Hız kesmeden bir kitaptan diğerine ara vermeksinizin bölüm yetiştirmeye çalışan fakir ama gururlu bir yazar vardı.
Evet o benim dnmfmdmd
Hoşgeldineeeez efenim
Kalsik lafımızı da şu satırlarda sarf edip sizi bölüme doğru uçuyoruum
Yebeyeee hegeeee lelelelelelele💃💃
(Son bir duyurumsu duyuru; konuşmalar hem sarpın hemde ekşın kızımızın telefonundan görünüyormuş gibi olacak)
...
Sarpişkom: Doma doma tes
Sarpişkom: Doma doma tess
Sarpişkom: TATLI DOMATES LEEEER
Sarpişkom:Domoooteees
Sarpişkom: Kırmızıı kırmızııı domoteees
Domates: Sarp!
Sarpişkom: Efendim domates sevgilim
Domates: SARP DEDİM!!
Sarpişkom: Bende efendim domates sevgilim dedim?
Domates: Yahu çocuk
Domates: Ağzını burnunu
Sarpişkom: ÖPER MİSİN?
Sarpişkom: Naaparsıın?
Sarpişkom: Domootees
Domates: KIRARIM SARP
Domates: AĞZINI BURNUNU KIRARIM!
Sarpişkom: yok yav
Sarpişkom: Sen önce bi yüzüme bakta dnkfkvodkd
Sarpişkom: Öyle konuş kızııım
Sarpişkom: Saçını başını yolarım kııız
Sinirli bakışlarımla arkamı dönüp çatık kaşlarımla Sarp'a baktım. Zaten bana bakan ancak benim aksine aptalca sırıtan suratına göz devirdim. Ardından tekrar telefona dönüp mesaj yazmaya başladım.
Domates: BAKTIK
Domates: NOOLDU?
Sarpişkom : vaaayss bee
Sarpişkom : HALAAA DOMATESSİİİN AMMK XNFKDKDN
Yazdıklarıyla sinirim hepten bozulurken Sarp gerçekten gülmeye başlamıştı. Herkes dönüp ona bakınca sinirim 3 katına çıkmıştı. Şu an sinirden gerçekten patlayabilirdim! O sıra Pınar hoca molarite ile ilgili çözdüğü soruyu yarıda bırakıp benim gibi çattığı kaşlarını Sarp'a çevirdi.
"Gülünecek bir şey varsa söylede hep beraber gülelim Sarp!"
Klasik öğretmen lafını sergilediğinde Sarp yaptığı şeyin farkına varıp susmuştu. Hiç bir şey söylemeyip öylece Pınar hocaya bakınca kaldırdığım tek kaşımla ona baktım. Bakışları kısaca bana dönüp tekrar Pınar hocayı buldu.
Sen gel bana benden utanma diye tuttur. Sonra kendin gel utandır. Yok ya.
İntikam zamanı!
Suratımda ki sırıtan ifadeyle hocaya döndüm ve "Pınar hocam Sarp derste telefonuyla oynuyordu" dedim ve ona baktım. Bakışları inanamaz bir hal alıp bana döndü aniden.
İçimdeki kötü kadın kahkahasını bastırmaya çalışırken tekrar tek kaşımı kaldırdım.
Benimle oynamayacaktınız Sarp efendiii.
Pınar hoca anında onu azarlamaya başlarken bir tarafım üzülmüş diğer tarafım ise "ohhh canıma değsin" deyip halay çekmişti. Karışık durumlar.
Hoca en son Sarp'a "bir daha görürsem telefonunu alırım Sarp!" diye tehdit edip molarite sorusuna dönerken sıranın altından telefonumu çıkardım ve kazandığım zaferin kutlamasını Sarp ile paylaştım.
Domates: Ooooohh canıma değsiiin
Sarpişkom: VAYBEEEE
Sarpişkom: Sevgili dedik bağrımıza bastık
Sarpişkom: Kıyak sevgiliymişsin
Sarpişkom: HELAAL OLSUN
Domates: Mal gibi gülen sensin suçlu ben mi oluyorum?
Sarpişkom: Ayarlarımla oynuyorsun kızım
Domates: Öyleeee
İçimden gelen gülme hissini az önce yaşattığım durumu yaşamamak için bastırırken bir kaç saniye sonra gelen mesaj benim tekrardan domates olmamı sağlamış ve dersin son mesajı olmuştu!
Domates: Adam oll
Sarpişkom: Kadınım ol
..
Dersten sonra Sarp'a hiç bakmadan sınıftan çıktım. Esasında utanıyordum ancak o sinirli olduğumdan dolayı böyle yaptığımı sansın diye çatık kaşlarımla geziyordum. Arkamdan gelmiş miydi? Bilmiyordum ve bakmayı da düşünmüyordum. Direkt olarak Defne'lerin sınıfına doğru ilerledim. Yürümeye devam ederken arkamdan onun sesini duydum.
"Domat-töh-öhö öhö öhö, ıhm, Akşın'cım"
Ses vermedim, hala devam etmesi beni daha çok sinirlendirmişti.
"Akşın'cım"
Yine ses vermedim. Yüksek sesle bağırması koridordaki öğrencilerin dönüp ona ve bana bakmasına sebep oluyordu. Sevgili olduğumuzu neredeyse tüm onikiler öğrenmişti ama bizi gören çoğu kişi hala değişik bakışlarını üzerimizden çekmiyordu ve bu aslında umurumda değildi.
Onunla olmaktan mutluydum.
Ve o da öyleydi.
Benim için önemli olan sadece buydu.
Bunları düşündükçe gidip Sarp'ın yanaklarını ve bana göre minnak olan burnunu sıkmak istemiştim. Ama okuldaydık ve ona sinirliydim. En azından o öyle biliyordu.
Defne'nin sınıfına geldiğimde zaten açık olan kapıdan girdiğim sıra Sarp tekrar bağırdı. Ve sesi bu kez oldukça yakındı. Yaklaşmış olması beni daha da sinirlendirmişti. Yahu çocuk, bırak peşimi işte. Gözlerim Defne'yi bulduğunda o çoktan beni görmüş ve yanıma gelmeye başlamıştı. Onu ön sıranın yanında beklerken gözümle sınıfı taradım. Camın önünde ki kaloriferde Büşra ve iki arkadaşını görünce düz bir bakış atıp bir kaç saniye sonra önüme döndüm.
Sarp ile olan geçmişi 10. sınıftaydı. Şimdi düşünüyordumda, çok üzülmüştüm lan.
"Yav iki gözümün çiçeği neden böyle yapirsin? İl mio amore. Ha?"
Sarp'ın sesini tekrar duyduğumda Defne yanıma gelmiş ancak bakışlarım ona değil kapının önündeki Sarp'a dönmüştü. Söylediği italyanca şeyi anlamamış olmamın doğallığı daha da sinirimi bozmuştu.
Acilen italyanca öğrenmeye başlamalıydım.
Defne ile birlikte ona doğru yürümeye başladığımda gülümsedi. Kapının önünden çekilip geçmemize izin verdiğinde adımlarımı durdurdum. Ben durunca oda gerilemeyi bıraktı.
"Ne dedin sen az önce? Ben sana benimle bilmediğim dilde konuşmayacaksın demedim mi?"
Sinirle sorduğum soruya omuz silkip "demedin" deyince kaşlarımı daha da çattım.
"Şimdi dedim işte, türkçe konuş türkçe!"
"Bebeğim sakin ol, farkındayım utancını sinirle gidermeye çalışıyorsun ama yemiyor. Derste yaptığın şeyi bir daha yaşamamak adına yemiş numarası yapıyorum ama uzuyor bu böyle. Sıkıldım ben hadi öpte barışalım."
Söyledikleri bu kez gerçekten sinirlenmemi sağladı. Ama bir yandanda tatlılığından dolayı yanaklarını ısırma isteği oluşturmuştu. Bu çocuk bende bipolarlık oluşturuyordu yemin ederim.
Sinirim yavaşça kaybolurken bastırdığım gülme isteğini daha fazla tutamadım. Sırıttığımı gören Sarp'ta sırıtmaya başlayınca "bu kadar tatlı olmasaydın elimden çekeceğin vardı" diye mırıldandım. Gülüp elini omzuma attı ve yürümeye başladı. Bende Defne'nin koluna girip onu peşimden sürükledim. Onu yalnız bırakmak istemiyordum.
Sarp kulağıma doğru eğilip fısıldadığında kantine gidem adımlarımı yavaşlatıp dikkatimi ona verdim.
"Tatlılığımdan değil o, il mio amore, beni sevdiğinden"
Söyledikleri sırıtmamı sağlarken "il bilmem ne ne demek o?" diye sordum. Sesim uyuşmuşum gibi çıkmıştı. Ama ben ne yapayım? Kokusu buram buram dibimde tütüyordu.
"Aşkım" diye fısıldadı.
"Aşkım demek" diye tamamladı.
Tam yaklarımın yerden kesilme seromonisi başlayacaktı ki anımızı bozan sert bir darbe sol tarafımdan geldi. Defne'nin olduğunu bildiğim sol tarafıma döndüğümde onu göremedim. Ancak önümden hızla ilerleyip giden Büşra'yı görmeyide beklemezdim.
O, bana omuz mu atmıştı şimdi?
...
Ayyy büşra kaçıncı sınıf bebesisin sen yhaaaa
Diyenler asfg blössjnmzmflaçx
Evett
Gerilim başlaasın (sanki yokmuş gibii) jfkdlfsllfk
Öncelikle bölüm nasıldı?
Sarp bu bölüm aşırıaşırıaşırıaşırıaşırı tatlı değil miydi sizcede fkfkfkkd
Eee, olaylar olaylar. Neler olacak sizce.
Hepsii bir sonra ki bölüme artık.
Görüşmeek üzereee.