Kuzey Esintisi

By Defnevans

7.6K 502 54

İki kalp vardı birbiri için atan. Ayrı yerlerde birbirlerini arayan iki insan. Defne ve Kuzey birbirlerini bu... More

Ayakkabılar Sorunsalı
Kız Görme Timi
Hain Planlar
Ava Giderken Avlanmak
Hepimiz Medet'iz
Öpücük
Kaçan Kovalanır
Kuzey Meselesi
İzmir Yolculuğu
Aşkın En Saf Hali
Söyleyemedim
Defne'ye Ait
Doktor Sorunsalı
Ne Yaptın Süleyman
Hep Destek Tam Destek
Ulusoy Çıkartması
Özlem
Kuzey'den
Kuzey'li Bir Gün
Seninle Evlenebilir Miyim?
Kuzey Gelemeyecek
İsteme
Ayrılık
Diren Defne
Klasik Bir İş Günü?
Lina
Sherlock Defne
Al Beni Hatun
Kuzenler
Yüzüklerin Efendisi
Bir Defo'nun Dramı
Kaynanatör Dürdane
Dövme
Sürün Kuzey
Dostum Münü
Stalkerlık Davası
Gelinlik Mi?
Sıçrayan Yılanlar
Toplantı Basmak
Nikah

Bulutların Üzerinde

71 7 0
By Defnevans

Yine içimdeki iyi Defne'nin sinsi ve cadı olanı bastırması sonucu içimden geçirdiğim gibi uzun ama bayağı bir bacak yırtmacı olan elbiselerimden birisini giymemiştim. Hadi yine iyisin Kuzey yıldızım. Son anda yırttın ama! Bir daha da böyle iyi yanıma denk gelir misin bilemem?

Gerçi tam olarak Kuzey'in istediği gibi bir elbise de giymeyeceğim. Çok uzun değil çok kısa da değil ara boy bir elbise seçmiştim akşam için kendime.

Uzun zamandır dolapta bekleyen ve giymek için can attığım, aşık ola ola aldığım bir elbise dolap da gözüme çarpıp bırak sinsi planları beni giy akşama demişti. Bugünler için yatırım yapmışım işte.

Kimden:GörümGe

"Abime zar zor istediğin gibi gri takım giydirdim."

"Bu iyiliklerimi ilerde unutmazsın inşallah yengeciğim?"

Kime:GörümGe

"Yeter ki o zamanlar gelsin yengesinin canı."

"Her türlü desteği yaparım ben sana."

Kimden:GörümGe

"Farkında mısın bilmiyorum ama"

"Aramızdaki ilişki çok vıcık vıcık bir yere gidiyor görümcesinin bi tanecik yengesi."

Kime:GörümGe

"Of Sena sus!"

"Yeter bu kadar valla kusacağım bak!"

Kimden:GörümGe

"Cidden yeter artık uzattık biraz tamam."

Kuzey'in yanında Sena'ya 'yengelerin en güzeli' dememden beri aramızda bu yengeli görümceli gelinli konuşmalar bitmek bilmiyordu. Tam Sena'ya cevap verecektim ki Kuzey'in aradığını gördüm.

"Efendim Kuzey yıldızım.."

"Güzelim hazır mısın? Gelmek üzereyim."

"Hazırım sevgilim seni bekliyordum bende."

"Tamam canım sen inene kadar ben kapıda olurum."

Telefonu kapatıp aynada son kez kendimi süzdüm. Gayet iyi göründüğüme kanaat edince çantamı alarak fırladım evden.

"Vay canına..." Aşağı indiğimde arabasına yaslanmış bir Kuzey buldum. Gri Audi'sine gri takımlar içinde yaslanmış bir Kuzey Ulusoy...

"Direk eve mi gitsek? Seni böyle insan içine çıkartasım yok da!" Yüzümdeki masum(!) gülümsemeye karşılık Kuzey kahkaha attı. Arabasından ayrılıp ellerini belime koyarak ufak bir kucaklaşma yaşamamızı sağladı.

"İnan bana bunu senden daha çok istiyorum. Bu derece kapalı bir elbiseyle bu kadar çekici görünmeyi nasıl başarıyorsunuz Defne Hanımcığım."

"Güzellik sırlarımı açıklamıyorum Kuzey Beyciğim. Ama siz nasıl bu kadar efsane göründüğünüzü anlatmak isterseniz her daim dinlerim." Dudaklarını ısırarak alnını alnıma yasladı.

"Evde detaylı olarak açıklayacağım sevgilim." Sol elini belimden çekmeden arabasının kapısını benim için açtı. Onu bekletmeden binip kemerimi bağladım.

O değilde... Bir gün bu arabayı kullanmam lazım benim.

Yoksa gözüm açık giderim!!

.....

Bu kadar sıkıcı olacağını bilseydim bu davete gelmeme ihtimalim çok yüksekti.

Ama sanırım yine de gelirdim.

Merhaba çift kişilikli Defne. Holgeldin nasılsın iyi misin?

Evet sıkıcı bir ortamdı benim için. Ama Kuzey'in ülkemizin en iyi iş insanlarıyla olan muhabbetleri, onların Kuzey'e gösterdiği saygı o kadar görülmeye değerdi ki... İyi ki gelmişim diyorum.

Ulusoy'ların girdiği çöküş devrini başarıyla terse çevirip şirketi çok daha ileriye götürmesiyle herkesin gözüne girmiş Kuzey Ulusoy. Başta kendi ailesinin gözüne girmiş ki genç yaşında yönetici koltuğunu ona bırakmışlar.

"Ben bir daha ki seçimde yeniden Kuzey'in aday gösterilmesini istiyorum arkadaşlar. Siz ne dersiniz?"

"Yönetim kurulunda olmak bana yetiyor Nazlı Hanım. Sizi alalım tekrar başkanlık koltuğuna bence."

"Tüsiad bir daha o kara günleri görmesin ve tabi bende. Nazlı başkan olduğu zaman neredeyse eve uğramıyordu." Eşinin sızlanmaları hepimizi güldürdü. Kuzey bana yandan bir bakış attı.

"Benim de Nazlı Hanım gibi iş düşkünü olduğum göz önüne alınırsa kesinlikle başkan olmamalıyım. Daha yeni evleniyorum insaf edin lütfen." Küçük topluluğumuzdan tekrar yükseldi kahkahalar.

"Beyler bayanlar yeter artık sıkıldık iş muhabbetinden. Biz sizin yanınızda sürekli modadan elbiselerden bahsediyor muyuz?"

"Tamam hanımlar susuyoruz. Söz sizde."

"Ee Defne'cim çok az kaldı düğüne. Gelinliği de Raşit dikiyormuş galiba. Ay geçen gün gittim yalvardım ama göstermedi modelini. Düğün günü gelsinde gelinliğini görelim çok merak ettim valla."

"Suzan Hanım inanır mısınız ben de bilmiyorum. Defne sır gibi saklıyor resmen." Kuzey'e 'yeter artık kaçır beni burdan' bakışları atıyordum artık. İş muhabbeti bundan daha iyiydi bee!

"İlahi Kuzey! Nerde görülmüş damadın gelinliği gördüğü. Neyse canım göreceğiz zaten şurda ne kaldı düğüne... Hazırlıklar nasıl gidiyor bakalım?" İki saattir sahte sahte sırıtmaktan ağzım acımıştı artık. Ama en çok kanıma dokunan neydi biliyor musunuz?

SİZE NE BEEEE!!! diye çemkirememek...

"Ay Suzan boş ver düğün hazırlıklarını. Kaç gelinlik giyeceksin Defne? After parti yapacaksındır kesin değiştirirsin orda."

"Hanımlar müstakbel eşimi bu şarkıda dansa kaldırmazsam daha sonra başım yanabilir. Defne'm bu şarkıyı çok sever de.." Kuzey yıldızım elimden tutup çekiştirerek tek tük insanların dans ettiği piste çekti bizi.

Kollarım ensesini bulurken başımı boynuna yasladım. Huzur buydu işte...

"Sonunda. Allah'ım bir an kendimi kesecektim. Neden herkes benim gelinliğime taktı allah aşkına? Birde ne diyor kaç tane gelinlik giyeceksin? Ben bir tanesini zor beğendim be! Hele after parti demez mi? Dürdanecimle karşılıklı olarak disko müziklerinde oynarız artık!" Kuzey kahkahasını başını omzuma gömerek gizledi. Bu hareket gözümden kaçmadı.

"Aferin sana sevgili. Hep böyle söz dinle."

"Aynı senin gibi değil mi güzelim?" Narin narin sallanırken başımı gömdüğüm yerden çektim. Kaşlarım azıcık ama çok azıcık çatılmıştı. O azıcık çatılmanın sebebi belliydi tabi. Çatılsınlar mı yoksa havaya mı kalksınlar kaşlarım da bilemedi. Olayın akışına göre şekil alırlar heralde.

"O ne alaka şimdi?" Belimdeki kollar sıkılaştı bir anda. Kuzey kulağıma doğru eğildi.

"Elbisenden bahsediyorum güzelim. Gerçi tam olarak söz dinlememişsin ama olsun buna da şükür." Yok arkadaş yok bu adama iyilik yaramıyor! Kendime bir not defteri alıp intikam defterine dönüştürmem lazım. Tüm intikamlarımı sıraya dizeyim yoksa unutuyorum. Başa yazılacak isim belli oldu tabi...

Kuzey Ulusoy...

"Sen istiyorsun ki bir daha böyle bir durumda ya mini ötesi bir elbise giyeyim ya da uzun ama derin yırtmaçlı bir elbise giyeyim... Anlıyorum seni Kuzey yıldızım." Bir anda Kuzey'in bakışları değişti. Zeki adam tabi anladı başına ne geleceğini!

"Güzelim ya şaka yapıyordum. Sende hemen ters anlıyorsun." Şaka yapmadığına kalıbımızı hep beraber basıyor muyuz dostlarım?

"Bir sonra ki davette görüşürüz sevgilim."

"Yemedin dimi?" Demesi üzerine dilimi üst damağıma vurdurarak cıks sesi çıkardım. Kuzey'se karalar bağlayarak sarılmakla yetindi. Sarmaş dolaş dans etmeye devam ettik bir süre daha.

....

Etrafımı saran kokoşlar ordusuyla bir masada kalakalmıştım. Bir kaçını yalıda ki brunchdan hatırlıyordum bir kaçını cemiyet dergilerinden... Ve tam manasıyla BURADA SIKIŞIP KALDIM!!

ALLAH'INI SEVEN BENİ BURDAN ALSIN!

Kuzey diğer üyelerle sözde 5 dakikalığına bir yere gitmişti. Yarım saat olmuştu ama gelmemişti!

"Yalı da mı oturacaksınız?"

Hayır ama oladabilir yani. Kocaman yalı sonuçta. Hem...YALI BE YALI! Kendimi bildim bileli denizle aşk yaşıyan bir çocuk olmuştum. Hayatımın hiç bir evresinde de değişmedi bu aşk.

"Ay sende Beril'cim yani bu devirde kaynanayla oturmak mı kaldı?."

Valla ben otururum ya. Bulmuşum melek gibi kayın anayı kaçırır mıyım?

Kaçırmam.

"Aramızda kalsın ama Nebahat'ında tam bir cadı kaynana profili yok mu sizcede?"

Yooooo.

"Amaan Sena'da tam bir görümce bence yani. Çektirir bunlar bu kızcağıza."

Kızcağız? Ben miyim o? Ama Sena'nın cadı bir görümce olacağına katılabilirim bak.

ALLAH'IM DARALDIM!

Kadınlar beni konuşturmadan kendi kendilerine soru sorup kendi içlerinde yanıtlıyorlar. Bende anca iç sesimle ve sırıtan yüz ifademle aralarında durup 'ALLAH'INI SEVEN KUZEY'İ GETİRSİN' bakışları atıyorum işte.

"Hanımlar Defne'yi hiç konuşturmadık hep biz konuştuk. Sen ne diyorsun Defne'cim?" Bunca kadının arasında en tehlikelisi bu bak. Kadının gözleri fel fecir okuyor.

Tam tırsmalık!

Tabi şeytanlarla yaşamaya alışkınız çok şükür. Sonuçta benim halam da kenafir gözlü yani. İkisini karşı karşıya getirsek önce kim diğerini bakışlarıyla devirir acaba?

"Soruları tam hatırlayamıyorum ama hatırladıklarıma seve seve cevap verebilirim Nazan Hanım. Yalıda oturmayacağız. Ama bunun nedeni annemlerle kalmak istemememiz değil. Aksine onları çok seviyorum. Nebahat annem benim için çok değerli o ailedeki dayanacak direğim o benim. Sanırım Sena'dan bahsetmiştik birde. O benim kız kardeşim artık. Başka ne vardı? Hatırlatırsanız cevap vereyim." Sevimlice gülümseyip hepsine tek tek baktım.

Ne zannediyorlardı acaba? Gerçekten de Nebahat anneyi onlara kötüleyeceğimi falan mı?

Budalalar!

"Güzelim..." Sesi mi önce geldi kokusu mu bilemiyorum ama iyi ki geldi. Ellerini omuzlarıma koyup yukardan bir bakış attı bana.

Çok yakışıklısın ama beni şunların arasında bıraktığın için cezayı hak ettin be sevgili! Ben bu anların hesabını sorarım bu kazulete! Sorarım sormalıyım! İntikam defterim nerde benim? Alınacak bir takım notlarım var.

"Sevgilim?" Ses tonum biraz 'Allah cezanı versin Kuzey beni akbabaların arasında bıraktın' tonundaydı. Anlayana tabi...

"Hanımlar müsaadenizle eşimi kaçırıyorum." Kuzey yapmacık yüz ifadesiyle beni kaldırdıp elimi tuttu. Yapmacıklıktan kusma derecesine gelmiştim. Kuzey son anlarda yetişmişti.

'Mori bu kuçkaların arasında safram karışay' diyen babaannem yattığın yer cennet olsun seni artık çok iyi anlıyorum.

Karşımızdaki kokoşlar cemiyeti bize gülümserken ki tamamiyle sahte ve nazar dolu bakıyordu kenafir gözlüler onların yanından ayrıldık. Bunca kenafir bakış üzerimizdeyken yere yapışmazsak çok iyi olur...

"Biraz daha gelmeseydin eğer tuvalete gitme bahanesiyle çıkıp yangın ziline falan basacaktım." Kuzey sırıtıp elimdeki elini çekti. Elini belime atarak beni kendisine yaklaştırıp şakağıma bir öpücük kondurdu. Aaa ııı şey... Erime modum açık kalmış lan!

"İnanırım yapardın sevgilim. Ama şimdi gevşe. Düşünme o gereksiz insanları. Kocan sana çok güzel bir sürpriz hazırladı bak görünce çok mutlu olacaksın." Arka kapıdan çıkıp magazincileri atlatarak Kuzey'in arabasına bindik. Kemerimi bağlarken çeneme açılması için start verdim.

"Birincisi henüz kocam değilsin. İkincisi çok fena dellendim sakinleşemiyorum. Üçüncüsü beni daha fazla merakta bırakmadan eve sür. Çatlayacağım bak." Kuzey direksiyon hakimiyetini sol eliyle sağlayıp sağ eliyle elimi tutup ellerimizi vitesin üzerinde birleştirdi.

"Sen niye bana otomatik araba aldın ya? Ben manuel araba istiyorum! Sen beni küçümsüyor musun? Ben manuel araba süremez miyim yani onu mu demek istiyorsun?" Arabada da olsak o dar alanda ellerim belime gitti.

İçimdeki cazgırı durdurun nolur! Nerden, niye fırladı bu şimdi? Hayır yani ha manuel ha otomatik nerden çıktı şimdi araba?

"Hayatım ne alakası var şimdi? Trafikte kalıyorsun daha rahat olsun diye otomatik aldım. Debriyaj gaz yapma sürekli diye." Kuzey arabayı kenara çekip ellerimi tuttu. Ama damarım attı bir kere. Tüüüğ benim damarıma! Damarlarımı kessek bu saçma ve yersiz çıkan inatlarımı da kesebilir miyiz acaba?

"İn arabadan!" Kemerle cebelleşip de sonunda o yapışık adam boğazlayan şeyden kurtulduğum anda kendimi arabadan dışarıya attım. Kuzey yüzünde 'el mecbur deliye katlanacağız' ifadesiyle arabadan inip sarıldı bana. Benim amacım bu değildi ama olsun. Fırsatı geri tepmem. Ayy canım sevgilim.

Sarılmayı kısa kesip şoför tarafına geçtim. Kuzey ayaklarıma doğru bakıp ağzını açacak gibi oldu ama eğilip de topukluları çıkartığımı görünce anında durdurdu kendisini. Şoför koltuğuna oturup biricik ayakkabılarımı Kuzey'in ayaklarının dibine bıraktım. Ben oturunca gık etmeden o da yan koltuğa oturmuştu. Topukluyla da araba sürebilirim ama bunun gibi aşırı hızlı şeylerde tedbirli olmakta fayda vardır.

Bir şey dememesi azıcık kıllandırıyor beni ama hadi hayırlısı.

Alparslan kazması olsa 'yanında erkek varken sen mi kullanacaksın çekil şurdan' derdi.

Böyle öküzlerin içinde büyüyünce insan her şeyden şüpheleniyor işte!

"Sen şimdi öylece bıraktın mı cidden bu arabayı benim ellerime?" Emin olamıyorum evet. Ne yapayım yani hepsi benim öküzlerin suçu!

"Sevgilim.. ben sana demedim mi benim olan her şey senin diye! Hadi sür de eve gidelim artık." Emin olmayan gözlerle hala ona bakıyor olmama gözlerini devirdi. Uzanıp start/stop tuşuna basarak motoru çalıştırdığında kendime gelip önüme döndüm. Vay ben benim öküzlerin arasında geçip giden ömrümü ne edeyim... Babam hariç tabi.

Şu an elimin altında hayallerimin arabalarından birisi duruyordu. Gerçi benim hayalimde çok fazla araba var o listeye şimdi girmeyelim çıkamayız.

"Allah'ım sevinçten sıyırıp duvara falan toslattırma amin. Kuzey yıldızımın yanında karizmam çizilmesin şimdi. O kadar artistlik yaptım adama rezil olmayayım."

"Sana bir şey olmadıktan sonra istersen duvara bile toslayabilirsin." Kuzey'in dediğini duyduğum an elimi yüzüme yapıştırdım. Arabanın içinde koca bir çat sesi yayıldı.

Alnım acıdı be!

"Vay ben benim çenemi! Dışımdan mı konuştum ben az önce?"

"Evet sevgilim aynen öyle yaptın."

Rezilliklerime doyamayarak arabayı gürültüyle yerinden kaldırdım. Egzozunun sesine yandığımın yaa..

"Benden başka bir tek Alparslan'ın bildiği bir hayalimden bahsedeyim mi sana?" Kısmen boş olan yolda karşıma çıkan her arabayı sollayarak eğleniyordum bir yandan. Neden ev otele bu kadar yakındı ki? Ben bu yolculuğun bitmesini hiç istemiyorum.

"Söyle güzelim."

"Benim küçüklükten beri hayalim f1 pilotu olmaktı. Ki hayalimden o hain sarıya bahsettiğimde katıla katıla gülmüştü. O günden sonrada kimseye söyleyemedim zaten bu hayalimi." Gözümü yoldan ayırmıyordum. Ama bir yandan da yan gözle Kuzey'i süzüyordum. Bir şey söylemedi. Ben ne kadar beklersem bekleyeyim ağzını açmadı.

Zaten yol o kadar kısaydı ki eve geldik bile. Arabayı park edip indiğimizde. Sevinçle Kuzey'e sarıldım. Kolları belimi bulunca beni havaya kaldırıp bir kaç tur döndürdü.

"Eee neymiş bu sürpriz?" Ayakkabılarımı çıkarıp kenara koydum. Dresuara çantamı da bırakıp hevesle Kuzey'e dönmüştüm.

"Gel." Elimi tutarak beni yatak odasının kapısının önüne getirdi. Kapı kapalıydı. Kuzey önüme geçerek kapıyı azıcık açıp kenardan içeriye baktı. Bende arkasından içeriye göz atmaya çalışsam da nafile bir çabaydı bu.

Bu adam iyice kas yaptı bak!

Kuzey bir anda önümden çekilip kapıyı sonuna kadar açtığında gördüklerimle gözlerim ardına kadar açıldı. Utanmasam ev yenileyen Mimar Selim'in yaptığı programda çığıran teyzeler gibi çığıracaktım! Kendimi son anda tuttum. Kalan son gücümle Kuzey'e döndüm. Şu an gözlerimin parladığına eminim. Aynı onun gözlerinin parladığı gibi.

"Beğendin mi?" Yanına gidip sıkıca sarıldım.

"Deli misin bayıldım! Bu beğenilmez mi?" Gözüm hala yataktaydı. Çok güzel be çok...

"Seni ilk gördüğüm o günden beri aklım bir karış havada, ayaklarım yere basmıyor benim, bulutların üzerinde geziyorum. Çünkü sen beni seçtin. Onca insanın arasından beni seçtin Defne'm... Bana dünyayı verdin. Bende dedim ki madem bu güzel kadın benim ayaklarımı yerden kesti, beni bulutlarda yürür etti, ben neden aynısını onun için yapmayayım?" Dudaklarına küçük sevgi dolu bir öpücük kondurdum.

Bu adam benim evim, huzurum, umudum, her bir şeyim...

"Sen beni çoktan bulutların üzerine çıkartmıştın ki..." Kuzey'e gülümseyerek yatağa gittim. Bir anda zıplayarak yattım öylece ve tavandan sarkan bulutları izledim.

Bunlar hep böyle kalsa olmaz mı?


"Kuzey yıldızım bunlar hep böyle kalsa olur mu?" Bir anda bulutlarımla arama girdi Kuzey. Üzerimde duruyordu ama en ufak bir ten temasımız yoktu. Kollarını iki yanımda yatağa sabitlemiş öylece bakıyordu bana. Duygu yüklü bir şekilde...

"Onlara benden çok ilgi göstermezsen olur, kalabilirler." Bir elimi yanağına koyup küçük küçük okşadım. Hemen kedi gibi elime sırnaştı.

"Senden başka hiç bir şeye ilgi göstermem ki ben. Hep sen, en çok sen..."

Veeee kestik... Okuyan 3-5 kişi kaldı mı ya? Kaldık deyin lütfen. Biz buradayız da sen nerdesin be kadın diye yuhalayın hatta. Çünkü yuuuh bana.

Aklımda size söyleyecek çok şey vardı biliyor musunuz... Unuttum ama hepsini tüü bana. Neyse işte Kuzey'cim ve Defne'cim geldiler efenim. Bulutlar üzerinde yumuş bir bölüm oldu bence. Tabi Defne ve yanmış beyni sahnedeki yerini her daim koruyor maşallah. Bölüm hazır bir şekilde elimde vardı ufak bir kaç ekleme yaptım ama üç kere hata kontrol için okusam da kendimi bölüme kaptırdım. En sonunda baktım olmuyor bölümü yayınlayamayacağım bu gidişle dedim kızım sal olduğu gibi. İnşallah çok hata yoktur.

Bu sefer geldim işte burdayım düzenli yayınlayacağım diye ahlam kesmeyeceğim bakın. Ne zaman düzene geçeceğim desem hikaye elimde patladı.

Hep nazar bunlar hep.

Ehem, suçu nazara da attığımıza göre ben çekileyim buralardan. Bölümü sevmişsinizdir umarım. Çokça kalp sizlere.

Continue Reading

You'll Also Like

710K 27.1K 88
Genç kızın arkadaşının verdiği yeni numarayı yanlış yazan kızın gelecekteki kocasına tesadüfen yazması. İlk başta kız engel yesede engel bir şekilde...
60.1K 263 13
Azgınlar yeriniz hazır. Kusarsanız benden değil. Midesi bulanan etkilenen okumasın. Varya (+22)de döktürdüm İlkimin ertesi gününde annemin acı haberi...
1.8M 81.2K 63
Aile problemleri yüzünden evden kaçmış ve kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan, aynı zamanda sinir hastası olan Pare, ucuza gelsin diye ikinci el...
52.5K 2.5K 24
" Ben onu ilk gördüğüm de gözlerinden tanıdım ama o beni tanımadı" " söylesene seven kalbim bir sana mı fazla geldi. neden şimdi gerçekleri öğrendiğ...