Aşk Sürgünü...( Sürgün Serisi...

By EvindarCangle

351K 33.1K 4.6K

Aşk için, nelerden vazgeçersin? Ya da; Aşk, her şeyin üstesinden gelebilir mi? Aşk uğru... More

Leyla...
Azad...
Bölüm 1 - ilk Bakış...
Bölüm 2 - Seçim...
Bölüm 3 - Vazgeçmem...
Bölüm 4 - Yeni Hayat...
Bölüm 5 - Leyla adında bir kızım yok!
Bölüm 6 - Seni Seviyorum...
Bölüm 7 - Binevş'a Narin...
Bölüm 8 - Benimle Gel...
Bölüm 9 - Düğün...
Bölüm 10 - Mutluluk...
Bölüm 11 - Acı...
Bölüm 12 - Kimsesizlik...
Bölüm 13 - Mutluluğumuz Kefaret Olmalı...
Bölüm 14 - Sessiz Veda...
Bölüm 15 - İncir Kavurması...
Bölüm 17 - Geçmişin İzi...
Bölüm 18 - Cennetimsin...
Bölüm 19 - Misafirsin...
Bölüm 20 - Sır...
Bölüm 21 - Neden?
Bölüm 22 - Güzel Bakan Senin Gözlerin...
Bölüm 23 - Aşka Düşen Gölge...
Bölüm 24 - Benim Evim...
Bölüm 25 - Gerçeğin Korkusu...
Bölüm 26 - Senin Eserin...
Bölüm 27 - Geçmişten Gelen...
Bölüm 28 - Yarının Umudu...
Bölüm 29 - Saklanan Gerçek...
Bölüm 30 - Buruk Mutluluk...
Bölüm 31 - İstek...
Bölüm 32 - Kızım İçin...
Bölüm 33 - Sevdanın Sen Hali...
Bölüm 34 - Tehdit...
Bölüm 35 - Geç Gelen Mutluluk...
Bölüm 36 - Kızımız...
Bölüm 37 - Kaza...
Bölüm 38 - Ölüm...
Bölüm 39 - Eksik...
Bölüm 40 - Umursamamak...
Bölüm 41 - Varis Vermen Gerek...
Bölüm 42 - Katil olursun...
Bölüm 43 - Bırakmam...
Bölüm 44 - Salacak...
Bölüm 45- Oyun...
Bölüm 46 - Ronyam...(Gün Işığım)
Bölüm 47 - İmkansızı İstemek...
Bölüm 48 - Dönülmez Yanlış...
Bölüm 49 - İhanet...
Bölüm 50 - Vazgeçiş...
Bölüm 51 - Günahın Zaferi...
Bölüm 52 - Ya Seninle, Ya Sensiz...
Bölüm 53 - Kalbin Seçimi...
Bölüm 54 - Marsilya...
Bölüm 55 - Narin...
Bölüm 56 - Akıp Giden Zaman...
Bölüm 57 - Kir...
Bölüm 58 - Korkunun Soğuk Nefesi...
Bölüm 59 - Final...
Yemin...

Bölüm 16 - Düne değil, Yarına Bak...

5K 620 61
By EvindarCangle

Biz kırıldık daha da kırılırız.
Kimse dokunamaz bizim suçsuzluğumuza.

              Cemal Süreya






" Bir şey mi oldu? " demişti Hivda kendini toparlayarak.

" Ben... Ses gelince. " demişti Leyla çekinerek. Ardında; " Yok bir şey canım! Ben kahve alacağım, ister misin? " diyerek lafı değiştirmişti. Hivda'nın gözlerinde gördükleri sorgulamasının yanlış olduğunu söylüyordu.

" Yok sağ ol. "

Leyla, tebessüm ile Hivda'ya bakarak merdivenlere yönelmişti ki tekrardan açılan salon kapısı ile durup kapıya bakmıştı.

Gülistan hanım öfkeyle kapıyı açtığında kapıda duran Leyla ve Hivda'yı görmesi bir an duraksamışsa da, çatık olan kaşlarını mümkünmüş gibi daha da çatarak;

" Ne o kapımı dinlemeye başladın? " demişti sinirle Leyla'ya.

" Anne! "

" Yok hayır! Ben ses gelin- "

" Sus! Bir de cevap veriyor. Böyle mi terbiye aldın sen? Gerçi düzgün bir terbiye almadığın bir erkeğin peşinden buralara gelmenden belli! "

" Anne yeter! " diyerek annesine öfkeyle bakmıştı Hivda.

Gülistan hanım kolunu tutan kızına sinirle bakmış, kolunu çekecek bakışlarını Leyla'ya çevirmiş, başını iki yana sallayarak merdivenlere yönelmişti.

Leyla, içinde gitgide büyüyen ağlama isteğini bastırmaya çalışarak Gülistan hanımın ardından bakmış, Hivda'nın sesini duymamazlıktan gelerek odasına gitmişti.

Odasına girdiği gibi sırtını kapıya dayayarak olduğu yere çökmüş, gözyaşlarını serbest bırakmıştı. Duyduğu, aylardır yaptığının pişmanlığı ile yanan kalbinin daha da yanmasına neden olmuştu.

Hivda, üzgün gözlerde Leyla'nın ardından bakmış, annesine karşı içindeki öfke daha da büyümüştü. Gözlerini kaparak derin bir nefes almıştı ki duyduğu ablasının sesi ile gözlerini hızla açarak Berva'ya bakmıştı.

" Hayırdır bu yüzünün hali ne? " demişti Berva Hivda'nın yanına gelirken.

" Sence ne olabilir abla? Annem yine yaptı yapacağını. "

Berva,  sıkıntıyla nefesini vermiş;

" Yine ne yaptı? " demişti.

" Ne yapmadı ki? Her seferinde Leyla'yı üzecek bir şey buluyor. Zaten kötü bir dönemde geçiyor. "

" Leyla'nın düşük yaptığını söylemedin değil mi? " demişti korkuyla. Biliyordu annesi bunu öğrendiği zaman Leyla'ya yüklenecekti. Onun için düşük olayını hiç kimseye söylemişlerdi.

" Söyler miyim hiç! Birde bunun için kıza yüklensin. Neyse, sen nereden geliyorsun? "

" Çarşıda biraz işlerim vardı. Aslında yarın hafta sonu Leyla'yı da alıp bağ evine mi gitsek? Biraz uzaklaşmak Leyla'ya iyi gelecektir. Hem, bize de iyi gelir. Ne dersin? "

" Bilmiyorum abla. Abim izin verir mi ki? "

" Ona neymiş canım? "

" Azad'dan bahsediyoruz abla! Leyla gelecekse abime ona ne diyemeyiz öyle değil mi? " demişti Hivda kocaman gülümseyerek.

" Ben konuşurum onunla. Sen git Leyla'ya söyle hazırlansın. " diyerek Hivda'nın konuşmasını beklemeden çantasından telefonunu alarak odasına yönelmişti.

Hivda, tebessüm ile Berva'nın arkasından bakmış, Leyla ile konuşmak için odasına gitmişti. Derin bir nefes alarak kapıyı çalmış, beklemeye başlamıştı. Bir kaç saniye sonra açılan kapı ile Leyla'ya bakmıştı.

" Müsaade var mı? "

Leyla, yüzüne yerleştirdiğini zoraki gülümsemeyle Hivda'ya bakarak içeri girmesi için kenara çekilmiş;

" Gelsene. " demişti.

" Aslında sana bir şey söylemek için geldim. Öncelikle annem adına özür dilerim. "

" Önemli değil! " diyerek Hivda'nın sözünü kesmişti Leyla. Bu konu hakkında daha fazla konuşmak istemiyordu. Her ne kadar canını yaksa da bir yanı onu haklı buluyordu.

" Tamam. Şey...Bizi duyduğunu biliyorum Leyla. " demişti sıkıntıyla nefesini vererek Hivda.

" Niyetim sizi dinlemek değildi. Arka arkaya kırılma sesi gelince ne olduğuna bakacaktım. Ondan... "

" Bak Leyla, bizim hakkımızda yanlış bir izlenime kapılmanı istemiyorum. Şerwan... "

" Bana hiçbir şey anlatmak zorunda değilsin. " diyerek Hivda'nın sözünü kesmişti Leyla.

Hivda, derin bir nefes alarak Leyla'nın gözlerine bakmış, ardından bakışlarını kaçırarak;

" Biliyorum ama sanırım artık bazı şeyler ağır geliyor. " demişti zor çıkan sesi ile.

Leyla, uzanarak Hivda'nın elini tutmuştu. Hiçbir şey anlatmasa da gözlerinden her şeyi görüyordu aslında. Derin bir nefes alarak zor çıkan sesi ile;

" Annen istediği için mi evlendin? " demişti.

Hivda, boğazında oluşan yumru ile Leyla'ya bakmış, başını sallamıştı. Yıllardır susmak artık ona ağır geliyordu.

" Ama neden? Neden böyle bir şey yaptın? Üstelik Şerwan'ı seviyorsun. Yanılmıyorum öyle değil mi? Şerwan'ı seviyorsun. "

" Benim kimi sevdiğimin bir önemi yok Leyla. Nedenini de sorma. Hem, artık düne değil, yarına bakmalıyız. " diyerek elini çekerek derin bir nefes almış; " Neyse... Yarın hafta sonu ve ablamla dedik ki, iki gün bağ evine gidelim. Hepimiz için değişiklik olur. Kız kıza eğleniriz. Ne dersin? " diyerek gülümseyerek lafı değiştirmişti.

Leyla, Hivda'nın lafı değiştirmesini anlayışla karşılamış, yüzünde yerleştirdiği zoraki gülümsemeyle;

" Bilmiyorum. Azad - "

" Sakın Azad'a soracağım deme! Şimdiden ipleri eline verirsen vay haline. "

" Ama en azında haber verseydik. "

" Ablam arayıp haber verdi bile sevgili kocana! Hadi sen de hazırlan. " demiş, Leyla'nın konuşmasına fırsat vermeden hafifçe dolaba doğru itmiş; " Sen hazırlan aşağıya gel. " diyerek odadan çıkmıştı Hivda.

Leyla, tereddüt ederek dolaptan kendine birkaç parça üst çıkarmış, ardından komidinin üstündeki telefonunu alarak Azad'ı aramıştı.

Hivda'nın sabırsız halleri ile odasından çıkarak aşağıya inmişti ki, mutfaktan çıkan annesini görmüş, bakmayarak kapıya yönelmişti.

" Nereye gidiyorsun? "

Hivda, annesinin sesi ile durup arkasını dönmüş;

" Ablamlarla beraber bağ evine gidiyoruz. Hafta sonu orada kalacağız. " demişti.

" İzin verdiğimi hatırlamıyorum Hivda. " demişti Gülistan hanım kaşlarını çatarak.

" Senden izin almadığımız için kusurumuza bakma! Senin için bir sakınca yok ise, gidebilir miyiz? "

" Saygısızlığı iyice ele aldın Hivda. Kendine gel! " diyerek öfkeyle kızına bakmış; " Ne haliniz varsa görün! " diyerek merdivenlere yönelerek üst kata çıkmıştı.

Hivda, annesinin ardından bakarken odasından çıkan Leyla'yı görmesi ile kocaman gülümsemiş, Berva'nın da gelmesi ile vakit kaybetmeden konaktan çıkmış, akşama doğru anca bağ evine varmışlardı.

" Oh be sonunda geldik. " diyerek kendini arabadan atmıştı Ayşin. " Anne bu bücürü getirmek zorunda mıydın? Bacaklarım uyuştu! Hani kız kıza olacaktık? " demiş, iki elini de bacaklarını koymuştu.

" Gelmeseydin sen de abla. Hem başınızda bir erkek olması gerekliydi, onun için geldim ben. '' demişti Ömer Azad kaşları çatık arabadan inerek.

" Ay erkekmiş, cücük erkeği. "

'' Ya anne! "

" Sizi getirdiğime beni pişman etmeyin. " demişti Berva sinirle iki çocuğuna bakarak. Yol boyunca didişmeleri yüzünden fazlasıyla gerilmişti. Ardından şoförü dönmüş; " Vedat siz konağa dönün, beklemenize gerek yok. " demiş, bir kaç tane poşet alarak eve girmişti.

Leyla, yüzüne yayılan gülümsemeyle arabadan inmiş, eve bakmıştı. Azad ile ilk geldikleri zaman aklına gelmiş, yüzündeki gülümsemesinin büyümesini sağlamıştı. Ama bir kaç saniye sonra aklına akın eden acı gerçek ile gülüşü yüzünde solarak nefesini kesmişti. Ardından derin bir nefes alarak Berva'nın ardından içeri girmişti.




*************




Gülistan hanım elinde tepsi ile mutfaktan çıkan Şilan'a tebessüm ile bakmış, elindeki tepsiyi alarak;

" Neden kendini yoruyorsun kızım? Ceylan hazırlıyor. " demiş, tepsiyi masaya bırakmıştı.

Gülistan hanım, Leyla'nın iki gün bağ evine gitmesi üzerine Şilan'ı arayarak konağa gelmesini, bu fırsatı değerlendirmesini istemişti. Günlerdir Leyla'nın Azad'a karşı mesafeli oluşu, bir de birden bağ evine gitmesini farklı yorumlamış, mutlu olmuştu.

" Azad için bir şeyler yapmak bana iyi geliyor. "

" Olsun yorma sen kendini. Gel otur birazdan Azad da gelir. "

Şilan, gülümseyerek Gülistan hanım uzattığı elini tutarak sedirlere yönelerek oturmuştu. İçinde gittikçe büyüyen heyecanla gözlerini kırpmadan kapıya bakmaya başlamıştı. Çalan telefonu ile korkuyla telefonuna bakmış, arkadaşının aradığını görünce rahat bir nefes almıştı. Telefonu çalınca annesi sanmış, korkmuştu. Annesi artık hiç bir şekilde Gülistan hanım ile görüşmesini istemiyor, Karahan konağına gitmesine dahi izin vermiyordu. Gülistan hanım arayıp da gelmesini isteyince annesine arkadaşının hasta olduğunu söyleyerek izin almıştı.

" Şilan hoş geldin kızım. " demişti Xate hanım yanlarına gelirken.

Şilan, gülerek yanlarına gelen Xate hanımı görmesi ile hızla ayağa kalkmış;

" Hoş buldum Xate hala. Nasılsın? "

" İyiyim kızım sağ ol. "

Xate hanım, gülümseyerek Şilan'a bakmış, neden akşam vakti geldiğine anlam veremeyerek yanına oturmuştu. Ardından açılan konak kapısına bakmıştı. Ahmed ağanın geldiğini gördüğünde yüzündeki tebessüm büyümüş, sevgiyle kardeşine bakmıştı.

" Akşam şerifiniz hayırlı olsun. " demişti Ahmed ağa gülümseyerek.

" Hoş geldin Ahmed. "

" Hoş buldum abla. "

" Şilan kızım sen de hoş geldin. Nasılsın? " diyerek Şilan'a sarılmıştı Ahmed ağa.

" İyiyim Ahmed amca. Sen nasılsın? "

" İyiyim kızım. Hadi masaya geçelim. Bugün çok acıktım. "

" Azad nerede? Barodan sonra yanına gelecekti. " demişti Gülistan hanım araya girerek.

" Şerwan'ın yanına gitti. Geç gelecekmiş. "

Şilan, duyduğu şey ile gülüşü yüzünde solmuş, içinde oluşan ağlama isteğini bastırmaya çalışarak Gülistan hanıma bakmıştı.

" Eski köye yeni adetler! " diyerek sinirle söylenmişti Gülistan hanım.

" Eee herkes nerede? " demişti Ahmed ağa masaya otururken.

" Hepsi bağ evine gittiler. Biraz kafa dinleyeceklermiş. " demişti sinirle Gülistan hanımın masaya oturarak.

Ahmed ağa, yüzüne yayılan gülümsemeyle başını sallayarak karısına dönmüş;

" İyi düşünmüşler. Leyla'ya da iyi gelecektir biraz uzaklaşmak. " demişti.

Gülistan hanım, kocasına bakarak sinirle solumuştu. Her fırsatta kocasının Leyla'yı düşünüyor olması öfkesini artırıyordu. Şilan'a baktığında gözlerinin dolduğunu görmüş, uzanarak elini tutmuş, başını iki yana sallayarak tebessüm ile bakmıştı.











Sevgiler 💕

Continue Reading

You'll Also Like

158K 7.1K 33
🌷Bıraktığın Kadın, Bulduğun Kadın mı?🌷 "Ben seni çok sevdim Fırat, kendimden çok hem de.. Gözlerinde bana karşı olan bir çok bakış gördüm. Nefret...
246K 17.7K 75
Biz üç kadın, üç nesil kadın her mevsimi yaşadık. Bazılarımız çok daha ağır şeylerle sınandık. Ne olursa olsun hayatta kalmayı başardık. Deliler gibi...
869K 51.8K 69
"Hiç bir aile karesinde yerim yokmuş ki benim" Ben Buse. Buse Yalın olarak doğmuştum ve şimdi Buse Gamzeli olarak ölecektim. Bu ruhu ölmüş, bedeni ya...
49.5K 2K 27
Bir gönül, iki sevda. Kaçmak mı çözüm kalmak mı? Sevdiğine kavuştum derken. İntikama bulanmak mı? Bu aşk denen şey çok garip. Aşk, intikama dönüşür...