ᴀᴍɪʏᴀɴᴇ ᴍᴀꜱᴜᴍ🕊 (Kırık Kalple...

By onur_rr

818K 47.6K 9.5K

"Açın şu kapıyı!!!.." "kimsiniz siz...benim burda ne işim var!..." Tereddütle ağlamaktan giden sesimi bulmak... More

ᴛᴀɴɪᴛɪᴍ
💥༻2. Bölüm༺💥
💥༻3. Bölüm༺💥
💥༻4. Bölüm༺💥
💥༻5. Bölüm༺💥
💥༻6.Bölüm༺💥
💥༻7. Bölüm༺💥
💥༻8.Bölüm༺💥
💥༻9.Bölüm༺💥
💥༻10.Bölüm༺💥
💥༻11.Bölüm༺💥
💥 ༻12.Bölüm༺ 💥
💥༻13. Bölüm༺ 💥
💥༻14. Bölüm༺💥
💥 ༻15. Bölüm༺ 💥
💥༻16. Bölüm༺💥
Bölüm değildir 🙊
🇹🇷ALLAH RAHMET EYLESİN MEKANLARI CENNET OLSUN 🇹🇷
💥Kuş ölür, sen uçuşu hatırla 💥
💥༻17.Bölüm༺💥
💥 ༻18. Bölüm༺💥
💥༻19. Bölüm༺💥
💥༻20. Bölüm༺💥
💥༻21. Bölüm༺💥 💥
💥༻22. Bölüm༺💥
💥༻23. Bölüm༺💥
💥༻24. Bölüm༺💥
💥༻25. Bölüm༺💥
💥༻26. Bölüm༺💥
💥༻27. Bölüm༺💥
💥༻28. Bölüm༺💥
💥༻29. Bölüm༺💥
💥༻30. Bölüm༺💥
💥༻31. Bölüm༺💥
💥༻32. Bölüm༺💥
💥༻33. Bölüm༺💥
💥༻34. Bölüm༺💥
💥༻35. Bölüm༺💥
💥༻36. Bölüm༺💥
💥༻37. Bölüm༺💥
💥༻38. Bölüm༺💥
💥༻39. Bölüm༺💥
💥༻40. Bölüm༺💥
💥༻41. Bölüm༺💥
💣Kesit💣
💥༻42. Bölüm༺💥
💥༻43. Bölüm༺💥
💥༻44. Bölüm༺💥
💥Kesit 1💥
💥Kesit2 💣💥
💥༻45. Bölüm༺💥
💥༻46. Bölüm༺💥
💥༻47. Bölüm༺💥
💥Kesit💥
Okur Canlarım 📢
💥48.BÖLÜM💥
💥49.BÖLÜM💥
💥༻50. Bölüm༺💥
💥༻51. Bölüm༺💥
💥52. bölüm 💥
💥༻53. Bölüm༺💥
💥༻54. Bölüm༺💥
💥༻55. Bölüm༺💥
💥༻56.. Bölüm༺💥
💥༻57. Bölüm༺💥
Canlar Yardımınıza ihtiyaçım var
💥Kesit💥
💥༻58. Bölüm༺💥
💥Kesit💥
💥༻59. Bölüm༺💥
💥༻60. Bölüm༺💥
💥༻61. Bölüm༺💥
💥༻62. Bölüm༺💥
💥༺63. Bölüm༺💥
🎈Canlarıma bir kaç soru🎈
💥༺64. Bölüm༺💥
💥Güzel İnsanlar💥
💥༻65. Bölüm༺💥
💥༻66. Bölüm༺💥1.SERİ FİNAL BÖLÜMÜ
1. SERİ ÂMİYANE MASUM BİTTİ 2.SERİYE GUPSEDEN DEVAM EDİYORUZ
2.Seri GUPSEDEN KESİTLER
💧67.BÖLÜM ||.SERİ (GUPSE )DEVAMKEE💧

💥༻1. Bölüm༺💥

25.5K 1.1K 165
By onur_rr

Kitaba başladığınız tarihi buraya yazabilirsiniz❤

Bu benim ilk kitabım desteklerinizi beklerim.

Beni   buradan takibe alabilirsiniz.

Birde oylarınızı ve yorumlarınızı eksik etmeyin.

Kendimi geliştirmek için yazdığım ilk göz ağrım,kitabımın içinde başka kitaplardan bahsetmeyin lütfen birde yorumlarda küfür ve hakaret içeren kelimeler olmazsa güzel olur.

Keyifli okumalar canlar ❤

🌸KENDİMDEN YORULDUĞUM🌸 GÜNLERDEYİM

Yazın kavuran sıcağında tek bir yaprak kımıldamazken gökyüzü devasa göğünü açmış, zifiri karanlığında yıldızlarını sergiliyordu o gün. Oldukça anlamsız geliyordu tüm bunlar. Çiçekler onsuz nasıl açıyordu ? Gün nasıl mavi oluyordu ? Neden hiç durmadan doğuyordu güneş ? Ne anlamı kalmıştı ki ?

Her şey, herkes anlamını yitirmişken çalan telefonla uzun zaman sonra ilk defa o gün benim için güneş doğmuştu. Canımı yakan şerefsizin bir ailesi olduğunu öğrendiğimde güldüm. Zavallı bir ananın piç oğluydu. Kız kardeşi olan bir piç. Keyifle önümdeki toprakta elimi gezdirdim.

"Abi bilgi doğru. Bir kız kardeşi varmış. Ne yapalım ?"

"Kızı alın. Olay çıkmasın."

"Tamamdır abi."

Telefonu kapatıp bembeyaz mezar taşına döndüm tekrar. Gülümsedim. Uzun zaman sonra ne yapacağımı biliyordum artık. Beni kör eden sis gözlerimin önünden yavaş yavaş dağılıyordu. Nefretle fısıldadım.

"Sana yapılan her şeyi, seni benden aldıklarında içime koydukları ateşimde yakacağım."

Zerda Gümüş
2000-2020

Toprağına, ona gölge olan kiraz ağacının bembeyaz çiçeği düştü. Çiçeksiz kalacak diye endişelenmeme gerek yoktu. Ölüm bile onun çiçeklerini çürütememişti. Yavaşça doğrulup arabaya doğru ilerledim. Tüm gün durgun olan havada soğuk bir rüzgar karşıladı beni.

Ölüm, bizden çok şey alıp götürüyordu. Sevdiklerinizi aldığı yetmiyormuş gibi her şeye dair umudumuzu ve sevincimizi de alıyordu. Ölümün benim içinmde bıraktığı tek şeyse bedenimdi. Geriye kalan her şeyimi ruhumdan sökmüştü.

Bomboş kalmış bu zindan beni mahkum edip hapsettiği karanlık bir çukurdu artık. Zihnimde yankılanan çığlıklar geri geldiğinde dişlerimi sıktım. Çaresiz kaldığım o dakikalar cehennem ateşine eş değerdi. O içeride, ben dışarıda yanmıştım.

Kardeşimin yardım çığlıkları kulağımda yankılanırken başımı direksiyona yasladım. Telefon tekrar çaldığında kafamdaki çığlıklar durdu. Biliyordum ki içimde yanan bu ateş çok yakında közünü bırakacaktı sadece. Herkesi yaktıktan sonra sönecekti ancak.

"Abi kızı aldık. İz bırakmamak için evi yaktık."

"Aferin. Kızı dağ evine götürün, başına adamları dikin."

"Tamam abi."

Telefonu kapatıp bir süre bekledim. Direksiyonu sıkmaktan bembeyaz olmuş parmak boğumlarıma baktım. Başıma giren ani ağrıyla gözlerimi kapattım. Torpido gözündeki ilaçları alıp bir bir yutarken kendime gelmeye çalışıyordum. Kendimi kaybetmenin zamanı değildi.

Arabayı çalıştırıp eve doğru sürdüm.
Bu şehirde yaşamak boğulmaktan farksızken beni burda tutan tek şey kardeşimin mezarı ve varlığından sonradan haberdar olduğum diğer kız kardeşim Yıldızdı.

Eve geldiğimde arabadan indim. Çalışanlardan biri arabayı garaja çekerken çoktan eve girmiştim. Emine hatun beni gördüğünde gülümsedi.

"Oğlum hoş geldin, içerde seni bekliyen bir süpriz var" dedi sesine kattığı hafif heyecanla.

Bu demek oluyordu ki Yıldız bu akşam buraya gelmişti. Normalde büyüdüğü gecekonduda yaşamaya devam ediyordu. Israrlarıma rağmen benimle yaşamayı kabul etmemişti, ayrı ev teklifinde de bulunmuştum ama bu teklifimide reddetmişti. Buraya gelmeyi ise arada ben çok ısrar edersem ancak kabul ediyordu.

"Hoş buldum Emine Sultan. Ben gidip şu sinirden patlamak üzere olan misafirime bakayım. "

"Pimi çekilmiş bomba gibi. Patlamak üzere, acele et." Dedi gülerek. Kendisi mutfağa geçerken bende siyahlarla döşenmiş salona geçtim.

Yıldız televizyonun karşısında ki L koltuğun köşesinde, kafasında her zamanki gibi şapkayla oturuyordu. Televizyon ekranından gördüğüm kadarıyla masanın üstünde duran Zerdayla bizim fotoğrafımıza bakıyordu.

"Hoş geldin zeytin gözlüm." Dedim keyifle.
Benim geldiğimi fark ettiğinde hemen fotoğrafı masaya koydu. Kafası yerde bana
döndü.

"Hiç hoş bulmadım abi, bu kolej işi ne ayak ve şu peşime taktığın adamlara da söyle beni rahat bıraksınlar." Dedi isyanla. Artık alışkanlık olan bu konuşmaya gözlerimi devirdim.

"Yıldız, on altı yaşındasın. O lise bitecek ve ardından istediğin, hayalini kurduğun, bir bölümü okuyacak-"

"Abi sakın bana lise deme, istemiyorum okumak falan." Diye sinirle sözümü kesti. Alayla devam etti, "Hayal kurmak mı ? Hayat bana hayal kurmamayı öğretti abi. Hem zaten çalışıyorum, okuyamam ben."

Sinirle dişlerimi gıcırdattım. O haplardan daha fazlasını içmeliydim."Garsonluk yapıyorsun farkında mısın sen Yıldız !"

"Ondan daha kötü işlerde yaptım ben unutmadın umarım ?"

"Unutmadım ! Nasıl unutabilirim ki, seni kumar masasından alan benim !" Son sözümle kafasını kaldırıp baktı. Ağzımdan sinirle çıkan cümlelere küfür savurdum. Yıldızın gözlerinin dolmasıyla pişmanlığım başlamıştı. Kırılmış kalbiyle bana bakıyordu, gözlerini kaçırıp başını iki yana salladı.

"Abim ben öyle demek istemedim ben.." Diye açıklama yapmaya çalışırken sözümü kesti.

"Ha-haklısın..ben..."

"Sakın o kelimenin devamını getirme Yıldız." Diye uyardığımda salonun kapısına doğru ilerlerken tam yanımda durdu.

"Beni kurtardın, bunu unutmayacağım. Borcumu ödemek için garsonluktan aldığım parayı kenara koyuyorum ama liseye gitmemi istiyorsun. Tamam giderim ama koleje gitmeyeceğim, hatta liseyi ben seçmek istiyorum."

"Sen benim kardeşimsin. Bütün servetim senin olsun sen yeter ki yanımda ol, mutlu ol..."

"Üvey kardeşin." Diye düzelttiğinde sinirle nefes verdim.

"Ne önemi var Yıldız, sen benim şu hayattaki kalan tek ailemsin. Borç kelimesinide bir daha duymak istemiyorum ! Ben senden para alsam bunu tekrar ödemek zorundayım yani ? "Tamam hangi lisede okumak istiyorsan sen karar ver." Kafasını üzgün bir şekilde salladı.

"Tamam dediğin gibi olsun abi. Ve senden tabiki de sana verdiğim parayı istemem. Versende almam! Racona ters bir kere." Ona gülerek baktım. Kolumu omzuna atıp kendime çektim.

"Eşek sıpası seni. Büyümüşte bir de racon kesiyor abisine. O racon bende de var küçük hanım bilginiz olsun." O Güldüğünde bende gülümsedim.

"Yıldız. Çok yoruldum, kendimden bile yoruldum. Bu aralar beni yorma olur mu?" Bana sıkıca sarıldı kafasını göğsüme gömdü.

"Tamam abi yormam seni." Aile olmaya çalışan abi kardeştik. En azından öyle olmayı deniyorduk.

"Ama lise seçimime karışmayacaksın, söz ver." Kafasını kaldırmış onay almak için bana bakıyordu.

"Gidip Endüstri Meslek Lisesinde o kadar erkeğin içinde okumana izin yok, onun dışında serbetsin." Bu dediğime kıkırdadı.

"Tüh ya! Bende onu düşünüyordum. Neyse ben bulurum kendime güzel bir lise."

"Yıldızz... senin canın dayak mı istiyor?" Diye tehdit ettiğimde şirince gülümsedi.

"Hayır."

"Bende senden bir şey istiyorum, hafta sonları bende kalacaksın. O zaman lise seçimine karışmayacağım."

"Anlaştık !" Dedi keyifle.

"

.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.

Yeni bölüm pazartesi gelecek inşallah, fırsat bulduğumda yazdım inşallah olmuştur. Bölüm beklediğiniz için teşekkür ederim elimde olmayan sebeplerden dolayı bu kadar uzun sürdü bölüm atmam kusura bakmayın.
Oy ve yorum yapan canlar ve kitaplığına ekleyen canlar Allah razı olsun sizden Allah'a emanet olun 🌸🌸🌸

Continue Reading

You'll Also Like

602K 35.9K 30
-Düzenlemeye alınacak. Yazım yanlışları ve mantık hatası vardır. Düzenleyip öyle Okuyabilirsiniz... O zamana kadar kitaplığınıza alıp sabırla beklem...
2.5M 128K 75
Az önce Eylül'ün tuttuğu boşta kalan elini yeşil kalın askeri kemerinin üzerine koyup lafa girdi. " Gel ben sana espriyi göstereyim."dedi. Elini ke...
175K 12.3K 44
Hayatım tam olarak Azerbaycan'lı annemin tatil için geldiği Türkiye de bin de bir olan ihtimal ile babama aşık olup evlenmesi ile başlamıştı. Sonra b...
123K 9.5K 47
Siyahi bir Amerikan askerinin Türk bir kıza olan saplantılı aşkını okumak isterseniz, biz buralardayız. "Bu ateş bizi yakar Ay ışığı." 🌖 Zeynep, kü...