Kuzey Esintisi

By Defnevans

8.1K 547 57

İki kalp vardı birbiri için atan. Ayrı yerlerde birbirlerini arayan iki insan. Defne ve Kuzey birbirlerini bu... More

Ayakkabılar Sorunsalı
Kız Görme Timi
Hain Planlar
Ava Giderken Avlanmak
Hepimiz Medet'iz
Öpücük
Kuzey Meselesi
İzmir Yolculuğu
Aşkın En Saf Hali
Söyleyemedim
Defne'ye Ait
Doktor Sorunsalı
Ne Yaptın Süleyman
Hep Destek Tam Destek
Ulusoy Çıkartması
Özlem
Kuzey'den
Kuzey'li Bir Gün
Seninle Evlenebilir Miyim?
Kuzey Gelemeyecek
İsteme
Ayrılık
Diren Defne
Klasik Bir İş Günü?
Lina
Sherlock Defne
Al Beni Hatun
Kuzenler
Yüzüklerin Efendisi
Bir Defo'nun Dramı
Kaynanatör Dürdane
Dövme
Sürün Kuzey
Dostum Münü
Stalkerlık Davası
Gelinlik Mi?
Sıçrayan Yılanlar
Toplantı Basmak
Bulutların Üzerinde
Nikah
Ara Bozan Şıllık

Kaçan Kovalanır

286 25 1
By Defnevans

"Defne Hanım her şey hazır davetliler gelmeye başladılar. Karşılamaya geçecek misiniz?"

An itibariyle kapılardan birisinin arkasından sesleniyorum, ÖLÜMÜNE KAÇIYORUM!

Abim beni gördüğü anda sorguya çekmişti. Merve ve Damla da.. Gerçi kızlara öttüm her şeyi. Ne mi yaptılar?

DÜĞÜNDE GİYECEKLERİ KIYAFETİ TARTIŞTI HASPAMLAR!

Ben burda ölürken onlar baya baya elbise modeli tartıştı. Ben dost diye bunları kazanacak ne yapmıştım acaba? Neyse yine de canım dostlarım.

"Hayır Firdevs karşılamaya falan gelmiyorum. Hatta beni soran olursa lütfen öldü der misin?" Damla'nın asistanı bana saf saf bakarken başımı kapıya vurdum bir kaç kez.

"O kadar koca kafalısın ki kapı kırılır senin kafan kırılmaz bebeğim. O yüzden zorlama."

"Merveeee Merveeeeee ben bu hallere düşecek kadın mıydım? Yer de yarılmıyor ki gireyim içine içine."

"Saçmalama çık şuradan. Şüphelendireceksin Alparslan abiyi." Kolumdan çekilmek suretiyle yarım saattir akraba olduğum kapıdan ayrıldım. Orjinal akbabalarımdan daha da iyi anlaşmıştık halbuki. Ben konuşuyordum o da beni paşa paşa dinliyordu.

Büyük giriş kapısında Damla ve abim bekliyordu. Bizde yanlarında yerimizi aldığımız anda abim ahret sorularıyla boğmaya başlamıştı bile. Merve durumu idare ederken ben Ulusoy'lar geldiğinde kendimi nereye soksam diyerek etrafı gözlüyordum. Bugün geçmeyecek belli oldu.

Hatırı sayılır bir kalabalık olduğunda kızlar el birliğiyle abimi kapıdan uzaklaştırdılar. Ev sahibi olduğu için misafirlerle ilgilenmesi gerekiyor tabi. Abimin gitmesinin ardından bir yarım saat kadar plan yapmaya çalışsak da elle tutulur bir şey yoktu ortada.

Derken kalp spazmım eşliğinde Ulusoy'lar arabalarından indi. O mesafeden beni göremeyeceğini bildiğim halde kendimi Damla'nın arkasına attım. Nerde be benim özgüvenim?!

"Beni bununla bir saniye yalnız bırakmayın kendimi keserim yoksa." Tehditlerime devam edecekken abim olacak şahıs yüzünde şahane bir gülümsemeyle kapıya geldi. Bense kendimi sokabildiğim her deliğe sokuyordum ki Merve beni öne attı.

Vay hain pislik!

Kuzey'in ağır bakışları altında zar zor Sena'ya döndüm. 32 diş sırıtıyordu. Bilmiyorum de nolur..

"Defne'cim çok güzel görünüyorsun." Diyen Sena'ya dik dik baktım. Ay kesin biliyor.

"Defne sen misafirlerimizle ilgilen. Bu telefonu açmam lazım Kuzey kusura bakma. Hemen gelirim." Kuzey sorun olmadığını söylediğinde abim bizden uzaklaştı. Sena da kızlara selam verme bahanesiyle yanımızdan tüydüğünde kapının ağzında öyle salak salak dikiliyorduk.

"Defne, Ali adına özür dilerim. Ben..."

"Size içeriye kadar eşlik edeyim ben en iyisi. Buyrun Kuzey Bey."

"Kuzey." Arkamıza dönüp seslenen kişiye baktık. Sevda? Hayatımın en büyük sevgisizliğini yaşadığım Sevda. Lanet kuzenim Sevda. LAN BU KUZEY'İ NERDEN TANIYOR?

"Kuzey nasılsın?" Diyerek anakonda gibi yapıştı benim yapışmaya kıyamadığım adama. LAN!

"Sevda! Kuzey Beyi nerden tanıyorsun sen?"

"Ortak iş yapıyoruz tatlım sen anlamazsın." Ben.Bunu.Yolarım. Aha kaşım atmaya başladı. Bugün ben kan dökmeden bitsin Allah'ım.

"Ortak mıyız? Ben niye sizi hatırlamıyorum peki. Birde kusura bakmazsanız..." Diyerek kolunu kuzenimden kurtardı. Sevda'nın bozulmuş yüzüne sırıtarak baktığım doğrudur. Utanmasam Kuzey'i alnından öperdim o derece.

Yok öpmek yok. İkinci bir emre kadar el bile öpmeyeceksin Defne.

"Ihımm. Ben Sevda Sunan. Suntaş A.Ş'den."

"Evet Suntaş A.Ş ile bir ortaklığımız var ama ben sizi yine de çıkartamadım." Kuzey laf vurmalara doymuyor maşallah. Tam benlik tam.

"Şirketin sahibi Harun Sunan'ın kızı. Gerçi şu sıralar CEO koltuğunda abisi Buğra oturuyor."

"Buğra'nın kardeşisiniz yani. Ben Buğra'yla ortağım yalnız sizinle değil. Ayrıca Alparslan'la da ortağız ama Defne hiç bir zaman sizin verdiğiniz gibi tepki vermiyor. Kırk yıllık arkadaşımmış gibi sarılmadı bana hiç. Ayrıca abisiyle yaptığım ortaklığı sanki kendisiyle yapmışım gibi de davranmadı. İyi günler Sevda Hanım." Kuzey kolumu tuttuğu gibi Sevda'dan uzaklaştırdı bizi.

"Seninde patavatsız kuzenin varmış demek ki."

"Şu insan yiyenden bahsetmeyelim lütfen. Sinirlerim oynuyor." O güzel kahkahalarından birisini attığında içim yine mest olmuştu. Ben ne ara aptal aşık moduna girmiştim böyle?

"Tamam seninkinden bahsetmeyelim. Defne bu sabah yalıda olanlar..."

"Ah abim geliyor. Siz burada bekleyin beyler ben gidip son kontrollerimi yapayım. Tüm misafirler geldiyse sunuma başlayalım." Fişek gibi kaçtım. Kaçışlara doyamıyorum bugün.

"Firdevs tüm konuklar geldi mi?" Onaylamasıyla gözlerim Merve'yi aradı. Ve az ileri de kurulmuş üçlü zirveyi gördüm. Koş Defne koş. Sunum beklesin biraz.

"Vay hainler vay." Bende size ecel olmazsam..

"Ee konuşabildiniz mi bari abimle?" Suratıma sırıtarak bakan Sena'ya öldürücü bakışlar attım.

"Sen burda ne yapıyorsun? Ben sana demedim mi seni üzmeyecek, aldatmayacak bir adam var onu etkile diye."

"Hali hazır da etkilenmişi varken önce ona destek atayım dedim." Burdan Kuzey'in benden etkilendiği sonucunu mu çıkartmam lazım, yoksa etkilenmiş derken beni mi kast ediyor?

Ulusoy'larla tanıştığımdan beri zeka geriliği yaşıyorum.

"Abimden bahsediyorum!" Sena çıkıştığında bir an irkildim. Bi gelmeyin üstüme be.

"Bende abimden bahsediyorum o ne olacak?"

"Ne?"

"Ne ne? Yakışıklı, başarılı, gözü dışarda değil, oynak değil, azıcık kütük ama bak şimdi doğruya doğru. Gerçi ben ona kütük derim o bana canım der. Şimdi düşününce galiba kütük benim. Kısacası Sena'cım.. Alparslan senin için biçilmiş kaftan." Sena'nın bakışları konuşmamın başından beri abimdeydi. Baya süzdü adamı.

"Sen bugün abimle sabah ki meseleyi konuş. Ali'nin yaptığı şey için senden özür dilemek istiyordu. Sen onunla konuşursan bende Alparslan'ı etkilemek için elimden gelen her şeyi yaparım."

Anlaştık diyerek Sena'yla el sıkıştık. Şu an ikimiz de abilerimizin mutluluğu için kendimizi kurban ediyorduk.

Ne hayırlı kardeşleriz.

Yalnız ben anlaştık dedim ama hebele hübele olmadan Kuzey'le nasıl konuşurum bilmiyorum.

Merve ve Damla sunumu başlatırken bizde abilerimizin yanına geçtik.

"Sena aldatılmış meğerse biliyor musun? Bu yüzden tekmeyi bastı Oğuz dingiline." Sena'nın yüzüne baka baka abimi son durumlarla ilgili bilgilendiriyordum evet. Ne yapayım? Benim abim nişanlısı olan kıza dönüp bakmaz.

"Bana ne be bundan?" Abi seni vururum.

"Sananesi mi var be! Bu kızı almamız lazım sana. Bana bak bugün alıcı gözle süz şunu."

"Bu kız daha iki hafta önce evlenmiyor muydu? Ne ara ayrılmış da yeni bir ilişkiye başlayacak? Manyak manyak konuşma."

"Ey güzel Allah'ım abim daha beni tanıyamamış. Sena sana okey verdi bile. Merak etme yakışıklı görüp de üstüne atlamadı direk öyle bir kız değil. Günlerdir ona seni anlatıyorum." Biraz abarttım tamam. Ama detay verirsem planlarım işlemez.

"Sen anlattıysan o iş kesin olmaz." Yüzündeki yan sırıtışı gördüğümde tokatı yapıştırasım geldi ağzının ortasına. Dayan Defne dayan.

"Öküzlük yapma yeter!" Yan gözle Kuzey'e baktığımda gözlerinin slayt yerine bende olduğunu gördüğümde bir an gerildim ve abimle kendimi kamufle ettim.

Slaytın ardından abim hazırladığımız mini sahneye çıkıp bir teşekkür konuşması yaptı. Sena bu sırada biraz ilerlemiş bizi yalnız bırakmıştı. Ama Kuzey'le şu an ilgilenemem çünkü işim var. Yoksa bilinçli olarak kaçmıyorum yani.

( Tek ' işareti içinde olan konuşmalar telsizle gerçekleştiriliyor)

'Emre konuşma bitmek üzere kapıların yanında kimse yok'

'Hemen ilgileniyorum Defne Hanım'

'Merve bahçe hazır diye umuyorum'

'Her şey hazır bir eksiğimiz yok'

Tam telsizi tekrar kaldırıp yine bir şeyler sıralayacaktım ki Kuzey elimi tuttu. Gözüm korkuyla ilk önce abime gitti. Konuşmasını bitirdi ve alkışlar eşliğinde yanında Sena'yla bahçeye yürüdüler. Altını çiziyorum yanında Sena'yla. Sena bahçeye çıkmadan bana bir bakış attı bu biraz 'ben başladım sende başla' tarzı bir bakıştı.

"Sanırım artık konuşabiliriz." Yavaş yavaş Kuzey'e döndüm. O sırada yırtacak bir fikir arıyordum çünkü.

"Abim de seninle konuşmak isteyecektir. Malum ortaklık konus.."

"Ortaklığı kesinlikle daha büyük bir şekilde devam ettireceğiz. Şimdi, biz kendi meselemize bakabilir miyiz?" Kendi meselemiz? Allah belanı versin Ali Osman! Allah belanı versin Oğuz! Sizin yüzünüzden şu an böyle kıvranıyorum.

Kuzey hala bırakmadığı elimi çekiştirerek beni üst kata çıkardı. Bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete..

"Abim ne olacak?"

"Biz konuşurken Sena onu oyalayacak."

"Her şeyi de düşünmüşsünüz." Hain Sena! Sen bir gel bizim eve gelin olarak seni o gelin gezmesi benim bu gelin gezmesi senin diye diye 10 valizle gezdirmeyen Defne'yi..

"Konu sen olunca..kaçmaman için her şeyi düşünmek zorunda kaldım." Üst kattaki odalardan birisine girdiğimizde bulduğum tekli koltuğa oturdum.

"Sabahtan beri söylemek istediklerimi artık söyleyeceğim ve sen kaçamazsın."

"Ben kaçmıyordum ki sadece bugün önemli bir gün ve benim işlerim var." Bunu da kimse yemez ama neyse...

"Evet Defne'cim kesinlikle öyledir. Sabahta yalıdan kaçmadın zaten."

"Ovvc. Gerçekten bu konuşmayı yapacak mıyız?" Ellerimi yüzüme koyup boğuk bir çığlık attım. Tam ben adama hislerim olduğunu kabul etmişken şimdi gelip bana öpüştük ama bunlar normal şeyler falan derse bu dünya üzerinde adı Kuzey Ulusoy olan bir tane bile canlı bırakmam.

Ellerimin üzerinde hissettiğim baskıyla duraksadım. Kuzey ellerimi yüzümden çekerek kendi elleri arasına hapsetti. Önümde çömelmişti, yüzlerimiz aynı hizada duruyordu ve ben yine o aptal hislerin arasında süzülüyordum.

"Kuzey.."

"Hşşttt.. "

Dudakları dudaklarıma kapandığında ayrılmak istedim. Bana bunu yapmaya böyle çaresiz hissettirmeye hiç hakkı yoktu. Ama tabi ki tam tersi bir hareketle ayrılmak yerine ona daha da sokuldum.

Sanırım konuşmadan anlaşmanın yolunu çoktan bulmuştuk.

Ellerimi ensesine atıp Kuzey'i kendime daha da çok çektim. Bir eliyle koltuktan destek alarak daha rahat bir öpüşme ortamı sağlarken diğer eliyle saçlarımı okşayarak beni eritiyordu. Aklım kaç diye bağırıyor kalbimse onu kendine daha çok yakınlaştır diyordu.

"Defne... Sen öyle.... Öyle güzelsin ki.." dudaklarımız ayrılsa da alınlarımız hala bitişikti. Ondan uzaklaşmak istemiyorum. Hep Kuzey'in yanında olmak istiyorum.

"Defne kaç. Alparslan geliyor." Ama evren bizi ayırmaya yemin etmiş gibi. Merve'nin olduğumuz odaya dalmasıyla Kuzey'den ayrıldım. Abim geliyor abim. Tam ayağa kalkmış gidecektim ki Kuzey elimi tutup beni kendine çekti. Dudağıma küçük bir öpücük kondurup gülümsedi.

"Şimdi kaçabilirsin." Söylediği söze aptal aptal gülümserken kendimi Merve'nin ellerine bıraktım. Hızla alt kata inip başka bir girişten bahçeye girdik. Abim ortalıklarda yoktu. O tekrar bahçeye geldiğinde ondan önce davranıp 'nerdesin her yerde seni aradım' diyeceğim. Zeytinyağı modunu açın böyle durumlarda. Kuzey'den uzaklaşınca zekam eski parlaklığına geri döndü şükür.

Tanıdığım insanlarla konuşup bayadır burdayım izlenimi dağıtırken bir yandan da kapıyı kesiyordum ki Kuzey giriş yaptı. Bakma oraya Defne bakma. Bu adam sana salaklık hormonu salgılatıyor.

"Defne'cim tebrik ederim. Her şey şahane olmuş. Özellikle sunumunuz aşırı başarılıydı. Ben sizi sadece düğün organize ediyorsunuz zannediyordum."

"Teşekkür ederim Kemal Bey. Beğenmeniz bizim için çok önemliydi. Belki ilerde sizden de iş kaparız." Bu söylediğime koca bir kahkaha patlattı yaşlı kurt. Abimin fikirlerine çok değer veren bir adamdı. Bu yüzden aşırı nazik davranmam gerekiyor ona karşı.

"Bugünden sonra kesinlikle bizden bol bol iş kaparsınız."

"Kızınız nasıl? Torununuz dünyaya gelmiş diye duydum ama bir türlü Duygu'yu ziyarete gidemedim."

"İkisi de çok iyi şükür. Kesinlikle ziyarete gelmelisin o kadar güzel bir bebek ki."

"Defne nerdesin abicim seni arıyordum bende." Abim yanımıza geldiğinde şaşırmış gibi yaptım. Halbuki bahçeye girdiği andan beri onu gözlüyordum.

"Burda durmuş Kemal Beyle muhabbet ediyorduk. Bende sana bakındım da göremedim. Nerdeydin sen?"

"Ihımm hiiç Sena'yla konuşuyorduk bizde." Yüzümdeki pis sırıtışla baktım abime.

"Hangi Sena'ymış bu bakalım?"

"Ulusoy'ların Sena. Abisiyle yeni bir ortaklık yapıyoruz biliyorsun Kemal Amca."

"Ortaklık hakkında konuşacaksan Kuzey'le konuşurdun evlat. Yaşlandık ama o kadar da değil. Sana naçizane tavsiyem bu kızı sakın kaçırma." Kemal Bey abimin omzuna bir kaç kere vurup yanımızdan uzaklaştı.

"Bende diyorum dinlemiyorsun. Bari büyük sözü dinle. Eee ne konuştunuz?"

"Hoşgeldin küçük Medet." Koluna sertçe bir vurdum. Milletin içinde olmamız gram umrumda değil. Yetti be!

"Küçük Medet deme sinirlerim oynayi bak. Zaten Sevda laneti gelmiş buraya. Ne işi var o mal deyneğinin burda Allah aşkına?" Aile şirketinde azıcık oyalansın da bize sarmasın diye kıytırık bir iş vermişti Buğra abi ona. Ama Sevda'ya sorsan şirketi o yönetiyor!

"Buğra'nın işi çıkmış yerine vekil olarak onu göndermiş."

"Demir'i göndereymiş ya Sevda kim köpek."

"Ulan sus. Sesini yükseltiyorsun duyacak şimdi birileri." Abim etrafı keserken bir anda yüzünü buruşturdu. "Defne sakin ol ama çomağı hazırlasaydın keşke." Hay ben benim dilimi. Ne anıyorsun şunun adını?

"Alparslan tebrik ederim sizi Kuzey'le ortak olmuşsunuz. Ama bu lansman biraz düşük kalmış. Yani Ulusoy'larla çalışacaksanız daha iyi olabilirdi." Boğazın serin sularında balıklarla yüzdüreceğim şimdi salağı!

"Tatlıım sen anlamazsın ki bu işlerden. Burası benim uzmanlık alanım ve Kuzey'de her bir detaya bayıldı."

"Evet aynen öyle her detaya bayıldım." Kendisinden önce kokusu sonra da sesi gelmişti. Hemen ardından da belimde tüy kadar hafif bir dokunuş hissettim.

"Alparslan sanırım bundan sonra Defne'yi senden çalacağım. Onu sadece kendine saklaman büyük haksızlık." Yavaaaşşş! Az yavaş yürü da yürdüğün yerler buzlu kayarsın bak sonra.

"E çaldınız bile zaten. Sena, Defne'yi benden çok görüyordur eminim." Sena bu sözün üstüne elini abimin koluna koyarak güldü. Kuzey'le ikimizin bakışları saniyesinde oraya döndü.

"Buğra'yla konuştum az önce sana selamı var. Kuzey'in orda olduğunu bilseydim ne yapıp edip gelmeye çalışırdım dedi. Özürlerini iletmemi istedi."

"Bir özür dilenecekse benden değil Alparslan'dan dilenmeli. Bugünün ev sahibi o ne de olsa." Sevda yine bozguna uğrayınca sinirli sinirli uzaklaştı. Açın ordan bi dokuz sekizlik oynayacağım. "Bu kız hep mi böyle? Sabahtan beri yapışıp duruyor kaçmaya çalışırken yoruldum."

"Defne'nin belalısı o. Defne'nin yanında gördüyse seni ona inat yapıyordur."

"Neden ki?" Diye sordu Sena. Ama bana değil abime. Konu benim ama muhatap alınan kişi abim. Hey Allah'ım.

Onlar Sevda ve benim hakkımda uzun uzadıya konuşurken ben etrafa bıkkın bakışlar atıyordum. Bitse de gitsek diyeceğim de daha temiz 2 saat burdayız. Hatta ben daha da fazla...

"Ee Defne ne dersin?" Al işte, ne sordu bu Sena bana?

"Sevda'dan sonrasını dinlemedim valla yalan yok." Kuzey bir kahkaha patlattı. Bu adam da her fırsatta gülüyor ama he. Gülmesene be etrafta yırtıcılar var.

Varsa var Defne sana ne oluyor?

"Bizim kızlar İzmir'deki yazlık eve gidecekler de ille Defne'de gelsin diye tutturdular." Yook anacım yok ben o tuzağa bir kere düşerim. "Alparslan sende gelsene. Abimlerde orda olacak." Sena sözde abime söylüyordu ama bana bakıyordu. Bu iş biraz kızım sana söylüyorum gelinim sen işit gibi olmadı mı?

"Ben gelemem maalesef şirketi şu dönem bırakamam." Canımsın sarı.

"Eh abim yoksa bende gelemem. Bizimkiler kız kıza tatile pek izin vermez senede bir kez Damla'larla gideriz ancak. Kaldı ki bu sene kıpırdayamam bir yere amcamın kızının düğünü var ve maalesef organizasyon bende." Niye bu kadar detay verdin Defne? Hayır de geç!

"Ama abimlerde olacak."

"Yanındakiyle hallet Sena. O gelmezse ben hayatta gelemem." Nasıl olsa abim kabul etmez. Kafam rahat yani. Bazen iki abiye sahip olmak çok işe yarıyor çok.

"O zaman ben Alp'i sizden çalıyorum. Beynini yıkayıp kanına girmem lazım."

"Bu kadar detayı benim yanımda vermeseydin keşke." Dese de Sena tarafından sürüklenmekten kaçamadı sevgili abim.

"Sena bizi yalnız bırakacağım ayağına abine fazla mı yapışıyor bana mı öyle geldi?"

"Kuzey açık açık sormam gereken bir şey var. Ama dürüst ol. Acaba biraz kalas mısın?"

"O nerden çıktı şimdi?" Yüzünde bir şok ifadesi vardı.

"Sena'ya karşı davranışlarından? Yanındaki benim abim en fazla ne olabilir ki?" Eli belimi tamamen kavrarken kulağıma yaklaştı iyice.

"Bende Sena'nın abisiyim. Ama abin seni kesinlikle benimle yalnız bırakmamalı." Şakağıma bir öpücük kondurup benden uzaklaştı. Bu adam iyi alıştı beni öpmeye bak sinirleniyorum.

Her temasında, her öpüşünde erimek nedir!?

"Defne.. nasıl oldu anlamadım ama ben tamam dedim. Baya ikna etti Sena beni." Güvendiğim dağ fos mu çıktı yani? Vay köpek vay. Ben bir şey için destek istesem yanımda olmazsın ama!

Benim bu kızdan taktik öğrenmem gerekli..

Continue Reading

You'll Also Like

943K 14K 55
Ne yani kendinizi ne zannediyorsunuz? İstemiyorum gerekiyorsa hem dersten bırakın , hem okuldan atın... Bu kadar asabi olunmaz didem , o çok konuşan...
227K 10.2K 71
Tamamlandı Bir binbaşı en fazla ne kadar takıntılı ola bilir? Barlas binbaşı Efese ne kadar takık olabilirse...
2.1M 102K 43
Abisinin arkadaşına yaptığı sosyal medya akımından sonra hayatı değişeceğini kim bile bilirdi ki? ○●□■ Siz : Seni bir arkadaş bir dos...
537K 36.4K 34
Aşkın rüzgarı saçlarınıza karışacak, kalbinizi 1000 RR'dan daha hızlı attıracak. 🏍️💛