasaray 'da 1. 01.08.24 #barışalper 1. #yunusakgün 1. #millitakımlar 1. __ başlama tarihi 19.08.23 bitirm...
2.5K 221 6
The Originals'ın 5. Sezon paneli. Laura Mikaelson'ın oyuncusu Alina Johansson ve Klaus Mikaelson'ın oyuncusu Joseph Morgan 2 hafta önce ettikleri kav...
172K 9.3K 60
Oynanılan her oyun er ya da geç bitmeye mahkumdur..