merhaba.
öncelikle bütün kusurlarına, mantık hatalarına ve yazım yanlışlarına rağmen hikâyemi buraya kadar okuduğunuz ve ilk kurgumda beni yalnız bırakmadığınız için çok teşekkür ederim, size minnettarım.
aslında bu kitabın çok özel bir hikâyesi var, anlatmak isterim. bir gün youtube'da keşfedilmemiş şarkılar arıyordum ve karşıma rehber-sorgu şarkısı çıktı, şarkıyı dinlerken bir yandanda yorumlarını okuyordum, baştaki ilk yorumda bir hayat hikâyesi vardı. o yorumu okuduktan sonra uzun bir süre hayatı sorguladım ve her gün o yorumu açıp okudum. en sonunda dedim ki neden bu yorumu bir kitaba dönüştürmüyorum. sen delisin bir yorum yüzünden kitap mı yazılır demeyin, ilhâmın nereden geleceği belli olmuyor. neyse üzerinden olaylar geçti, çok fazla düşündüm, çok fazla denedim ve en sonunda ortaya böyle bir kitap çıktı. ben memnunum, umarım sizde memnun kalmışsınızdır.
şimdi sizden bir şey isteyeceğim, lütfen youtube'dan rehber-sorgu şarkısını açın ve "kocaeli'de bir kız vardı..." şeklinde başlayan yorumu okuyun. eminimki kitabın asıl amacını daha iyi anlayacaksınız. belki haddime değil ama ben Burçin'i tekrar yaşatmak istedim sadece. umarım gittiğin yerde esas oğlana o çipili çipili gözlerinle bakıyorsundur güzel kız. belki artık dünyada değilsin ama her daim kalbimizdesin.
*
kaburgamda yeşeren her bir çiçek size ait.
seviliyorsunuz.
belki farklı kurgularda görüşürüz. kendinize iyi bakın. hasretle.
2305-