LOVE NEVER FELT SO GOOD

By godricgryffin

92.7K 5.6K 9K

Maviler yeşillere bakarken sert bir sesle konuştu. "Ben senin sevgini hak etmiyorum." bunun üzerine yeşil eli... More

"Başlarken.."
"Kamp"
"Madde 2"
"Kibirli Alfa"
"Hançer Ve Gül"
"Mavi Ve Yeşil"
"Sello"
"Tek Sevdiğim"
"Yüzük"
"Huwelijk"
"Korku"
"Adeline & Aron"
"Sonsuz Mavi"
"En Kutsalım"
"İki Kalp"
"Sessiz Çığlık"
"Yeşil Gökyüzü"
"Siyah Gri Tonları"
"Issız Gece"
"Rüya"
"Return"
"Last Time"

"Büyük Hata"

2.6K 187 290
By godricgryffin

İki Ay Sonra

"Bazen konuşurken birbirimize dokunuyormuşuz gibi hissediyorum. Sanki konuşmuyoruz da sarılıyoruz." Harry gözlerini kapatmış alfasına gülümseyerek bakarken parmaklarını usulca yüzüne değdirdi.

Alfa yüzünde hissettiği parmaklarla gülümserken yavaşça gözlerini açtı. Koyu mavileri zümrüt yeşillerini bulurken Harry derin bir nefes aldı. Mavilerdeki derinlik o kadar nefes kesiciydi ki kalbi hızlanmaya başlamış elle tutulurcasına hissedilen sevgiyle ise yanakları kızarmıştı.

"Gözlerin çok güzeller." alfa fısıltıya karşılık gülümserken parlayan zümrüt yeşilleriyle incisinin alnına öpücük bırakıp konuştu.

"Senin gözlerinden haberin yok mu küçük incim?" Harry alfasına yaklaşıp yüzünü göğsüne yasladı. Sert göğsü sarsan hızlı kalp atışları içini sıcacık yaparken kolunu alfasının üstüne atıp gözlerini kapattı.

"Uyuyacak mısın yoksa?"

"Çok rahatım şu an." Louis eşinin saçlarına kokulu bir öpücük bırakıp gözlerini küçük kurtlarına çevirdi.

İkizler sakince uyuyordu.

Oysa iki gündür o kadar çok huysuzlardı ki bir dakika bile uyumalarına izin vermemişlerdi. Şimdi ise o kadar huysuzluğu onlar yapmamış gibi sakince uyuyorlardı.

"İncim?"

"Lou." diye mırıldanırken Harry başını kaldırıp yeşillerini mavilerle buluşturdu.

"Uykun var mı?"

"Garip ama yok."

"Benimde." alfa kolları arasındaki bedeni üzerine çekip burnunu yanağına bastırdı.

"Yumuşacık." diye mırıldanırken kulaklarına dolan tatlı kıkırtıyla birlikte doğruldu. Buna karşılık kucağındaki beden kollarını boynuna sarıp parmaklarını saçlarına geçirmişti.

Harry parmakları arasındaki kahverengi tutamlara bakıp gülümserken burnunu alfasının burnuna değdirip sevgiyle gülümsedi.

"Hani böyle karanlık bir gecede bir yokuş inerken bir köşeyi dönersin, deniz çıkar ya karşına. Sonra o denizde bir gemi belirir. Işıklarla geçip gider. Sen sevinirsin nedensiz. Ben seni tanıdığımdan beri hep bir gemi geçiyor içimden." Louis hızlanan kalp atışlarıyla kucağındaki incisine bakarken dudaklarından dökülen titrek nefese karşı koyamadı.

O kadar güzel seviyordu ki ve o kadar güzeldi ki.

Kelimeler anlam bulmuyordu bir türlü.

"İncim." Harry içini okşayan tatlı hitapla iç çekerken alfa aşk dolu bir sesle büyülü iki kelimeyi söyledi.

"Seni seviyorum." yeşilleri koyu mavilerdeki parıltılarla aydınlanırken dudaklarını buluşturmadan önce tekrarladı.

"Seni seviyorum." dudakları birbirine geçmiş ruhlarını bir olmaya çağırırken alfa ellerini incisinin kalçalarına koyup gözlerini kapattı.

Harry titreyen bedenini alfasına bırakırken dudaklarını esir alan öpücüğün ardından derince bir nefes aldı. Bu sırada alfanın elleri kalçasından beline ardından karnına gelirken tişörtünü sıyırmış belirgin olan yumruyu bulmuştu bile. 

Alfa parmaklarını beyaz tende gezdirirken parmak uçlarında hissettiği kalp atışlarıyla kocaman gülümsedi.

"Kalp atışlarını hissedebiliyorum." Harry alt dudağını dişleri arasına alırken çıplak tenindeki dokunuşlarla ateşler içindeymiş gibi hissediyordu. Alfanın dokunuşları içini gıdıklarken yanakları kızarmıştı.

Alfa tişörtü eski hâline getirip mavilerini yeşillerle buluştururken kaşlarını çattı.

"Yanakların kızarmış." Harry dolgun dudaklarını ıslatıp bakışlarını kaçırırken belindeki ellerle irkildi.

"İncim bir sorun mu var?" başını olumsuzca sallayıp alfasının kucağından kalkmak için hamle yapmıştı ki beline sarılan kaslı kollarla durduruldu.

"Nereye gidiyorsun bakalım?"

"Bırak." Louis kaşlarını çatarken burnunu incisinin şakağına yaslayıp yumuşak bir tonda sordu.

"Sorun ne incim?" Harry tişörtünün ucunu kavrarken fısıldadı.

"Çilek yemek istiyorum sadece." fısıltısı alfanın kaşlarının daha çok çatılmasına sebep olurken çikolata tonundaki bukleleri avcunda toplayıp burnunu boynuna değdirdi.

"İncim." Harry başı hafifçe geriye doğru düşerken o kadar hassas hissediyordu ki tişörtünü kavradığı elinin eklemleri beyazlamıştı.

Louis incisinin kapanan gözleriyle durumu kavrarken derin bir nefes aldı.

Hormonlar.

Burnunu incisinin ensesine bastırıp kokusunu içine çekerken dudakları küçük bir öpücük bırakmıştı bile.

"Lou."

"Küçüğüm." alfa beyaz teni dudaklarıyla keşfetmeye devam ederken küçük incisinin dudaklarından kaçan inlemeyle birlikte sıkıca bacağını kavradı.

Kokusunun yoğun olduğu ensesinden ayrılırken boynuna doğru ilerledi. Yakıcı bir öpücükte buraya bırakırken incisinin dudaklarından dökülen inleme ile bu kez odayı ağlama sesleri sarmıştı.

Harry kirpikleri titreyerek gözlerini açarken ağlayan bebekleriyle ayaklandı. Derin bir nefes alıp birkaç adımda yanlarına varmış kızını kucağına alırken hemen sonra alfa oğullarını kucağına almıştı.

"Kızın ne zaman ağlaması gerektiğini iyi biliyor."

"Lou!"

"Ne? Doğruları söylüyorum sadece."

"Saçmalıyorsun." alfa yanına yatağa otururken bebeğinin şakağına dudaklarını bastırdı.

"Kızım beni kıskanıyor senden." Harry inanamazcasına eşine bakarken alfa oğlunu güldürmekle meşguldü.

"Gerçekten inanılmazsın."

"Kucağımdayken de söylüyorsun bunu."

"Lou!" alfa koluna yediği yumrukla gözlerini kapatıp acıyla inlerken Harry hızla ayağa kalkmış uykuya dalmakta olan bebeğini yavaşça yerine yatırmış ardından Aron'u alfanın kucağından almıştı.

"Bu yumruk senin canını acıtmaz bile. Bir şey mi oldu?"

"Alfa olmam canımın yanmayacağı anlamına gelmiyor." Louis gözlerini yere dikmiş kolunu tutarken Harry sakince etrafa bakmakta olan oğlunun saçlarına kokulu bir öpücük bırakıp yavaşça yerine yatırdı.

"Senin ne kadar güçlü bir alfa olduğunu biliyorum. Şimdi tişörtünü çıkar."

"Çıkarılacak bir durum yok."

"Tişörtünü çıkar."

"Çıkarılacak bir durum olmadığını söyledim."

"O lanet olası tişörtü çıkar. Hemen." Louis sert sesle kaşlarını çatarken ayağa kalktı.

"Alfana karşı mı geliyorsun sen?" Harry alfalık sesiyle ürpermesine engel olamazken kaşları çatılan bu kez oydu.

"Ben bir omega değilim. O sesin bana etki etmiyor."

"Omega olsaydın etki ederdi ve konu uzamazdı. O yüzden etki etmediğinin farkındayım." kalbi titrerken gözlerinin dolmaya başladığını hissetmişti.

Daha önce alfa böyle bir şeyi hiç dile getirmemişti ve şimdi bir anda böyle bir şey söylemesi kalbini kırarken dudaklarından dökülen titrek nefesle birlikte fısıldadı.

"Omega değilim." Louis yeşillerdeki kırgınlıkla kendine lanet etti. Sadece yaralandığını bilmesini istemiyordu.

Küçük incisi yaralarını gördüğü an çok üzülürdü ki alfa buna dayanamazdı. Ama şimdi onu kendisi çok üzmüştü ve kendinden nefret etmişti.

"Öyle demek istemedim güzelim." Harry gözyaşlarına engel olamazken alfa hızla yanına gelmiş ve gözyaşlarını nazikçe silmeye başlamıştı.

"Ağlama."

"O- omega değilim ki ben." Louis sızlayan yüreğiyle derin bir nefes alırken yumuşacık yanakları kavradı.

"Bu önemli değil. Asla olmadı."

"B- bana yalan söyleme. Önemli o- oldu."

"Hiçbir zaman önemli olmadı. Sen benim en değerlimsin ve bunu hiçbir şey değiştiremez."

"Ö- önemli oldu! İlk zamanlarımızı hatırlamıyor musun!? Ne çabuk unuttun başına belâ olup gitmemi istediğini!"

"Bana bak beni delirtme.Sana o zaman da söyledim! Seni incitmekten korkuyordum ben! Zarar vermekten korkuyordum!" alfanın sesiyle küçük kurtlar ağlamaya başlamış saniyeler sonra ise kapı çalmıştı.

Harry bebeklerine doğru adımlarken Louis odadan çıkmış bedenini saran öfkeyle kapıyı açmış grileşmeye başlamış olan gözlerini kahvrengilerle buluşturdu.

Liam abisine öylece bakarken Zayn alfanın bakışlarından ürkmüş Liam'ın kolunu kavrarken Liam kaşlarını çattı.

Abisini uzun zamandır bu kadar öfkeli görmemişti.

"Sesin dışarıya kadar geliyor." Louis içindeki kurdun bedenini ele geçirme isteğini itmeye çalışırken buz gibi bir tonda konuştu.

"Adeline ve Aron. Onları alıp anneme gidin."

"Siz gel..."

"Soru sorma. Sadece dediğimi yap." Zayn ve Liam birbirine bakmış ardından sessizce eve girip odaya doğru yürümeye başlamışlardı.

Louis derin derin nefesler alıp verirken başını duvara yaslamış gözlerini kapatmıştı. Dakikalar sonra Liam ve Zayn evden çıkarken kapanan kapıyla gözlerini açıp geri adımladı.

Kapıdaki bedene bakarken sakin olmaya çalışıyordu.

"Şimdi istediğini yap." Harry hızla alfaya dönerken mavi gri karışımı gözlerle irkilmesine rağmen geri adım atmayacaktı.

"Bilmiyor muyum sanıyorsun baş alfa?"

"Baş alfa da ne demek şimdi!? Ne saçmalıyorsun sen!?"

"Saçmalamıyorum! Konuşulanları bilmiyor muyum sanıyorsun!? Melez olduklarını söylediklerini ya da benim insan olmamla ilgili konuştuklarını bilmiyor muyum sanıyorsun!?" Louis şaşkınlıkla yeşillere bakarken incisine doğru adımladı.

"Sen bunları nereden öğrendin?" oysaki öğrenmemesi için o kadar çok uğraşmıştı ki.

"Bunun ne önemi var!?" alfa tam karşısında dururken parlayan gözleriyle konuştu.

"Sesini yükseltme bana." buz gibi tondaki cümle iliklerine kadar ürpertirken yeşillerin sahibini başını kaldırıp sakince karşılık verdi.

"Ne yaparsın?"

"Bu dik başlılığın beni delirtiyor."

"Omega olsaydım senin için güzel olurdu değil mi?"

"Beni çılgına çeviriyorsun."

"Bebeklerimiz melez. Bende insanım. Konuştukları yalan değil."

"Bebeklerimiz melez, sende insansın ve benimsiniz."

"Seni rahatsız ettiğini biliyorum."

"Bunun beni rahatsız ettiği falan yok! Saçmalamayı bırak!"

"Bu seni rahatsız ediyor! Benim insan oluşum seni rahatsız ediyor! En başında da bu yüzden istememiştin beni!" alfa işte şimdi çok ama çok öfkelenmişti.

"Aptal!" Harry öylece grilere bakarken kollarını kavrayıp bedenini sarsmaya başlayan kurtla afalladı.

"Aptal! Aptalsın sen! Senin insan oluşun beni rahatsız etmiyor! Hiçbir zaman omega olmamanı sorun etmedim! Çünkü seni çok seviyorum! En başından beri seni çok seviyorum aptal! Sadece seni incitmekten korktum! Sana zarar vermekten korktum! Benim yüzümden zarar görmeni istemedim!" gri mavi karışımı gözler öfke ve sevgiyi birbirine geçirmişti.

"Aptalsın sen! O tişörtü çıkarmadım çünkü yararlanmıştım! Görmeni ve üzülmeni istemedim! O konuşanlar kim sanıyorsun!? Birkaç tane it! Senin hakkında konuştular! Senin! Ne kadar güzel ne kadar muhteşem olduğun hakkında! Tek sevdiğim, en sevdiğim hakkında! Onları parçalamam bu yüzdendi!" Harry bedenini sarsan adama pişmanlıkla bakarken alfasını kırdığının farkına varmıştı.

Çok kırmıştı.

Bedenini serbest bırakıp kapıya doğru ilerleyen bedenle kalbi nefes verdiği bedenini yakıl kül etmeye başlamıştı ki bu kez büyük bir hata yapmıştı.

Çok büyük.

Çünkü alfa daha önce hiç bu kadar öfkeli ve kırgın bakmamıştı yeşillerine.

Continue Reading

You'll Also Like

766 123 8
"Manyaksın sen." dedim. "Senin için." dedi.
RAKİP (VegasPete) By Su

General Fiction

17.7K 1.2K 30
Rakip şirketlerin oğulları olan VegasPete büyük çekişmelerinin içinde karşı koyamadıkları tensel çekimle birbirlerine teslim olurlarsa ne olur? (TAMA...
92.7K 3.9K 21
Yabani dizisinden tanıdığımız Asi ve Alaz'ın muhtemelen hiç yazılmayacak anlarına dair tek veya birkaç bölümden oluşacak hikayelerdir.
79.6K 7.5K 39
Krallar, Prensler, büyücü ve ejderhalar. İyilik ve kötülük. Gerçekler hiç bu kadar fantastik bir şekilde anlatılmamıştı. Çiftler: ChanBaek HunHan Ka...