ᴀᴍɪʏᴀɴᴇ ᴍᴀꜱᴜᴍ🕊 (Kırık Kalple...

By onur_rr

818K 47.6K 9.5K

"Açın şu kapıyı!!!.." "kimsiniz siz...benim burda ne işim var!..." Tereddütle ağlamaktan giden sesimi bulmak... More

ᴛᴀɴɪᴛɪᴍ
💥༻1. Bölüm༺💥
💥༻2. Bölüm༺💥
💥༻3. Bölüm༺💥
💥༻4. Bölüm༺💥
💥༻5. Bölüm༺💥
💥༻6.Bölüm༺💥
💥༻7. Bölüm༺💥
💥༻8.Bölüm༺💥
💥༻9.Bölüm༺💥
💥༻10.Bölüm༺💥
💥༻11.Bölüm༺💥
💥 ༻12.Bölüm༺ 💥
💥༻13. Bölüm༺ 💥
💥༻14. Bölüm༺💥
💥 ༻15. Bölüm༺ 💥
💥༻16. Bölüm༺💥
Bölüm değildir 🙊
🇹🇷ALLAH RAHMET EYLESİN MEKANLARI CENNET OLSUN 🇹🇷
💥Kuş ölür, sen uçuşu hatırla 💥
💥༻17.Bölüm༺💥
💥 ༻18. Bölüm༺💥
💥༻19. Bölüm༺💥
💥༻20. Bölüm༺💥
💥༻21. Bölüm༺💥 💥
💥༻22. Bölüm༺💥
💥༻23. Bölüm༺💥
💥༻24. Bölüm༺💥
💥༻25. Bölüm༺💥
💥༻26. Bölüm༺💥
💥༻27. Bölüm༺💥
💥༻28. Bölüm༺💥
💥༻29. Bölüm༺💥
💥༻30. Bölüm༺💥
💥༻31. Bölüm༺💥
💥༻32. Bölüm༺💥
💥༻33. Bölüm༺💥
💥༻34. Bölüm༺💥
💥༻36. Bölüm༺💥
💥༻37. Bölüm༺💥
💥༻38. Bölüm༺💥
💥༻39. Bölüm༺💥
💥༻40. Bölüm༺💥
💥༻41. Bölüm༺💥
💣Kesit💣
💥༻42. Bölüm༺💥
💥༻43. Bölüm༺💥
💥༻44. Bölüm༺💥
💥Kesit 1💥
💥Kesit2 💣💥
💥༻45. Bölüm༺💥
💥༻46. Bölüm༺💥
💥༻47. Bölüm༺💥
💥Kesit💥
Okur Canlarım 📢
💥48.BÖLÜM💥
💥49.BÖLÜM💥
💥༻50. Bölüm༺💥
💥༻51. Bölüm༺💥
💥52. bölüm 💥
💥༻53. Bölüm༺💥
💥༻54. Bölüm༺💥
💥༻55. Bölüm༺💥
💥༻56.. Bölüm༺💥
💥༻57. Bölüm༺💥
Canlar Yardımınıza ihtiyaçım var
💥Kesit💥
💥༻58. Bölüm༺💥
💥Kesit💥
💥༻59. Bölüm༺💥
💥༻60. Bölüm༺💥
💥༻61. Bölüm༺💥
💥༻62. Bölüm༺💥
💥༺63. Bölüm༺💥
🎈Canlarıma bir kaç soru🎈
💥༺64. Bölüm༺💥
💥Güzel İnsanlar💥
💥༻65. Bölüm༺💥
💥༻66. Bölüm༺💥1.SERİ FİNAL BÖLÜMÜ
1. SERİ ÂMİYANE MASUM BİTTİ 2.SERİYE GUPSEDEN DEVAM EDİYORUZ
2.Seri GUPSEDEN KESİTLER
💧67.BÖLÜM ||.SERİ (GUPSE )DEVAMKEE💧

💥༻35. Bölüm༺💥

10.5K 611 155
By onur_rr

35.Bölüm

Keyifli okumalar canlarım ❤

🌟🌟🌟🌟🌟🌟🌟🌟🌟🌟🌟🌟🌟

🌸CANAVARUZAK DUR BENDEN!🌸

"Evet Melek ne yaptın sen?Bana doğruları anlat !" Dedi büyük bir sinirle.Ama ben korku ile sordum

"Orda biri var mı?"

"Yok, olsa burda sana soru soruyor olmazdım. Kan izleri ve ayak izleri var! Kimdi o vurduğun !Ya ben gelmeseydim hamile halinle ne yapacaktın ?"

Bağırarak sesin geldiği tarafa bağırdım.

"Yabani domuzdur belki..Ormandayız ya biz, olabilir bence."

Karşımda benim dediklerime anlam veremeyen bir adet Sinan vardı.

"Melek ne diyorsun sen, anlamıyorum?"

Onu arkamda bırakarak eve doğru yürüdüm, beynimdeki cevap bulmamış sorularla.

Ben kimi vurmuştum?
Abim miydi o vurulan..
Yarası derin midir acaba ?

Saçmalamaya başladın gene Melek, Zerda'ya onları yapan abimse gebersin!!!
Eğer abim değilse bile o kağıdı bırakan kişide masum değildir.

"Melek ."

"Hı.. Efendim ."

"Anlatacak mısın ne ol-.."

Sorusu bitmeden ona bütün içimdeki dolmuşlukla bağırdım.

"Anlatacak bir şey yok!"

"Melek buna inanmamı mı bekliyorsun?Senin elinde benim silahım vardı !Üstelik ateş etmişsin !Sen öyle ses duydum ateş edeyim diyecek bir insan değilsin..Orda birileri varmış, kan izlerini kendi gözümle gördüm ben!! Üstelik bu silahı saklamıştım ben ? "

"Offf yeter seni dinlemek istemiyorum!!Sadece şunu bil;
Kafayı yiyorum ben her şeyi bekle benden..Hatta uyurken bile bir gözün açık yat oğlum ! Senin bana yaşattıkların sayesinde kafayı yedim ben!! Sana hesap verecek değilim!"

Şimşek gibi esip gürledikten sonra, yanından geçerek merdivenlerin başında durup ona seslendim.

"Burdan gitmek istiyorum, artık yeter!!
Senin ne yüzünü görmek, ne de sesini duymak istiyorum..Canavar uzak dur benden !Seni hayatımın hiçbir yerinde görmek istemiyorum !Hayatımı katleden bir Canavarla her gün inan ki yaşamak cehennem azabı gibi.."

Nefretle bakan gözlerimi üzerinden çekip odama çıktım. Kapıyı örtüp, dolaptan kıyafetler alarak banyoya geçtim. Üstümdeki yaş elbiselerden kurtulduktan sonra sırtımdaki izlere baktım.

Tam değildi görüntüler bana bunları kim yapmıştı?

Yüzü hafızamda pusluydu. Kafamı silkerek şuan ki halime baktım, sonra karnımdaki şişliğe..

"Bir mucize olsa ve eski yaşantıma dönsem keşke.."

Elimle karnımı okşayıp ,tebessüm ederek konuştum.

"Tabiki sizinle beraber..Ben şeytanın oyununa düştüm küçüklerim..
Umutsuzluğa kapıldım ben..
Şems-i Tebriz 'in bir sözü var ;
Kalk, silkelen kendine gel. Umutsuzluğa sarılma. Umutsuzluk şeytandan, ümit etmek ise Allah'tandır.
Ben yolumu şaşırdım belki bundandı,bu yolda kayboluşum.."

Elimi yüzümü yıkıyarak üstümü giydim. Banyodan çıkarak kahve renkli yatağa sırt üstü uzandım. Hamilelik beni iyice değiştiriyordu, şuan eski Melek olsa uyuyamazdı o vurduğum kim diye? Belki o vuramazdı o abisine inanırdı hep ama yaşadıklarım beni çok değiştirmişti.
Abim suçsuz olsaydı karşıma çıkardı. Şimdi mi haberi olmuştu benden..Niye bu kadar gecikti..

Niye geç kaldı..

Belki suçlu olduğu içindi..

Bundan sonra savaşacağım. Pes etmeyeceğim, umutsuz olmayacağım karnımdaki üç can için..

Göz kapaklarımın kapanmasıyla, düşüncelerime ara verdim.

******
Sinan

Canavar demişti bana..

Ama psikolog arkadaşım bana umut ettiğim kelimeleri söylemişti..Şimdi O umut ettiğim kelimelerde yok olmuştu..

13 gün önce

Melek uyurken evdeki bir kaç eksiği almak için sekiz km uzaklıkdaki pazara gittim. Burası bir nevi yazlık evlerle doluydu. Ağaçlar bunu kamufle ederdi. Herkes kendi arazisinde takılır, kimse kimseye rahatsız ermezdi, çünkü insanlar buraya şehrin gürültüsünden kaçıp kafaya dinlemeye gelirdi . Geniş bir metre kare alan üzerinde yer senin olduğu için herkes kendi alanında takılırdı.

Esikleri alıp eve dönerken birinin bana seslenmesiyle o tarafa döndüm.

"Sinan sensin! kardeşim nerelerdesin sen ,özlettin kendini?"

Sarılıp tokalaştık.

"Onur? Kardeşim iş güç uğraşıyorum. Bende sizi özledim. "

"Ne yapıyorsun sen burda?"

"Karımla kafa dinlemeye geldim .Sen?"

"Sen ne zaman evlendin, haberim olmadı kusura bakma hastalarla uğraşmaktan kafamı anca kaşıyacak zaman buldum kendimi buraya zor attım. "

"Yok önemli değil zaten aile arasında yaptık. Sen hâlâ devam ediyor musun mesleğine?"

"Evet de ne oldu kardeşim niye sordun?"

"Şey Onur ya sana ben arkadaşımın derdini anlatacağım müsaitsen?"

"Tabi elimden gelen bir şeyse ,yardımcı olmaya çalışırım. Gel şurada dinlenme yerleri var oraya oturup konuşalım."

Nehrin kenarındaki dinlenme tesislerinde oturup üstü kapalı konuyu anlattım konuştuk.

"İşte böyle Onur o arkadaş böyle bir eşeklik yapmış ama eşekliğinden pişman olmuş. Şimdi her şeyi düzeltmek istiyor ne yapsın?"

"Senin o arkadaşında en büyük eşekliği yapmış ama pes etmesin öncelikle adam olmaya çalışıp ..................................................."

O anlattı ben can kulağıyla onu dinledim.
"Bu dediklerimi yaparsa bir şansı olur. Ama pişman olduğunu karşı tarafa hem sözlü hemde hâl ve hareketleriyle gösterecek bunun işin ilk yapacağı şey özür dilemesi gerek.

"Diledim..Yani diledi o arkadaş."

Onur tebessüm ederek konuştu.

"Tamam bu deriklerimi de söyle harfi harfine uyarsa karşı tarafın affedip affetmediğini kendide görür."

"Anlamadım nasıl görecek ?"

"Konuşmasında, ona seslenişinde illaki eskisi gibi davranmaz, davranamaz. "

"Sağol kardeşim. Bu dediklerini söyleyeceğim o arkadaşa."

"Numaram var sende bir sıkıntı olursa ararsın, evi biliyorsun gel bir çayımı iç. "

"Tamam kardeşim sağol müsait bir zamanda gelirim ."

Onurla vedalaştık, ayrılıp arabaya binip eve doğru sürdüm .Arabada giderkende dediklerini düşündüm. Eve gelince bir hafta Onurun dediklerini uyguladım ama normal ve haklı olarak Melek hep benden kaçtı.

Nehir kıyısında otururken onun yanına gittim ve işte o zaman ilk kez fark ettim bana artık Canavar demiyordu. Onur'un dedikleri geldi aklıma içimde bir umut kelebeği hareket etti.

Taki bugün dediklerine kadar..

Gene Canavar demişti bana ,içimdeki tüm umutlarıda söndürmüştü.

Kaç saat öyle orda ayakta dondum kaldım bilmiyorum...

Nefes alamadığını hissedince kendimi dışarı attım. Derin derin nefes aldım kafamı kaldırıp gökyüzüne çevirdim. Cebimden telefonu çıkartıp Fatih'i aradım. Biraz çaldıktan sonra açtı.

"Efendim abi ."

Sesi uykulu geliyordu.

"Fatih yanına On -on beş adam al Zerda'nın kaldığı yazlığa gel! "

"Tamam abi, sesin kötü geliyor kötü bir şey mi var?."

"Gelince konuşuruz. "

Telefonu kapatıp Meleğin kaldığı odaya baktım. Işık yanmıyordu kolumdaki saate baktım, saat gecenin bir buçuğuydu.

Meleğin kaldığı odaya girdim çoktan uyumuştu peri kızı.
Yanına eğildim şiş karnına dokunup konuşurken.
"İyi geceler ca--"

Meleğin sayıklamasıyla sözlerim yarım kaldı.

"Vurdum..Onu vurdum.."

Elimle alnına dokundum cayır cayır yanıyordu.
Hemen banyoya gidip bir tasın içine soğuğa yakın ılık su aldım. İlk yardım çantasından aldığım sargı bezleriyle banyodan çıktım.

Üstündeki battaniyeyi attım suda ıslattığım sargı bezlerini alnına, koltuk altlarına ve diz kapağının arka taraflarına koydum bir yandanda Fırat'ı aradım.

"Sonunda kuzen nerdesiniz siz?"

"Meleğin ateşi var hangi hapları içebilir Fatih'e mesaj at. "

"Kuzen iyi değilsin sen bana küfür de etmedin ?"

"Kapatıyorum!"

Telefonu kapatıp yatağın üstüne attım. Meleğin alnındaki ve diğer bezleri tekrar tekrar aynı işlemi uyguladım.

Dışardan gelen araba sesleriyle elimdeki bezi alnına koyarak oturduğum yerden kalktım, aşağı indim.

Karşımda Fatih ve adamları görmeyi bekliyordum ama Fırat'ı değil.

"Melek nerde?"

"Üst katta uyuyor sağdan ilk kapı. "

Yanından geçerken omzuma dokundu ve kısık bir ses tonuyla konuştu.

"Sonra konuşacağız seni bu hale getiren ne anlatacaksın bana."

Dışarda belli oluyor muydu yıkık durumda olduğum?

Kafamı sallayarak onayladım onu, yanımdan geçerek yukarı çıktı.

Fatih ve adamlara dönerek konuştum

"Fatih üçe ayrılıp etrafı bizim araziyi didik didik arayın!"

"Tamam abi arayalımda, neyi arıyacagız?"

"Kan izi, ayak izleri araba izleri ne bulursanız bakın etrafa. "

"Tamam abi hemen."

Fatih adamlara dönüp konuştu.

"Abiyi duydunuz! Sen sen benimle gelin, sizde ikiye ayrılın biriniz sağa diğeriniz sola dağılın bizde arkadan aramaya başlıyoruz. "

Fatih ve adamlar gözden kaybolunca derin bir nefes alarak yukarı çıktım .

Fırat benim geldiğimi görünce konuşmaya başladı.

"Ne zamandır bu halde ?"

Cevap vereceğim sıra Melek gene sayıkladı

"Abi...Sen miydin o ?"
Artık bu konuda ona kızmıyorum abisinin gerçek yüzünü o da ilerde belki bir gün kendi görecek bu yüzden ona bir şey demiyeceğim .

Fırata bakıp cevap verdim.

"Bilmiyorum, bir buçukta fark ettim. "

"Bunların faydası olmuş "
Sargı bezlerini gösterdi.

"Ama genede ben ateş düşürücü iğine yaptım bir tanede hap bıraktım sabah içsin ne olur ne olmaz diye. "

"Tamam sağol. "

Çantasını toplayıp odadan çıktı bende Meleğin ıslandığı için üstünü değiştirdim üstüne ince bir battaniye örtüp aşağı Fırat'ın yanına indim.

Koltukta oturmuş dört gözle beni bekleyen Fırat'ın karşısına oturdum.

"Anlatacak mısın ne oldu?"

"Hiç bir şey olmadı."

"Emin misin kuzen?"

"Eminim kuzen!"

"Kesin bir şey olmuş kaç saattir beraberiz bana küfür etmedin hatta kuzen dedin farkında mısın?"

"Başımı ağrıttın ben bilmiyor muydun sana gel demeyi de Fatih'e hapları mesaj at dedim!"

"Senin o başının ağrısı kafandaki yaradan dolayıdır. Kuzen pansuman yapayım diyecektim ama merdivenlerden inerken iyi baktım kim yaptıysa iyi pansuman yapmış gerek yok benim tekrar pansuman yapmama. "

Sırıtarak karşımda gülüyordu.

"Eeee kim yardı kafanı?"

"Sanane! Kafa benim kafa istediğimi yaptırırım."

Gülerek konuştu.

"Melek yaptı de tam olsun kuzen şuradan kendimi atayım ."

" Melek yaptı duydun rahatladın mı!!"

"Şaka yaptım ben ama.."

Şaşkın şaşkın bana baktı sonra birden kahkahalarla gülmeye başladı.

"Şaka yapıyorsun demi?"

Gülmekten zor konuşuyordu.

"Dikkat et kendine kuzen, Melekten her şeyi bekliyorum ben "

Fırat gülerken Sinan'ın aklına akşam Meleğin dedikleri geldi

Offf yeter seni dinlemek istemiyorum!!Sadece şunu bil;
Kafayı yiyorum ben her şeyi bekle benden..Hatta uyurken bile bir gözün açık yat oğlum ! Senin bana yaşattıkların sayesinde kafayı yedim ben!! Sana hesap verecek değilim!"

Sinan derince yutkundu. Fırat'a bağırdı

"Bir sus oğlum ya!"

"Başka bir şey yaptı mı sana kuzen doğruyu söyle iddasına girerim yapmıştır. "

Sinan'ın eli istemsizce yanağına gitmişti. Bunu gören Fırat gülmekten kanepeden düştü. Gülerken zar zor konuştu.

"Tokat mı attı sana ?"

Fırat'ın duymayacağı bir ses tonuyla kelimeleri ağzında geveledi.

"Hemde ne tokat Osmanlı tokatı!"

Meleğin tokatı atınca dedikleri aklıma geldi

Osmanlı tokadının tanımını yaptım canım. Osmanlı tokadı, Osmanlı Ordusu askerlerinin silahsız savunma ya da saldırı durumunda kullandıkları, elin her iki yanıyla yapılabilen düşmanı sersemletmek amacıyla uygulanan bir vuruştur. Elin ve kolun omuzdan hızlı ve açısız bir şekilde hedeflenen noktaya sert bir şekilde temas etmesiyle gerçekleşir. Ve bundan sonra benden af dileyen herkes tadına bakacak!"

Sinirle ayağa kalktı.

"Defol gitsene oğlum evine gece gece seni buraya kim getirdi lan!"
Fırat gülmekten kendini zar zor durdurdu ayağıya kalkıp eşyalarını aldı dışarı çıktılar Fırat arabaya binerken Sinan'a seslendi.

"Kuzen Uğur'dan duyduğuma göre eli ağırmış buz koysaydın yanağına."

"İlla gel bana küfür et diyorsun!!"

Fırat hemen arabasını çalıştırıp ortalıktan tüydü.

Sinan eve doğru yürürken Fatih ve adamların geldiğini görünce onlara doğru yürüdü.

"Ne yaptınız bir iz bulabildiniz mi? "

"Abi nehrin diğer tarafında kan izi bulduk ilerde arazinin bitimindeki vadinin orda çocuklar araba izi görmüşler bende arka tarafta camdan atlamış bir kişi ait ayak izi buldum. "

"Tamam koçum sen adamları topla git, al bunu kime ait olduğunu en kısa sürede öğren."

"Tamam abi "

Diyerek Sinan'ın uzattığı küçük poşeti aldı.

"Abi ne oldu burda anlatacak mısın izlere göre uzun süredir sizi izlemişler. "

Sinan başından geçen olayı sağ kolum dediği insana tek tek anlattı.

"Yani anlayacağın böyle işte. Melek ve birini vurmak iki ayrı şey bir arada inanabiliyor musun?"

Fatih duydukları karşısında dondu kaldı. Abisinin sorduğu soruyla kafasını hayır anlamında salladı.

"İnanamıyorum abi."

"Bende bendee.. Siz gidin daha dikkatli olun artık çakal yuvasından çıktı. "

"Abi bir kaç adam burda kalsaydı güvenlik amacıyla?"

"Yok gerek yok aslanım siz gidin bizde geleceğiz zaten hadi."

Fatih istemiye istemiye abisini arkasında bırakıp adamları toplayıp gittiler.

Sinan eve girdi Zerda'nın odasına girerek ışığı açtı ters bir durum var mi diye baktı.

Fotoğraflardan birinin çarşafı yamuk serildigini görünce oraya gidip baktım.
Zerdan'ın fotoğrafının üstündeki yazıyla kan beynine çıktı .

Beni arıyor muşsun Gümüş ..
Ama Beni bulmak için yanlış yerlere bakıyorsun! Ben istemeden kimse beni bulamaz hâlâ bunu öğrenemedin mi?
!..

"Şerefsiz korkak p*ç erkeksen karşıma çıksana!! Buraya kadar gelip kardeşini kurtarmadan mı gittin, sen adam değilsin!!Adamlarını yoklamak yerine kendin gelmeseydin ya şerefsiz!!"

Sinirle odada dolaştı.Ne yapacağını düşündü
En sonunda siyah deri kanepenin üstüne kendini bırakıp söylendi.

"Seni bulacağım işte o gün elimden asla kurtulamayaksın!!"

******
Uzaktan gelen telefon sesiyle gözlerimi açtım .

"Gelmenize gerek yok Fatih!
Biz geliyoruz! Sana dediğimi yap Meleğin vurduğu her kimse bul!"

--------

"Mal mısın sen ?Abisini niye vursun!"

--------

"Tamam. Biliyorum öğrenmiş nerden öğrendiyse. Yıldız'dan iki haftadır yemediğim küfür kalmadı zaten sırf onun yüzünden telefonu kapattım!"

------

"Tamam kapat.Bugün çıkarız yola."

Anladığımız kadarıyla Fatih'le konuşuyordu.Toplanıp üstümdeki battaniyeyi zorlanarak attım ayağa kalkınca benim üstümde niye iki battaniye vardı?

Sinan tabiki, onun işidir. Bir dahakine uyarsam iyi olur. Ben uyurken odaya girmesin.

Oda beklemiyor benden abimi vurmamı!
Zalimlerin hepsinin köküne kibrit suyu döksünler bu abim bile olsa!

En son ne demişti. Kim neyi öğrenmişti?
Yıldız niye buraya geldiğimizden beri ona küfür etmiş sırf onun yüzünden telefonu kapattım dedi o demi.

Elimi yüzümü yıkadıktan sonra üşüyordum üşüdügüm için biraz daha kalın bir şeyler giydim ve aşağı indim.

Onu aşağıda salonda volta atarken yakaladım.
Benim geldiğimi ayak sesimden anlayınca volta atmayı kesti sırtı bana dönük konuştu

"Yarım saate çıkıyoruz hazırlan, ilaçların mutfakta bir şeyler yedikten sonra iç ben arabada bekliyorum seni."

Niye bu kadar erken gidiyorduk , ne ilacı ben ilaç kullanmıyordum ki

"Ne ilacı? "

"Akşam ateşin çıktı.Fırat verdi. Kullan onları. "

Dedikten sonra çıkıp gitti. Ne ateşi ya!?

Benim ne zaman ateşim çıkmıştı?Aklımdaki soru işaretleri ile mutfağa doğru gittim, hazırlanmış bir masa vardı.

Bir masaya baktım birde evden çıkan Sinana.

Bu adamın meslegi şeflik falan olabilir miydi?

Kaç gündür bana hazırladığı şu sofraları ben imkanı yok hazırlayamazdım.

Geçip oturdum, baktıkça iştahımı açan sofraya geçerek Miğdeme indirdim.

Kahvaltımı yaptıkdan sonra masanın yanında duran ilaçlardan içtim.

Yukarı çıkıp eşyaları küçük çantaya koydum başımdaki tülbenti çıkartım şalımı yaptım. Hazırladığım çantayı da alarak dışarı çıktım.
Arabanın ön kabutuna yaslanmış bir şekilde beni bekliyordu.

.
.
.
.
.
.
.
.
.
Yeni bölüm en kısa zamanda gelecek inşallah Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin 🌸
Dün gece bölüm silindi kendi yaptığım hatatan dolayı tekrar yazdığım için bu kadar uzun sürdü , vardır bundada bir hayr🤷‍♀️

Continue Reading

You'll Also Like

229K 14.3K 26
_𝚃𝙰𝙼𝙰𝙼𝙻𝙰𝙽𝙳𝙸_ İnadı uğruna tanımadığı ve onunla evlenmek istemeyen adamla evlenen bir kadın.. Kadına göre sırlarla dolu bir adam.. °°° "Bira...
474K 29.4K 64
Siz| Merhaba Siz| Ben Gülnur Ören Siz| Makine mühendisliği 1. Sınıf öğrencisiyim Siz| Numaranızı üst sınıflardan bir kızdan aldım. Bölüm birincisiymi...
8.2M 366K 96
BEDEL SERİSİ 1 Bir canın bedeli kaç can, kaç hayat, kaç umut eder? Elif ve Ömer'in hikayesi bu.. Bedele kurban edilen iki hayatın hikayesi.. Birbirin...
412K 30.2K 67
-Düzenlenmiştir- 05*********/ Faruk hadi aç kapıyı 05*********/ Ellerim dolu hadi Ders videosunu durdurup gelen mesajlara baktım. Faruk mu? Bilinmeye...