BÖLÜM 7: İTİRAF
Eskimiş, küçük apartman dairesinin balkonundaki demirlere oturmuştu Mace. Bütün gece uyumamıştı. Bu onu etkilemiyordu, oldukça güçlü bir bünyesi vardı. Parıldayan güneşe baktı. Aydınlığı hiçbir zaman sevmemişti. Gece hayatının çocuğuydu.
Elijah yattığı yerden doğruldu ve balkona doğru gitti. Mace ile aynı yerde kalmaktan hiç hoşlanmıyordu. Mace, onun için bir tehlikeydi. Alyssa ‘nın dikkatini çektiğini biliyordu ve bu yüzden dikkatli olmalıydı.
“Erkencisin.” Dedi sevimsiz bir şekilde Elijah.
“Aslına bakarsan bütün gece buradaydım.” Mace, Elijah ‘ın yüzüne bakmıyordu. Adeta küçük bir çocukmuşçasına onunla alay ediyordu.
“Bak, senden hiç hoşlanmıyoru-“
“Çünkü Alyssa ‘nın ilgisini çektim öyle değil mi?” dedi Mace Elijah ‘ın sözünü bitirmesine izin vermeden.
Elijah küçük bir kahkaha attı. Kafasını iki yana salladı.
“Alyssa seni öldürmek istiyor Mace. Senden nefret ediyor.”
Mace oturduğu yerden kalktı ve Elijah ‘ın üstüne doğru yürüdü.
“İçimde bulunan şeytanın özelliklerinden size bahsetmiş miydim hiç? Naamah… Şeytanlar arasındaki en çekici şeytandır. Herkes onun cazibesine kapılır. Bazı zamanlar erkekler bile.” Dedi ve göz kırptı.
“Aşağılık herif!” diye gürledi Elijah. Yumruğunu havaya kaldırmıştı. Tam o sırada Alyssa odasından çıktı. Gözlerini ovuşturarak balkona doğru ilerledi
“Sabah sabah yine mi kavga ediyorsunuz? Ben bu konuları aştık zannediyordum.”
Üzerindeki mor, kısa saten geceliği ile dikkat çekmişti Alyssa. Güzel, siyah gözleri yüzüne vuran güneş ışığıyla kısılmıştı.
Kimseden cevap gelmeyince Alyssa tekrar konuşmaya başladı.
“Benim karnım aç. Kahvaltı yapmam gerekiyor.”
“Benim halletmem gereken işlerim var siz Mace ile gidin.” Dedi Elijah. Yüzünde sinirli ve umursamaz bir ifade vardı. Ve ceketini giyip çıktı.
“Neden böyle yaptı şimdi?” dedi Alyssa. Şaşırmıştı.
“Sanırım benim yakışıklılığımı kıskanıyor.” Muzip bir şekilde gülümsedi Mace.
“Seni egonla baş başa bırakıp giyinmeye gidiyorum.”
Alyssa giyinmeye odasına girdiğinde kapısını aralık bırakmıştı. Mace gözünün ucuyla kapının aralığından Alyssa ‘ya bakmaya çalıştı ancak görememişti. Sessizce yerinden kalkıp kapıya doğru ilerledi. Alyssa ‘yı izlerken Lucifer ‘a itaatsizlik yapmış olur muydu? Kafasını kurcalayan bu soruyu bir tarafa attı ve ses çıkarmadan kapıya yaslandı. Şimdi içerisi daha net görünüyordu. Alyssa ‘nın arkası dönüktü. Üzerindeki siyah, dantelli sutyeni, beyaz teninde çok dikkat çekiciydi. Mace derin bir nefes aldı. Alyssa ani bir hareketle kapıya doğru yöneldi.
“Bir dahakine daha sessiz olursun yaramaz çocuk.” Ve hızla kapıyı suratına kapattı.
Mace gözlerini devirdi ve tekrar koltuğa oturdu. Odanın ortasında duran sehpanın üstündeki kitabı eline aldı. ‘Tanrıyla Sohbet’. Bir kahkaha attı.
“Ah Alyssa. Cidden bu kitabı mı okuyorsun.”
Alyssa odadan çıktı. Üstünde lacivert bol bir kazak ve siyah dar pantolon vardı. Vücut hatları fazlasıyla güzeldi. Mace ‘in elinden kitabını aldı.
“Evet. İçime şeytan girmeden önce oldukça dindar biriydim ben.”
“Peki, tanrıyla konuştunuz mu?” Dalga geçercesine Alyssa ‘nın yüzüne bakıyordu.
“Dalga geçmeyi bırak. Buradan iki sokak aşağıda kahvaltı yapabileceğimiz güzel bir yer var.” Dedi Alyssa ve ceketini alıp kapıya doğru yürüdü
…
Küçük ama iç açıcı bir yerdi. Tablolarla süslenmişti ve genellikle aileler vardı.
“Böyle güzel bir kahvaltı uzun süredir yapmamıştım.”
“Yaklaşık on yıldır ilk defa kahvaltı yapıyorum. Normalde hep bir şeyler atıştırır geçerdim.” Dedi Mace güzelce hazırlanmış tabağına bakarak.
Bir süre sessizlik olmuştu. Alyssa çevresine bakındı. Mutlu aileler görüyordu. Küçüklüğünü mü özlemişti yoksa anne mi olmak istemişti bilmiyordu. İçindeki acıyı bastırmaya çalıştı.
“Sanırım ailemi özledim.”
Buğulanmış gözlerini Mace ‘in gözlerinden kaçırdı.
“Herkes ailesini özler. Ben yetiştirme yurdunda kaldım. Ailemi tanımıyorum ama yinede onları özlüyorum, garip.”
Alyssa, Mace ‘i ilk defa böyle anlamlı bakarken görmüştü. Acı ve özlem çekiyordu. Elini Mace ‘in omzuna koydu.
“Benim ailem gözlerimin önünde yanarak öldü. Herkes yıllarca beni suçladı. Ama evimizi yakan kişiyi gördüm. Aslında tam olarak gördüm denilmez sadece karaltısını görmüştüm. Ama onu bulmaya yemin ettim. Sırf bu yüzden Lilith ile birlikte yaşıyorum zaten.”
“Düşmanını teselli ettiğinin farkında mısın Alyssa.” Dedi Mace ve gülümsedi.
“Sen benim düşmanım değilsin. Kısmi olarak katilimin yardımcısısın.” Tek kaşını havaya kaldırıp Mace ‘e baktı.
“Ah tabi, bu beni daha az tehlikeli yapar.” Mavi gözlerini Alyssa ‘nın gözlerine sabitlemişti.
“Peki, öyleyse katilimin yardımcısı akşam benimle içki içmeye gelmek ister mi?”
“Büyük bir zevkle.” Çarpık bir şekilde gülümsedi Mace.
O anda Alyssa telefonunun çalmasıyla irkilmişti. ‘Elijah’ dedi içinden. Rahatlamıştı. Oturduğu yerden kalkıp dışarıya doğru yürüdü. Ve telefonu açtı.
“Alyssa, konuşmamız gereken bir konu var. Akşam müsait misin?” dedi Elijah. Sesi güvensiz çıkıyordu.
“Aslına bakarsan Mace ile bir şeyler içmeyi planlıyorduk. İstersen oraya gelebilirsin.”
“Nerede olacaksınız?”
“Sanırım ‘Tropicana’ da oluruz.”
“Peki orada görüşürüz.”
Alyssa ‘nın bir şey söylemesine vakit bırakmadan telefonu kapatmıştı Elijah. Alyssa şaşkın bir şekilde masaya geri dönmüştü.
“İyi misin?” dedi Mace.
“Evet, sadece biraz… Her neyse.”
…
Mace sabırsızca saatine baktı. Saat gece yarısını geçmişti ve hala Alyssa ‘nın hazırlanmasını bekliyordu.
“Daha hızlı olamaz mısın Alyssa?!”
Alyssa dizlerinin üstünde, dar kırmızı bir elbiseyle Mace ‘in yanına geldi. Dolgun dudaklarına sürdüğü kırmızı ruju ile fazlasıyla muhteşem görünüyordu.
“Muhteşem.” Dedi kısık bir sesle Mace.
Alyssa gülümsedi ve beraber aşağıya indiler. Mace, önlerinde park edilmiş olan siyah lüks arabanın içine bindi. Alyssa şaşkın ifadeyle Mace ‘e baktı.
“Araba mı aldın?”
“Tam olarak aldım denemez. “ dedi ve kahkaha attı.
Alyssa arabanın içinde bindi ve yüksek sesli şarkı eşliğinde yola çıktılar.
…
‘Tropicana’, şehirdeki en pahalı ve lüks barlardan bir tanesiydi. Alyssa oranın ismini hep duymuştu ama gidebilecek kadar parası yoktu. Şimdi ise lüks bir arabayla oraya gitmişti.
Arabadan indiler. Yüksek müzik sesi ve bağrışlar dışarıdan duyuluyordu. Alyssa, Mace ‘in kolundan tutup kapıya doğru çekti. Kapının önündeki siyah giyinmiş görevliye kimliklerini gösterdiler ve içeriye girdiler. Rengârenk ışıklarla süslenmiş bir yerdi. Öpüşen, dans eden, içki içen insanlarla doluydu.
‘Aynı filmlerdeki gibi’ diye düşündü içinden Alyssa. Yüksek bar sandalyesine oturdular ve iki tane bira söylediler. Alyssa hızla bir dikişte biranın tamamını bitirmişti.
“Sıradaki!” dedi ve kahkaha attı.
Mace eliyle yavaşça alnına vurdu.
“Yavaş ol Alyssa.”
Alyssa ayağa kalktı ve Mace ‘in kulağına yaklaştı.
“Hadi dans et benimle.”
Mace kendine engel olmaya çalışarak kafasını hayır anlamında salladı.
“Hadi Mace!”
“Dans etmeyi sevmiyorum, kendin dans et.”
Alyssa gözlerini devirip kalabalığın ortasına doğru gitti. Kendinden geçermişçesine dans etmeye başlamıştı. Birden kolundan tutan bir el onu kalabalıktan çekmişti. Kim olduğunu anlayamadan bardan dışarı çıkmıştı.
“Elijah?”
Alyssa kolunu ovuşturdu. Kaşlarını çatıp Elijah ‘ın yüzüne baktı.
“Özür dilerim canını acıtmak istemedim ama sana bir şey söylemem lazım.”
“Bu kadar önemli olan şey ne?”
“Alyssa… Ailen o evde yandığında seni kurtaran bendim.”
“Vay canına kahramanım.” Dedi ve gülümsedi Alyssa.
“Evet, seni kurtardım ama… Ailenin canlı canlı yakan da bendim. O gün o yangını ben çıkarttım Alyssa. Senden özür dilemeye yüzüm yok. Sadece Lucifer tarafından emredildi ve yaptım. Nedeni yokken evi ateşe verdim. O kadar pişmanım ki. Sana karşı böyle duygular besleyeceğimi bilseydim en başında böyle bir şeyi ölümle tehdit edilsem bile yapmazdım. Üzgünüm Alyssa…”
Alyssa ‘nın gözlerinden yaşlar yere akıyordu. Kalbindeki acıya engel olamıyordu. Yıllardır öldürmek için aradığı kişi en güvendiği insanlardan biriydi. Hiçbir şey söyleyememişti.
“Al bunu ve kalbimin tam ortasına sapla. Ailenin intikamını al.”
Elijah elindeki tahta kazığı yere attı. Ve ellerini havaya kaldırıp gözlerini kapattı. Gözünden akan bir damla kan damlası yüzünden süzülüp yere aktı.
Alyssa yerdeki kazığı eline aldı ve Elijah ‘a doğru yürüdü. Kazığı havaya kaldırdı tam Elijah ‘a saplayacakken elindeki kazığı tekrar yere attı.
“Yapmayacağım. Senin gibi katil olmayacağım. Senden tek isteğim buradan gitmen. Seni asla bir daha görmek, sesini duymak istemiyorum.”
Alyssa gözlerini kapattı, ağlamaktan yüzü kan içinde kalmıştı.
“Git!” diye bağırdı en yüksek sesiyle Alyssa.
Alyssa gözlerini açtı. Elijah gitmişti. Bir daha asla onu görmeyecekti.
Sonsuza dek…