KÜÇÜK HANIM

By selennkel

83K 3.2K 542

'Tecrübeniz var mı? CV'niz nerde?' 'Şey.. aslında benim bi tecrübem yok. Hasta bi annem var ona bakıyorum. Am... More

YENİ BAŞLANGIÇLAR
KÜÇÜK HANIM
ÖZEL ÖĞRETMEN
EN BÜYÜK ACI PART 1
EN BÜYÜK ACI PART 2
KESİT
ANNE
MEKTUP
GERÇEKLER...

İLK İŞ GÜNÜ

9.1K 355 89
By selennkel

Keyifli okumalar...

Selim kızı araştırmış bana ilgili dosyaları getirmişti. Zaten sıradan bi hayatı olan liseli bi kızdı. Tuhaf olan evde tek çalışan onun olmasıydı. Babası ayyaşın teki annesi benim annemden daha hastaydı. Küçük tatlı bi kız kardeşi vardı. Ve hepsinin sorumluluğu üstündeydi. Bu durumda benim annemle ne kadar ilgilenebilirdi emin olamıyordum. Bi yandan kıza acıyordum çünkü tutunacak bi dalı yoktu. Ama annem söz konusu olunca durum değişirdi. Ona yapacağı yanlış tüm doğruları götürürdü. Ama eğer gerçekten işini doğru yaparsa hakkından fazlasını verir yaşamını değiştirirdim. Dosyaları kapattım ve masaya bıraktım.

Çalışma odamdan çıktığım gibi annemin odasına yavaşça girdim. Uyumuştu Esma Sultan. Kapıyı kapatıp odama geçtim. Bugün yorucu bi gün olmuştu.

Yazarın ağzından...

Deniz zorlukla ayağa kalkabilmiş duş almaya çalışıyordu. Gerçekten bu sefer diğerlerine göre daha sert vurmuştu. Aksilikler üst üste gelmese olmazdı zaten Deniz için. Hayatı normal gidemezdi onun. Zorlukta duşunu aldıktan sonra elindeki fondötenle yüzündeki morlukları kapatmaya çalışıyordu. Pek başardığı söylenemezdi fakat eskisine göre daha iyi olduğu kesindi.

Annesi ve kardeşi uyuyordu. Onları uyandırmadan sessizce evden ayrıldı. Dolmuş durağına doğru yürümeye başladı. Bugün ilk iş günüydü. Ne ile karşılaşacağını hiç ama hiç bilmiyordu. Umarım bu işin üstesinden gelirdi de biraz olsun hayatı normalleşirdi.

Dün akşam selim beyin attığı konuma doğru ilerledi. sakin bi yere benziyordu. Şatafat ve gösterişten uzak mavi müstakil bi evdi. Adımlarını eve doğru atmaya başladı.

Kapıyı tıkladı. Karşısında savaş beyi görmeyi beklemiyordu. Hizmetçisi yok muydu buranın koskoca savaş bey kapıyı açıyordu.

"Hoşgeldin küçük hanım"

"Hoşbulduk savaş bey" demiş sakin kalmama çalışarak eve girmişti. Evin içi de dışı kadar sade ve güzeldi.

Savaş ise kızın yüzündeki kapatılmaya çalışmış morluklarda takılı kalmıştı. kıza belli etmeden onu izledi. Kimin yaptığını tahmin etmek güç değildi. Bu durum biraz canını sıkmıştı.  Sonuçta annesinin karşısına böyle çıkacaktı. Ve annesini üzecekti. Bu durumu şimdilik görmezden geldi. Kısa bi süreliğine.

Deniz ise patronunun düşüncelerinden habersiz içeri geçmişti bile.
Salona doğru yürüdüğünde annesini görmüştü. Çok güzel bi kadındı. Siyah saçları ela gözleriyle ilgiyi bu yaşta bile üstüne çekebilecek kadar güzeldi.  Fakat ruhu yaşlanmış gibi bakıyordu. Yaşadıkları üstünde yük olarak kalmış gibiydi. Onlarla yaşamak yormuştu kadını. Daha fazla bekletmemek adına yanına gidip elini öptü başına koydu. Bu duruma savaş da Esma Sultan'da şaşırmıştı. Kızın yaptığını genelde bu eve gelen hiç bir genç yapmazdı. Üstten bir selam verir daha görmezlerdi bile kadını.

"Anne bu Deniz. Yeni bakıcı bundan sonra seninle o ilgilenecek. Deniz bu annem Esma bundan sonra yapman gerekenleri annem sana söyleyecek." Demişti savaş bey.

Deniz başıyla onaylamış kadına gülümsemişti içtenlikle. Sevmişti kadını Deniz. İlgiye ihtiyacı vardı ve verecekti o ilgiyi bu güzle kadına. Kadın da zoraki bi gülümseyle karşılık vermişti bu küçük kıza. Sahi bu kadar genç bi kızın burda kendisiyle işi neydi. Küçük gözüküyordu. Ailesi yoktu muydu yoksa.

Esma hanım kafasında kızla ilgili senaryolar kurarken oğlu bu küçük kızla sessizce bişeyler konuşmuş sonra da evden çıkmıştı. Kız da karşısına oturmuş ürkek bi tavırla ona bakıyordu.

"Kaç yaşındasın kızım? Genç gözüküyorsun." Demişti Esma Hanım

"18 yaşındayım efendim."

"Ailen nerde peki? Yanlış anlama bu yaşta neden böyle bi işte çalıştığını merak ettim. Okulda olman gerekmiyor mu?"

"Annem hasta Esma Hanım. Babam da çalışmıyor bide küçük kardeşim var. Ben de buraya gelmeden önce başka bi yerde çalışıyordum fakat hem okul hem iş olmuyordu. Bide maddi olarak biraz sıkıntı yaşıyorduk. Çalıştığım kafedeki patronum sayesinde buraya geldim. Şimdi okulumu açığa alıp özel ders alacağım sayenizde hemde sizinle ilgileneceğim."  Diyip en içten gülümsemesini kondurdu yüzüne.

Esma Hanım şaşırmıştı. Böyle bi hikaye beklemiyordu aslında. Zavallı kız diye geçirdi içinden. Üzülmüştü kıza. Bu yaşta böyle sorumluluk zor olsa gerekti. Diğerlerine benzemiyordu da. Onlar gibi yapmacık durmuyordu. Oğlunu yiyecek gibi de bakmıyordu. Gayet hanım hanımcık bir kıza benziyordu.

Deniz de sevmişti Esma hanımı. Annesi gibiydi. Hasta ve ilgiye muhtaç. Savaş beyin annesini daha çok Nemrut üstten bakan biri olarak tahmin etse de öyle değildi.

Saatlerce birlikte vakit geçirdiler,sohbet ettiler. Akşam olduğunun ikisi de farkına varamadı. Savaş eve geldiğinde gördüğü manzara karşısında kaşlarını çattı. İki kadın karşılıklı çay içiyor sohbet ediyordu. Annesinin güldüğünü bile gördü. Hemde bir bakıcıya. Hemde bu küçük hanıma. Arkadan selim geldiğinde o da gördüğü manzara karşısında çarpık bi gülüş bıraktı.

"Sultanım ben geldim. Oğlun geldi. Canın ciğerin geldi. En sevdiğin geld- Ya abi ya vurmasana kafama. Esma sultan bu oğlun bana işkence yapıyor bak. İş yerinde de sürekli dövüyor beni." Demişti

"Hoşgeldiniz yavrum. Erken geldiniz."

"Bugün biraz öyle oldu. Sonuçta ilk gün sizi çok yalnız bırakmak istemedim." Demişti savaş. Ama annesini de böyle gördükten sonra bırakabilirmişim de diye düşündü. Aslında çok erken karara varmak istemiyordu. Sonuçta ilk gün annesinin aklını çelebilirdi. Ama ne olursa olsun annesini güldürmeyi başarabilmişti. Yiğidi öldür ama hakkını vermek lazımdı.

Deniz ise bu duruma biraz içerlenmişti. Sanki ne yapabilirdi ki bu kadına. Kötü davranacak değildi heralde. Sinir olmuştu patronuna. Kaşları çatık patronuna baktı ve göz göze geldiler. Patronunun delici bakışları gözlerini ilk onun çekmesine sebep oldu. Adam tam gözlerinin içine bakıyordu. Gözleri Selime kaydığında bugün yaptığı pastayı hunharca yediğini gördü. Bu içten bi gülümseme bahşetmesine sebep oldu. Bu durum patronunun gözünden kaçmamıştı.

"Bu pastalar Harika ama ben her akşam burdayım valla" demişti selim bi yandan da yerken

"Afiyet olsun" demişti Deniz

"Yavaş ye lan boğulacaksın. Altı üstü pasta
Abartma." Demişti Savaş sonra devam etti Denize bakarak "Bu arada küçük hanım kardeşinin işi halloldu yarın ..... Anaokulununa gidecek. Selim getirecek onu 9 da başlıyor o yüzden sen getiremezsin. Senin de hoca işini ayarladım. İşin bittikten sonra her gün 2 saat bi odada ders göreceksin. Sonra eve gideceksin. Yarın başlayacak haberin olsun."

Deniz pastasına laf etmesine kızsa da kardeşine böyle güzel bi olanak sağlamasına ve özel ders alacak olmasına o kadar mutlu olmuştu ki. Utanmasa şurda zıplayacaktı!!

"Çok teşekkür ederim savaş bey bu iyiliğinizi unutmayacağım."

Ve ilk defa patronuna gülümsemişti.




Savaş da başıyla onaylamıştı. Deniz ayağa kalkmış Esma hanımın elin öpüp evden ayrılmıştı.

Selim Deniz evden çıktıktan sonra abisiyle uğraşmak istemişti.

"Abi Denizin yaptığı pastalardan yemeyecek misin? Bak çok güzel olmuşlar parmaklarını yersin"

"Ne yicem olum ye işte sen işim var benim odama geçiyorum sende ne halin varsa gör." Diyip göz devirmişti. Sonra annesine dönerek "Esma Sultan'ım çalışmaya gidiyorum ben" demiş annesine başıyla onaylayıp önündeki televizyona vermişti dikkatini.

Selim'de birkaç pasta bırakmış Esma hanımla vedalaşmış o da ayrılmıştı evden"

Arabasına binip evine doğru yol almışken denizi dolmuş durağında gördü. Bu saatte de beklemesine razı olmadı. Kornaya bastığında kız da onu fark etmişti.

"Hadi gel evine bırakayım seni küçük hanım"

Deniz selim beyi görünce arabaya doğru ilerledi. Bindiğinde selim bey gaza basmıştı bile.

"Sağolun selim bey. Gerek yoktu aslında."

"Önemli değil küçük hanım. Nasıl geçti ilk iş günün."

" aslında çok güzel geçti diyebilirim. Esma hanım çok tatlı bi insan. sadece biraz yaralı. Konuştukça açılıyor ama. Elimden geldiğinde yarasına merhem olmaya çalışacağım. Şuanlık büyük bi ilerleme kaydettim ilk iş günümde" demişti Deniz hevesle. Çok mu konuşmuştu yine.

Selim duyduklarından memnun olmakla gülümsemişti. Esma sultan yaralı ama güçlü bi kadındı. Az emeği yoktu üstünde. Annesizliğini hiç hissettirmemişti Selime. Bu küçük hanım da manevi annesini benimsemiş,onu mutlu etmişti.

"Böyle devam edersen işi kaparsın küçük hanım. Bide pastalara devam valla Ahmet amcanınkilerden farkı yok."

"Oradakilerin de bazılarını ben yapıyordum" demişti utanarak.

"Demek öyle ha. Harika valla! Her gün ziyafet var!"

Deniz gülümsemişti bu adamın çocuksu hallerine.

Evine geldiğinde selim beye şaşkınca baktı. Nerden biliyordu evini ki

"Selim bey evimi nerden biliyorsunuz?"

"Hadi ama küçük hanım. Akıllı bi kızsın sen seni tanımadan evimize sokacağımızı mı sandın?"
Demişti çarpık gülüşle.

"Anladım. Peki. İyi geceler Selim bey teşekkür ederim her şey için"

" iyi geceler küçük hanım"

Neden kimse ona ismini söylemiyordu. Allah aşkına Deniz zor bi isim miydi. Mehmet güzellik patronu ve Selim bey küçük hanım Elif ise o an aklına ne gelirse diyordu.

🥀🥀🥀

Savaş annesiyle beraber biraz oturmuş kızın onunla nasıl iletişim kurduğunu merak etmişti ve sormuştu. Annesi şuanlık bi sıkıntı olmadığını belirtmiş kızı sevdiğini söylemişti. Esma Sultan kolay kolay birini sevmezdi. Esma Sultan kolay kolay gülmezdi. Esma Sultan bu kıza değişmiş miydi? Peki bu kızda ne vardı da annesini gülümsetmişti. Sıradan basit bi kızdı işte. Çok basit değildi aslında. Evde çalışan tek kişi oydu. Babasından dayak yiyordu. Ve üstünde çok sorumluluk vardı. Ve kızın azmi dik başlılığı da cabasıydı. Yüzündeki morluklardan rahatsız olmuştu savaş. Onların da hesabını ayrıca soracaktı. Soracaktı çünkü annesinin karşısına böyle çıkıp annesini üzemezdi.  Merak ettiğinden değildi. Sadece annesini üzmek istemiyordu. 


Annesiyle olan sohbetinden sonra selim aradı ve kızı eve bıraktığını haber etti. Neden o bırakmıştı kızı kendi gidemiyor muydu? Gözü seyirdi savaşın. Bu kadar kusursuz olması onu deli ediyordu. Bu kadar sabırlı olması,inatçı olması,ona karşı söz söylemesi kıza öfkelenmesine sebep oldu. Ama lanet olsun ki annesi sevmişti onu. Şimdilik sabırla kızın hatasını beklemeye koyuldu.

Elbette bir hata yapacaktı.

🥀🥀🥀

Eve geldiğimde annem çok halsiz gözüküyordu. Hem uyuyor hem de arada öksürüyordu. Onu bu halde görmek beni daha çok üzüyordu. Ama elden ne gelirdi ki. Yanında umursamazca sigara içen babam(!) oldukça öksürmesi gayet normaldi. Ona kaç kere dediysem de hepsinde bana küfürler yağdırmış beni dövmekten beter etmişti sözleriyle. Bende pes etmiştim artık.

Onunla konuşmak onunla dialog kurmak dahi istemiyordum. Bana her vurduğunda kardeşimin yanımızda olması daha çok acıtıyordu canımı. Onun etkilendiğini ve daha çok içine kapandığını görüyordum. Ama elden bişey gelmiyordu. Çünkü bu adam asla söz dinlemiyordu. Alyayı kabuğuna sokmaktan annemin ciğerlerini öldürmekten benim yüzümü morartmaktan asla gocunmuyordu.

Bazen gerçekten böyle bi adamın genlerini taşıdığım için utanıyordum. Çünkü en huyum ne de fiziksel olarak hiç bir şeyim ona benzemiyordu.

"Ablaaaaa!"Canım Alyam bitanem gelmişti işte. Sarmıştı bacaklarımı yine minicik elleriyle. Tatlı suratıyla beni yine güldürmüş içimi ısıtmıştı.

"Canımmmm minik farem benim nasılsın bugün bakalım"

"biraz kızgınım sana abla biraz da kırgın. Hani bugün okula gidecektik yoksa o kadar paramız olmadı mı daha" demişti bilmiş bilmiş. Suratını da büzmüş benim ne diyeceğimi merakla bekliyordu minik farem.

"Hayır tabiki bitanem. Bugün okul işini hallettik yarın bi abi ile beraber gidip kayıt olup başlayacaksın. Bundan sonra da seni biri alıp biri götürecek eve. Tamam mı benim güzelim"

"Gerçekten mi abla gerçekten gidecek miyim okula arkadaşlarım da olacak mı oyun da oynayacak mıyım onlarla?"

"Benim güzelim tabini gideceksin tabini arkadaşların olacak ve tabini onlarla oyunlar oynayacaksın senin gibi tatlı ve akıllı bi kızla hepsi oynamak isteyecektir"

Gözlerindeki umut heyecan ve sevinç beni o kadar mutlu etmişti ki birden yüzünü asması şaşırtmıştı beni

"Noldu şimdi benim fındığım"

"Ama benim defterim kalemim çantam bile yok. Benimle dalga geçecekler abla"

Ah tabi ya! Nasıl unuturdum böyle önemli şeyi. İlk defa gideceği bi yere güzel giyinerek ve hazırlıklı gitmeliydi. Bu durumu selim bey ile konuşup fındığımı eski sevincine getirmeliydim.

" şimdi seni götürecek abiyle konuşup halletmeye çalışacağım fıstık sen otur bakalım şöyle afferrim hemen geliyorum bitanem"

Onu salonda annemin yanına bıraktığıma annem onu kollarıyla sarmalamıştı. Bende odamdan telefonu almıştım. Şimdi selim beyi arayıp böyle küçük bi detay için meşgul etsem acaba bişey der miydi. Sonuçta bi bakıcılık yapıyordum ve fazlasıyla istek sunmuştum önlerine. Acaba ne tepki verirdi. Benim miniğim de içerde üzülürken başka çarem de yoktu ki.
Arayıp usulünce anlatmalıydım. Eminim ki olumlu yaklaşırdı.

Telefonumun kilidini açıp selim beyi aradım. İkinci çalışta açmıştı telefonu.
"Merhaba selim bey" "merhaba küçük hanım?" "Şey.. bu saatte rahatsız ettim ama bişey rica edecektim sizden" "dinliyorum.." "kardeşim okula gidecek ya.. şey.. ona birkaç şey alınması gerek ama ben alamadım. Acaba siz yarın.. eğer müsaitseniz.. yani eğer sorun olmazsa.. eğe-
"Anladım küçük hanım. Kardeşinle ilgilenmemi senin Esma sultana yaptığını benim kardeşine yapmamı istiyorsun. Yarın sabah zaten boşum. Kardeşini alır eksiklerini hallederiz. Sen merak etme." Bu adam gerçekten harika bi adamdı "evet biliyorum bütün kızlar öyle der"

Yok canım daha neler. İçinden söylediğini sandığı şeyi dışından mı söylemişti gerçekten!!!

"Şey.. yani teşekkür ederim demek istedim aslında. Gerçekten çok iyisiniz. Çok teşekkür ederim. Çok sağo-
"Bak küçük hanım bu yaptıklarım senin Esma sultanı mutlu etmenin yanında devede kulak kalır. Eğer sen gerçekten işini güzel yaparsan;ki yaparsın ilk günden iyi iş çıkardın. Sende böyle mutlu olursun. Ve teşekkür etmene gerek bile kalmaz. Ödeşmiş oluruz."
"Tabiki selim bey elimden ne geliyorsa." "İyi geceler küçük hanım"
"İyi geceler selim bey"

Telefonu kapattıktan sonra bu güzel haberi annemle ve kardeşimle de paylaşıp ikisini de öpücüklere boğup odama geçmiştim. Üstüme pijamalarımı da giydikten sonra yatağıma kıvrılıp uykumun kollarıma bırakmıştım kendimi.
🥀🥀🥀

Sabah erkenden minik bir cadı tarafından uyandırılmıştım. Güzelce saçlarını topuz yapıp hazırlamıştım fareyi. Benden erken kalkmış sabırsızlıkla okula gideceği saati bekliyordu. Çok heyecanlı ve sabırsızdı.

Ne kadar onu sakinleştirmeye çalışsam da ben de heyecanlıydım. İlk günüydü ve ne yapar hiç bir fikrim yoktu. Nasıl davranır,arkadaş edinir mi hiç bilmiyordum. Ama girişken ve özgüvenli bir kardeşim olduğu için çok korkmuyordum. 

Bende hazırlanmış biraz dinmiş morluklarımı tekrar kapatmıştım. Üstüme bi kot ve kazak giydikten sonra annemi de öpüp evden çıkmıştım. Babam denen adamı görmeden çıkmam büyük şanstı.

Dolmuş durağına doğru yürürken aklıma bugünki yapacaklarım geldi.
Aslında bugün benim için bazı şeylerin ilkiydi. Özel ders alacaktım ve daha güzel ders çalışabilecek bi ortamım olacaktı. 

Ben düşüncelerimle boğuşurken ve dolmuş durağına doğru yürürken telefonumu titremesiyle ürperdim.

Uzun zamandır duymuyordum ve sanırım birileri beni merak etmişti. Telefona baktığımda canıma okuyacak kişinin Mehmet olduğunu anlamıştım.  Yavaşça telefonu açtım. "Canımmmmm" diye açmıştım ölüm fermanımı ertelemek adına. "Senin canın var mıydı Deniz hanım!! Nerdesin sen!! İnsan bi arar sorar dimi! Ama nerde! Unuttun hemen bizi!" Demişti benim tatlı ama sinirli arkadaşım. "Ya ama arayacaktım ki sadece ilk günden heyecan ve yoğunluktan unuttum. Hem daha kaç gün oldu ki şunun şurasında. " ne demek kaç gün oldu Deniz! Sen beni deli mi edeceksin seni merak ettim ben. Yeni bi iş yeni insanlarla tanışıyorsun ve en azından nasıl geçtiğini özet geçebilirdin çok umursadığın(!) arkadaşına. Elif'le de konuşmamışsın. Merak ettim seni güzelim" demişti sona doğru tedirgin sesiyle. "Canım arkadaşım seni umursamaz olur muyum hiç. Sadece biraz uzun bi gündü. Ve ben işten sonra sana gelip sürpriz yapmayı planlıyordum" demiştim o an kurduğum planla biraz da gönlünü almak için. "Bugün şey.. aslında bugün gelmesen çünkü babamla toptancıya gideceğiz." "Tamam canım o zaman yarın uğrarım öpüyorum seni şimdi arabaya binicem Ahmet amcamın yanaklarından öp benim için" "tamam güzelim öpüyorum kendine dikkat et görüşürüz" "görüşürüz" diyerek kapatmıştım ve oturmuştum boş bulduğum bi yere.

🥀🥀🥀

Sabah uyandığımda boğazım kurumuştu. Su almak için mutfağa gittiğimde dünden kalmış pastalar gördüm. Selim'in hepsini yediğini düşünmüştüm ama mide fesadı geçirmemek adına birazcık bırakmıştı sanırım.

Dolaptan bardağı alıp  sürahiyi de masadan aldım. Gözüme ilişiyordular. Selim'in övdüğü kadar var mı yoksa herzamanki abartısı mı merak etmiştim. Suyumu içtikten sonra bi tanesini ağzıma attığımda lezzetli olduklarını anlamıştım. Masada olanları bitirdiğimde bi bardak daha su içmiş duş almak için yukarı çıkacaktım ki kapının çalmasıyla kapıya doğru ilerledim.

"Ooo günaydın abi geç kalıyoruz ama bu ne tembellik böyle" demişti selim

"Sus lan annem uyuyor ses etme. Uyanmasın erkenden dün erken kalktı zaten."

"Tamam abi baştan desene ya. Esma Sultan'a kıyar mıyım ben hiç."  Sanki konuşmama fırsat vermiş gibi atar yapıyordu bide şerefsiz.

"Hadi hadi geç çok konuşma ben hazırlanıp geliyorum."

"Tamam abi"

🥀🥀🥀

Deniz eve gelmiş kapıyı da selim açmıştı. "Hoşgeldiiiin küçük hanım"
"Hoşbuldum selim bey nasılsınız"
"İyiyim valla nolsun bugün bi kızla buluşmam var heyecanlıyım çok"
"Anladım. Ne güzel." Demişti Deniz. Utanmıştı böyle bi konuşmaya girildiğinden dolayı. "Kim olduğunu sormayacak mısın" demişti selim bey daha da kıstırmıştı Denizi. Sonuçta o kimdi ki ona açıklama yapacaktı ki.

"Benim sormam yakışı kalmaz diye şey etmedim ben" demişti Deniz. Biraz da çekinerek. "Yok yok sor sen"
Demişti selim. Aslında bu kadar utanacağını bilse daha önceden de böyle yapardı. Utanınca suratı kızarıyor ve tatlı bi çocuğa benziyordu. "Kim selim bey" demişti Deniz merak da etmişti. Tanıyor muydu ki. "Kim olcak Deniz kardeşin tabiki" demiş kahkahayı basmıştı. Bugün onu alacak ve beraber ihtiyaçlarını alacaklardı. Böyle çocuk işlerini sevmese de bugün abisi ona boş işler verip canını sıkacağını bildiği için bu teklif ona daha cazip gelmişti.

Deniz de gülmüş ve mahcup bi ifadeyle yüzüne bakmıştı Selim'in.
"Size de zahmet veriyorum ama teşekkür ederim çok ilgilendiğiniz için. Alya uslu bi çocuktur sizi bunaltmaz. Siz ne derseniz yapar merak etmeyin.

"Eminim canıım senin kardeşin sonuçta" diyip göz kırpmıştı denize. Onu utandırmayı seviyordu.

Onlar gülüşürken Savaş hazırlanmış aşağıya inmişti bile. Karşısında böyle samimi bi manzara beklemiyordu.

"Selim. Gidiyoruz." Dedi tok sesiyle.

Deniz duyduğu sesle hemen arkasına dönmüştü. Patronunun kokusu burnuna kadar gelmişti. Yeni yıkanmıştı  ve saçları nemliydi. Sürdüğü şampuan kokusu burnuna dolduğunda kokuyu sevdiğini anımsadı.

Düşüncelerini dağıtan selim beyin sesi oldu.

"Tamam abi. Görüşürüz Deniz" diyip kapıya doğru yürüdüler. Savaş Denizi kısaca annesi hakkında tembihledikten sonra çıkmışlardı.

Deniz de bu sırada güzel bi kahvaltı hazırlamış ve Esma hanımı beklemeye başladı. Esma hanımın sesini duyduğunda mutfaktan çıkıp yanına doğru koştu. "Günaydın Esma hanım" demişti en tatlı yüz ifadesini takınarak. "Günaydın kızım" demişti Esma hanım da. Deniz Esma hanımın tekerlekli sandalyesini mutfağa doğru götürdü ve masanın başına koydu.

Masa çok güzel gözüküyordu. Gerçekten güzel iş çıkartmıştı. Şimdi Esma hanımın bişey demesini bekliyordu.

"Ellerine sağlık kızım çok güzel gözüküyor her şey."

"Afiyet olsun Esma hanım. Biraz zayıfsınız. O yüzden masadaki her şeyden az az alın lütfen. Yüzünüze kan gelir."

"Ben o kadar yiyemem aslında. Tek başıma yemek yiyemiyorum. Sen de bana eşlik edersen olabilir."

"Tabiki eşlik ederim. Siz yeter ki yiyin iyi olun. Ben de zevkle size eşlik ederim" demişti Deniz memnuniyetle.  Esma hanım bu kıza ısınmıştı. Diğer kızlar kahvaltıyı ona zehir ederken bu kız güzelleştirmek için elinden geleni yapıyordu. Domatesleri bile şekle sokmuştu.

Beraber kahvaltı ettiklerinde hem sohbet etmişler hemde bolca yemişlerdi. Yeme Faslı bittiğinde Esma hanım salona geçmiş Deniz de mutfağı toplamıştı. Saatin 9'a geldiğini fark eden Deniz selim beyi aramak için telefonu çıkarttı ve selim beyi aradı.

"Buyrun küçük hanım"

"Selim bey nasılsınız?"

"Bu küçük küçük hanımla tanıştım daha iyi oldum sen?"

"Aldınız mı Alyayı ben de merak ettim de sorayım dedim"

"Evet şuan prensesle beraber alışveriş yapıyoruz. Kendisi gerçekten çok uslu bir kız Deniz. Ve bütün kızların ilgisini çekmemde öyle büyük rol oynuyor ki anlatamam. Resmen iyi abi rolüyle kızları kendime daha çok aşık ediyorum."

Deniz gülmüştü selim beyin bu haline. İyi anlaştıklarına da çok sevinmişti.

"Teşekkür ederim selim bey"

"Küçük hanım bu teşekkür işini pastalarınızla yaparsanız çok iyi bir teşekkür olacak"

"Tabiki selim bey istediğiniz zaman"

"Kapatıyorum şimdi küçük hanımla işimiz var."

"Kolay gelsin"

"Sanada "

🥀🥀🥀

Selim kızın kaydını yaptırmış ve küçük kıza ufak(!) bir alışveriş yapmıştı. Beraber eğlenip vakit geçirdikten sonra okula gidemeyecekleri için evin yolunu tutmuşlardı.

Savaş da işini bitirmiş eve geçmek için şirketten çıkıyordu. Bugün çok yorulmuştu ve hemen eve gidip dinlenmek istiyordu. Selim de onu satmıştı zaten. Bugünü zor atlatmıştı.

Deniz ise güzel rengarenk pastalar yapmış teşekkür amaçlı dolaba koymuştu.

Akşam için güzel bi çorba pişirmiş yanında da kendine özgü musakkasını ve pilavını yapmış. Mutfak işini bitirmişti. Evin de dağınık olan kısmı çocuk olmadığı için fazla olmadığından çabucak halletmiş silmiş süpürmüştü. Bu sırada Esma hamım da tv izlemiş,Denizin yaptığı pastalardan yemişti.

Deniz ise işini bitirmenin rahatlığıyla ona verilen odada çalışmaya başlamıştı. Tam o sırada kapı çaldı. Odadan çıkıp kapıyı açtığında ise karşısında uzun boylu güzel fiziği ve boyalı yüzüyle bi kadın duruyordu.

Bu kadın da kimdi??

Bölüm sonu.

Continue Reading

You'll Also Like

44K 2.6K 29
Aşiret Gerçek ailem serisi : İzem Güneş Ulukan 21 tanesi abisi olan izemin gerçek ailesi ortaya çıkarsa ne olur? Kaos tabi ki ! Neyseki izem kaos aş...
24.8K 387 16
Dilini dilime sürtmeye başlamasıyla göğsüne vurmam hızlandı. Gözlerimden yaşlar boşanırken titremeye başlamıştım. O ise hiçbir şekilde bunu umursamıy...
27.8K 7.5K 22
Üst komşularını kendilerine ayarlamaya çalışan en yakın arkadaşların operasyonu. !Texting!
24.4K 1.2K 23
Normal bir gerçek aile hikayesidir Dünyaca ünlü bir beyin cerrahı olan Laçin Çağla Bektaş , ailesinin Ünlü aile olan 'Çınar' ailesi olduğunu öğrenir...