Son Özel Bölüm
BU BÖLÜMÜ HEPİMİZE İTHAF EDİYORUM💕
Vee babalar günün kutlu olsun Tony Stark❤️
♾🥊
End Game'den 1 Yıl Sonra
Hayatın bizi ne ile karşılaştıracağını asla bilemeyiz. Bazen önümüze çıkan fırsatları çok iyi değerlendirebiliriz. Bazen ise, bazı şeyleri kaçırırız ve bunun farkına bile varamayız.
Bir trende hangi vagona bineceğinize karar vermeye çalışırken en baştakine binseniz, ama aslında hayatınızın aşkı diğer vagonda olsa bunu asla bilemezsiniz.
Ya da bütün gün evde yatarak iyi şeylerin sizi bulmasını isteyemezsiniz. Üzgünüm, bunun için bir telepati gücünüz yok. Hayatın gerçekleri bunlar.
Bu yüzden kalkın ve kendinizi mutlu edecek şeyler yapın. Size zarar verenleri veya o şeyleri bir kenara itin. Biraz da kendinizi düşünün. Kendiniz için yaşayın.
Bellatrix Jones'da yıllarca böyle yapmıştı. Kendini düşünmüştü sadece. Babası öldükten sonra, kendini mutlu etmek için yaşamıştı.
Ama o artık bir Stark'dı ve çocukları vardı. Onun mutluluğunu sağlayan şeyler onlardı bundan sonra. Hiçkimsesi yokken, Tony sayesinde koca bir aileye sahip olmuştu.
"Çocukların seni yaşlandırdı galiba."
"Sen kaç yaşındaydın? 100 falan mı?" diye sordu Bellatrix. Ardından karşısındaki Bucky'e bir yumruk attı. Ama bir sonraki hamleden kurtulmuştu.
İntikamcıların yeni üssünde ikisi ringde dövüşüyorlardı. Bellatrix ilk önce Tony'e teklif etmişti ama yakışıklı adam yorgun olduğunu söyleyerek kabul etmemişti. Yalandı. Bella onun kazanmasına hiçbir zaman izin vermediği için sürekli yeniliyor ve herkese alay konusu oluyordu.
Bu yüzden Tony'de; Bucky'e sormasını söylemişti.
İlk başlarda Tony ikisinin pek anlaşamayacağını düşünmüştü. Kendisi bile hâlâ pek yakın değildi. Ama Bellatrix şaşırtıcı şekilde onunla çok iyi anlaşmıştı. Bir bakıma Bucky'e baktıklarında Steve'i hatırlıyorlardı ve öldüğü için Barnes'ı ne olursa olsun korumak istiyorlardı. Tony onun gitmesine izin vermemişti. Diğerleriyle birlikte o da burada kalıyordu.
Bellatrix onu yere serdiğinde ellerini beline koyarak gülümsedi.
"Annem demir kolu yenmiş!" diye bağırdı Benjamin aniden. İkisi de bakışlarını kapıya çevirdi. Jenski koşarak geldiğinde ikizine çarptı.
"Ne?! Sen yenmeliydin Bucky!" dedi küçük kız. Suratında büyük bir hayal kırıklığı vardı. Jenski, Bucky'i gereğinden fazla seviyordu. Buraya geldiklerinde sürekli onun etrafında dolaşıyordu.
"Ben senin annenim, farkındasın değil mi?" diye sordu Bellatrix. Bucky yerden kalktı ve gülerek ringden indiğinde, Jenski koşarak ona sarıldı.
"Ama o Bucky. O farklı." dedi.
Bellatrix bu duruma asla kızmıyordu. Çünkü Bucky'e değer vermesi hoşuna gidiyordu.
Bu sırada Happy, sırtında iki çanta ile kapıda durdu. Koştuğu ve yorulduğu belli oluyordu.
"Kazanamadın Unhappy." dedi alayla Benjamin.
"Bellatrix... çocuklarını yüksek bir yerden ayaklarından tutarak sallandırsam bu senin için sorun olur mu?" diye sordu Happy, nefes nefese.
Benjamin gözlerini kocaman açtı.
"Seni Rhodey amcama söyleyeceğim!" diye bağırarak oradan kaçtı.
"Hadi bizde kaçalım Bucky!" dedi Jenski.
Bucky, onu omuzlarına aldığında ellerini tuttu ve sanki uçuyorlarmış gibi oradan çıktılar.
"Bir sorun var mı?" diye sordu Bellatrix, onların uzaklaştığından emin olunca.
"Öğretmenleri her şeyin yolunda olduğunu söyledi. Bir daha hiçkimseyle kavga etmemişler." dedi Happy.
Bu sene okula başlayan ikizler diğer çocuklara uyum sağlayamamışlardı. Sık sık sınıfta kavga çıkıyordu ve bunun sebebi hep Stark'lar oluyordu.
"Kendini üzme. Onlar daha çocuk, normal." dedi Happy.
Bellatrix ona doğru yürüdü.
"Haklısın. Teşekkürler." dedi gülümseyerek.
"Şey... birde Bucky'in sana bilerek yenildiğine eminim." dedi Happy, ringi işaret ederken. Bella kaşlarını çatarak ellerini beline koydu.
"Öyle bir tekmeyle yere düşemeyeceğini tahmin etmeliydim." dedi.
Happy buna güldü.
"Bayan Stark. Bay Stark sizi ortak salona çağırıyor." dedi Friday.
"Geliyoruz." diye yanıtladı Bellatrix. Ardından Happy ile birlikte oraya doğru yürüdüler. Üssün bazı yerlerinde hâlâ inşaat devam ediyordu. Ama büyük çoğunluğu bitmişti.
Ortak salonun önüne geldiklerinde Bella kapıyı açtı. İçeri girdiği an, herkes sürpriz diye bağırmaya başladığı. Sam, elinde ki konfetiyi patlattığında, Peter'da elinde bir pasta tutuyordu.
Tony, Bellatrix'e doğru yaklaştı.
"Doğum gününü kutlamayı sevmediğini biliyorum. Ama bu hep birlikte olduğumuz ilk yıl." dedi Tony, onun ellerinde tutarken. "Lütfen bana kızma. Çocuklar da çok istedi."
Bellatrix gülümsedi. Annesinin ölüm günüyle, doğum günü aynı gün olduğu için hiçbir zaman kutlama yapmazdı. Tony bunu çok iyi biliyordu. Ama onlara kızmadı.
"Teşekkür ederim, ve kızmadım." dedi Bella ve kocasına küçük bir öpücük verdi.
Thor'un koca göbeğinde oturan Benjamin, onun gözlerini kapatırken Jenski kıkır kıkır gülüyordu.
Bella pastayı üfledi ve herkesle tek tek sarılarak teşekkür etti.
Koltuklara oturarak pastalarını yemeye başladıklarında ortamda büyük bir eğlence hakimdi. Herkes gülerek sohbet ediyor, kahkahalar havada uçuşuyordu.
"Sonra bana dönüp, zırhın içinde ki koca adam, o zırhı çıkarınca geriye ne kalıyor? diye sordu." dedi Tony gülerek. Son kelimesine gelirken dudakları düz bir çizgi halini almıştı. Elindeki çatalı düşmesin diye sıkı sıkı tuttu.
"Peki sen ne dedin baba?" diye sordu Jenski. Steve hakkında evde pek konuşmadıkları için onun ismi geçince heyecanlanmıştı.
Tony kafasını kaldırıp onlara baktı. Herkes susarken, ortak salonda büyük bir sessizlik oluşmuştu.
Ve o anda; Clint, Thor, Bruce ve Tony aynı anda konuştu.
"Dahi, milyoner, zampara ve hayırsever." dediler, gülerek.
"Zampara da ne demek?" diye sordu Benjamin. Peter onun sorusuyla gülmeye başlarken Bellatrix gözlerini devirdi.
"Babanın geçmişini öğrenmek istemezsin—" Clint, yüzüne yediği yastıkla susarken Wanda ona kötü kötü baktı.
Jenski, gülmemek için eliyle ağzını kapatırken Bucky'e daha çok sarıldı.
"Steve, Natasha ve Vision'ı sizin kadar iyi tanımıyordum. Ama şu an burada hep birlikte oturuyorsak... bu onların sayesinde." dedi Bellatrix. Wanda ile göz göze geldiklerinde tebessüm etti.
"Anneniz Vision'ı korumak için bir uzaylı ile camdan atlamıştı. Bir kahraman gibi." dedi Thor. "Tabii benim kadar iyi bir giriş yapamaz kimse."
Benjamin, onun koca göbeğine vurdu.
"Bu göbekle mi?" diye sordu kahkaha atarak.
Thor, onun aniden kollarından tutarak çevirdi ve koltukta ters bir şekilde sallandırmaya başladı. Benjamin kahkaha atmaya devam ediyordu.
"22 gün ortadan kaybolmuştum ve karım uzaylılarla camdan mı düşüyordu?!" diye sordu Tony.
"Aradan 6 yıl geçti. Bunu şimdi mi öğreniyorsun yani?" diye sordu Bruce. Bellatrix eliyle yüzünü kapatırken gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdı. Bundan hiç bahsetmemişti.
"Bu çok havalı!" dedi Jenski, öne atılırken.
"Hayır." dedi Tony parmağını ona sallarken. "Hayır değil. Anneni bu konuda örnek almayacaksın."
Jenski dudak büzerken tekrar Bucky'e yaslandı. Ama birkaç saniye içinde tekrar gülmeye başlamıştı bile.
Tony, Bellatrix ile göz göze geldiğinde elindeki tabağı sehpaya bıraktı ve kolunu yana açarak ona sarılmasını sağladı.
Ailesi ile birlikteydi, ve huzurluydu.
🥊
Benjamin koşarak evin kapısına geldiğinde içeride oturan anne ve babasına döndü.
"Jenski'ye bir şey oldu! Hemen gelin!" diye bağırdı.
"Ne oldu?!" dedi Bellatrix endişeyle yerinden kalkarken. Tony'de onunla birlikte kalktığında oğullarının peşinden gittiler.
Jenski Stark, bahçede koşarken Benjamin'in onu yakalamamasını umuyordu. Birlikte oyun oynuyorlardı ve Ben her zaman ondan daha hızlı koşardı. Ancak önünde ki taşı görememiş ve ayağı takılarak düşmüştü.
"Jenski!" Tony, kızının yanına eğildiğinde hızlıca yüzüne baktı.
"Baba..." küçük kız ağlamaya başlarken eliyle kolunu tutuyordu. Birkaç çizik vardı ve kızarmıştı.
"Kafanı vurmadın değil mi?" diye sordu Bellatrix.
"Hayır..." hıçkırıklarının arasından zar zor konuşuyordu "...ama kolum acıyor."
Bella, kızının koluna nazikçe dokundu ve inceledi.
"Bir şey olmamış, incinmiş sadece. Merak etme." derken, Tony'e baktı. "Evde kremler vardı."
Tony hafifçe kafasını salladı ve kızını kucağına aldı. Jenski, kafasını babasının göğsüne gömerken ağlamaya devam ediyordu.
Benjamin, yavaşça annesinin elini tutarken ona bakmasını sağladı. Küçük çocuğun gözleri dolmuştu.
"Anne... Jenski iyi olacak. Değil mi?" diye sordu. Bella, onun kollarından tutarak havaya kaldırdı ve kucağına aldı. "Ben böyle olsun istememiştim. Gerçekten." derken gözlerinde biriken yaşları sildi.
Bellatrix gülümseyerek onu öptü.
"Sadece bir kazaydı hayatım. İyi olacak." derken eve yürümeye başladı. Benjamin, kollarını annesinin boynuna sararken yanağını kafasına yasladı.
"Biz bazen kavga etsek bile Jenski'yi çok seviyorum. O ağlayınca çok üzülüyorum." dedi burnunu çekerek.
"Çünkü sizin aranızda ki bağ çok güçlü ve büyük. O senin ikizin, her zaman böyle hissedeceksin." dedi Bellatrix ve onu daha sıkı tuttu.
Eve girdiklerinde Benjamin, annesinin kucağından indi ve Jenski'nin yanına oturdu. Tony onun yanına birkaç krem ile döndüğünde yavaşça sürdüler ve sargı beziyle sardılar. Artık ağlamıyordu.
"Jenski. Seni hiçbir zaman yalnız bırakmayacağım." dedi Benjamin ve kardeşinin elinden tuttu.
"Gerçekten mi?" diye sordu küçük kız.
"Evet, ne olursa olsun."
Tony'nin suratında oluşan gülümseme ile Bellatrix'de onun elinden tuttu. Yakışıklı adamın bakışları eşine döndüğünde gözleri parlıyordu resmen. Yavaşça Bella'nın kulağına doğru yaklaştı.
"Çok iyi çocuklar yetiştirdiğimizin farkında mısın?" diye sordu.
Bellatrix'in de gülümsemesi genişledi.
"Evet, evet farkındayım." dedi.
"Eh.. o zaman birkaç tane daha yetiştirebiliriz?" dedi Tony alayla. Yüzünde bir sırıtış vardı.
Bellatrix kaşlarını çatarak şakasına ona vurduğunda gülüştüler.
"Emin ol bana 3 tane bebek yetiyor." dedi Bella.
"3 mü?" diye sordu Tony, anlamayarak.
"Onlar.. ve sen." diyerek ikizleri ile kocasını işaret etti.
"Ah bebek mi oldum şimdi de?" dedi Tony.
Bellatrix onun göğsüne birkaç kez yavaşça vurdu.
"Hemde koca bir bebek." diyerek ondan uzaklaşarak çocuklarının yanına oturdu.
🥊
Tony Stark, rahat koltukta oturup telefonunu kurcalıyordu. Ev aşırı sessizdi ve ikizlerin uyuduğunu falan düşünüyordu. Ama yanılıyordu. Birkaç dakika sonra, Jenski ve Benjamin koca bir rulo haline getirilmiş kağıtla onun önünde durdular. İkisi de sağ ve solda durarak kocaman kağıdı tutuyorlardı.
Tony telefonunu yana bırakarak onlara döndü. Bellatrix'de sessizce eşinin yanına oturdu.
"Ne oluyor?" diye sordu Tony.
"Bir sürpriz." dedi Bella, fısıltıyla.
Jenski ve Benjamin birbiriyle birkaç saniye bakıştı ve ardından rulo halinde duran kağıdın ucunu serbest bıraktılar. Kağıt yere doğru düşüp açılırken Tony öne doğru eğilerek ne olduğunu incelemeye başladı.
Benjamin ve Jenski, kağıda bir sürü çizim yapmıştı. Tony'i Iron Man zırhı içindeyken, hep birlikteyken, dans ederken, zırhla uçarken... ama sadece çizimlerde o yoktu. Happy, Bucky, Sam, Rhodey, Clint, Bruce, T'Challa, Thor.. hatta Steve bile vardı. Tüm tanıdıkları erkekleri çizmişlerdi. Strange bile peleriniyle göze çarpıyordu. İki tane boks eldiveni bile çizilmiş ve içinde Stark yazıyordu.
En ortada ise şu cümle vardı;
'Babalar günün kutlu olsun seni 3000 kez seviyoruz'
Tony, ellerini iki yana açtığında ikizler koşarak ona sarıldı.
"Seni çok seviyoruz baba!" diye bağırdı Benjamin.
"Hemde çok! Sonsuz gibi!" dedi Jenski.
"Bende sizi çok seviyorum." dedi Tony ve onları defalarca öptü. "Çok teşekkür ederim. Yaptığınız şeye bayıldım. Harika olmuş."
"Çünkü biz yaptık! Tabi harika olacak!" dedi Benjamin ve babasından ayrılıp çizimin yanına oturdu.
"Sizce... Steve'de görse beğenir miydi?" diye sordu Jenski üzüntüyle. Tony ve Bellatrix kısa süre bakıştılar.
"Eminim şu an bizi izliyor ve gülümsüyordur. Ama eğer sen böyle somurtursan mutlu olur mu bilemem." dedi Tony. Jenski'nin dudaklarında bir gülümseme oluştu.
"Bunu görse sence ne derdi?" diye sordu Bellatrix.
Jenski annesine döndü ve sesini kalınlaştırarak;
"İyi iş asker!" dedi ve ardından kıkırdadı. Tony ve Bella'da onunla birlikte güldü. Ardından küçük kız da kardeşinin yanına oturdu ve yaptıkları resmi incelemeye başladılar.
Bellatrix, Tony'e yaklaştı ve onu öptükten sonra kafasını omzuna yasladı.
"Dünyanın en iyi babası oldun."
"Evet, bazen şaşırıyorum." dedi Tony, şakayla. Bellatrix, elini onun göğsüne koyduğunda, Tony'de kendi elini onun elinin üstüne koydu.
"Teşekkür ederim." dedi Tony aniden.
"Ne için?"
"Tüm değerli zamanını bana ayırdığın için, tatlım."
Bella gülerken kafasını kaldırıp ona baktı.
"Üstünden 8 sene geçtiğine inanamıyorum." dedi.
"Güzel pataklamıştın ama." dedi Tony.
"Haketmiştin. Bir çapkın gibi davranıyordun." dedi Bellatrix.
"Evet, ayrıca o çapkın seni kaptı." dedi Tony ve onun dudaklarına küçük bir öpücük bıraktı.
Bir süre ikisi birbirlerinin gözlerinin içine baktı. Yıllar önce, bu gözlerde hiçbir umut ışığı yoktu. Kalpleri yaralıydı. Ama ikisi, birbirlerinden güç alarak sağlam bir kalp olmayı başarabilmişlerdi. Artık ikisinin de gözlerinde parıltılar vardı.
Eğer başınıza kötü şeyler gelirse, asla pes etmeyin. Çünkü onun ardından gelecek olan güzel şeyler hep vardır. Dertler gelip geçicidir, sürekli bizimle kalmazlar. Yapmamız gereken şey, güçlü olduğumuzu göstermektir.
Ve bazen de yanımızdaki insandan güç almalıyızdır. Bizi her zaman kaybetmekten korkacak insanları hayatımıza dahil etmeliyizdir. Doğru kişiyi bulmak her zaman zordur. Ama elbette güzel şeyler yolunu bulur.
"Seni seviyorum."
"Bende seni seviyorum."
SON
🥊
Hepinizi seviyorum💕
Yeni kurgum profilimde🖤