"Ne demek üzgünüm?! Hermione iyi değil mi?" Dedi Draco doktora cevap vermesi için yalvarırcasına.
"Annenin durumu iyi. Fakat maalesef bebeği kurtarma şansımız yoktu."
Draco yanlış anladığını düşünüyordu.
Bebek mi demişti o?
"Yani Hermione hamile miydi?"
"Evet henüz çok küçüktü. Elimizden geleni yaptık ama üzgünüm. Hastamız birazdan odaya alınır. Birkaç saate de uyanır. Geçmiş olsun."
Draco duyduğuna inanmak istemiyordu. Bebek ölmüş olamazdı.
Hemde o herif yüzünden. Draco onu kesinlikle kendi elleriyle öldürecekti.
Yanındaki koltuğa oturup yüzünü kollarına gömdü.
•
Draco bir buçuk saattir Hermione'nin yanında elini tutuyor ve uyanmasını bekliyordu. Diğerlerine Hermione kendine gelince haber veririm diye düşünmüştü. Şuan önemli olan sadece onun iyi olmasıydı. Hamile olduğunu fakat bebeğin öldüğünü nasıl söyleyeceğini bilmiyordu.
"Draco." Dedi Hermione zor çıkan sesiyle.
"Buradayım birtanem. İyi misin?"
Hermione evet anlamında salladı başını. Gülümsüyordu.
"Sana birşey olmadı değil mi?"
"Hayır. Keşke beni korumasaydın."
"Sen benim herşeyimsin. Olup biteni öylece izleyemezdim."
Draco Hermione'nin alnına minik bir öpücük kondurdu. Yüzünü okşadı.
Bunu söylemesi gerekiyordu.
"Sana söylemem gereken birşey var. Ama sakın üzülme tamam mı?"
"Beni korkutuyorsun. Ne oldu?"
"Doktor. Doktor senin hamile olduğunu söyledi. Ama maalesef onu kaybetmişiz."
Draco bunu söylerken gözünde yaşların birikmesine engel olamadı.
Hermione önce ifadesiz gözlerle bir süre ona baktı. Daha sonra elini karnına götürdü. Kendini tutmaya çalışmadı. Ağlmaya başladı.
"Şşt. Ağlama. Daha yolun başındayız."
"Hepsi benim yüzümden. Onu hayatıma ben soktum."
"Böyle düşünme. Senin hiçbir suçun yok."
Hermione kendini suçlu hissediyordu.
Otis'e hiçbir zaman evet dememesi gerekiyordu. Hepsi kendi hatasıydı.
•
Draco diğerlerine haber verdiğinde hepsi anında hastaneye cisimlenmişlerdi. Ginny çok korkmuş gözüküyordu. Yüzü bembeyazdı.
Hermione Draco'ya bebek konusunu açmak istemediğini söylemişti.
"Hermione o şerefsizi kendi ellerimle parçalayacağım." Dedi Harry.
"Kapat çeneni Harry." Dedi Ginny de.
"Iyi olduğuna emin misin? Kötü gözüküyorsun." Diye ekledi.
"İyiyim Ginny. Sadece yorgunum."
"Bizi çok korkuttun." Dedi Ron.
Pansy de üzgün gözlerle yanında duruyordu.
Bir Polis gelip Draco'yu çağırdı.
Kapının önüne çıktılar.
Otis'i biraz önce yakaladıklarını ve şuan da karakola götürüldüğünü söyledi.
"Hermione benim karakola gitmem gerekiyormuş. Ama merak etme hemen dönerim. Herkes burada zaten. "
•
Draco gittikten sonra Hermione hemen Harry ve Ron'u tembihledi.
"Onun peşinden gidin. Otis'e zarar vermeye çalışacaktır. Hatta belki öldürmek isteyecek. Ona engel olun. Sakın birşey yapmaya kalkmayın. Başınız belaya girsin istemiyorum."
Harry onlara idare edebilecek misiniz der gibi baktı.
"Merak etmeyin. Buradayız. Hadi gidin." Dedi Pansy.
•
Draco'nun asasına sarılmış karakola gelen arabaları izlediğini gördüler.
Ne yapacağını tahmin ediyorlardı.
Harry elini onun omzuna koydu.
"Ne işiniz var burada?"
"Gelmeseydik katil mi olacaktın?"
"Yaptığının cezasını çekmeli."
"Çekecek zaten. Ama sen katil olmayacaksın. Hermione'yi düşün. O bunu ister mi sence?" Dedi Ron.
Draco biraz sustuktan sonra asasını cebine koydu.
"Haklısınız."
•
Ertesi akşam hastaneden çıktılar.
Hermione kendini iyi hissediyordu.
Ağrısı sızısı yoktu. Sadece bebeği vardı aklında.
O yatarken Draco başından ayrılmıyordu. Ona moral vermeye çalışıyordu. Yüzünü biraz da olsa güldürüyordu.
"Draco hastaneden çıktım ve duş almak istiyorum. Lütfen benim için suyu ayarlayabilir misin?"
"Ama yeni ameliyat oldun."
"Doktor 24 saatten sonra sorun olmayacağını söyledi."
Draco bunun iyi bir fikir olmadığını düşünüyordu ama onun dediğini yaptı.
•
Hermione suya girdiğinde dikişleri biraz sızlasada sonra geçmişti. Aslında kolunu kıpırdatacak hali yoktu ama hastane kokusunu üzerinden atmak istiyordu.
Draco'nun seslendiğini duydu.
"Rahatsız olmayacaksan gelebilir miyim?"
"Gelebilirsin." Dedi Hermione. Rahatsız olacak birşey olduğunu düşünmüyordu şuan. Suyun altındayım nasıl olsa diye düşündü.
"Seni merak ettim. Fenalaşırsan diye geldim."
"Çok düşüncelisin."
Draco yanındaki tabureye oturdu ve lifi alıp Hermione'nin omuzlarında sırtında gezdirmeye başladı.
"Yardım ettiğin için teşekkür ederim."
•
Sabah Draco kahvaltıyı yatağa getirmiş Hermione'ye yedirmeye çalışıyordu.
"Gerçekten canım istemiyor."
"Ama yemen lazım. Duyduğuma göre arkandan ağlarmış."
Hermione Draco'nun dediğine güldü.
Birkaç lokma yedi. Hemen sonra kapı çaldı. Ginny ve Pansy gelmişti.
"Sana pasta yaptım Herm." Dedi Ginny.
"Teşekkür ederim. Gelin oturun." Dedi yatağın boşluğunu işaret ederek.
"Draco sana iyi bakıyor mu?" Dedi Pansy.
"Sanırım annemden sonra en iyisi."
"Sende bir tuhaflık var. Bize söylemek istediğin birşey var mı?" Diye sordu Ginny. Hermione okadar belli ediyor muyum diye düşündü.
"Yok. Hiçbirşey yok."
Ginny de daha fazla üstelemedi.
Birkaç saatlerini Hermione'yle sohbet ederek geçirdiler. Pansy Ron'la olanları anlatmıştı. Hermione mutlu olmuş ve tebrik etmişti. Ginny ise mutluluğunu kahkaha atarak göstermişti.
•
"İstediğin birşey var mı?"
"Beni hiç bırakma olur mu?" Dedi Hermione ve iyice sokuldu Draco'ya.
"Bunu da nereden çıkardın? Seni asla bırakmam."
"Bebeğimiz bıraktı."
"Düşünme bunları. Daha çok genciz. Elbet birgün anne olacaksın. Ve tabi bende babaları."
Hermione Draco'nun yanağına küçük bir öpücük kondurduktan sonra başını göğsüne yaslayarak uyuyakaldı.
Bebek için Otis'e neler söylemek istersiniz? (Gelmişini geçmişini...)
Sizce Harry ve Ron'un Draco'yu durdurması iyi oldu mu?
Bence kesinlikle evet.
Draco gerçekten harika bir insan 💙
Hermione de uzun süre bunu düşünecek gibi 🙁
Daha fazla Ronsy sahnesi istiyor musunuz?
Umarım beğenmişsinizdir 💜🌌