Kuzey Esintisi

By Defnevans

7.7K 502 54

İki kalp vardı birbiri için atan. Ayrı yerlerde birbirlerini arayan iki insan. Defne ve Kuzey birbirlerini bu... More

Ayakkabılar Sorunsalı
Kız Görme Timi
Hain Planlar
Ava Giderken Avlanmak
Hepimiz Medet'iz
Öpücük
Kaçan Kovalanır
Kuzey Meselesi
İzmir Yolculuğu
Aşkın En Saf Hali
Söyleyemedim
Defne'ye Ait
Doktor Sorunsalı
Ne Yaptın Süleyman
Hep Destek Tam Destek
Ulusoy Çıkartması
Özlem
Kuzey'den
Kuzey'li Bir Gün
Seninle Evlenebilir Miyim?
Kuzey Gelemeyecek
İsteme
Ayrılık
Diren Defne
Lina
Sherlock Defne
Al Beni Hatun
Kuzenler
Yüzüklerin Efendisi
Bir Defo'nun Dramı
Kaynanatör Dürdane
Dövme
Sürün Kuzey
Dostum Münü
Stalkerlık Davası
Gelinlik Mi?
Sıçrayan Yılanlar
Toplantı Basmak
Bulutların Üzerinde
Nikah

Klasik Bir İş Günü?

87 7 1
By Defnevans

"Defne Hanım bugün çok yoğun bir program var ama Firdevs ve Nisan.."

"Merve ve Damla'ya ulaşamıyorlar tamam. Bugün kolay kolay ulaşabileceklerini de zannetmiyorum. Sen kızları benim odaya çağır bi durum değerlendirmesi yapalım."

Odama geçtiğim gibi telefonum çalmaya başladı. Ceketimi ve çantamı kenara koyup telefonu aldım elime.

"Efendim annecim."

"Defne, kayınvaliden aradı. Sözü ne zaman yapalım diyor? Ay ne diyeceğimi de bilemedim evdekilere bi sorayım dedim. Ne yapalım?"

"Söz bu anne fazla uzatmaya gerek yok. Eğer yetiştirebiliriz diyorsanız bu haftasonu olsun bence. Pazar günü mesela?"

"Annecim iyi misin sen? Benim yetiştirmem gereken tek şey ev temizliği ve ikram edilecek şeyler. Süslemesiymiş bohçasıymış sende zaten. Eğer sen yetişiriz diyebiliyorsan ben konuşayım Nebahat Hanımla." Annem öyle deyince bir an mantıklı geldi. Geçen haftayı yedik zaten tek bir iş yapmadık. Bu hafta anamız ağlayacak nereye koşacağımızı şaşıracağız. Bir de kendi sözüme hazırlanmak....

"Elif bu hafta yetiştirmemiz gereken kaç iş var?" Bir elim kapıda bir elim telefonda çaresizce Elif'in ağzından çıkacak umut dolu bir söz bekliyorum.

"Valla Defne Hanım bugün bir doğum günü var. Bizimkilerden bir ekip ilgileniyor gerçi bir sıkıntı olursa haber edecekler. Ama yarın çok doluyuz. İki lansman, bir nişan bir ev davetimiz var. Perşembe günü biraz daha hafif bir söz bir de baby shower partisi var. Ama ikisininde eksikleri var. Cuma günü hepten beter. Bir kına var ama ortada salondan başka hiç bir şey yok. Birde nişan var ki onda daha iyi bir durumdayız eksikleri bitti nerdeyse. Ah bu arada perşembe günü Merve Hanımla gelinlik provası var onu unutmuşum. Yani zınga zınk doluyuz."

"Tamam Elif." Moral bozukluğuyla döndüm odama.

"Ana kraliçem bu hafta eve uğramam bile geç saatleri bulacak gibi bu sırada kendime vakit ayıramam. İki hafta sonraya atın yapacak bir şey yok."

"Tamam annem sen öyle diyorsan."

Telefonu kapatıp kızları çağırdım yanıma ve bir görev paylaşımı yaptım kafamda.

"Doğum gününde kim var şimdi bir sıkıntı var mı sorun?"

"Emre ve Dilara ordalar. Az önce konuştum her şey yolunda dediler." Nisan hemen konuştu. Aşırı becerikli asistanlarımız var.

"Yarınla ilgili ne durumdayız?"

"Lansman mekanlarını Damla Hanım belirlemişti daha önce anlaşmalar sağlandı. Gelmeden önce tekrar teyit ettim bir sıkıntı yok. Catering şirketi olarak Bahar Eli'yle görüştüm ikisini de üstlenebileceklerini söylediler ama sizden onay almadan bende son oluru vermedim. Masa olarak hali hazırda bulunan masaları kullanacağız. Aranjmanlar neredeyse hazır gibi son kontrolleri yapmak lazım sadece."

"Çok güzel Firdevs şahanesiniz. Bahar Eli'ne okey ver hemen başlasınlar hazırlıklara. Nişan ve ev davetinde ne alemdeyiz peki?" 3'ü de birbirine baktı. Ne oluyor yahu?

"Defne Hanım.. ev daveti Ulusoy Yalısında.. Sena Hanım özellikle sizin ilgilenmenizi istedi ben şirkette olmadığınızı söyleyince de size kendisinin ulaşıp haber verebileceğini söyledi. Yani biz onu hiç takip etmedik."

"Yapma Elif! Aramadı ki Sena beni." Hızla toplantı masasından kalkıp masamın üzerine az önce sinirle fırlattığım telefonu yine sinirle elime aldım.

"Efendim canım."

"Görümcelerin en başa belası ne yapıyorsun?"

"Haydaa ne yaptım ya? Dün canım görümcem diyordun halbuki!"

"Sena yarın sizde davet olacakmış ya hani, bana bununla ilgili söylemek istediğin bir şey var mı?"

"Hiiiy ben onu unuttum sana söylemeyi. Ay ama akıl mı bıraktınız ya bir yandan abin bir yandan sen bir yandan abim. Yeter da bende insanım."

"O dellenmeye çalışan lazı geri yerine koy attırma benim deli damarımı! Yarınla ilgili detay ver kimler geliyor? Ne için bu davet?"

"Ya annemin başkanlığını yaptığı lösemili çocuklara yardım derneği var. Onun tüm üyeleri abimle seni duymuş Nevrez yengem sağ olsun. E tabi insanlar tebrik için gelmek istediler. Annemde brunch yapalım dedi. Eh kadınlar seninle de tanışmak istedi. Bizde gelir misin gelmez misin bilemedik. Hal böyle olunca bende dedim ki.. organizasyonu Defne yapsın durum bu olunca işin başında duracaksın ya hani. Sonuç olarak burda olacağın için de kadınlarla Ulusoy'ların yeni gelini Kuzey Ulusoy'un biricik müstakbel eşi olarak tanışacaksın." Ay benim melek validem nasıl da iyi kalpli gördünüz değil mi? Birde o sinsi Nevrez'e bak!

"Ah be Sena be unutulur mu bu ya? Sizin evdekiler brunch için uğraşmasın hiç ben bi catering şirketi ayarlarım. Kaç kişi olacaklarını bana mesaj at. Yeterli masa var mı yoksa göndereyim mi onlara da bak. Başka özel bir isteğiniz var mı?"

"Yok benim canım görümgem burda ol yeter. Ben şimdi dediklerinle ilgilenip sana mesaj atıyorum." Telefonu bu sefer de toplantı masasının üzerine fırlattım.

"Nişan işinde ne alemdeyiz kızlar? Ordan da müjdeli bir haber verin lütfen."

"Nişanda sıkıntı yok Defne Hanım. Sadece bugün lazercilerden gelecek paketleri bekliyoruz onun haricinde herşey mekana gitti bile. Yarın kim gidecekse mekana onunla göndeririz son malzemeleri."

"Aman ha dikkat edin yarın epey yoğunuz bir aksilik çıkmasın. Lazercileri ara Elif ne zaman geleceklerine dair kesin bir bilgi versinler." Masanın üstüne fırlattığım telefonum mesaj sesiyle ötünce itinayla üzerine atladım.

Kimden:Görümge

"Kuşum toplam 22 kişi olacakmış sen dahil 23 tabi."

"Bu sayıya bizim ev halkı da dahil."

"Masa yeteri kadar varmış."

"Hatta annem kendisini yormasın bizim kızlar yemek işini de halleder Defne'cim burda olsun yeter diyor."

Kime:Görümge

"Anneciğime öpücüklerimi ilet."

"Başımdaki bu bela görümceye inat yılmam ben yemek işini de hallederim."

Kimden:Görümge

"Seni telefona yılan dilli gelin diye kayıt edeceğim."

"Anneciğinde seni öpüyormuş çok."

"Ben bu kadına 25 senedir annecim diyorum ilk duyduğunda bile bu kadar sevinmemiştir bence."

"Kıskandım."

Kime:Görümge

"Ee Nebahat Ulusoy'un ilk ve tek geliniyim olsun o kadar."

Kimden:Görümge

"Hain yılan bir gelin."

Sena'nın yazdıklarına sırıtarak telefonu yerine bıraktım. Bakın bıraktım diyorum. Bu sefer yavrumu fırlatmadım.

"Elif'im 23 kişilik brunch servisi yapabilecek bir catering şirketi bulur musun? Yarın için lazım ve mümkünse kuş sütü bile eksik olmasın."

"Hemen ilgileniyorum Defne Hanım." Diyerek odadan çıktı Elif. 5 dakikaya elinde onlarca isimle gelirdi atom karıncam.

"Perşembe günüyle ilgili ne durumdayız kızlar?"

"Baby shower partisini ben üstlendim. Aile ile görüşerek isteklerinin listesini yaptım. Şimdide eksikleri tamamlıyorum Defne hanım. Çarşamba gününe her şeyi tamam ederiz gibi. Tabi siz yinede bir son kontrol yapın da sıkıntı olmasın." Dedi Firdevs.

"Perşembe günü yapılacak söz'ü Elif almıştı. Cuma günü yapılacak kınayı ben aldım. Müzisyenlerle anlaşmak üzereyim dans ekibini hazır ettim. Gerekli aksesuarlar için alışveriş gerekli ama stoklarımızda yeteri kadar malzeme yok."

"Tamam Nisan sen Okan abiyle görüş, eksikler için gereken meblağı temin etsin. Elif'e de sor eksikleri varsa onları da hallet. Ah unutmadan yanına  Pars'ı al yardım etsin sana."

"Ama bugün gidemeyiz. Otoparkta hiç araba kalmadı Defne Hanım. Yarın bir tanesi müsait olabilir ama sanırım. Kontrol etmem gerekli."

"Kontrol etmene gerek yok benim arabayı alın. Anahtar masanın üzerinde. Küçük gibi gözükebilir ama işe yarar."

"Tamam o zaman ben Pars'ı da alıp gideyim." Nisan'da çıktığında Firdevs'le ikimiz kalmıştık.

"Bende gidip listedeki eksikleri Nisan'a söyleyeyim de alıversin." Diyerek Firdevs de odadan çıkıp beni tek bıraktı.

Aldığım notları temiz bir kağıda listeleyip eksikleri ve bitenleri işaretleyip panoya astım.

Daha bir iki saat geçti ama benim kafam kazan gibi oldu bile. Gerçi işlerin bir kısmını kolaylamıştım. Odadan çıkıp alt kattaki sunum merkezimize indim. Her yer dağılmış. Bir dünya yeni koli gelmiş. Örtüler kaymış çiçekler düşmüş. Savaş mı çıktı burda yahu!

"Aras bana biraz kas gücü lazım şu masaları yeniden dizayn edelim dağılmış her yer."

Aras'ın yanıma gelmesiyle bir kaç masayı çekmiştik ki benim telefon yine durmadı. Kulaklığımı aktif ederek konuşmayı yanıtladım bir yandan da işime devam ediyordum.

"Efendim?"

"Güzelim.. bütün gece sana sarılıp uyuduktan sonra ayrı kalmak çok sinir bozucuymuş."

"Pek işin yok galiba sevgilim."

"Yok valla. Kaçırayım mı seni?"

"Buna evet demeyi çok isterdim ama bazılarımız sizin gibi boş değil Kuzey Bey."

"Ovv kafama kaya geldi." Gülmeden edemedim.

"Tamam Aras teşekkür ederim gerisini sonra çekeriz. Zahmet olmazsa merdiveni getirebilir misin?"

"Tabiki Defne Hanım." Diyerek uzaklaştı. Kolilerden birisini kaldırıp masanın üzerine koyarken bir yandan da Kuzey'e cevap verdim.

"Özledin yani beni hemen. Öyle mi?"

"Ben seni yanımdayken de özlüyorum ki. Gideceğini biliyorum çünkü." Bir an susup kaldım öylece.

"Sözümüz iki hafta sonra olarak ayarlandı haberin oldu mu?"

"İki hafta mı? Ama çok uzak iki hafta ya."

"Üzgünüm hayatım ama bu hafta yetiştirmem imkansız. Hem daha nasıl bir konsept yapsam bilmiyorum. Terzi kendi söküğünü dikemez misali yani."

"E ben geleyim oraya hemen kararlaştıralım yarım saate. Yapamaz mıyız?"

"Defne Hanım yarın ki brunch için Bahar Eli, Meal Box ve Maşuk'u seçebilirsiniz hazırlayabileceklerini söylediler. İkram listesini şimdi mi incelemek istersiniz yoksa mail mi atayım?"

"Yanında varsa ver Elif bakayım hemen de kararlaştıralım. Birde gold vazolarda... Bi saniye."

"Kuzey yıldızım annenin en sevdiği çiçek ne?"

"Pek ayırt edemez ama gül, lilyum, orkide ve laleyi çok sever."

"Goldu sil ordan beyaz seramik vazolarda lilyum ve beyaz gül aranjmanı yaptır 3 tane. Mümkünse çok büyük olmasın masaya konulacak çünkü."

"Not aldım Defne Hanım. Catering seçiminiz nedir?"

"Maşuk'da daha güzel bir liste var gibi yalnız karadenizli bir ailenin evinde verilecek davet o yüzden sor bakalım mıhlama yapabilirler mi?" Elif kimseye böyle bir şey söylememesi gerektiğini işaretimle anlayıp başını sallamıştı bile. Bunu tamamen Kuzey'i gaza getirmek için söylemiştim çünkü. Hiç bekletmeden atladı zaten canım sevgilim.

"Kuymak o mıhlama değil."

"Sen ne anlarsın be mıhlamadan!"

"E bir gün yap da bakalım hangisi daha güzel oluyormuş."

"Tamam kabul. Sende kaldığım bir gün yaparız."

"Yavaş be hatun heyecan yaptım." Kuzey'in tatlı isyanına kahkaha attım. Seviyorum be adam.

"Sen 36 yaşında olduğuna emin misin? Daha çok 0-6 gibi davranıyorsun."

"Senin eserin güzelim. Ee söz işine ne diyorsun? Kaynattın konuyu. Gelsem halledebilir miyiz?" Demek ki konuyu güzelce kaynatamamışım. Tüü bana.

"Kuzey yıldızım burası çok dağınık şu an. Etrafı böyle bırakıp da kendi işime odaklanamam ben."

"Merve'yle Damla nerde? Onlar etrafı toplasın seninle bende söz için hazırlık yapalım ne dersin?"

"Kızlar evde. Malum gece baya içtikleri için hala uyuyorlardır."

"Uyanmışlardır belki bi kontrol etsene."

"Uyansalar ararlardı." Darlama artık Kuzey. Anla artık Kuzey!

"Off tamam iki hafta sonraya kalsın madem sen kazandın. Güzelim telefon çalıyor ben seni sonra ararım."

Telefonu nihayet kapattığımda masaların üzerine jardinyer setleri yerleştirdim. Keşke Kuzey'in dediği gibi her şey kolay olsaydı. Ama ben başkasına gelince şahane fikirler üretirken iş kendime dönünce kararsızın dik alası oluyorum.

Maket pastayı alıp orta kısma yerleştirdim yanına küçük sunumluklar hediyelikler de gelince bir masa tamamdı.

....

4 masayı da hazırladığımda anca ortalığı biraz toplayabilmiştik. Yokluğumuzda kimse neyi nereye koyacağını bilemediği için dağılmış tabi ortalık. Biz hiç bir zaman 3'ümüz kaybolmadık ki ortalıktan. İşten kaçmadan önce işleri muhakkak birinin üstüne yıkardık.

"Defne Hanım doğum günü şahane geçti. Ailemiz sizi sordu lakin özel meselelerinizden dolayı gelemediğinizi ve özürlerinizi ilettik. Size çok selamları var."

"Tamamdır Emre'cim sağ olun büyük iş başardınız. Dilara nerede?"

"Arabayı park ediyordu gelir birazdan. Ben önden geldim rapor vermek için."

"İyi madem koş yetiş Dilara'ya arabayı park etmeden yoruldunuz bugün evinize gidip dinlenin."

"Teşekkürler Defne Hanım." Bir 5 yaş bebesinin doğum günü ne kadar zorlu oluyor haberiniz var mı sizin?

"O çiçekleri biraz daha sıklaştır üstte, isimlik altına geldiği zaman daha net görünsün." Aralarda gezip her yere yetişmeye çalışıyorum. Ve bittim. Kaç saat geçtiğini bilmiyorum bile!

"Aras onu tam ters yapar mısın?" Derken geri geri yürümenin zararlarıyla karşınızdayım. İnsanlara çarpabilirsiniz. Benim gibi.

"Özür di... Kuzey yıldızım. Senin ne işin var burda." Sevinçle kendimi sevdiğim adamın kollarına attım.

"Sana iki tane kaçak getirdim." Kuzey'in göğsünden çekilip sorgularca baktığımda hemen arkasında iki kafa belirdi.

"Bebeğim özür dileriz ya. Valla uyanamadık. Eniştecim kapımıza dayanmasa daha da uyanmazdık heralde."

"Sen kızların evini nerden biliyorsun be?" Kuzey'in yüzünde yan bir sırıtış belirdi.

"AJAN!" Kızlarla aynı anda sanki bir sırrı çözmüşüz gibi bağırdık. Halbuki hiç bir haltı çözemedik. Ula ben bu ajanı bulunca bir güzel sevmez miyim? Severim!

"Aferin sizeee. Şimdi siz ikiniz iş başına geçin benim güzelim biraz dinlensin. Yemek yedin mi sevgilim?"

"Yemek mi oda ne? En son ne zaman yemek yediğimi bile hatırlamıyorum." Kaşları çatıldı sevdiğimin.

"Niye kendini ihmal edersin ki? Hadi gidelim gel."

"Burda yesek? Yorgunum ya oturmadım hiç yemek gelene kadar dinlenirim." Yorgunum dediğim an beni kucağına aldı. Ne kadar yok indir desem de dinlemedi. Yorgun sevgilisini neden daha fazla yoracakmış. Ne güzel kucakta taşıyan sevgili hizmeti görüyormuşum ne diye söyleniyormuşum...

Olan var olmayan var Kuzey yıldızım nazar değecek sana. Sonra 7/24 kavga edeceğiz falan. Tövbe Allah'ım.

Koltuğa kucağında benimle birlikte otururken gözleri bir saniye bile gözlerimden ayrılmadı.

"Aşağıda yaptıkların çok güzeldi. Neden o masalardan birisini bizim sözümüzde kullanmıyoruz anlamıyorum. Neyini hazırlaman gerekiyor daha başka."

"Tek sıkıntı masa değil ki Kuzey yıldızım. Alışverişe çıkılması lazım bohça yapılması lazım."

"Bohçalar hala kaldı mı ya?" O kadar tatlı sormuştu ki gülmeden edemedim.

"Sizi bilemeyeceğim Bay Ulusoy. Ama biz Cantürk'lerde hala devam ediyor. Gerçi bizim sülale epey geriden geliyor. Baksana hala görücü usulüyle hareket ediyoruz."

"Benim için hiç sıkıntı yok sevgilim. İyi ki de görücü usulü var hala. Yoksa belki de şimdiye kadar sevgilin olacaktı ve ben seni hiç tanıyamayacaktım." Hala kucağındayken başımı omzuna yatırdı. Elleri de hazır ordayken saçlarımı okşuyordu.

"Gel tamam de bu haftasonu yapalım şu sözü."

Aklımda yapabilirtemizi hesaplarken güzel, beklenti dolu gözlerine bakmak gibi bir gaflette bulundum. Sonra ağzımdan ne çıktı dersiniz.

"Tamam."

Vay ben benim ağzımın ayarlarına...





Continue Reading

You'll Also Like

2.3M 37K 55
- Ahh...abim gelicek yapamayız.. Üstümdekileri delice yırtarak çıkardı. - Abini boş ver gece. Bugün gelmeyecek güzelim Erkekliğini boxer'ından çıkar...
750K 28.5K 91
Genç kızın arkadaşının verdiği yeni numarayı yanlış yazan kızın gelecekteki kocasına tesadüfen yazması. İlk başta kız engel yesede engel bir şekilde...
2M 87.4K 68
Aile problemleri yüzünden evden kaçmış ve kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan, aynı zamanda sinir hastası olan Pare, ucuza gelsin diye ikinci el...
2.1M 100K 43
Abisinin arkadaşına yaptığı sosyal medya akımından sonra hayatı değişeceğini kim bile bilirdi ki? ○●□■ Siz : Seni bir arkadaş bir dos...