PARASITE || roségguk✔️

By swagyjungoo

155K 13.8K 8.1K

Jeon Jeongguk, ünlü 'Park' ailesinin genç kızı Chaeyoung'un matematik öğretmeni olarak işe başlamıştı. Night... More

O n e (p)
T w o (a)
T h r e e (r)
F o u r (a)
F i v e (s)
S i x (i)
S e v e n (t)
E i g h t (e)
N i n e (i)
T e n (n)
E l e v e n (u)
T w e l v e (r)
T h i r t e e n (p)
F o u r t e e n (e)
F i f t e e n (r)
S i x t e e n (s)
S e v e n t e e n (o)
E i g h t e e n (n)
N i n e t e e n (a)
T w e n t y (l)
T w e n t y O n e (i)
T w e n t y T h r e e (y) / finale
SPECIAL PARTS [1/3]
SPECIAL PARTS [2/3]
SPECIAL PARTS [3/3] last.
YEPYENİ
AŞIRI ÖNEMLİ BAKIN LÜTFEN

T w e n t y T w o (t)

4K 472 529
By swagyjungoo

Dikenlerini tek tek ayıkladığım gül bahçesinde benimle yalın ayak dolaşırsın, değil mi?

Beş gündür Min Hanseul'ün konuşması için defalarca sorgu odasına gidilmişti. Lakin ağzını tek kelime açmayan Hanseul, doktorun dediğine göre hala şoktaydı.

Yakın bir zamanda dilinin çözüleceği söyleniyordu.

Bu sırada Kim Namjoon'un ceseti yakılmış ve kimsesizler köşesine konmuştu.

Park ailesi bir anda ortadan kaybolan kızlarını aramak adına en pahalı dedektifleri tutmuşlar bir de o da yetmezmiş gibi Bay Park tüm uzantılarını kullanıp işi genişletmişti.

Herkes Min Hanseul'ün ağzından çıkacak tek bir söze bakıyordu.

Tüm soruların cevapları o kadında olabilirdi.

Her şeye karar verilecekti. Kim hapse girecek kim tımarhaneye belli olacaktı.



Beşinci gün, hala onunla beraberdim. Enerjisi tamamen zayıflamıştı. Arada lavabo için ayağa kaldırdığımda dizleri onu çekemiyordu.
Onu bu şekilde görmek canımı o kadar yakıyordu ki sürekli bana yaptığım bu şeyi kesmemi haykırıyordu.

Bırakırsam bir daha asla görmeyecektim.

Amacım onu ölene kadar burada tutmak değildi zaten. Sadece biraz daha onunla yan yana durmak istiyordum o kadar.

"Bir keresinde Namjoon hyung ile para biriktirip plastik bir top almıştık."

"Bana neden anlatıyorsun?"
Sesi eski haline geri dönmeye başlamıştı.

Onun dediğini umursamadan devam ettim anlatmaya.

"Sanırım ilkokula yeni başlamıştım. Hiç unutamıyorum o topu. Hayatımdaki ilk ve tek oyuncağımdı."
Diyerek iç çektim ve betonda tutulmuş bedenimi kıpırdatmaya çalıştım.

Çok sessizdi. Bilakis konuşuyordum katılsın diye fakat Chae'nin ona bir şeyler anlatmaya başladığımda nefes alış verişi bile sükunete soyunuyordu.

Sürekli benim sesimi duymaktan gına gelmişti herhalde. Bunun başka bir açıklaması yoktu.

"Benden sıkıldın değil mi?"
Dedim, içimdekileri dışıma vurmaya başlamalıydım artık.
Onu sevdiğimi bilmiyordu. Ona verdiğim olağanüstü değerin farkında değildi.
Önünde ağlayıp zırlamak dışında bir şey yapamamıştım çünkü.

Tüm yaptıklarımı itiraf etmiş buradan çıktığında hakkımda tüm bildiklerini polislere anlatmasına el ayak olmuştum.

Sorun değildi. Varlığını hissettiğim şu sürede benden nefret etse de sorun olmazdı, olamazdı.

"Bunu neden yapıyorsun Jeongguk?"
Fısıltıdan farksız çıkan sesi yüzünden ettiği kelamları anlayıp düşünmek vaktimi almıştı.

Neden yapıyorum?

"Chaeyoung...
Beni tanı istedim."

Beni tanı, beni sev.

"O kadar yalandan sonra anlattığın onca şeye nasıl inanma mı beklersin benden?"
Sonunda dolu gözlerini bana çevirdi. Çenesi titriyordu. Hüzünle bükülen kaşları çok geçmeden önüne düşen sarı tutamlar yüzünden örtüldü. Suratını tekrar yorgan serdiğini kucağına indirdi.

"Seni bunca şeyden sonra nasıl tanımalıyım?
Dolandırıcı mı, yalancı mı, deli mi?
Kim Ilsung'un yeğeni mi, yoksa yetimhaneden kaçmış adamın teki mi?"

Sesi o kadar bıkkın çıkıyordu ki kendimi deli gibi suçlu hissetmeme sebep oluyordu.

Konuşmak için araladığım ağzımı sinirle bakan irisleri kapatmamı sağlamıştı.

"Tanrı aşkına, yaşınla ilgili bile yalan söylemişsin bana! Adın gerçekten Jeongguk mu onu bile bilmiyorum!"
Derken bağlı ellerinin izin verdiği kadar bana gelmeye çalıştı.
Üzerindeki yorganı tepinerek ittirmiş altına giydiği eteği umursamadan benden tarafa birkaç tekme savurmuştu.

"Adım gerçekten Jeon Jeongguk..."
Diye fısıldadım.
"Sana olan hiçbir davranışım yalan değildi Chaeyoung!"
Deyip tekmelerinden biraz daha uzağa kaçtım kalçamın üzerinde arkaya sürünerek.

"Kes sesini! Senin anlattığın hiçbir şeye inanmıyorum ben!"
Dedi ve tekrar bana ulaşmak için biraz daha bileklerindeki ipleri sarstı.
Göğüsü hızla inip kalkıyordu.

Sinirlenmesini istemiyordum.

Derin bir nefes alırken ona doğru yaklaşmaya çalıştım.
"Her şey için çok pişmanım Chaeyoung...
Burada sana anlattığım hiçbir şey yalan değil. Sana gerçekleri anlatmak için buraya getirdim."
Dediğimde ilk önce 'hah'ladı sonra kafasını diğer tarafa çevirdi.

Ona kendimi anlatmak istiyordum.

"Belki Kim Ilsung'un prestijli okullarında eğitim görmüş yeğeni değilim ya da sandığın gibi zengin bir beyfendi...
Büründüğüm karakter herne kadar yalan olsada davranışlarımın veya konuşmalarımın hiçbiri bu yalana dahil değildi."

Şimdi konuşamazsam asla devam edemezdim.

"Gözlerinin içine bakarken hızlanan kalbim...
O asla yalan değildi Chaeyoung."
Derken sağ elimi göğüsüme yaslayıp giydiğim tişörtü avucumda sıkıştırmıştım.

Şu an bile hızla çırpınıyordu o et parçası.

"Yetimin tekiyim. Ailem benden sadece bir kaç yaş büyük iki kişi. Berbat bir geçmişim var üstelik senin sadece televizyonda gördüğün kenar mahallenin tekinde yaşıyorum."

Dudaklarım kapanmak için zorluyordu beni. Sus, konuşma daha fazla diyordu beynim.
Bir tarafım devam et diye çığırırken kulaklarımda dolanan fısıltılar, acı feryatlar asla bırakmıyordu yakamı.

'Daha çok batma dibe.'

'Daha çok alçalma.'

"Sen aşık olduğun adama bunları söyler miydin? Onun seviyesine asla gelemeyeceğini bildiğin halde sevmeyi bırakır mıydın?"

Cevap vermedi dolu gözlerinden geçen hüzün ve acıma duygularını rahatça seçiyordum.

"Bana acıma Chaeyoung-ah...
Sadece seni sevdiğim gibi sende beni sev."
Dediğimde hızla öne atılmış titreyen sesine rağmen bağırmıştı suratına doğru.

"Yalan söylüyorsun!"

"Yalan söylemiyorum!
Sadece seni deli gibi seviyorum!"
Donan bakışlarını benimkiler takip etti. Hiç bu kadar bağırarak birini sevdiğimi söylememiştim. Sanırım ben birini hiç onun kadar sevmemiştim.

Söyleyip kurtulduğum için rahatlayan bedenim ve zihnim arkamda kopan gürültü ile gerim gerim gerildi.

"Ellerini kaldır!"


(Swagyjungoo anlatıyor...)

Komiser elindeki dosyayı sonunda her şeyi itiraf eden kadının önüne fırlatırken yardımcısı Kim Jisoo hafifçe öne atılmıştı. Seokjin komiserin kimseye tahammülünün olmadığını iyi biliyordu.

"Park ailesinin evine hemen bir ekip yollayın eğer bu kadının dediği doğru ise Park Chaeyoung orada olabilir."
Sonra arkasına bakmadan sorgu odasını yardımcısı ile terk etmiş ve Min Hanseul'ü orada yalnız başına bırakmışlardı.

Tonlarca kez özür diledi kardeşi Namjoon'dan. Küçük kardeşini koruyamamıştı daha çok.

Jeongguk'un akıl sağlığının son zamanlarda yerinde olmadığının farkındaydı. O, genç kıza herhangi bir zarar verecek diye korkmuştu.

Yıllar önce gitmesi gereken yere gidecek en azından, diye kendini avuturken daha çok dayanamamış bağıra çağıra ağlamaya başlamıştı.

Herhangi bir hırsızlık yapılmadığından bir kaç ay dışarıda gözlem altında tutulacaktı. Fakat Jeongguk, Chaeyoung'u kaçırmadan hapis bile giyebilirdi veya bir akıl hastanesini boylardı.

Jeongguk bileklerine dolanan kelepçelere sadece boyun eğdi. Asla karşı çıkmamış polisleri görünce tek üzüldüğü Chaeyoung'dan ayrılacak olması olmuştu.

Chaeyoung yanındaki kadın polis ile evin dışına çıktığı sırada başka bir araca bindirilecek olan Jeongguk'a çevirdi bakışlarını.

Kalbi cayır cayır yanıyordu. Kurtulduğu için sevinmeliydi lakin neden içinde tuhaf bir burukluk vardı.

Yanına gitmek için atacağı adımı yarıda kesti.
İleriden koşarak ona gelen ailesi ile tekrar ağlamaya başladı.

Jeongguk bindirildiği aracın camından genç kıza baktı. Sonunu biliyordu. Her şeye kendini hazırlamıştı.

İkiside birbirinden ayrıldı en sonunda.


Chaeyoung sustu.

Jeongguk delirdi.

Angst mi geliyor??
Bilmiyorum domdğrmeltm

+140⭐️

Lütfen çabuk dolsun ne olur🥺


SPOILER KÖŞESİ:

"Uzun zaman olmuştu seonsaeng-nim."

Continue Reading

You'll Also Like

36.1K 3.8K 21
" her şeyin neticesinde herkes gider Lalisa ve geriye acı dolu geçmişinle buruk bir hüzün kalır. " letters, 1. tamamlandı. © yosia,2019. [ Lalisa Man...
109K 12.3K 51
Jungkook, erzağının bitmesiyle kendine yiyecek birşeyler ararken, Taehyung'un liderlik yaptığı bir küçük bir şehirle karşılaşır. Jungkook, açlığını d...
423 72 11
"Selam ben, nasılsın?" #texting ©sweet-kookiem kapaktaki el benim elim. tşk
45.6K 2.4K 41
Komşunuz Barış Alper Yılmaz olursa ne mi olur?