Papatya'm: Ya ben seni yerim!
Papatya'm: Bana gönderdiğin hediyeyi de yerim!
Çağrı'm: Beğendin mi?
Papatya'm: Akılsız mısın,
Papatya'm: O hediye senden geldi,
Papatya'm: Tabii ki beğendim.
Papatya'm: Ayrıca boyumdan büyük, peluş bir ayıcığı sevmeyip ne yapacağım?
Çağrı'm: Bir cümlede hem yerip hem öven ilk kişi de sensin, Papatya'm.
Çağrı'm: Unutmadan
Çağrı'm: Hediyenle bir fotoğrafını atsana.
Papatya'm: Hemen atayım,
Papatya'm: Sonra da Rosi'yi yerine koyayım.
Papatya'm: *Fotoğraf*
Çağrı'm: Şu an nerdesin?
Papatya'm: Bizim apartmanın arkasındaki masalarda oturuyoruz.
Çağrı'm: Kimle?
Papatya'm: Bizimkilerle.
Papatya'm: Ayrıca,
Papatya'm: Ayıcığa koyduğum ismi beğenip beğenmediğini söylemedin.
Çağrı'm: Çok beğendim, bebeğim.
Papatya'm: Aferin,
Papatya'm: Adam ol.
Çağrı'm: Yanında değilim diye mi bu atarlanmalar, Papatya Hanım?
Papatya'm: Yanımda olsaydın da atarlanırdım.
Çağrı'm: Öyle mi?
Papatya'm: Öyle.
Çağrı'm: Öyle olsun bakalım.