14 Eylül 2013
Nerede olduğuna dair en ufak bir fikri yoktu. İğrenç bir ara yolda bir merdivenin altına girmiş saçlarını çekiştirirken sayıklıyordu. Gözyaşları suratını tamamen ıslatmıștı. Ona fısıldayıp duran sesi bastırmak istercesine kendisi de bir şeyler diyordu ama işe yaramıyordu. Zihninin küçük bir bölümünde hala daha çabalayan minik Jisung'a tutunmuştu Jisung. Kendisini bıraktığı an biliyordu neler olacağını
Ama yapamazdı
Ailesi öldükten sonra Seungmin, Jeongin ve Hyunjin ile birlikte yaşamaya başlamıştı. Onlar da tıpkı Jisung gibi ailesi olmayan çocuklardı. Kenar mahallelerde büyümüşlerdi. Son üç yılda hayatta kalmasında ona yardımcı olmuş, zorlukların üstesinden birlikte gelmişlerdi
Ama hiçbir zaman doğum günü konusu açılmamıştı. Sadece Jisung'un değil diğerlerinin de doğum gününü hiç kutlamamıșlardı
Ama...
Ama şimdi onunkini kutlamıșlardı
Tanıdık bir his kapladı içini. Saçlarını çekiştiren elleri kilitlenip kaldı. Gözleri sabit bir noktaya odaklanırken aklına o manzara geldi
Annesinin yarılan yüzü
Dudaklarından acı dolu bir feryat kaçtı. Yüzünü dizlerinin arasına gömdü
İyi hatırla
Sen katilsin Jisung
Bilmek istiyor musun?
Evet, aileni sen öldürdün
"H-Hayır..."
Evet
Istesen de istemesen de kabul etmek zorundasın Jisung
Sen busun
Bir katil
Başını iki yana salladı "Ha-Hayır! Ben kimseyi öldürmedim!"
Onlar kimdi o zaman?
Yerde yatan cesetler
Senin öldürdüğün bedenler
Arkadaşların
Arkadaşlarına saldırdığı, sevdiği kızın bile yüzünü parçaladığı an aklına geldi. Korkuyla gözlerini kapatıyordu ama daha net görmesini sağlamaktan başka bir şey yapmıyordu
Hıçkırıkları göğsünü parçaladı "Hayır, hayır" diye sayıklamaya devam ediyor, katil olduğu gerçeğini reddediyordu
Saçlarının arasına dalan uzun parmaklar hissetti. Emin değildi gerçi. Hayal meyal hissetmişti o parmakları
Jisung'un kulağına yaklaştı ruh
Kabullen Jisung
Kabullenmek işini kolaylaştırır
Ayrıca görevini unuttun mu yoksa?
Jisung'un saçlarını okşayıp gülümsedi
Iki yüzlü insanlardan kurtulacaksın