AGORAFOBİ🍓 |Jikook

By jikookunbuzpateni

323K 24K 8.9K

Jeon Jungkook ilk kez birinin yanında titremedi... Park Jimin ise ilk kez birine korkuyla yaklaştı... -TAMA... More

^1^
^2^
<3>
<4>
<5>
<6>
<7>
<9>
<10>
<11>
<12>
<13>
<14>
<15>
<16>
<17>
<18>
<19>
<20>
<21>
...Bilgilendirme...
<22>
<23>
<24>
<25>
<26>
<27>
<28>
<29>
<30>
<31> (M) 🔥
<32>
<33>
<34>
<35>
<36>
<37>
<38>
<39>
<40> (M)🔥
<41>
<42>
<43>
<44>
<45>
<46>
<47> (M)🔥
<48>
<49>
<50> (Final)

<8>

7K 591 154
By jikookunbuzpateni

    Israrla çalan alarma direnmeyi bırakarak gözlerimi keskin güzeş ışıklarına karşı açtım. Alarmı kapattım ve yataktan kalktım. Sabah rutin işlerimi yapıp hızla üzerime rastgele bir şeyler geçirdim.

    Anneme kahvaltı etmek istemediğimi söyledim ve çantamı alıp evden çıktım. Hiç bir şey hissetmiyordum.içimde daha önce hiç bilmediğim bir boşluk varmış gibiydi. Gittikçe boşluk büyüyüp akciğerlerime baskı yaparak nefes almamı engelliyordu.

    Boşluğun nedenini bilsemde düşünmemeye çalışarak okul kapısından içeri girdim.

    Kendi dersiliğimin koridoruna yöneldim ve dersiliğin kapısını açıp içeri girdim.

    Karşıma direk adının Hoseok olduğunu düşündüğüm çocuk çıktı. Bana hemen gülümsedi ve ayağa kalktı.

  "Merhaba Jimin. Hoşgeldin."

  "Merhaba"

    Huzursuzca elimle ensemi kaşıdım. Daralmış gibi hissediyordum. Düşüncelerim sanki beni ele geçiriyordu.

  "Hadi gel bahçeye çıkıp orada konuşalım."

    Onu kısa bir baş sallama hareketi ile onayladım.

    Gülümsemesi yüzünden hiç silinmiyordu. Aslında güzel bir gülümsemesi vardı. Jungkook bunu görse o da gülümserdi belki o derece kkkk

    Düşündüklerimle üzerime soğuk su dökülmüş gibi irkildim. Başımı salladım ve yürümeye odaklandım. Uzun koridorları geçerken adımlarımı hızlandırıp yanından yürümeye başladım.

    Binadan çıkıp bahçe kapısının karşısındaki boş banka oturduk. Saat erken olduğu için okulda pek fazla kişi yoktu. Hatta bahçede ikimizden başka kimse yoktu.

    Benimle konuşacağı Jungkook meselesini çok merak ediyordum. Tekrar huzursuzca yerimde kıpırdandım. Merakımı anlamış olmalıydı ki hemen söze girişti.

  "Seninle Jungkook konusunda konuşacağım Jimin-ah. Bu arada Jimin-ah dememin bir sakıncası var mı? Resmilik bildiren hitapları pek sevmiyorumda. Umarım sorun olmaz."

  "Ah hayır hayır. Sorun değil hatta böyle daha iyi."

  "Sizi Jungkook'un kendi stüdyosundayken gördüm Jimin. Ama asıl konu bu değil. Bu konuya daha sonra geleceğim."

    Bir anda ciddileşmesi beni bir hayli korkutmuştu. Ayrıca nasıl olurdu? Nasıl görmüştü?

    Neden suç işlemiş gibi hissediyordum ben?

  "Jungkook ile dans bölümünde partner olacaksınız. Bu da sürekli birlikte olacaksınız demek. Anlıyorsun değil mi?"

  "E-evet tabi"

    Konunun nereye gideceği hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Sadece bekliyordum. Ne anlatmak istiyordu?

  "Jungkook pek sosyal biri değildir. Jungkook'u tanıyorum. Onun ailesi ve benim ailem yakındı sürekli buluşurlardı ama daha sonra Jungkook'un... yani bir şeyler oldu ve artık eskisi gibi buluşmuyorlar."

  "Ne oldu Jungkook'a?"

    Anlayamıyordum...

  "Onu sana zamanı gelince anlatacaktır. Benim söylemem uygun olmaz Jimin."

  "Benimle konuşmuyor bile, sürekli kaçıyor benden anlayamıyorum onu. Stüdyodayken onu gördüm. Çok güzel bir sesi vardı dinlemek istedim ve içeri girdim. Beni görünce bir anda telaşlandı. Ondan onu dinleyebilmek için izin istedim. Uzun bir süre düşündü ve daha sonra izin verdi. Onu dinledim. Bu...bu uzun süredir dinlediğim en iyi sesti. Sesini duyar duymaz rahatlatmıştı beni. B-ben ben ne hissettiğimi bilmiyorum... Sadece ona yakın olmak istedim, onunla arkadaş olmak istedim. Hoseok... Ben bilmiyorum ne istediğimi gerçekten sadece-.."

    Elini destek vermek istercesine omzuma koydu. Bu davranışı hoşuma gitmişti. Sanırım onu sevmeye başlamıştım.

  "Anlıyorum Jimin. Anladım ben Jimin-ah."

    İmalı bir şekilde gülüp omzumu hafifçe sıktı.

  "Ş-şey yani b-ben.."

  "Anladım ben Jimin kkkkk. Biliyor musun? Şuana kadar Jungkook kimseye özellikle şarkı söylemedi. Ama sana söyledi."

  "Ama ben onu zorladım. O da istememişti ki söylemeyi."

  "Jungkook istemediği bir şey asla yapmaz Jimin-ah. İnan bana istemeseydi söylemezdi. Onun sesi bir elmas gibidir Jimin. Çok çok az kişi onu görebilir ve duyabilir. Demekki sende bir şeyler var Jimin he? :)"

  "Hoseok, ah tanrım başım zonklamaya başladı."

    Neşeli kahkahası kulaklarıma ulaşırken ellerimi başımdan çektim.

  "Neyse Jungkook kendine gelen bir çok insanı geri çevirir. Ama seni çevirmedi."

" Beni geri çevirdi ki. Hemde dün. Ona biraz sert çıkıştım sanırım. Bir anda sinirlendim ve kendime hakim olamayıp ona neden böyle olduğunu sordum. Ve... ve kollarını görünce endişelendim ve daha fazla sinirlendim. Üstüne gidincede gitti."

  "Oh Jiminie.. Kendini suçlama Jungkook böyle biridir. Sen aldırma ona. Sadece ondan vazgeçme Jimin. Lütfen onun buna çok ihtiyacı var..."

  "Neye ihtiyacı var?"

  "Her şeye Jimin her şeye. En küçük sevgi parçasına bile. Ancak ona biraz zaman ver. Sana alışması için. Sonra zaten kendisi adımı atacaktır."

     Kafamı onaylarcasına salladım ardından gülümsedim.

" Sana kendi yazdığı şarkılardan mı söyledi Jimin? "

" Evet, defterinden bakarak söylüyordu. Ve çok güzel söylüyordu sesinide kaydetti. Ve şarkıyı söylerken ağladı. Onu bu kadar derinden etkileyen ne?"

  " Keşke söyleyebilsem... Kolay değil Jimin-ah. Jungkook için hiç kolay değil. O kadar çok yük var ki üzerinde.. Hepsini kendisi yükleniyor. Bir çok şeyi kendisi yönetiyor. Ve bunu çok sessiz bir biçimde yapıyor. Aslında o kadar iyi birisiki. Elinde olsa kimseyi kırmak istemezdi ama olmuyor işte kişiliği engel oluyor buna."

  "Ayrıca kimseye kendi yazdığı şarkıyı söylemezdi değerini bil Jimin-ah. Ve kayda alması da onun başka bir alışkanlığı onları kayda alıp sürekli kendini geliştirmek için uğraşıyor ama aslında ne kadar mükemmel olduğundan haberi yok."

    Gülümsemeye devam ederken arkamızda bulunan 4.bina kapısından Jungkook çıktı ve yavaş adımlarla arka bahçeye doğru ilerledi.

    Gözüm onda takılı kalmıştı. Hoseok varlığını belli etmek istercesine öksürdü.

  "Neyse ben yukarı çıkacağım. Dersin başlamasına daha var sende dediklerimi düşün lütfen. Belkide bir adım atmak için en uygun zaman şuandır hım ne dersin?"

    Banktan kalkıp yanımdan geçerken eliyle omzumu patpatladı ve binaya girdi. Ben ise ne yapacağımı yine düşünmeye başlamıştım.

    Adımlarımı kalbimin istediği yöne çevirdim.

    Bir adım atmak için belkide en uygun zaman şuandır...

    Jungkook'un konuşmalarımızı duyduğundan habersiz ona doğru yürüdüm.

   Bir adım atmak için belkide en uygun zaman şuandır...



       (Jungkook'un okuldaki giyinişi)

Continue Reading

You'll Also Like

7.5K 1.1K 5
5 bölümlük bir fictir. Park Jimin Bts'in yeni şarkısı olan Black Swan'ın dansı için anlaşılmış bir dansçıydı.
82K 6.9K 65
Park Jimin, ünlü oyuncu Jeon Jungkook'un dm kutusunu günlüğü olarak kullanmaya başlar.. • #11 pjm • #23 minkook • #43 kpop • #43 jjk • #114 kookmin •...
31.7K 2.1K 29
(TAMAMLANDI) Hayatımın bir şımarıklık yüzünden bu hâle geleceğini bilseydim o aç gözlülüğü ve o şımarıklığı bir dâha yapardım. --- /Kapak bana aittir...
66.6K 8.1K 31
safkan alfa jungkook, kırık bir kalple ㅡ jimin ile karşılaşır.