-Marry You-
Yazar: exofan8912
Çeviri: littleowlsekai @littleowlsekai
Düzenleme: QueeN*
30.Bölüm- Her şey daha iyi olacak! – [M]
UYARI BÖLÜM SMUT İÇERMEKTEDİR.!
Baekhyun olmadan her şey daha zor görünüyordu.
Zaman yavaşça geçti ve bir hafta geçtiğinde, Chanyeol bir ay geçmiş gibi hissetti.
Baekhyun soğuk algınlığından birkaç gün sonra okula geldiğinde, ayrılığı tamamen atlatmış gözüküyordu. Hatta, Chanyeol yanılmamış olmalı ki Baekhhyun, onların çıktıkları zamandan daha iyi gözüküyordu.
Yeni bir telefon aldı ve eski erkek arkadaşını arama ya da yeni numarasını verme zahmetine girmedi.
Hala bana kızgın olmalı...
Chanyeol saçlarını karıştırdı ve iç çekti. Her gün olduğu gibi oturduğu piknik masasından Baekhyun'un olduğu yere doğru baktı.
Peki, bu benim hatam. Ondan ayrılan bendim; Tanrım, neden bir aptal olmak zorundayım.
Baekhyun şimdi delicesine popülerdi. Chanyeol, iyi görünümüne ek olarak, Baekhyun'un (şans verilirse) iyi sohbet edebileceğini öğrendi.
"Sanırım bensiz daha iyi." Chanyeol, Baekhyun'u yavru köpek gibi takip eden kız ve erkek gruplarını izledi.
Baekhyun, Chanyeol'un onunla temas etmesini engelleyen kendi hayran kulübüne sahipti. En azından söylemek gerekirse, geçen hafta işler çok zor olmuştu.
"Onu özledim." Yürürken Chanyeol'un gözleri içgüdüsel olarak Baekhyun'u takip etti.
Chanyeol başını kederle yere eğmeden önce, Baekhyun yanından geçti ve arkadaşlarından biriyle konuşmak için uzağa bakmadan önce Chanyeol'a baktı.
♥♥♥♥♥♥
''Dostum, neşelen.'' Kai sırtını sıvazladı.
Chanyeol sadece içini çekti ve yumuşak hindi ve jambonlu sandviçini yemeye devam etti. Tanrım, Baekhyun'un öğle yemeğini çok özledim. Artık onu hiçbir şey mutlu etmiyordu.
"Ne kadar zamandır böyle?" Jongdae öğle yemeğiyle masaya geldi.
"Beyzbol turnuvasında olduğunuzu unuttum. Şanslısın; tüm dramayı kaçırdın." Minseok, salatadan bir ısırık aldı, ancak daha sonra yapraklı tada öğürdü.
Lanet olsun, diyet salata.
"Chanyeol ve Baekhyun ayrıldılar. Şu anda depresyon halinde." Kyungsoo üzüntüyle açıkladı ve içini çekti.
"Bu kadar önemli birini kaybetmek zor olmalı."
Masadaki diğer oğlanlar duydukları haberle kaşlarını çattı.
Chanyeol'un durumuna Tao da üzülüyordu.
Ancak o Baekhyun'un Chanyeol'u affetmesini sağlayamazdı.
"Hepsi benim hatam..." diye homurdandı Chanyeol.
"Onunla konuşmama bile izin vermiyor."
Kıvırcık açık kahverengi bukleleriyle kasvetli bir şekilde oynadı ve yanındaki boş tabureye baktı.
♥♥♥♥♥♥
Müzik sınıfına ek olarak, Chanyeol ve Baekhyun birlikte beden eğitimi dersine giriyorlardı.- Bu da ayrılık acısını daha da zorlaştırdı.
Her gün Baekhyun'u görmek zordu, özellikle çocuk sadece müzik dersinde ondan kaçınmak için kasıtlı olarak başka bir çocukla yerini değiştirdiğinde.
Eski zamanlarını hatırladı Chanyeol genellikle Baekhyun'un cıvıl cıvıl konuşmasını dinlerdi ya da birbirlerine top atarak oynarlardı. (Birlikte olduklarında yapabilecekleri herhangi bir şey olurdu.)
Şu anda Chanyeol basketbol oynuyordu- (Chanyeol'un düşkün olduğu bir spor.) Ancak, uzun zamandır maç yapmamıştı. Chanyeol tribünlere baktı. Baekhyun kasıtlı olarak yüksek sesle gülen birkaç erkekle konuşuyordu.
"Chanyeol dikkat! Oyun başlamak üzere." Sağındaki bir takım arkadaşı hatırlattı.
"Afedersin." Chanyeol dikkatini oyuna çevirdi.
Bu arada Baekhyun'u unutması gerekecekti.
Bir düdük sesi ile oyun başladı. Çoğu zaman, Chanyeol oyuna odaklandı ve hızlı bir atışla topu takım arkadaşlarına başarıyla pasladı.
Takım arkadaşlarının onu övdüğü ve attığı her puanla onun sırtını pat patladıkları için basketbolda ne kadar iyi olduğunu hatırladı.
Oyunun son on beş dakikasında, Chanyeol tribüne doğru bir göz attı. Baekhyun, Byunghun adlı bir çocukla konuşuyordu ve gözleri onu aldatmıyorsa, aslında flört ediyorlardı.
Baekhyun'un gözleri bakışlarını yakaladı ve çocuk göz kırptı ve Chanyeol'un kalbinin tekrar tekrar çırpınmasına neden oldu.
"Peki Byunghun be-" Baekhyun'un gözleri, bilinmeyen dudakların kendisine değdiğini hissettiğinde genişledi ve tiksintiyle itti.
"Baekhyun, seni hep sevdim. Aslında hayran kulübünün başkanıyım ve benimle çıkmak isteyip istemediğini merak ediyordum!" Byunghun utanarak itiraf etti.
"Ew, böyle planlamamıştım!" Baekhyun, ağzında oluşan garip tadı sildi.
"Chanyeol dikkat et!"
"Oh hayır!" Baekhyun Chanyeol'un tarafına dönerken hayretle eli ağzına kapandı.
Basketbol topu Chanyeol'un doğrudan kafasına vurdu ve uzun boylu çocuğun spor salonun sert zeminine düşmesine neden oldu.
"Chanyeol!" Baekhyun merdivenlerden indi ve yanına koştu.
"Channie," Baekhyun bilinçsiz çocuğu salladı ve umutsuzca bağırdı.
"Lütfen uyan!"
♥♥♥♥♥♥
Chanyeol kafasında bir ağrı ve vücudunu kaplayan beyaz çarşaflarla uyandı. Alnını kırıştırdı ve başına saplanan ağrıyla acıyla inledi.
Şu anda zihni biraz bulanıktı. Nerede olduğunu tam anlamıyla anlamasa da etrafındaki beyaz perdelerden revirde olduğunu düşündü.
Ne olmuştu?
"Channie?"
Chanyeol iki kez gözlerini kırpıştırdı; her kırptığında biraz daha netti, tüm görebildiği bir çocuğun figürüydü.
Çocuğun garip bir şekilde tanıdık olan siyah çerçeveli gözlükleri, alnına yapışmış düz kumral kakülleri ve yüzünde oluşmuş garip bir gülümseme vardı.
"B-Baekhyun?" Chanyeol yatağın içinde çaresizlikle ileri doğru atıldı. Ve heyecanla küçük çocuğun vücuduna sarıldı. Bu hareketle Baekhyun'un yanaklarını kızardı.
"Baekkie gerçekten sen misin? Seni çok özledim, çok üzgünüm..."
Baekhyun gözlerinden gözyaşları dökülürken Chanyeol boğuk bir şekilde söyledi: "Seni bir daha asla bırakmayacağım, söz veriyorum! Lütfen, affet beni.... Seni seviyorum. Seni çok seviyorum!"
Chanyeol, Baekhyun'u yakın tuttu ve kaçmaması için ona sıkıca sarıldı. Sevinç gözyaşları, Chanyeol'un yanaklarından aşağı doğru yuvarlandı ve Baekhyun'u ilk kez sonsuza dek gibi görünen şekilde tekrar sarmaladı.
Baekhyun'un nefesi kesilirken şaşkına döndü Chanyeol'u geri itmeye çalıştı ama çocuk acımasızca onu tekrar kavradı. Gözlerini kapattı ve göz kapaklarının ıslandığını hissederek Chanyeol'un sırtını okşadı.
"Ağlamayı kes, salak. Beni de ağlatacaksın."
"Hayal mi kuruyorum? Umurumda değil. Asla gitmene izin vermiyorum." Chanyeol çenesini Baekhyun'un omzuna yerleştirdi.
''Lütfen beni bırakma.''
"Çeneni kapatır mısın?" Baekhyun iç çekti ve Chanyeol'un alnına vurdu.
Chanyeol inledi ve kafasındaki acıyan noktayı ovaladı.
Bu günlerde çok fazla yaralanıyordu.
"Seni terk etmeyeceğim. Şimdi hayal kurmayı bırak." Baekhyun iç çekti.
"Ben hala senin erkek arkadaşınım, salak."
Chanyeol'un istemeden mutluluktan gülmeye başlaması kısa bir süre aldı ve erkek arkadaşının can sıkıcı kahkahalarını kontrol etmek için göğsüne hafifçe vurmasına neden oldu.
"Buraya gel." Chanyeol, Baekhyun'u kolundan tutarak kendine çekti ve kalın camlardan gözlerine baktı.
Bir öpücük için eğilirken burnu gözlük köprüsüne çarptı; Baekhyun'un yüzündeki saçları geriye doğru iterek okşadı ve dudaklarını onun dudaklarına bastırdı.
"Çok güzelsin..." Chanyeol Baekhyun'un kızaran yanağını öptü.
Chanyeol'un kafasında bir ampul aniden yanıp söndü ve "Hey Baekkie, neden gözlüklerini takıyorsun? Lenslerini takmadın mı--?" diye sordu.
Baekhyun, Chanyeol'u düşüncelerden uzaklaştırarak başka bir öpücük için eğildi.
"Senin dışında kimsenin dikkatine ihtiyacım olmadığını fark ettim." Baekhyun utanarak itiraf etti ve Chanyeol'un çocuksu gözlerine baktı.
"Benimle daha çok ilgilen tamam mı? Kalbimi bir daha kırma."
"Yine de bu bencilce. Bunu sana yapamam..." Chanyeol kaşlarını çattı.
"Senin açından haksızlık Baekkie."
"Bu benim seçimim, tamam mı? Böyle yaşamak istiyorum... Huzurlu ve sessiz." Chanyeol, Baekhyun onu revirden çıkarırken iç çekti.
UYARI!!!!!SMUT!!!!!
O gecenin ilerleyen saatlerinde Baekhyun ve Chanyeol battaniyeye sarılarak TV'deki eğlence şovunu izliyorlardı.
Chanyeol'un odası kahkahalarla doluydu ve ayrılmadan önceki keyifli zamanlarını hatırladılar.
Chanyeol'un evi her zamanki gibi boştu; Chanyeol'un, anne ve babası"başka bir iş gezisine" gitmişlerdi, böylece ikisi baş başa kalabilmişlerdi- (sevdikleri şekilde.)"
Son ders bitiminden hemen sonra, çocuklar okuldan el ele ayrıldılar. Ve okuldaki herkesi Baekhyun'un yeniden neden bu korkunç gözlükleri taktığı düşüncesiyle, neler olup bittiği hakkında merak içinde bırakarak gittiler.
İlk durakları, Baekhyun'un evi oldu, çocuğun ebeveynlerinden bir gecelik Chanyeol'un evinde yatıya kalması için izin almaları gerekti.
İlk başta buna şiddetle karşıydılar, ancak Baekhyun'un son zamanlarda tamamen üzgün olduğunu bildiklerinden kabul ettiler.
Doğrusu, Baekhyun ikisinin ayrıldığını itiraf edecek cesarete sahip değildi; eğer ebeveynleri öğrenirse ilişkilerini bir daha asla onaylamayacaklarını biliyordu.
Akşam yemeği için Baekhyun ev yapımı Bibimbap pişirmeye çalıştı; ancak, bir şekilde pirinç makinesindeki pirinci yakmayı başardı ve yemeği Chanyeol'a bıraktı ve Chanyeol ikisi için Ramen yaptı.
Şimdi, zaten uyumak için hazırlandıktan sonra pijamalarını da giyinmişlerdi.
"Hey Baek," Chanyeol Baekhyun'unun omzuna hafifçe dokundu.
"Evet?" Baekhyun aşağı düşen gözlük çerçevesini biraz yukarı kaldırarak baktı.
"Neden? Yani, neden beni bu kadar çabuk affettin? Kimsenin benim gibi korkunç biriyle yeniden birlikte olmak isteyeceğini sanmıyorum. Seni terk ettim... Çok acımasızım. Ben korkunç bir erkek arkadaşım." Chanyeol durumun gerçeğini itiraf etti.
Baekhyun sadece gülümsedi ve Chanyeol'un yanağını sıkıştırdı.
"Ah!" Chanyeol yüzünü buruşturdu ve yanağını ovuşturdu.
"Bunu neden yaptın?"
"Çok aptalsın, biliyor musun?" Baekhyun kıkırdadı.
Chanyeol gülümsedi ve boynunu ovuşturdu.
"Biliyorum, öyleyim." Chanyeol kaşlarını çattı.
"Bu sefer Kyungsoo'yu sevdiğimi yanlış anladın."
Baekhyun durakladı ve erkek arkadaşıyla yüzleşti.
"Biliyordun?"
"Ayrıldıktan sonrasına kadar değil. Bunu düşündüm ve önceden tüm işaretleri yakalamak için ne kadar aptal olmam gerektiğini fark ettim. Kyungsoo'yu sevdiğim doğru, ama onu asla seni sevdiğim kadar sevmedim." Chanyeol içini çekti.
"Ve sonra yalan söyledim ve seni sevmediğimi söyledim... Bu doğru değil. Bunca zamandır sana aşığım başka kimseye değil. Umarım bana inanırsın."
Baekhyun'un dudakları seğirdi ve zayıf bir gülümseme oluşturdu.
"Chanyeol... Sana her zaman inanacağım." Baekhyun Chanyeol'un büyük elini tuttu.
"Bu yüzden bana beni sevmediğini söylediğinde sana inandım. Gerçekten acıttı, Chanyeol, artık yanımda değildin. Bu yüzden senin de aynı şeyi hissetmeni istedim... Beni terk ettiğinde neler hissettiğimi anlamanı istedim."
Chanyeol başını salladı.
"Anlıyorum."
"Benim insanlara açılmamı sağlayan ilk kişi sensin. Sen olmasaydın hala dünyanın geri kalanına kapalı olurdum. Bana da inandın, tıpkı benim sana inandığım gibi." Baekhyun Chanyeol'u dudaklarından öptü.
SON UYARI!!!!!
Chanyeol'un eli Baekhyun'un uyluğuna dayanana kadar birkaç dakika sessiz kaldı.
"Sana istemediğin hiçbir şeyi yapmayacağım, şimdi beni reddedebilirsin. Sadece bana durmamı söyle." Baekhyun'un dudaklarını öne doğru bastırmadan önce Chanyeol'un nefesi aksadı.
"Seni seviyorum." Baekhyun fısıldadı. Nefesleri nane gibi, muhtemelen Baekhyun'un ödünç aldığı diş macunu gibi cazip bir şekilde kokuyordu.
Chanyeol öpücüğe karşılık verdi ve Baekhyun'u tam boy yatağına geri itti. Baekhyun bacaklarını onun belinin etrafına sardı ve Chanyeol'un dilinin gizlice girmesine izin vermek için ağzını hafifçe açtı.
Dilleri, hava için soluk alıp birbirlerinin şehvet dolu gözlerine bakana kadar dolaştı.
Chanyeol, Baekhyun'un kulağının yanını öpmeye başladı ve boynundan aşağı inerken erkek arkadaşının zevk çığlıklarını dinledi.
''Seni iyi hissettireceğim..." Chanyeol'un sesi azaldı ve Baekhyun'un dudaklarını tekrar öptü.
"Chanyeol, seni görmek istiyorum. Gözlüklerimi çıkarabilir miyim?" Baekhyun'un göğsü aşağı yukarı kalktı.
"Ha?" Diye sordu Chanyeol şaşkın bir şekilde.
"Beni nasıl daha iyi göreceksin?"
Baekhyun kızardı.
"Bunlar aslında sahte. Lens takıyorum."
Chanyeol kahkahayla kükredi.
"Çok aptalsın, Baekkie..."
Gözlükleri Baekhyun'un kafasından kaydırarak başucundaki masaya dikkatlice koydu. Baekhyun'un gözlüklerinin oluşturduğu kırmızı izleri gördüğünde kıkırdadı.
"Gülme! Bu utanç verici..." Baekhyun şikâyet etti ve rahatsız edici noktalara sürtündü.
"Şşş... Sadece nasıl bu kadar güzel görünebildiğine hayranım." Chanyeol'un sıcak elleri Baekhyun'un gri tişörtünün altına gizlice sokuldu.
Chanyeol, Baekhyun'un sağ meme ucunu emmek için eğildi.
"Gıdıklıyor..." Baekhyun melek gibi güldü ve çarşafı hafifçe itekledi.
Chanyeol aniden sol meme ucunu diğer parmaklarıyla bükerek Baekhyun'un yanma hissiyle sızlanmasına neden oldu.
"Channie... İyi hissettiriyor." Baekhyun Chanyeol'u kendine doğru çekti, böylece dudakları tutkuyla birleşti.
"Bu sadece başlangıç, bebeğim. Güven bana, daha iyi hissedeceksin." Chanyeol, Baekhyun'un kasıklarına inmeden önce Baekhyun'un alnını son bir kez öptü.
"Ne- oh..." Baekhyun Chanyeol'un pijamanın üzerinden ereksiyonununu okşadığını hissettiğinde inledi.
"Baekhyun, daha önce hiç mastürbasyon yaptın mı?" Chanyeol, Baekhyun'un kulağına fısıldadı.
Baekhyun başını iki yana salladı.
"Bunları düşünmek için hiç zamanım olmadı..."
"Sana öğretmemi ister misin?" Chanyeol'un eli Baekhyun'un pijamasının altında hoyratça gezindi.
"Ah!" Baekhyun Chanyeol'un eli üyesine dokunduğunda sızlandı.
Chanyeol, parmağının ucunu yumuşak başında hafifçe gezdirdi ve Baekhyun nefes nefese kaldığında kıkırdadı.
"B-Bunu yapmaya devam et." Baekhyun emretti ve zevkin tadını çıkarmak için gözlerini kapattı.
"Ne yapayım? Ne istediğini söyle" Chanyeol hafifçe elini etrafında döndürdü.
Baekhyun dudağını ısırdı.
"Bana dokunmaya devam et... ah-"
Chanyeol, Baekhyun'un pijamasının üstünü kaldırmak için uzandı ve çıplak göğsünü ortaya çıkardı. Daha sonra baksırı dışında başka bir şey olmayana kadar Baekhyun'u soydu.
Chanyeol, Baekhyun'un narin bedenini okşadı ve yanağını öptü.
"Adil değil, böyle bir şey yapmadan durmak istemiyorum." Baekhyun, çıplak vücudunda hafif bir esinti hissetti.
Chanyeol dizlerinin üstünde ayağa kalktı ve kendi pijamasının üstünü çıkardı. Karın kasları ortaya çıktı ve kollarının kaslı şekli Baekhyun için muhteşemdi.
Baekhyun gözlerini kapatarak, Chanyeol'un kollarının ana hatlarını hissetmek için uzandı ve gülümsedi.
Çok uzun sürmedi, Chanyeol'un eli çamaşırının içindeydi. Hâkim bir konum elde ederek Baekhyun'un üzerine uzandı ve Baekhyun'un tatlı dudaklarını tekrar öpmeye başladı.
"Ah, Chanyeol..." Baekhyun inledi ve Chanyeol'un eli Baekhyun'un üyesi etrafında hızlıca haraket edince tekrar inledi.
"Seni çok seviyorum." Chanyeol tekrarladı.
"Senden başka kimseye böyle bir şey yapamam. Umarım bunu biliyorsundur." Baekhyun, Chanyeol'un birkaç kez daha elini hareket ettirmesiyle nefessiz kaldı.
"C-Channie..." Baekhyun başını zevkle geriye attı. Daha da sertleşti ve daha sıcak hissetmeye başladı. Elleri Chanyeol'un kol kasları boyunca usulca gezdi.
Yakındı, Baekhyun karnındaki baskıyla patlamaya ve içindekileri serbest bırakmaya hazırdı.
"Chanyeol, ben," diye düşündü Baekhyun.
"Yapmam gerek..." El hareketleriyle mesajını iletmeye çalıştı ama başarılı olamadı.
"Gelmelisin?" Chanyeol, Baekhyun'un ne kadar masum olduğuna güldü. Baekhyun Chanyeol'un önünde büyüyen çıkıntılı tümseği fark etti.
"Bir saniye bekle. Henüz boşalma, en iyisi henüz gelmedi." Chanyeol, hızlı bir hareketle Baekhyun'un üyesini yeniden okşadı.
Baekhyun istekle başını geri savurdu.
Bacakları aralandığında şaşkınlıkla kaşlarını çattı.
"Ne yapıyorsun?" Diye sordu Baekhyun. Birdenbire Chanyeol'un poposuna dikkatle bakması onu rahatsız etti.
"Bu," Chanyeol deliğinin etrafına daireler çizdi.
"Bekle, Chanyeol, bu ayıp. Ona dokunmamalısın- Woah! " Baekhyun, Chanyeol deliğinin etrafını yalayarak dilini içine soktuğunda çığlık attı.
"Ah, yanıyor. Dur Chanyeol!" Baekhyun, karşı gelmek için Chanyeol'un omuzlarına itti.
"Şşş... Sakin ol. Eğer bu kadar gergin olursan, çok daha fazla acıtacak." Chanyeol lube ve prezarvatif almak için çekmecesine uzandı.
Baekhyun yutkunarak iç çekti ve bacaklarındaki titreme geçti.
Chanyeol eline bolca lube sürdü. Ellerini ovuşturdu ve Baekhyun'un deliğine lube iyice yaydı.
"Bu ne için?" Baekhyun, Chanyeol'un ne yaptığını görmek için başını aşağı eğdi.
"İçinde olduğum zaman ki acıyı azaltır." Chanyeol açıkladı.
"İ-İçimde olacak mısın?" Baekhyun dehşete kapılarak sordu.
"Korktun mu? Şimdi durabilirim." Chanyeol, Baekhyun'un yanağını yatıştırıcı bir şekilde okşadı.
"Korkmadığımı söylesem yalan olur." Baekhyun itiraf etti.
"Ama bunu yapmak istiyorum. Lütfen Chanyeol..."
Chanyeol anlayışla başını salladı ve "Bu biraz acıtabilir. Sakin ol, tamam mı? Acı sonunda ortadan kaybolacak."
Baekhyun, "sonunda" kelimesine takıldı, ama Chanyeol'a hazır olduğunu göstermek için elinden geleni yaptı.
Chanyeol, Baekhyun'un deliğine bir parmağını soktuğunda büyük bir iç çekişle kendisini çığlıklarının arasında hazırlamasına izin verdi.
''Rahatla, tamam mı?''
Parmağını yavaşça sokmadan önce biraz geri çıkardı.
Baekhyun ciyakladı boş bir çığlık atmak için ağzını açtı.
"Acıtıyor!"
Chanyeol yarı yolda durdu ve parmağını çekti.
"Duracağım!"
Baekhyun kaşlarını çatladı.
"Hayır, lütfen durma. Bunu yapabilirim."
Chanyeol'un bileğini tuttu. Sadece dayanmalıyım.
Chanyeol başını salladı ve bir kez daha denedi. Tek seferde parmağını içeri sokmayı başardı, bu da kendi başına bir başarıydı.
Ancak Baekhyun çok acı çekiyormuş gibi görünüyordu. Tecrübesi yoktu, batma hissi onun için yeni ve çok garipti.
"Devam etmeli miyim?" Diye sordu Chanyeol tereddütle.
"Evet, Chanyeol!" Baekhyun hayal kırıklığı içinde bağırdı.
Chanyeol yutkundu ve ikinci parmağı soktu. İkinci parmak biraz daha iyiydi, Baekhyun sokmaya alışmaya başlamıştı. Chanyeol parmaklarını ileri geri hareket ettirmeye başladı ve Baekhyun garip bir hisle inledi.
Aslında kendini iyi hissetmeye başladı.
Ancak Chanyeol dikkatsizce üçüncü parmağını soktuğunda, Baekhyun'un acı içinde bağırmasıyla durdu.
Gözyaşları göz pınarlarında birikti ve çığlıklarını durdurmak için dudağını ısırdı. Ter saç uçlarından akmaya başladı ve acı daha yoğunlaşıyordu.
Chanyeol durakladı ve alnından soğuk terler akıyordu.
Kahretsin! Ne yapmalıyım?
Doğruyu söylemek gerekirse, Chanyeol'un da ilk seferiydi. Bazı gay pornoları izlemişti, ama utanmadan onları asla bitiremedi ve sadece Kai'den birkaç tavsiye almıştı.(Ve Kai azgın çocuk djsn B)
Baekhyun'un yüzüne baktı yüzü acı içindeydi Chanyeol, parmakları yanlışlıkla geri çektiğinde Baekhyun'un gözleri şokla genişledi ve "Bekle Chanyeol! Orası! Bunu yapmaya devam et!"diye haykırdı.
Chanyeol gözlerini kırpıştırdı, ancak Baekhyun'un istediğini yaptı ve aynı yere tekrar itmeye devam etti.
"Ah, oh Chanyeol. Lütfen, orası beni iyi hissettiriyor." Baekhyun başını yastığa yasladı ve içini çekti. Chanyeol, erkek arkadaşına zevk verebildiği için gülümsedi ve uzunluğu boyunca ereksiyonunu ileri geri okşamaya başladı.
Sonunda birkaç itişten sonra Chanyeol parmaklarını çekti ve Baekhyun'un acıya kapılmasına neden oldu.
Baekhyun, Chanyeol'un üyesine prezervatifi takarak deliğine biraz daha fazla lube sürmesini izledi.
"Şimdi giriyorum." Chanyeol uyardı ve doğrudan girişinin önünde durdu.
"Tamam..." Baekhyun başını kaldırıp Chanyeol'un ne kadar büyük olduğuna baktı.
Bu benim içime mi girecek?
Chanyeol, içine girmeden önce üyesini birkaç kez pompaladı.
Baekhyun kıpırdandı ve Chanyeol daha derine girerken yüz ifadesi acı doluydu. Vücudundan kısa bir acı dalgası geçti ve çığlık attı.
"S-Sen çok güzelsin Baekhyunnie... Seni seviyorum." Chanyeol'un nefesi kesildi. Başını indirdi ve Baekhyun'u sonuna kadar doldurmaya devam etti. Baekhyun'un daha fazla acı hissetmesini önlemek istiyorsa, kendisini umutsuzca iterek alışmasını sağlamaktan başka çaresi yoktu. Baekhyun'un kıvranan vücudunun iki yanında bulunan elleri çarşafın üzerinde dolandı.
Buna karşılık Baekhyun'un bedeni titriyordu. Acı gerçekten çok fazlaydı ve çok kötü acıyordu. Chanyeol geri çıkarken destek almak için elleriyle sıkıca çarşafa tutundu.
Kendini geri çekti ve "Lütfen," diye bağırdı Baekhyun yanağından bir gözyaşı yuvarladığını hissetti.
"Bir saniye bekle."
Böylece Baekhyun büyük boyuta uyum sağlamaya çalışırken iki çocuk yatağa uzandı. Birkaç dakika sonra Baekhyun, başıyla Chanyeol'a sinyal verdi.
Chanyeol, Baekhyun'un kaşlarının zevkle kalkışını izlerken, yavaş ve dikkatli hareketlerle itmeye başladı.
"Hala acıyor mu bebeğim?" Chanyeol, Baekhyun'un bebeğe benzeyen cildinin üzerinde elini gezdirdi.
Baekhyun başını salladı ve tanıdık zevk bedeninde dolaşırken iç çekti.
"Baek, benim için arkanı dönebilir misin?" Chanyeol, Baekhyun'un içinden çıkmadan dönmesine yardım etti. Baekhyun'un, elleri soğuk duvara uzandı ve sırtının Chanyeol'a dönük olmasından dolayı utandı.
"Bu utanç verici Chanyeol - ah!"
Chanyeol içine daha sert girerek Baekhyun'un duvardan destek almasını sağladı. Daha uzun boylu çocuk, Baekhyun'un bileklerini sıkıca başının üzerinde tutarak "Bir daha asla ayrılmayacağız, beni duyuyor musun? Sen Benimsin."dedi.
"Chanyeol ...!" Baekhyun, içine girişlerin hızı arttıkça daha yüksek sesle inledi. Saçları terden sırılsıklamdı ve boğazı attığı çığlıklardan dolayı acıyordu.
Chanyeol, Baekhyun'un ihmal ettiği üyesine uzandı ve yavaşça okşamaya başladı. Chanyeol üyesinin Baekhyun'un popo yanakları arasında kaybolmasının aşırı erotik bir görüntü oluşturduğunu düşündü.
"Daha hızlı, Chanyeol!" Baekhyun çığlık attı.
"Tanrım, senin böyle çığlık atacağını hiç düşünmezdim." Chanyeol sırıttı ve Baekhyun'un istediği gibi daha da hızlandı.
Chanyeol içine hızla girmeye devam ederken Baekhyun, sona geldiğini biliyordu gözünde uçuşan yıldızların gözlerini kör ettiğini hissetti.
"Aman Tanrım, C-Chanyeol," dedi Baekhyun ağır bir nefes aldı.
"Oraya vurmaya devam et. Çok iyi hissettiriyor!"
Chanyeol, Baekhyun'un zevk noktasına yeniden girmeden önce üyesini yavaşça geri çekti.
"Chanyeol," diye bağırdı Baekhyun, "Gelmem gerek!"
"O zaman yap." Chanyeol, Baekhyun'un kulağına fısıldadı.
"Ah ah!" Baekhyun yoğun kıvamdaki menilerini Chanyeol'un avucuna ve duvara doğru akıttı.
Chanyeol, Baekhyun'un boşalmasıyla homurdandı ve Baekhyun'un sıcaktan gevşemiş vücudunu tutarak hızla gidip gelmeye devam etti.
Baekhyun'u geri çekerek Baekhyun'un vücudunu yatağa çevirdi.
"B-Baekhyun... İçine boşalabilir miyim?"
Baekhyun gülümsedi ve hızla başını salladı.
Chanyeol gereksiz prezervatifi çöp kutusuna attı ve Baekhyun'un karnının üzerini beyaz menisiyle kaplamadan önce üyesini birkaç kez daha pompaladı.
Bir saniye ara verdiler ve iki erkek şu an ki birbirlerinin terli görünümlerine hayran kaldılar ve her ikisi de artık bakir değildi. Ağır nefesler odayı doldurdu; Chanyeol, Baekhyun'un eline uzandı ve yorgun bir şekilde sıktı. Baekhyun kollarından destek alarak kalktı ve Chanyeol'un dudaklarını öpebilmek için ileri doğru uzandı.
Baekhyun acıdan geri çekilip yatağa uzanmadan önce usulca öpüştüler.
"Hey, Channie. Bütün bunları nereden öğrendin? Yani, böyle şeyler yapabileceğimizi bile bilmiyordum. Daha önce seks yaptın mı?" Baekhyun merakla gözlerini kırpıştırdı.
Chanyeol başını salladı ve masadaki bardağa uzandı. Hareketle Baekhyun biraz geriye kaydı.
"Aslında hayır, sen benim ilkimsin"
Baekhyun duyduğu şeyle birlikte şaşkına döndü ve kalbi bu hisle hızla atmıştı. Chanyeol'un kollarına sarılmadan önce bir pancar gibi kızarmıştı.
"İlkin olmama izin verdiğin için teşekkürler." Baekhyun gülümsedi ve Chanyeol'un geniş göğsüne sarıldı.
"Senin de ilk seferin değil mi?" Chanyeol battaniyeyi çıplak bedenlerinin üzerine çekerken sordu.
Baekhyun başını Chanyeol'un göğsünün üzerinde hafifçe salladı.
"Sen olduğun için mutluyum." Baekhyun yanıtladı.
Chanyeol esnedi ve kolunu Baekhyun'a daha sıkı sardı.
"Uyusak iyi olur. Yarın okul var. "
"Ah evet..." Baekhyun kaşlarını çattı.
"Sana ninni söylememi ister misin?"
Chanyeol başını salladı ve gözlerini kapadı.
Seni seveceğim ve seni seveceğim ve seveceğim.
Seni tutacağım ve tutacağım ve sıkacağım.
Seni her zaman memnun edeceğim...
(12 sayfa 3068 kelime)