🥊
Tony Stark büyük bir baş ağrısı ile gözlerini açtığında yatağında olduğunu gördü. En son Happy onu almaya geldiğinde arabada sızdığını hatırlıyordu. Buraya nasıl yattığına dair en ufak bir şey bile kafasında yoktu. Yorganının üstünde duran telefonu gözüne çarptığında Bellatrix'i aramayı düşündü. Ama bunu bir duş alıp tamamen kendine geldikten sonra yapmakta karar kılınca, telefonuna dokunmadı bile.
Dün gece sarhoş olduğunu ona söylememeliydi yoksa bir sürü laf edebilirdi. Hem kötü bir şey bile olmamıştı, Tony gerçekten eğlenmişti.
Uzun bir duştan sonra üstüne temiz kıyafetler geçirip kendine bir kahve yapmak için makinede ki birkaç tuşa bastı. Telefonunu tezgaha bırakıp bardağın dolmasını bekledi. Siyah kupa tamamen dolduğunda küçük bir yudum aldı. Ardından diğer eline telefonunu alıp ekranını açtı. Bella'dan birkaç tane mesaj vardı. Ve bunlar dün gece gelmişti.
Kimden; Bellatrix 🥊
-Paranoyaklık yapıyor olabilirim şu an
-Ama galiba peşimde biri var
-Hayır birileriymiş
-Biraz korkuyorum
-Ama büyük ihtimalle sadece yolda yürüyen birileridir dimi?
Başka ne bir mesaj, ne de arama vardı. Bildirimler burada kesilmişti. Tony elindeki bardağı düşmekten son anda kurtarıp tezgaha bıraktı ve Bellatrix'i aradı.
"Ben Bellatrix Jones. Lütfen mesaj bırakın."
🥊
Bellatrix, yattığı sert zeminde gözlerini araladı. Tavanda ki loş ışık onu ilk başta rahatsız etti. Her hareket ettirdiğinde başına bir ağrı giriyor ve kendini çok güçsüz hissediyordu. Bakışlarını etrafında gezdirdiğinde, dört bir yanını çevreleyen kalın ipleri gördü. Bir ringin ortasında yatıyor olduğunu anladığında yavaşça iplere yaklaştı. Tutunup, destek alarak ayağa kalkmalıydı.
Ellerini iplere koyduğu an bir elektrik çarpmasıyla hızlıca geri çekildi. Avuç içlerinde hissettiği sızı ile ellerine baktı. İplerde elektrik vardı ve neredeyse tavana kadar sırayla dizili halde duruyorlardı. Bu ringden inmesi imkansızdı.
Büyük bir kapı sesi ile Bellatrix hızlıca etrafına baktı. Ona doğru yaklaşan silüet, ışıkta açığa çıktığında Bella sinirle kaşlarını çattı.
"Senin hapiste olman gerekiyordu!" diye bağırdı.
"Hayat sürprizlerle dolu. Beni gördüğüne sevinmedin mi yoksa Jones?" dedi Clarissa ve dudak büzdü. Bellatrix sinirle onun üstüne atlamak istedi ama ipleri unutup canı yanarak geri çekildi. "Hoşuma gitti. Bunu bir daha yap." dedi Clarissa kahkaha atmadan hemen önce.
"Bunun bedelini çok ağır ödeyeceksin." dedi Bellatrix dişlerini sıkarak.
"Açıkçası... sen benden önce ödeyeceksin. Çünkü tutsak olan sensin." dedi Clarissa ve ringi işaret etti.
"Tony... beni elbette bulacak."
"Ona o konuda iyi şanslar. Çünkü baya bir zorlanacak." dedi ve arkasını dönüp oradan çıktı Clarissa.
Ağabeyi William ile karşı karşıya geldiklerinde sırtını dikleştirdi.
"Uçağın hazır. İstediğin zaman yola çıkabilirsin. Bir süre uzaklara gitmen iyi olacak." dedi William ve ona kalacağı yerle ilgili birkaç fotoğraf uzattı.
Clarissa'nın dudaklarında oluşan gülümseme ile konuştu;
"Evet. Hemde çok uzaklara." dedi, elindeki Afrika'ya ait fotoğraflara bakarken.
🥊
Tony Stark zırhının içinden çıkarken çıldıracak gibiydi. Rhodey onu sakinleştirmeye çalışıyordu ama hiçbir işe yaramıyordu. Gloria ailesinin evini ve şirketlerini basmışlardı ama kimse yoktu. Sanki toz olup ortadan kaybolmuşlardı. Hiç kimseden iz yoktu.
"Ben aptalın tekiyim! Neden içtim ki?! Neden sarhoş oldum!"
"Bu senin suçun değil Tony." dedi Rhodey ve ona yaklaştı. "Kendine bunu yapmayı kes."
"Eğer sarhoş olmasaydım attığı mesajları görebilirdim." dedi Tony.
"Yetişemezdin. Kendini suçlama."
"Yetişirdim! En azından üstünden saatler geçmemiş olurdu! Elimizde bir ipucu bile yok!" Tony çıldırmışcasına ileri geri yürüyor, kollarını sallayıp duruyordu.
"Hepsi benim yüzümden! Daha dikkatli olmalıydım! Düşünmeliydim! Bir dahi falan değilim ben!"
Rhodey, Tony'nin kollarından tutup durmasını sağladı.
"Ona neler yapabileceklerini gördüm. Şimdi ise ellerinde tutuyorlar. Başına bir şey gelmesine izin veremem!"
"Tony!" Rhodey olabildiğince bağırdığında Stark gözlerini kapattı. "Şimdi sakin oluyorsun. Bağırıp çağırman hiçbir şeyi değiştirmeyecek. Eğer buna devam edersen... sana yumruk atarım."
İkisi de bir süre sessizce durdu. Tony, Bellatrix'i kaybedemezdi. Rüyasında ona zarar verdiği için ağlayan bir adama dönüşmüşken, gerçekte canının yanmasında artık ne yapardı bilmiyordu. Rhodey'nin dediği gibi sakin olacaktı. Bir yolunu elbette bulacaklardı. Bulmalıydılar.
"Onu bulacağız. Değil mi?" diye sordu gözlerini geri açarken.
Rhodey, elini onun omzuna koydu ve sıktı.
"Bulacağız."
🥊
Ortalığı öyle bir karıştırıyorum ki, aklınız hayaliniz şaşacak skckdkfjds.