BENİM KÜÇÜK KADINIM (+18)

By G_Meyus

2M 34.4K 13.8K

Alt dudağımı dişlerken bana uzandı ve omuzlarımdan sert bir şekilde tutup yatağa atarken çığlığı bastım ama ü... More

ÖNSÖZ
BÖLÜM 2 •Seçimler Ve Sonuçlar•
BÖLÜM 3 •Asıl Oyun Şimdi Başlıyor•
BÖLÜM 4 •Beklenmedik An•
BÖLÜM 5 •Kırılmış Gurur•
BÖLÜM 6 •Her şey Aramızda•
BÖLÜM 7 •Öpücük•
BÖLÜM 8 •Büyük Oyun•
BÖLÜM 9 Bar (Part-1)
BÖLÜM 9 •BAR• (Part-2)
BÖLÜM 10 •Gecenin Büyüsü•
BÖLÜM 11 •Oyun Zamanı • (Part-1)
BÖLÜM 11 •Oyun Zamanı•(Part-2)
BÖLÜM 12 •Yaklaşan Tehlike•
BÖLÜM 13 •Karar•
BÖLÜM 14 •Bu gece benimle kal•
BÖLÜM 15 •Özür•
BÖLÜM 16 •Seni İstiyorum•
BÖLÜM 17 •Ne kadar tanıyorsun?•

BÖLÜM 1 •Kolye•

267K 3.3K 2.4K
By G_Meyus

Kitaba geçmeden önce buraya bir başlama tarihi alayım.

İleride baktıkça anılarımızı depreştiririz. 🤗


~°~

''Aman Tanrım, Nasıl da ateşliler gördün mü? İnanılmaz...''''

''Asıl senin şuan oturup iki çiftin çifleşmesini izlemen inanılmaz. Ne istiyorsun milletten anlamıyorum. Sahiden Charlotte söylesene tahminen ne zaman vazgeçeceksin?''

''Neyden?'' dedi ağzına bir tane daha patlamış mısır atarken. Bıkkınlıkla nefesimi verdim.

Kafamı olumsuzca iki yana salladım. ''Nasıl olurda bu tarz videoları ağzın açık izleyebiliyorsun?'' dedim arkamdaki arka fonumun pek de güzel olmadağını umursamamaya çalışarak. Sonuçta kim azmış bir adamın inlemesini arka fon isterdi ki? Ahh, tabi ki de, Charlotte.

''Asıl sen nasıl olurda bu videolardan tahrik olmazsın?'' dedi kafasını bana doğru çevirip yüzüme dikkatlice bakarken. Gözlerimi devirdiğim vakitte ''Haberin olsun diye söylüyorum Ryn, millet resmen seks yaparak milyonlar kazanıyor. Ve bunu sırf para kazanmak için değil, zevk olsun diye yapıyorlar.'' deyip kafasını tekrar televizyonda çevirdi. ''Hayat onlara güzel. Bazen okulu bırakıp bende mi bu işe girişsem diye düşünmüyor değilim. Profesör resmen beni bu yola itmek için elinden geleni yapıyor.'' Yüzünde büyük bir hevesle koltukta yan dönüp tekrar bana döndü ve ağzına bir mısır daha atmadan önce ''Sence? Bende girişeyim mi bu işe ha? Hem mükemmel fiziğim ile iki üç videoda zengin olurum bile.''

''Seks de sanata giriyor.'' dediğinde tek kaşımı ona kaldırıp baktığımda ''Bence. Bana göre yani...her neyse.'' somurtarak önüne döndü. ''Tuvalete gidiyorum ben.'' koltuktan kalkıp koşturarak tuvalete gittiğinde arkasından ''İğrençsin.'' dedim.

''Büyü artık Ryn. 13 yaşındaki bir ergen değilsin!'' Durup ''Gerçi 13 yaşındaki herkes artık seks yapıyor.'' dedi.

''Başkalarını izlemek ne zamandan beri seks oluyor?'' dedim sıkılmış bir sesle. Çünkü sıkılmıştım.

Gülüp,'' İzlediğinden beri...'' dedi.

Kafamı sallayıp telefonumla uğraşmaya geri döndüm. Gerçekten seks düşkünü bir arkadaşınız varsa hayat bazen cidden zor olabiliyordu. Her an her saniye sizi kime ayarlayacak diye düşünmek zorundaydınız...

Charlotte gidince televizyondaki  videoyu kapatıp rastgele bir şarkı açtım.

Cidden hayat oldukça zor olabiliyordu.

Charlotte odasından çıkarken telefonuma mesaj geldiğini gösteren bildirim ışığı gözüme ilişirken Charlotte dağılmış saçlarını topuz yaparak yanıma geldi.

''Video'yu neden kapattın?'' diye sordu nefes ayaklarını sehpaya uzatırken. Nefes nefese kalmıştı. İğrenç, cidden iğrenç. 

Gelen mesajı okumak için açarken ''İnan bana senin çıkardığın tuhaf seslerinle birlikte pek hoş bir atmosfer ortamı olmuyordu.''

Onu iğnelememi umursamayarak sadece omuz silkti.

''Ne o yoksa dünkü çocukla mı yazışıyorsun?'' dedi 32 dişini de gösteren bir gülümsemeyi suratına takarken.

''Hayır.''

''O zaman...sosyal medyada onun hesabını arıyorsun değil mi?'' dedi telefonuma bakmaya çalışırken.

''Hayır.'' dedim telefonumu kilitlerken.

''O halde-''

''Hayır Charl.''

''Ahh, çok sıkıcısın.'' dedi geriye yaslanıp eline kumandayı alırken. Bende telefonumu cebime koyup ''Ve senin bu sıkıcı arkadaşın şimdi gitmek zorunda.'' dedim ayağa kalkarken.

''Nereye?'' diye sordu.

''Annem mesaj atmış. Akşama misafirler gelecekmiş ve benim de katılmamı istiyor.'' dedim ceketimi giyerken.

''Annen ve katılmak?'' dedi tek kaşını kaldırıp.

''Aslında tam olarak ' O lanet kıçını kaldırıp akşama, yemeğe bizle birlikte misafirlere katıl' dedi.' 'dedim başımı iki yana sallarken.

Gülürek, ''Annen çok espritüel bir kadın.'' dedi eline masada duran birasını alıp.

''Ahh, ne demezsin...'' dedim somurtarak. Yerde duran çantamı da alıp, ''Hadi görüşürüz.'' derken ''Öpmeyecek misin?'' diye sordu dudaklarını kıvırıp.

''Çişim gibi kokuyorsun Charlotte, bahse varım ellerini bile yıkamadın.'' dedim kapıya doğru yürürken.

''Siktir ordan!'' dedi arkamdan bağırarak. Gülümseyip ''Asla!'' dedim kapıyı açarak.

Evden dışarı çıktım ve daha öce çağırdığım taksiye bindim. Onu sinir etmeyi seviyordum.

Evet, Charlotte çok çılgın bir insan olabilirdi ya da seks düşkünü ama özünde iyi birisiydi. Ciddiyim, bunu öylesine söylemiyorum. Her başınız sıkıştığında yardımınıza koşan birisiydi. Bunu geçen sene erkek arkadaşımın beni zorla öpmeye çalışırken yüzüne yumruk atıp kafasından aşağı milkshake dökerken anlamıştım.

Günün sonu kendimiz polis karakolunda bulmamızla bitse de gerçekten ama gerçekten çok eğlenceliydi.

Sonunda taksi trafiği geçip evimizin önüne gelirken parayı uzattım ve arabadan indim.

Bir rüzgar içimi geçip saçlarımı savururken iki katlı olan evimizin bahçesinde dolanan turuncu tüylü Fars kedimizi kucağıma alıp eve doğru yürüdüm.

''Hey Garfield, bugün nasılsın bakalım?'' derken yumuşak tüylerini okşuyordum. Buna cevap olarak bir miyav sesi olurken evin ziline basıp kediyi kaldığım yerden sevmeye devam ettim.

Kapıyı babam açarken annemin içeriden ''Kimmiş o?!'' diye bağırmasıyla yine hazırlık yaptığını anladım.

''Benim!'' diye anneme cevap verirken babamın, ''Eee, nasıl olmuşum?'' diyerek kollarını açıp kendi etrafında dönmesi ile benden bir cevap beklediğini anladım.

''Her zaman ki gibi baba...Mükemmel.'' deyip yanağına öpücük kondurduktan sonra gülümseyerek içeri girdim. Annemin masaya en kıymetli gümüş porselen takımlarını koyduğunu gördüm.

''Oldukça özel ha?'' dedim hem şaşırıp birazda umursamayarak. Sonuçta gelecek insanları hiç tanımıyordum ve bu, iş yemekleri beni oldukça bayıyordu. En son ailemle birlikte bir iş yemeğine lüks bir lokantaya gitmiştik ve sıkılmaktan resmen tansiyonum düşmüştü.

''Aderyn! Nerelerdeydin bu zamana kadar?'' derken bana kollarını belinde tutarak baktığında kızdığını anladım. Klasik anne tipi işte.

''Charlotte.'' dedim masum olmaya çalışırak. Ama doğruydu günün çoğu kısmında onunla birlikteydim.

''Aderyn...Sen daha giyinmedin mi? Neredeyse gelmek üzereler!'' dedi şaşırarak. Beni çevirip arkamdan iteklerken ''Derhal en güzel elbiselerinden birini giyin ve sana aldığım 'özel' makyaj malzemelerini kullan.'' dedi.

Özel makyaj malzemeleri mi?

Evet, annemin benim için özel olarak yurt dışından getirdiği şu malzemeler... Küçük bir servet olan ve sadece toplum içine karıştığımız zaman yapmamı tavsiye ettiği daha doğrusu zorunlu kıldığı şeyleri kullanmamı istiyorsa o zaman durum ciddiden de öteydi.

''Anne sence de biraz abart-''

''Tatlım, İsveç'ten aldığım şu parfümü sık ve kravatını düzelt.'' dedi annem babama beni hala sürüklerken.

''Beni falan istemeye mi geliyorlar?'' dedim durmasını umarak.

Ve durdu da. Beni kendine çevirip yüzüme baktı.

''İstemek?'' diye sordu kaşlarını kaldırıp. Ne demek istediğimi anlamamıştı. Kadın haklıydı sormakta. Bir hafta öncesine kadar bende istemek kelimesinin başka anlamlara geldiğinden bihaberdim. Ta ki bölüm arkadaşım Cansın bize kendi ülkesinden bir film izletene kadar.

Başta Charlotte ile anlamamış ve iki saat Cansın'ın bize kelimenin ne anlama gelmesini açıklamaya çalışmasını beklemiştik. İki saat beklememizin sebebi de Cansın'ın konunun ta derinine, geçmişine hatta köküne kadar inip yavaşça anlatmasından kaynaklanıyordu.

Doğruyu söylemek gerekirse anlattıklarının çoğu aklımda bile değildi o yüzden anneme akılda kalıcı en basit kelime ile açıkladım.

''Evlendirmek?''

Annem kelimeyi duyunca önce kaldırdığı kaşlarını inidirip çatmış sonra da düzeltip bana bakmıştı.Son derece ciddi olduğunu görünce nefes alıp...Hassiktir...işte geliyordu.

-*-

Kısa bir duş alıp odama geçtim ve annemin benim için çoktan hazırlamış olduğu yatağımın üzerindeki diz üstü dar kesim siyah elbiseyi alıp üzerime geçirdim. Saçlarımı kurulamadığım için hala ıslaklardı ve elbisenin sırt kesmini ıslatıyorlardı.

Islak saçlarımı tek omzumda topladım ve her ne kadar önce onları kurutmam gerektiğini bilsem de sonradan takı işleri ile uğraşmak istemediğimden elbisemin önceden durduğu yatağımın üzerindeki yerin yanında yine annemin benim için ayırdığı kolyeyi alıp boynuma götürdüm ve takmaya çalıştım.

Ama dar kesim elbise kollarımı çok fazla açmama izin vermediğinden ne kadar çaba sarf etsemde kolyenin ucunu bir türlü yuvarlak halkaya geçiremedim. Öyle çaba sarf etmiştim ki ensemin terlediğini bile hissediyordum tabi bu ıslak saçlarımdan süzülen su da olabilirdi.

''Anne! Kolyemi takar mısın?'' Annemden ses seda gelmeyince oflayıp pes ederek kolyeyi takmamaya karar vererek yatağımın üzerine atıyordum ki kapının açılmasıyla annemin geldiğini anladım.

''Anne, kolyemi takar mısın?''

Doğruldum ve kolyeyi boynuma götürüp arkamdan annemin takmasını bekledim. Taktığını hissedince derin bir nefes alıp ''Oh be.'' dedim.

Sonrada kızacağını bildiğim için kızmasına müsaade etmeden eğilip uzun sallanan küpelerimi de aldım ve kulağıma götürerek takmaya çalıştım. Bana yine uzun bir konuşma yapmaya hazırlandığını aldığı derin ve sert nefes ile anlayınca teşekkür edip onu odadan göndermek için yüzümü ona doğru döndüm.

''Teşek...Hassiktir amına koyim...'' çıktı dudaklarımdan, hemde sesli bir şekilde.

Çünkü karşımda benim 1.70'lik annem değil, 1.90' aşkın uzun boylu bir adam duruyordu.

~°~


BÖLÜM NASILDI CANLAR?

OY VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN.


Sevgilerle Venüs 💜🎈


YAZAR: G.MEYUS

İnstagram: G.meyus
Twitter: G.meyus

Continue Reading

You'll Also Like

381K 28.3K 45
0536****: "Merdüm-i dîdeme bilmem ne füsûn etti felek Giryemi kildi hûn eksimi füzûn etti felek Şîrler pençe-i kahrımdan olurken lerzân Beni bir gözl...
615K 27.4K 17
Son yirmi yedi saniye. Zaman gelmişti, kulaklıktaki ses son kez konuşacaktı. "Sonuna geldik, küçük hanım," Alacağı canları düşündükce duyduğu memnuni...
987K 65.3K 51
Çilek Alança Yıldırım mı yoksa Çilek Alança Saruhan mı demeliyiz? 17 yaşında tam bir neşe patlaması olan Çilek, ailesinin gerçek olmadığını ve küçük...
773K 24.5K 55
alev:OĞUZ BEN ASIK OLDUM!!! oğuz:YİNE KİME AMK????!! alev:acar'a oğuz: siktir!