Ring 2K❤️ :')
🥊
Bellatrix, ona verilen odada yatıyordu. Tony'e arkadaşı Angela'nın evine gidebileceğini söylemişti ama Stark bunu kabul etmemişti. Bella'yı gözünün önünde tutmak istiyordu. Eğer onu gönderirse ve başına bir şey gelirse sorumlu hissederdi. Buna izin veremezdi.
Bellatrix kendini daha iyi hissediyordu. O anlarda korku bütün bedenini sarmıştı ve nasıl tepki vereceğini bilememişti. Biri kutuyu evinin önüne bırakabilirdi, ama o uyurken içeri birinin girmesi ve bıçağı oradan çıkartması bardağı taşıran son damlaydı. Bellatrix güçlü bir kadın olabilirdi ama yıllardır tek başına yaşıyordu ve bu küçük bir olay değildi.
Yatakta oturur pozisyona geçtiğinde telefonundan saate baktı. Akşam 10'du. Tereddütle kalkıp odadan çıktığında koridora doğru çıktı. Birkaç kişinin koridorun ucundan döndüğünü gördü.
Kapıyı kapatıp dışarı adımını attı ve yürümeye başladı. Birkaç dakika boyunca yürüdükten sonra ona seslenilmesiyle durdu.
"Bellatrix?"
Pepper'ın üzgün sesiyle ona döndüğünde gülümsedi.
"Ah.. Tony olanları anlattı. Nasılsın?" diye sordu Pepper yanına ulaştığında. Bella'nın iki elinden tutarak desteğini belirtti.
"Daha iyiyim, teşekkürler. Bay Stark yardımcı oluyor." dedi Bella.
"Eğer bir şeye ihtiyacın olursa lütfen bana haber ver." dedi Pepper. Bella onun ne kadar iyi biri olduğunu bir kez daha düşündü. Ona karşı hep nazik davranıyordu. Yıllardır nasıl Tony Stark onu delirtmemişti?
"Çok teşekkürler, haber veririm." dedi Bellatrix.
"Tony'i arıyorsan çalışma odasında olmalı. Geç saatlere kadar uyumaz. Şimdi gitmem gerek. Sonra görüşürüz, tamam mı?" dedi Pepper.
"Tamam. Görüşürüz." dedi Bellatrix. Pepper ona sarıldığında Bella'da karşılık verdi. İki kadın birbirine son kez gülümsediğinde Pepper oradan uzaklaştı.
Bellatrix, bir an onun neden Tony'i aradığını sandığını düşündü. Tabii ki de onu aramıyordu. Kendi kendine, düşüncelerini yanıltmak için adımlarını spor salonuna doğru yöneltti.
İçeri girdiğinde kum torbasını gördü ve ona ilerledi. Enerjisini harcarsa yorulup uykusu gelebilirdi. Etrafta bir eldiven veya bandaj arama zahmetine bile girmeden yumruk atmaya başladı.
Tony Stark, Bellatrix'in evinin bulunduğu sokağın başında bir kamera bulmuştu. Friday ile oturup saatlerdir onları izlemişti. Ancak gün içinde bir sürü araba ve insan girip çıkıyordu.
"Bir şey bulamadın mı?"
Arkadaşı Rhodey içeri girip ona doğru ilerledi. Tony ona da araştırması için birkaç saat önce haber vermişti.
"Henüz değil. Sen?" diye sordu Tony.
"Adamlarım çalışıyor. Bayan Jones için bu kadar uğraşman gözlerimi yaşarttı doğrusu. Özel bir sebebin var mı?" dedi Rhodey sırıtırken.
"Ne? Bana öyle bakma. Beyninden neler geçiyor bilmiyorum ama yanlış şeyler olduğu kesin." dedi Tony.
"Bilmiyorsan nasıl yanlış olduğunu anlayabilirsin ki? Belki doğru şeylerdir. Özellikle senin için." dedi Rhodey ve masaya yaklaşarak ellerini arkadan Tony'in omuzlarına koydu. "Bellatrix ile tanıştığından beri farklısın. Bunu göremiyor musun? O sana iyi geliyor."
"Çünkü o bana iyi davranıyor."
"Ben de sana iyi davranıyorum. Pepper, Happy, hatta pijamalı çocuk bile. Ama işin içine Bellatrix girince.. sen değişiyorsun." dedi Rhodey ve onun omuzlarını sıktı.
"Zamparanın tekiyim unuttun mu? O güzel bir kadın ve... bazen flörtleşiyoruz. Hepsi bu." dedi Tony.
"Her flörtleştiğin kadın için macarena dansı mı yaparsın?" dedi Rhodey ve dayanamayıp kahkaha attı.
"Ne?! Sen.. nasıl.."
"Ben sadece Happy'den duyduğumu söylüyorum. Ona da Bellatrix söylemiş olmalı. İkisi oldukça yakın arkadaş olmuş gibiler." dedi Rhodey gülmeye devam ederken. "Gidip biraz dinleneceğim. Gelirken Bellatrix'in spor salonuna gittiğini gördüm. Belki merak edersin." dedi ve kapıya doğru yürüdü.
Tony, Rhodey görmese bile arkasından ona abartılı bir şekilde göz devirdi. Birkaç dakika durup duvarları seyretti. Ardından dayanamadı ve kalkıp çalışma odasından çıktı.
Bellatrix, dakikalarca durmadan kum torbasını yumrukladı. Elinde hissettiği acı umrunda bile değildi. Tek isteği enerjisini harcamaktı.
Tony kapının önünde durup bir süre onu izledi. Sanki hayattan kendini soyutlamış gibiydi. Bir kadının, dövüşürken bile nasıl güzel gözüktüğünü düşünmeden edemedi. Neredeyse 20 gündür tanıdığı Bellatrix Jones'ın varlığı ona nasıl iyi geliyordu?
"Kum torbasının bir suçu olduğunu sanmıyorum."
Bellatrix tanıdık sesi duyduğunda aniden durdu. Tony cam kapıya yaslanmış ona doğru bakıyordu.
"İyi olup olmadığına bakacaktım ama..."
"İyiyim." diye sözünü kesti Bella. "Sadece... enerjimi harcamaya çalışıyorum. Gece uyumak daha kolay oluyor."
"Uyumak pek ilgi alanıma girmiyor." dedi Tony omuz silkerek. Ardından yavaşça ona doğru yürümeye başladı.
"Nasıl yani?"
"Pek uyuyan birisi değilim. Günde 3 saat uyursam şanslıyımdır. O da bu aralar senin şu kedi otların sayesinde oluyor."
Bellatrix, onun hâlâ o içecekten içtiğini duyunca gülümsedi.
"Neden uyumuyorsunuz?" diye sordu Bella.
"Uyuyamıyorum desem daha doğru olur. Gözlerimi her kapattığımda kafamda bir sürü şey dolanıyor. Olan şeyler de sürekli kabuslarıma giriyor. Ben de çözüm olarak uyumamayı seçtim." dedi Tony.
"Bu hayatımda duyduğum en saçma çözüm." dedi Bellatrix.
Tony'in kaşları havaya doğru kalkarken ellerini eşofmanının ceplerine soktu.
"Öyle mi Bayan Jones? Daha iyi bir fikriniz var mı?" diye sordu.
"Hayır, yok." dedi Bella. Tony bu cevabı beklemiyordu.
"Fikrinizin olmadığı bir konuyu mu bulduk şu an? Bunu tarihe yazmalıyız."
"Kabuslarınıza bir çözüm bulamam Bay Stark. Bunu sizin bulmanız gerek." dedi Bella ve ona doğru yaklaştı. "Olanları artık geride bırakmalısınız. Her şey olup bitti."
"Ama olanlar benim peşimi bırakmıyor." dedi Tony.
"O zaman yüzleşin. Olanlarla... veya olanlara sebebiyet verenle." dedi Bella, imalı bir sesle.
"Elbet bir gün yüzleşeceğiz Bellatrix. Ama şu an değil." dedi Tony ve gülümsemeye çalıştı. Steve Rogers'ın suratını uzun bir süre daha görmemeliydi. "Her neyse. Zaten üzgünsün. Bir de benim sorunlarım ile başını şişirmeyeyim."
"Hayır. Sakın böyle düşünmeyin. Sizinle sabaha kadar oturup konuşabilirim. Asla başımı şişirmezsiniz." dedi Bellatrix.
"Gerçekten mi? Peki.. uykun geldi mi?" diye sordu Tony.
"Hayır, maalesef." dedi Bella kafasını sağa sola sallayarak.
"O zaman bakalım başını şişirebilecek miyim.. hemde sabaha kadar. Sen kendin kaşındın." dedi Tony ve arkasını dönüp kapıya doğru yürümeye başladı. Bellatrix'de gülerek onu peşinden takip etti.
Geç saate kadar ikisi ortak salonda oturup konuştular. Bellatrix babasını anlattı. Ona bir silahı nasıl tutacağını, dövüşmeyi, sevmeyi, sevilmeyi ve en önemlisi de nasıl güçlü olması gerektiğini öğretmesini anlattı.
Tony, onun hayranlık duyduğu tek insanın babası olduğunu fark etmişti.
Belki, Tony'de artık Bellatrix'e hayranlık duyuyordur.
Kim bilir?
🥊