YARALI GÜVERCİNİM

By boncugum

1.5M 73K 1.1K

BURCU VE YAMAN More

YARALI GÜVERCİNİM
YARALI GÜVERCİNİM - 1
YARALI GÜVERCİNİM - 2
YARALI GÜVERCİNİM - 3
YARALI GÜVERCİNİM - 5
Teşekkürler
YARALI GÜVERCİNİM - 6
YARALI GÜVERCİNİM - 7
YARALI GÜVERCİNİM - 8
YARALI GÜVERCİNİM - 9
YARALI GÜVERCİNİM - 10
YARALI GÜVERCİNİM - 11
YARALI GÜVERCİNİM - 12
YARALI GÜVERCİNİM - 13
YARALI GÜVERCİNİM - 14
YARALI GÜVERCİNİM - 15
YARALI GÜVERCİNİM - 16
YARALI GÜVERCİNİM - 17
YARALI GÜVERCİNİM - 18
YARALI GÜVERCİNİM - 19
YARALI GÜVERCİNİM - 20
YARALI GÜVERCİNİM - 21
YARALI GÜVERCİNİM - 22
YARALI GÜVERCİNİM - 23
YARALI GÜVERCİNİM - 24
YARALI GÜVERCİNİM - 25
Açıklama
YARALI GÜVERCİNİM - 26
YARALI GÜVERCİNİM - 27
YARALI GÜVERCİNİM - 28
YARALI GÜVERCİNİM - 29
YARALI GÜVERCİNİM - 30
YARALI GÜVERCİNİM
YARALI GÜVERCİNİM - 31
YARALI GÜVERCİNİM - 32
YARALI GÜVERCİNİM - 33
YARALI GÜVERCİNİM - 34
YARALI GÜVERCİNİM - 35
YARALI GÜVERCİNİM - 36
YARALI GÜVERCİNİM - 37
YARALI GÜVERCİNİM - 38
YARALI GÜVERCİNİM - 39
YARALI GÜVERCİNİM - 40
YARALI GÜVERCİNİM - 41
YARALI GÜVERCİNİM - 42
YARALI GÜVERCİNİM - 43
YARALI GÜVERCİNİM - 44
YARALI GÜVERCİNİM - 45
YARALI GÜVERCİNİM - 46
YARALI GÜVERCİNİM - 47
YARALI GÜVERCİNİM - 48
YARALI GÜVERCİNİM - 49
YARALI GÜVERCİNİM - 50
YARALI GÜVERCİNİM - 51 (SON)
Özel Bölüm
Çok çok kısa bir an

YARALI GÜVERCİNİM - 4

33K 1.5K 44
By boncugum

Burcu, genç adamın istediği gibi evden çıkarken eline sadece manevi değeri olan bir iki parça alıp üstündekilerle arabaya bindi. Annesinin günlüğü, okul için gerekli eşyaları, annesinin aldığı ilk oyuncak, ilk roman türü şeyler dışında hiç bir şeyi yoktu. Pazartesi günü gelip de öğleden sonra yetişmesi gerektiği derslerine bile giderken giyeceği bir şey yoktu.

Yanında oturan adama güvenmiş, sözünü dinlemişti ama şimdi neden yaptım diyordu. Annesi dışında bir tek arkadaşına güvenirdi yaşadıkları, sırları, hayatı hakkında. Peki! Yanında arabayı dikkatle kullanan adam da kimdi ki hemen ona güvenip evden öylece çıkmıştı? Arkadaşının ağabeyi olduğu için miydi sadece bu? Ama olmadığını hissediyordu. Onun dediği gibiydi. O nasıl sadece kardeşimin arkadaşı olduğun için değil iyi birine inandığım için yardım etmek istiyorum demişti. Şimdi düşününce kendisi de ona en yakın arkadaşının ağabeyi olduğu için değil ya da arkadaşı bazen ağabeyi ile inatlaşsa da bir ilah gibi anlattığı sözde ağabeyi için de değildi. O da yanında oturan adamı tanıştıkları ilk andan beri kötü biri olarak görmediği, hissetmediği için güveniyor ve onunla gidiyordu.

Bazen ona bakınca korkuyordu ilk anda ama sonra da ona hayran oluyor, saygı duymaya başlıyordu. Korku ile karışık bir saygıydı ama sapa sağlamdı. Korkunun nedeni ise kendi düşünceleri, acabalarıydı. Ondan kaynaklanan, onun kendisine zarar vereceğini düşündüğünden kaynaklı bir korku, içine sinen ürperti değildi, hepsi kendi hayal ürünüydü.

“Nereye gidiyoruz?” dedi sakin bir şekilde.

“Şimdilik seni annemle babamın evine götürüyorum. Orada Yıldız ile kalırsın. Bir gece için kardeşim sana kıyafet de verir. Yarın gelip seni alacağım.”

“Ne için?”

Yaman çok kısa bir bakış için kafasını ona çevirdi ve sonra yine yola bakmaya başladı. “Yarın hem konuşmak istiyorum hem de sana giyebileceğin bir şeyler alırız. Pazartesi sabahtan dersin var mı?”

“Öğleden sonra iki de başlayacak benim gireceğim dersler.”

“Bu bizim için iyi olur. Sabahtan işlerimizi halledebiliriz.

Burcu kafasını sallayıp “Ben anlamıyorum….” Derken

Yaman ise “Geldik Burcu. Yarın konuşacağız, tamam mı?” diyordu.

Mecbur “Tamam.” Dedi.

Onların arabadan inmesi ile Yıldız’ın kendini kapıya atması bir oldu. Arkadaşına hemen sarıldı. “Hoş geldin Burcu, iyi misin?”

“İyiyim.”

“Hadi gel.” Kızlar içeri girince genç adam da arkalarından içeri girip kapıyı kapadı. Annesi ile babası salonda oturuyordu.

Mine Hanım oğlunu görünce şaşkınlıkla “Yaman.” Dedi. Ne kadardır oğlu eve uğramaz olmuştu. “Hoş geldin oğlum.” Diyerek kalktığı gibi oğluna sarıldı kadın.

Hasan Bey ise genç kıza bakıp “Hoş geldin kızım.” Dedi

Burcu “Hoş bulduk efendim.” Dedi ve oğluna sarılmayı bırakıp kendisine bakan kadına baktı.

“Hoş geldin.” Derken soğuktu kadının sesi. Oğlu ile aynı anda gelmiş olmasına canı sıkılmıştı. Zaten çocuklarının bu gün bir tuhaf olduğunun farkındaydı şimdi evine kızının aksayan arkadaşı gelmişti.

Hasan Bey karısının patavatsızlığını “Geçin oturun.” Diyerek maskelemek istedi.

Yaman kardeşine dönüp “Sen Burcu ile odana çık. Burcu’nun buna ihtiyacı var.”

“Tamam.” Ve kızlar izin isteyerek gittiler.

Oğlu karşına oturduğu anda Mine Hanım “Neden buraya getirdin onu?” dedi.

“Çünkü böyle gerekiyordu anne.” Babasına döndü genç adam. “Bir iki gün burada kalacak baba. Ona iyi bakacağından eminim. Sonra benimle olacak.”

“Niyetin ne oğlum? Tabi ki o tatlı kız burada iyi olacak ama senin amacın ne?”

Yaman arkasına yaslanarak “Hayatıma sizin de dediğiniz gibi devam etmek baba.” Cevabını verdi.

Kadın oğluna şaşkınlıkla “O kızla mı devam edeceksin?” dedi. “Canan’ın yerine o kızı mı alacaksın?” sanki eve güzel, masum bir kız değil de iblis getirmiş gibiydi tavrı.

Öfkeyle annesine döndü genç adam ama ağzından yanlış bir kelime çıkmaması için de çabalıyordu. “Yukarıdaki kız asla Canan olamaz anne. Bu yüzden bundan sonra hayatım onunla olacak. Sen istesen de istemesen de.” Babasına baktı “Sana Burcu konusunda güveniyorum baba. Yarın erkenden burada olacağım.” Diyerek evin kapısına yöneldi hızlı adımlarla ve kapıyı çarpıp çıktı.

Mine Hanım oturduğu yerden hızla yerinde duramaz bir şekilde kocasına döndü. “O kız olmaz Hasan. Oğluma layık değil.”

“Ne demek istiyorsun Mine? Neyi varmış güzelim kızın. Üstelik de Yıldız sayesinde neredeyse onu tanıyoruz.”

“Kızın yürüyüşüne bakmadın mı sen be adam. Kız aksıyor.”

Hasan Bey ayağa kalktı. “O oğlumuzun seçtiği kız Mine, bu yüzden söylediklerine dikkat et. Sakın kızın hayatını zorlaştırmaya kalkma.”

“Nasıl bu kadar sakince o kızı kabullenebiliyorsun Hasan?” diyen Mine Hanım durumdan hiç hoşnut değildi.

“Çünkü o kız oğlumu kendini hapsettiği evinden çıkaran kişi.” Dedi. “Yaman, o kız için Canan öldükten sonra üçtür evden çıkıyor, o kız için bir şeyler yapıyor. Sen söyle Mine, oğlumuz en son bu eve ne zaman ayakbastı? Cevabı ikimizde biliyoruz.” Salondan çıkmak için hareketlendi adam. “O kız oğlumu yeniden hayata döndürecek tek sebep ise başımın üstünde yeri var.” Ve gitti karısını arkada düşünceli bir halde bırakarak.

Yıldız arkadaşına gece yatarken giyebileceği kendi kıyafetlerinden verdi, duş alması için banyoya götürdü. Hazır arkadaşı da banyodayken fırsattan istifade evden çıkıp gittiğini duyduğu ağabeyini aradı.

“Efendim küçük velet?”

“Bunu duyamazlıktan geliyorum ama şimdilik ağabey. Ben teşekkür etmek için aradım seni. Arkadaşıma yardım etmeyi istediğin için teşekkür ederim.”

“Elimden bir şey geliyorsa arkadaşın gibi iyi bir kızın o adamın elinde harap olmasına izin vermem kardeşim. Şimdi eve gidiyorum yarında erkenden geleceğim, Burcu’ya söylersin.”

“Söylerim de aklında ne var ağabey?”

“Yarın Burcu ile konuştuktan sonra öğrenirisin zaten Yıldız. Şimdi trafikteyim kardeşim sonra konuşalım.”

“Tamam. İyi geceler ağabey.”

“Sana da küçük velet.”

Genç kız telefonunu komodinin üzerine bırakıp mutfağa gitti. Arkadaşı ile karşılıklı yiyebileceği hazır birkaç şeyi tepsiye tıktı. Tam odaya girmişti ki Burcu da banyoda giyinmiş olarak başında sarılı havlu ile geldi.

“Ben de yiyecek şeyler aldım ikimiz için. Film partisi yaparız baş başa ne dersin?”

Burcu yatak odasının içindeki karşılıklı tek kişilik olan küçük koltuklardan birine oturdu. “Ne kadarını anlattın?” dedi.

Elindeki tepsiyi masanın üzerine bırakıp arkadaşının karşısına geçti. “Sence ne kadar?”

“Ağabeyini öfke ile kapıya dayandırıp, üvey babamın boğazına sarılmasına neden olacak kadar çok.” Genç kız utançla, sıkıntıyla bakıyordu. Bezgindi.  “Hepsini anlattın değil mi?”

“Sen benim arkadaşımsın Burcu ve senin için yapmam gerekeni yaptım. Sen ağabeyime gidip yardım istemeyecektin, senin yerine ben istedim.” Arkadaşının elini tuttu. “Sırların hala bende güvende. Sadece önemli olan büyük sorunlardan haberi var.”

“Kendi ağabeyini benim gibi birine mahkum ettin Yıldız. Onu çok seviyorsun. Neden hala kendini toparlayamamışken onu bir sorunun içine daha ittin?”

Genç kız kendinden gayet emin bir şekilde “Doğru. Ağabeyimi canımdan çok seviyorum ama seni de seviyorum dostum. Sen, sana iyilik ağabeyime kötülük yaptığımı düşünüyorsun ama bu düşüncen yanlış. Ben ikiniz içinde en iyisini yaptım.”

Burcu saçındaki havlunun kaymamasına özen göstererek arkadaşına biraz daha döndü. Artık göz gözeydiler. “O sevdiğinin kaybıyla acı çekiyor, ben ona nasıl iyilik olabilirim.”

“Ne zaman benden şüphe eder oldun Burcu?”

Ayağa kalktı saçındaki havluyu hırsla çıkardı. Islak, dolaşık saçlarının öylece salınmasına izin verdi. “Senden asla şüphe etmediğim için şimdi buradayım.”

“Güzel.” Yeniden gülmeye başladı genç kız. “Saçlarını tara da şunlardan atıştıralım sonra da konuşuruz.” Ayağa kalktı.”Saç kurutma makinesini istiyor musun yoksa kendi kendine mi kurumalarına izin vereceksin?”

“Böyle iyi. Yatana kadar kurumazsa kullanırım.”

“Tamam.” Makyaj masasının çekmecesini çekti. “İstediğin gibi kullan. Taraklar, fırçalar burada. Şu çekmece de tokalar var.”

“Teşekkürler.”

“Teşekküre gerek yok kızım ya hepsi bizim. Bir daha teşekkür edip durma sinirleniyorum. Biz yabancı değiliz. Kardeş kadar yakın iki arkadaşız.” Sulu gözlülüğünü çok iyi bildiği arkadaşına bakıp parmağını kaldırdı. “Ve sakın ağlamaya başlama.”

“Tamam.” Cevabını veren Burcu gerçekten de ağlamaya yer arıyordu ama tuttu kendini.

Burcu saçını tarayıp birkaç lokma bir şeyde yiyince Yıldız ağabeyinin konusuna geldi. “Biliyorsun ki ağabeyimin iki yıllık nişanlısı Canan sokakta bir adam tarafından bıçaklandı. Hastanede de ameliyattan sonra çok yaşamadı. O süre boyunca Canan bir tek ağabeyimi yanına istedi. Ailesini bile ölmeden önce son kez görmedi.” Arkadaşına baktı. “O odada ne konuşuldu ya da neler hissedildi bilmiyorum. Sadece ağabeyim o kapıdan öldü diyerek çıktıktan sonra değişti.”

“Ne yönde değişti?” diyerek sordu Burcu.

“Kötü bir adama dönüşmedi merak etme.” Derken neşeliydi genç kız ama sonra yine ciddileşti. “O lanet olasıca dairesine kapandı. İşe imzası gerekli olduğu vakitler dışında gitmemeye başladı. Hatta evden bile çıkmaz oldu. Eve siparişle hazır yiyecekler aldı ya da kendisi birkaç şey yapabilmek için haftalık temizlikçisine veya bana gereken malzemeleri aldırdı.”

Yıldız gözlerini odasının camına dikti hayallere dalmış gibi. “Sana hep anlattım onu. O hiç böyle olmamıştı. Annemin dediğine göre ağabeyim öldüğünde bile böyle olmamış. O ne olursa olsun gülerdi Burcu. Erkekler pek gülmez, kahkaha atmaz belki ama o gülerdi. Benimle uğraşırdı sonra da birbirimizin gönlünü almak için gezmeye giderdik. İki yanağındaki o harika gamzeleri hep ön planda olurdu. Onları görmekte hiç zorlanmazdık. Ama o günden beri ağabeyimin gamzelerini hiç göremiyorum.”

Bitki çayından bir yudum aldı. “Onsuz kalmış gibi hissediyorum kendimi. Beni tam olarak anlayamadığını biliyorum Burcu ama anlamaya çalıştığına da eminim.”

“Tabi ki Yıldız. Başka türlüsü olamaz bile. Ağabeyinin bana anlattığın o neşeli hallerine bir iki kez bende tanık olmuştum. Şimdi halinden faklıydı.”

“O lanet olasıca sıçtığımın sakallarının arkasında hala benim hayran olduğum ağabeyim var ama göremiyorum.” Çayını bir dikişte bitirdi.

Burcu arkadaşının belli etmese de çok üzgün olduğunu biliyordu sanki kendi e hissediyordu onun ağabeysiz kalışına olan isyanını. “Nişanlısına çok aşıktı sanırım.”

“Bana hiç söylemedi. Hiç aşık oldum demedi.”

“Sevmese bu kadar harap olmazdı Yıldız. Sevdiğini kaybettiği için geleceğini kurmak istediği kadını kaybettiği için bocaladı.”

“Ama ben hala buradayım.” Ayağa kalkıp odasının içinde volta atmaya başladı Yıldız. “Ben onun geçmişinde vardım ve geleceğinde de olacağım. Ama işe bak beni bu gününde kendinden uzakta tutuyor. Ölen bir kadının arkasından kötü konuşamamak için çabalıyorum ama o benden ağabeyimi çaldı.”

“Yıldız….”

“Haksız değilim. Ağabeyimi bırakarak onu mahvetti. Ben her zaman yanımda olan adamı geri istiyorum. Ağabeyimi istiyorum ve sen bana yardım edebilecek tek kişisin Burcu.”

Kendisine umutla bakan arkadaşına şaşkınlıkla baktı Burcu. “Yanılıyorsun Yıldız. Ben ağabeyin için hiçbir şey yapamam. Ben kendimi kurtaramıyorum ki. Ne yapacağım? Ağabeyine gidip tıraş olmasını, saçlarını hale yola sokmasını ve yine gülmesini mi söyleyeceğim? O da hemen beni dinleyecek.”

Yıldız yeniden yerine oturdu. “Senden tek şey istiyorum Burcu. Lütfen beni reddetme. Hem onun için, hem kendin için hem de hepimiz için yap bunu.”

Burcu “Ne yapmamı istiyorsun?” dedi merakla ve tedirginlikle.

“Bırak sana yardım etsin. Onu reddetme. Senin için çabalarsa kendisi içinde savaşmayı öğrenir. Ağabeyime izin ver Burcu. Bırak ne şekilde olacaksa o şekilde sana yardım etsin.”

Continue Reading

You'll Also Like

1M 55.5K 24
"Benim adım yok Narin, gölgem yok, ayak izim yok." dedi umutsuzca. "Olsun!" dedim omuz silkerek. Onun aksine umarsız çıkıyordu sesim. "Adını dilim...
1.8M 111K 59
Wattpad de bu isim ile yayımlanan ilk ve tek hikayedir. Çalınma durumunda yasal yollara başvurulacaktır. Mine MUTLUÇAY, otuz yaşında arşiv memuru ke...
895K 53.7K 70
"Hiç bir aile karesinde yerim yokmuş ki benim" Ben Buse. Buse Yalın olarak doğmuştum ve şimdi Buse Gamzeli olarak ölecektim. Bu ruhu ölmüş, bedeni ya...
2.9M 150K 17
Maça Kızı 8 serisinin devam bölümlerini içermektedir.