- Selim şurada bir market var acaba oradan bir şeyler alabilir miyiz?
- Aslında olabilir. Ama güvenli olduğundan emin olmalıyız. Gerçi ortalık sakin görünüyor.
- Bence şansımızı deneyelim. Olmazsa devam ederiz.
- Peki o zaman, Savaş şuraya bir yere park edelim bakalım.
Savaş arabayı marketin girişinin yanına park etmişti. Arkalarından gelen Fuat ve diğerleri de arabalarını girişin diğer tarafına park etmişlerdi. Yerler cam kırıklarıyla doluydu. Bunlar marketin kırılmış otomatik kapısının parçalarıydı.
- Fuat abi ne dersin, şansımızı deneyelim mi?
- Ortalık sakin gibi Selim, bence bir bakalım. Eğer tehlikeli bir durum olursa döneriz.
Aralarında konuştukları sırada içerden bir takım sesler duymaya başladılar, arabalarına doğru çekilip silahlarını çıkış kapısına doğrulttular.
- Eğer 1-2 tane zombi çıkarsa ateş etmeyin. İşimizi sessiz bir şekilde görelim yoksa silah sesi etrafta başkaları varsa onları da buraya çeker.
Gergin bir şekilde kapıdan çıkacakları bekliyorlardı. Kapıdan önce bir market arabasının çıktığını gördüler, arkasından ise 30-35 yaşlarında 1 kadın ve 1 erkek çıkmıştı. Üzerlerine silahların doğrultulduğunu gördüklerinde birden ne yapacaklarını şaşırmışlardı.
- Durun, ateş etmeyin.
Marketten çıkanların normal insanlar olduklarını görünce hepsi silahlarını indirmişti.
- Affedersiniz. İçerden ne çıkacağını kestirmek güç olduğu için hazırlıklı olalım dedik.
- Haklısınız. İçerde bir tane vardı ama biz hallettik.
- Başka var mı?
- Biz bir tanesiyle karşılaştık ama market büyük başka bir yerden çıkar mı, orasını bilemem. Olaylar başladığından beri zaten talan edilmiş. Ama bisküvi, çikolata gibi şeyler bolca var. Onlarda başka bir yer bulana kadar sizi idare eder.
- Siz nereye gidiyorsunuz?
- Bir arkadaşımız var ve evi oldukça korunaklı, sanırım olaylar kontrol altına alınana kadar orada saklanabiliriz.
- İyi düşünmüşsünüz.
Selim olayların kolay kolay kontrol altına alınamayacağını biliyordu. Ama bunu onlara söyleyip morallerini bozmanın bir faydası yoktu. Selim oldukça iyi insanlara benzeyen bu 2 kişiye yardım etmek istemişti. Belindeki fazladan silahı ve bir de ekstra şarjörü adama uzatmıştı.
- Alın bunu, ihtiyacınız olabilir.
- Çok teşekkürler, bu gerçekten işimize yarayacak.
Adam ağzına kadar doldurdukları market arabasına eğilerek torbaların birinden bir paket kaşar, 1 paket salam ve 1 paket de sandviç ekmeği çıkartarak bunları Selim’e uzatmıştı.
- Dediğim gibi içerde bunlardan kalmadı, bunları kabul edin lütfen.
- Takasla alışveriş dönemi tekrar başlıyor sanırım.