Aşk Sürgünü...( Sürgün Serisi...

By EvindarCangle

351K 33.1K 4.6K

Aşk için, nelerden vazgeçersin? Ya da; Aşk, her şeyin üstesinden gelebilir mi? Aşk uğru... More

Leyla...
Azad...
Bölüm 1 - ilk Bakış...
Bölüm 2 - Seçim...
Bölüm 3 - Vazgeçmem...
Bölüm 4 - Yeni Hayat...
Bölüm 5 - Leyla adında bir kızım yok!
Bölüm 6 - Seni Seviyorum...
Bölüm 7 - Binevş'a Narin...
Bölüm 8 - Benimle Gel...
Bölüm 9 - Düğün...
Bölüm 10 - Mutluluk...
Bölüm 11 - Acı...
Bölüm 12 - Kimsesizlik...
Bölüm 13 - Mutluluğumuz Kefaret Olmalı...
Bölüm 14 - Sessiz Veda...
Bölüm 15 - İncir Kavurması...
Bölüm 16 - Düne değil, Yarına Bak...
Bölüm 17 - Geçmişin İzi...
Bölüm 18 - Cennetimsin...
Bölüm 19 - Misafirsin...
Bölüm 20 - Sır...
Bölüm 21 - Neden?
Bölüm 22 - Güzel Bakan Senin Gözlerin...
Bölüm 23 - Aşka Düşen Gölge...
Bölüm 24 - Benim Evim...
Bölüm 25 - Gerçeğin Korkusu...
Bölüm 26 - Senin Eserin...
Bölüm 27 - Geçmişten Gelen...
Bölüm 28 - Yarının Umudu...
Bölüm 29 - Saklanan Gerçek...
Bölüm 30 - Buruk Mutluluk...
Bölüm 31 - İstek...
Bölüm 33 - Sevdanın Sen Hali...
Bölüm 34 - Tehdit...
Bölüm 35 - Geç Gelen Mutluluk...
Bölüm 36 - Kızımız...
Bölüm 37 - Kaza...
Bölüm 38 - Ölüm...
Bölüm 39 - Eksik...
Bölüm 40 - Umursamamak...
Bölüm 41 - Varis Vermen Gerek...
Bölüm 42 - Katil olursun...
Bölüm 43 - Bırakmam...
Bölüm 44 - Salacak...
Bölüm 45- Oyun...
Bölüm 46 - Ronyam...(Gün Işığım)
Bölüm 47 - İmkansızı İstemek...
Bölüm 48 - Dönülmez Yanlış...
Bölüm 49 - İhanet...
Bölüm 50 - Vazgeçiş...
Bölüm 51 - Günahın Zaferi...
Bölüm 52 - Ya Seninle, Ya Sensiz...
Bölüm 53 - Kalbin Seçimi...
Bölüm 54 - Marsilya...
Bölüm 55 - Narin...
Bölüm 56 - Akıp Giden Zaman...
Bölüm 57 - Kir...
Bölüm 58 - Korkunun Soğuk Nefesi...
Bölüm 59 - Final...
Yemin...

Bölüm 32 - Kızım İçin...

4.6K 506 68
By EvindarCangle


Oysa Allah bilir bugün iyi uyanmıştık.
Sevgiyeydi ilk açılışı gözlerimizin sırf onaydı.

       Cemal Süreya






Gülistan hanım, hâlen içinden gitmeyen acı ile beraber günlerdir olduğu gibi doğru düzgün gözlerini kırpmadan sabahı sabah etmişti. Günlerdir olduğu evden, hatta olduğu odadan çıkmadan yıllarca yaptığı her şeyi iyi yada kötü düşünmüştü. Belki de yaşattığı her şeyin vicdan azabıydı onu uyutmayan. Kim bilir? Çalan telefon ile düşüncelerinden sıyrılarak heyecanla telefonu eline alarak bakmıştı ki, gördüğü Şilan yazısıyla kaşlarını çatarak sıkıntıyla nefesini vermiş, aramayı sonlandırmıştı. O sadece günlerdir çocuklarının aramasını istiyordu.

" Anne! " demişti Heja, yüzünde gülümsemeyle odanın kapısını açtığında. " Hadi anne kahvaltıya gidelim. "

" Tokum ben. "

Heja, sıkıntıyla nefesini vermiş, odaya girerek annesinin yanına gitmişti. Bir ay olmuştu annesi onda kalalı. Babasının öğrendiği gerçeklerden sonra annesine olan tavrı her ne kadar onu üzmüş olsa da, bir yanı babasına hâk vermiş ve annesine çok kızmıştı. Annesinin önünde çömelerek elini tutmuş;

" Günlerdir kapattın kendini yapma böyle. '' demişti.

" Ne yapmayayım Heja? Çocuklarım yüzüme bakmıyor, arayıp sormuyorlar. Kocam beni evimden kovdu. Benim susup oturmam çok mu? "

" Şu an babam da, Azad da çok kızgınlar. Haksız da değiller. "

" Yaptığımın doğru olmadığını kabul ediyorum ama tek istediğim çocuklarımın mutluluğuydu. "

" Çocuklarının değil anne, Azad'ın mutluluğu. Gerçi Azad'ın gerçekten kiminle mutlu olduğunu görmeyerek Şilan'ı sürekli konakta tutman, çok da Azad'ı düşünmediğini gösteriyor. "

" Heja! "

" Yalan mı Gülistan? "

Gülistan hanım duyduğu ses ile sıkıntıyla nefesini vererek gözlerini kapatmıştı. Ardından yatağın çöken tarafı ile gözlerini açarak teyzesine bakmıştı.

" Hoş geldin teyze. " demişti Heja yüzünde gülümsemeyle Bedia hanıma bakmış, ayağa kalkmıştı.

" Hoş buldum kızım. Sen içeri git, biz de birazdan geliriz.

Bedia hanım, Heja'nın çıkması ile yeğenine dönerek konuşmadan uzun uzun bakmıştı kardeşinin emanetine. Gülistan hanım onun için yeğen değil, kızıydı. Çok erken yaşda kaybettiği kardeşiydi. Canından öte candı.

" Söylesene Gülistan, yalan mı? Sen, en çok erkek çocuklarını sevmiyor musun? "

" Ben tüm çocuklarımı seviyorum! "

" Her anne çocuklarını sever. Hem de ayırt etmeden çok sever. Senin sevgini kırk yıldır çözemedim. Kocanı gerçekten seviyor musun? Çocuklarını gerçekten seviyor musun? Ayşin'i gerçekten seviyor musun? Ben, hiçbir zaman senin sevginden emin olamadım. Bir tek Ciwan'da emindim. O gün anlattığındaki gözlerinin parlaması gerçekti. Zaten ne olduysa o saçma takıntın yüzünden oldu! "

" Takıntı değildi teyze. "

" Değilde ne o zaman Gülistan? Bak şu haline! Ailen nerede? Tek olma çaban yüzünden birbirini seven iki insanın arasına girerek öz kızını ateşe atmadın mı? Sırf Ciwan'ın kızı diye oğlunun mutluluğunu görmeyip Şilan'ı onunla evlendirmaye çalışmadın mı? Yetmedi karısı ile arasına sokmaya çalıştın. "

" Ben sadece Şilan'ın sevdasının arkasında durdum! Yanlıştı kabul ediyorum. Azad'ın ağalığı karşısında Şerwan'ın olmaması için Hivda'nın Salih ile evlenmesini istedim evet ama onu zorlamadım. Bunları nasıl yapabildim bilmiyorum teyze ama canım çok acıyor. Düşünüyorum da sanki tüm bunları başkası yapmış da, ben sessiz kalmışım. Hivda'yı öylece kanlar içinde Azad'ın kucağında gördüğüm an sanki ruhumdaki zincirlerde kırıldı. "

" Yani anne olduğu anladın! "

" Ben çocuklarıma çok acı verdim teyze. " demişti ağzında kaçan hıçkırıklarla ağlamaya başlamıştı. Günlerdir kızının hali ve yaşadıkları onu fazlasıyla üzmüştü.

Bedia hanım, vakit kaybetmeden yeğenini kollarının arasına alarak sıkıca sarılmıştı. Onunda gözleri dolmuş, bir damla usulca gözünden akmıştı.

" Her şey yoluna girecektir. Ahmed'in öfkesi geçince evine, ailene döneceksin kızım. Geçmişte olana yapacak bir şeyimiz yok ama bundan sonra yapacakların çocukların için olmalı. " demişti yeğeninin saçlarından öperken. " Hadi kalk da bir şeyler ye. "

" Ben aç değilim. "

" Sen değilsin ama ben çok açım. Kaç gündür senin yüzünden ne uyku uyuyabildim, ne de yemek yiyebildim. " diyerek ayağa kalkmış, Gülistan hanımın elini tutarak ayağa kaldırmıştı. Ardından gözlerini silerek iki yanağını da öpmüş, elini sıkıca tutarak odadan çıkmıştı.

Gülistan hanım, teyzesinin elini bırakmadan bahçede kurulan yer sofrasına geldiklerinde küçük torunu Adar yüzüne yayılan kocaman gülümsemeyle;

" Benim yanıma gel anne. " diyerek yerinden kalkmıştı.

Gülistan hanım, gülümseyerek küçük torununun yanına oturacağı sırada duyduğu araba sesi ile bakışlarını bahçe kapısına çevirmişti ki gördüğü araba ile içini saran mutlulukla arabadan inen kocasına bakmıştı.

" Baba hoş geldin. " demişti Heja sabahın 6'sınde babasını görmenin şaşkınlığı ile.

" Hoş buldum kızım. " diyerek bakışlarını kızından çekerek ona doğru koşan torununu kucağına almıştı.

" Hoş geldin dede. Sen de mi bizim evde kalacaksın? "

Ahmed ağa, torununun sorusuna gülerek karşılık vermiş, yanağını öperek yere indirmişti. Ardından yanına gelen büyük torunu Jiyan'ı ve kızını öpmüş, Bedia hanımın elini öperek sedire yönelerek oturmuştu. Bu süre zarfında bir an olsun dönüp karısına bakmamıştı.

" Kadir yok mu? " demişti yanına oturan küçük torunun saçlarını okşarken.

" Erken gitti baba. Sofraya gelseydin. "

" Aç değilim kızım. Hem, çok kalmayacağım. " diyerek karısının gözlerine bakmıştı.

Gülistan hanım, içindeki mutluluğu yansıtmamaya çalışarak başını sallamış, içeri girmişti.

Ahmed ağa, dediği gibi çok kalmayarak karısını alarak kızının evinden ayrılmışlardı. İkisi de saatlerce tek kelime etmeden akıp giden yolu izlemişlerdi.

Gülistan hanımın mutlu olduğu kadar korku içindeydi kalbi. Kocasının tek kelime etmeden onu almaya gelmesi ve buz gibi bakışları onu fazlası ile korkutmuştu. Daha fazla dayanamayarak derin bir nefes alarak Ahmed ağaya dönmüştü. Tam dudaklarını alamamıştı ki, arabanın durması ile oldukları yeri anlamak için bakışlarını cama çevirdiğinde Malabadi köprüsünde olduklarını görmüştü.

" İn! " diyerek karısına bakmadan arabadan inmişti Ahmed ağa.

Gülistan hanım, neden burada olduklarına anlam veremeyerek kocasının ardından arabadan inerek elleri ceplerinde Batman çayının sularını izleyen kocasının yanına gitmişti.

" Ahmed neden geldik buraya? "

" Tam kırk beş yıl geçti burada bana evet demenin üstünden. Yaşadığım heyecan ve mutluluk, kalbimin kuş gibi çırpınması dün gibi hatırımda. İnkar edemen sana olan sevgim bir an bile olsun azalmadı. O gün nasıl sevdiysem, içimdeki hâlen yerli yerinde duruyor. Lâkin o yaşdaki toy değilim artık. Kalbim eskisi kadar mantığımın önüne geçemiyor. " diyerek derin bir nefes alarak karısına dönmüştü. " Sana hep sonsuz güven duydum. Çünkü biliyordum ki hep yanımdaydın. Ama değilmişsin! Düşününce yıllardır yaptığın her şey gün gibi ortadayken kalbimin gözümün önüne indirdiği perdeden dolayı ben hiçbir şey görememişim. "

" Ahmed! "

" Bugün buraya seni affettiğim için geldiğimi sakın düşünme Gülistan! İçimde oluşturduğun yangın o kadar büyük ki kolay kolay da sönmez! Geldim çünkü tek gelinim benden bunu istedi! "

" Leyla mı? " demişti Gülistan hanım şaşkınca.

" Leyla ile Azad'ın bir bebeği olacak, kızım müjde olarak seni affetmemi istedi benden. "

" Leyla hamile mi dedin? Gerçekten mi? " demişti heyecanla.

" Evet Leyla hamile. Kızım da, oğlum da çok mutlu. Leyla aileme geldiğinden beri ilk defa benden bir şey istedi ve o da ona acı çektirmek için yemin eden karımı affetmem! Bunu sırf kızım için yapıyorum. Ama ant olsun ki bir yanlış daha yaparsan seni boşarım Gülistan. Anne babamın mezarının üzerine yemin ederim ki hiç kimse de buna engel olamaz. " diyerek öfkeyle karısına bakmış, karısının gözlerine kanmamak için bakışlarını kaçırarak arabasına binmişti.

Yolun geri kalan kısmında Gülistan hanımın hem mutluluktan, hem de kocasının söylediklerinden dolayı göz yaşları durmamış, sessizce ağlamıştı.

Ahmed ağa karısının sessiz hıçkırıklarını her duyduğunda kalbinde hissettiği keskin acıya rağmen gözlerini yoldan ayırmamış, bir kez olsun karısına bakmamıştı.

Araba konağını önünde durduğunda Ahmed ağa beklemeden inerek konağa girmişti. Karısının almış olduğu kararda kesin kararlı olduğunu anlamasını istiyordu.

" Baba meraktan öldük, neredeydin? " demişti Azad babasını gördüğünde merdivenlere yönelmişti.

" İşim vardı oğlum. "

" Ne işi baba, sabahın 8'sinde? " demişti ki kapıda gördüğü annesi ile olduğu yerde kalmıştı.

Gülistan hanım, yüzüne yayılan gülümsemeyle oğluna bakarak girmişti konağa. Oğluyla arasındaki mesafeyi hızla kapatarak sıkıca sarılmıştı.

" Nasılsın Azad'ım? " diyerek Azad'ın yüzünü ellerinin arasına almış; " Tebrik ederim, baba oluyormuşsun. " demişti hasretle oğlunun yanaklarını öpmüştü.

Leyla, duyduğu ses ile mutfaktan çıktığında avlunun ortasında gördüğü Gülistan Hanım ile gülümseyerek sarılan anne oğula bakmıştı.

Sol yanı özlemle sızlamaya başlarken bakışlarını kaçırarak arkasını dönmüştü ki Gülistan hanımın sesi ile bakışlarını Azad'ın elini bırakmadan yanına gelen Gülistan hanıma çevirmişti.

" Hoş geldiniz. " demişti Gülistan hanımın gözlerinde gördüklerine anlam veremeyerek.

" Hoş buldum kızım. Hem de çok hoş buldum. Tebrik ederim anne oluyormuşsun. "

Leyla, şaşkınla bakmıştı Gülistan hanıma. Şaşırmıştı çünkü Gülistan hanım ilk defa ona "kızım" demiş, gözlerinin içi gülerek bakmıştı.

Gülistan hanım onu ve avludaki herkesi daha da şaşırtarak Leyla'yı kendine çekerek sıkıca sarılmıştı. Ailesinden ayrı geçen günler bol bol düşünmesine sağlamıştı. O artık sadece çocuklarının mutluluğunu istiyordu. Ve kabul etmişti, oğlunun mutluluğu Leyla'ya bağlıydı. O da tüm ailesi gibi bu mutluluğa ortak olacaktı. Bunun için kendiyle savaşması gerekse bile yapacaktı.













Sevgiler💕

Continue Reading

You'll Also Like

246K 17.7K 75
Biz üç kadın, üç nesil kadın her mevsimi yaşadık. Bazılarımız çok daha ağır şeylerle sınandık. Ne olursa olsun hayatta kalmayı başardık. Deliler gibi...
921K 51K 40
Evin ise yediği tokatın şiddetiyle yere düşmüştü. Dudağının kenarı yeni bir darbe alırkende Kazım Ağa saçlarından koparırcasına tutup Evin'i kaldırmı...
781 107 6
𝘽𝙚𝙧ç𝙚𝙢 𝙆𝙤ç𝙚𝙠𝙖 𝘾𝙞𝙬𝙖𝙣 𝘽𝙤𝙩𝙖𝙣 - Sevilmek'de kader sevmemek'de, beni kimse sevmedi...
1K 123 2
Bir Bey Oğlu ! Hamza Ömer Altınışık Bir Bey Kızı ! Zerda Incekara Bir Bey Oğlu ! Ahmet Eyüp Incekara Bir Bey Gelini ! Begüm Reyhan Bozdoğan Bursa...