〘TR〙「 All Mine - Taek∞k 」✓

By hyvlino

69.3K 3K 966

【DEVAM ETMEYECEK】 ⋆ ♛ ⋆ ❝Sen bana「aitsin」Tavşan ~❞ - ⌦Ağır Sahneler/Smut ⌦Kaçırma/Tutsaklık ⌦övme/aşağıla... More

I
III
IV
V [M]
A/N
VI
VII
VIII
IX
X
XI
XII
XIII
XIV
XV
XVI
XVII
XVIII
XIX
XX
XXI
XXII
XXIII
XXIV
XXV
XXVI
XXVII
XXVIII
XXIX
XXX
XXXI
XXXII

II

5.2K 237 69
By hyvlino

~

Ikisi de diğerlerinin olduğu yere vardı. Baekhyun kafasını kaldırdığında onlarin yaklaştığını gördüğü an yüzü asıldı. Jungkook anında bir şeylerin ters gittiğini anladığı gibi meraklı gözlerle ona baktı.

"Ne oluyor hyung? Bir şey canını mı sıktı?" Kafasını hafifçe yana eğerek sordu.
"Yani... evet Kookie fakat tek beni değil, hepimizi özellikle de seni. Tam iki gün önce bir kaç adam gelip bu mekanı satın aldıklarını ve boşaltmamız için sadece bir günümüz olduğunu söylediler." Jungkook gözleri kötü haberi duyduğu gibi kocaman oldu.
Jungkook Lisa'ya doğru  döndüğünde gözlerinde aynı ifadeyi gördü, Yugyeom'a baktığında ise bir kaç dakika önce gülümseyen arkadaşının aynı şekilde yüzünü astığını gördü.

"A-ama neden? Ve b-bunun benle ne ilgisi var ki?!" Aklı allak bullak olmuştu. Baekhyun derin bir iç çekti ve sözlerine devam etti.
"İnan bana gerçekten bununla alakalı nedeni bilmiyorum... ve bu beni daha çok geriyor Kookie senin işsiz kalmanı istemiyoruz, zaten kendi başına yaşıyorsun."

Sonunda ne demek istediğini anladı. "Kookie istersen birimizle kalabilirsin." Lisa dediği gibi elini onun omzuna yerleştirdi, yavaşça sıvazladı. "H-hayır hiç birinizi rahatsız etmek istemiyorum yine de teşekkürler."
"Kookie sorun değil cidden istersen kalabilirsin." Yugyeom Lisa'nın ardından tekrardan ısrar etti.
"Hayır hayır sorun yok! Ciddiyim hem bu hiç birinizle görüşmeyeceğim demek değil ki... bu arada neden bana daha önceden söylemediniz?" Dudaklarını büzdü, sonuçta orada çalışıyordu önceden  bilmesi gerekirdi değil mi?
"Her şey bir anda olu verdi ve direk sana gelip bunu söyleyemedik... üzgünüz Kookie." Lisa elini geri çekti ve alt dudağını ısırdı. Jungkook hafifçe gülümsedi. "Sorun değil size kızgın değilim."

"Peki öyle diyorsan...tamam o halde hepiniz eşyalarınızı gün sonunda toplamaya başlayabilirsiniz, en azından son günümüzün tadını çıkaralım tamam mı?" Baekhyun son bir kez derin bir nefes aldı ve yüzünde zorla bir tebessüm belirdi.
Diğerleri de onayladıkları gibi son bir kez daha işe koyuldular.

~

"Yakında çıkacaklar mı?"

"Evet endişelenme çıkacaklar, ve şu tavşan çocukla ilgili, onunla ne yapacaksın hm?"

"Ah ona zarar vereceğimi sakın düşünme hyung, o benim ve sadece bana ait! Ona asla zarar vermem ben tabii beni kabul etmediği sürece..."

"Yemin ederim saf bir şeytansın sen Tae. Senin yüzünden şimdi işsiz kalacak çocuk!" Jimin, yakın arkadaşı sözünü bitirmesiyle parmak uçlarını şakalarının üzerine yerleştirip ovalamaya başladı, bu çocuktan resmen bıkmıştı.

"Her neyse umrumd değil, buraya geldiği zaman o saçma işe ihtiyacı kalmayacak zaten."

Taehyung dediği gibi yerinde doğruldu ve yakın arkadaşının yanına giderek sırtına hafifçe vurdu.

"Tamam siktimin konusuyla ilgili bu kadar yeter ben gidiyorum görüşürüz." Jimin burnundan soluyarak yerinden kalktı ve odadan ayrıldı.
Taehyung onun gidişini bir süre izledikten sonra arkasını dönüp duvardaki tavşanının fotoğraflarına göz attı.  Her fotoğrafı süzerken dudaklarının kenarları yukarı doğru kalktı, sırıtmaya başladı.  Jungkook onun hayatında gördüğü en masum kişiydi ki dikkatini düşündüğünden kolay bir şekilde bu kadar hızlı çekmesinin nedeni de buydu.

"Yakında ellerimin arasında olacaksın tavşanım bekle ve gör..."

~

Gün çok çabuk geçmişti, Jungkook günün bu kadar hızlı sona yaklaştığına inanamıyordu. Gözleri kütüphanenin devasa camlarının ardındaki batan güneşe odaklandı. Lisa etrafta dolanarak tozları alırken Yugyeom kitapları düzenliyordu, eh tabi bunları yapmalarına hiç gerek yoktu sonuçta burdaki son günleriydi fakat napabilirlerdi ki? Burayı çok özleyeceklerdi. Buradaki her küçük büyük anılarını, her tecrübelerini özleyeceklerdi. Baekhyun Jungkook'un yanına gelip kolunu omzuna koyup onu göğsüne doğru çekti.

"Sakın salakça bir şey yapmaya kalkışma tamam mı Kook? Eğer bir şeye ihtiyacın olursa hepimiz ne olursa olsun yanında olacağız unutma."
Baekhyun alnına küçük bir öpücük kondurdu, ardından diğerleri de onlara katıldılar ve bu küçük sarılma büyük bir grup kucaklaşmasına dönüştü.

"Bize söz ver Jungkook-ah."

Şimdiden Jungkook'un göz yaşları yanaklarından aşağı süzülüyordu fakat gülümsemeyi başarmıştı.

"Söz veriyorum..."

Bu kadardı.

Her şey bitmişti.

Mekan sonsuza dek kapandı. Hepsi yönlerini ayırarak evlerinin yolunu tuttular. Arkasını dönüp son bir kez daha baktığında her birinin gölgesinin attıkları her adımla uzaklaşmalarından dolayı kaybolmasını izledi. Ardından gözleri mekana yöneldi, 'kapalı' tabelası her ne kadar kalbini parçalasa da artık yapabileceği hiçbir şey kalmamıştı. Her şey bitmişti sadece gözünün önünde bir film gibi oynayan anılar biraz da olsa onu mutlu ediyordu fakat bu yeterli değildi. Sonunda arkasını dönüp yürümeye başladı, ellerini soğuktan korumak için montunun ceplerine soktu, yine kendi başına kalmıştı. 

Yaşadığı apartmanın girişine vardı. Kapıya yöneldiği anda tekrardan o hep hissettiği garip his geri dönmüştü. 'Ah hayır yine mi...'  kafasını sağa sola salladıktan sonra anahtarlarını çıkardı.  Tam kapıyı açacakken belini kavrayan bir kol ve yüzüne bir parça kumaş tutan eli hissetti. Çığlık atmayı denedi fakat üzerine uygulanan sıkı  etkiden başaramadı. Nefesini tutmaya çalıştı fakat en sonunda bırakı verdi. 

Gözleri kapanmaya başladığı anda görüş alanı kararmaya başladı, ve sonucunda karanlık onu içine çeki verdi.

Bilinci tekrardan yerine geldiğinde altında yumuşak bir örtü olduğunu fark etti. Yukarı baktığında simsiyah bir tavan ile karşılaştı. Defalarca gözlerini kapatıp açtıktan sonra yattığı yerden doğruldu. Şu an da tam olarak kırmızı siyah renklerle çevrili bir odadaydı ki, bu oda onun değildi. Başındakı ağrı yüzünden eli refleks olarak alnına gitti. 

'' N-neredeyim ben?...''

Kalktığı gibi büyük boy yatağın hemen yanı başında bulunan aynadan yansımasına baktı. Gözleri  yuvarlarından fırlayacak kadar genişlemesiyle yanakları kızarmaya başladı.

Üzerinde kendi kıyafetleri yoktu, bir hizmetçi kostümü gibi bir şey vardı üzerinde.

'K-kim bana bunları giydirdi!?'

Kendi kıyafetleri için odanın etrafında gözlerini gezdirdi fakat orada değillerdi, büyük  gardıroba doğru yöneldi ama ne yazık ki  burada da değillerdi, ağzına kadar kız kıyafetleri ile doluydu. 

Başka çaresi yoktu derin bir nefes aldı ve kapıya yaklaştı. Kolu aşağı doğru çekip odadan çıktı. Şimdi ise daha da karanlık bir koridorda dikiliyordu. Bu biraz irkilmesine neden oldu fakat ileride ışığın geldiği bir kapı gördü ve o yöne doğru parmak uçlarında yavaş bir şekilde ilerlemeye başladı. Kapının önüne geldiğinde kapıyı ses çıkarmadan açmaya çalıştı.

Sağında bir şömine, odanın ortasında ise uzun  bir masa ve ardında bir koltuk vardı. Tam da devasa kapıları kapatacaktı ki yine evet, yine belini saran iki  kol onu kendi göğsüne doğru çekti. Arkasını dönüp onu olduğu yerde tutan kişiye bakmaya tereddüt etti.

O her yerde, zihninde dahi duyduğu ses kanlı canlı kulaklarına ulaşıyordu şu an, sesle beraber tenine çarpan sıcak nefesten titredi.

''Sana ait olmayan bir odaya böylece izinsiz bir şekilde girmen ne kadar kaba bir davranış tavşancık... sana ne yapmalıyım ki şimdi hm?''

~
hMmmM?!

KSNRALEJAKFNSKDS

Türkçe versiyonu biraz değişik oldu ama her neyse benim suçum değil :d

 

Continue Reading

You'll Also Like

31.3K 2.8K 12
Kim Taehyung öğrencisine fazla mı ayrıcalık tanıyordu? Daha ona sınav cevaplarını verdiği kısma gelmedik. Yaş farkı !
393K 36.1K 32
Kore'nin nesillerdir düşman olan iki sürüsü; Kim'ler ve Jeon'lar aynı davete katılır. Beklemedikleri şey ise attığı yumruk ile ruh eşi oldukları orta...
480K 54.8K 33
alfa jungkook, en yakın arkadaşının kardeşi olan omega taehyung'a deliler gibi aşıktı.