Uyandığımda saat akşam sekiz gibiydi . salonda televizyon izlerken annemin bana seslenmesi ile ona odaklandım "buralarda yeni olduğumuz için yan bina bizi ziyarete gelicek tatlım " anemi onaylar sesler çıkarım fakat neden diye kedimi sorguladım biz buraya daha bu gün taşınmamış mıydık neydi bu acele bunları düşünürken üzerime siyah kot şortumu ve siyah kemerimi taktım kombinimi siyah sweatshirt ile tamamladım . özenme mi gerektiren bir durum olduğunu düşünmüyorum çünkü.
Kapı çaldığında açmak için odamdan çıktım ki annem çok atik davranıp benden önce açmıştı kapıyı işi yok muydu bu kadının yahu .Nedir bu misafir perverlik, patavatsız komşularımızı merak ettiğimden merdivenleri koşarak indim annemle selamlaşan otuzlu yaşlarında esmer siyah uzun saçlı oldukça bakımlı ve süslü bir kadın onun yanında ise tamamen siyah giyinmiş benim yaşlarımda iki çocuk sağdaki diğerinin abisiydi sanırsam diğerinden daha olgun ve yapılı duruyordu onları yaklaşık olarak beş dakikadır incelediğim için kadın rahatsız olmuş gibiydi annem durumu fark etmiş olacak ki uyarıcı bakışlarını üzerime saldı . Bu olayı toparlayabilmek amacıyla selamlaşmak için kadına el uzattım"ben kayla " kadın da elini uzattığında içtenlikle gülümsüyordu "ben sedef Asrın'ın ve Kağan'ın annesi " hiçbir yüz hattımı oynatmadan başımı belli belirsiz salladım . yarım saat geçtikten sonra Kağan ,Asrın ve ben arka bahçeye oturduk .
Bahçe takımında oturmaya devam ederken ikisinin de bakışlarını üzerimde hissettim ,hislerime yanılmadığımı anlayınca "Ne? " diye sordum uzun boylu çocuk " E tanıtacak mısın kendini? " diye sorduğunda unutkanlığımı belli ederek sorusunu cevapladım " ha adım Kayla buraya yeni taşındım lise ikiyim ve ÇAĞIRAN KOLEJ'E kayıt edildim yeter mi? bu kadar bilgi? "
Bence bu kadar yeterdi , ben hala buraya taşındığımız için içten içe hem sinirliydim hemde hayıflanıyordum " çocuk çarpıkça gülümsedi ve neşeli bir şekilde cevapladı "yeter yeter ben Kağan lise 3' e gidiyorum ve ne tesadüf ki aynı okuldayız " bunu sinirimi bozuk olan sinirimi daha çok bozmak için söylediği belliydi . Bende ona takılarak "ya ya bak sen şu Allah'ın işine " Asrın hiç konuşmadan kendi işine bakıyordu açıkçası pekte umurumda değildi ama soğuk bir yapısı vardı bu netti en azından kağan asrına göre daha sevecen ve ortama hemen ayak uyduran karaktere sahip gibiydi . elimdeki telefon titreyince Çağın'dan görüntülü arama olduğunu gördüm ve büyük bir mutlulukta hemen cevapladım .
: Yakışıklım aramak için geç kalmadın mı ha ?
: Öyle oldu biraz güzelim biliyorsun biraz yoğun geçiyor günlerim .
:Ya tabi bilmez miyim ?Çağın hazretleri dünyayı yönetiyorsunuz sonuçta .
Ona sataşmak beni mutlu ediyordu yüzümde biraz da olsa bir tebessüm oluşuyordu çağın benim çocukluk arkadaşımdı bu yıl ayrılmış olmamız beni fazlasıyla üzüyordu fakat ayrılmış olmamız hala birbirimizi korumamıza,sevmemize ve kavgalarımıza engel değildi .
: Benim yoğun geçen günlerimi boşver sen şimdi . Sana çok güzel bir haberim var iki haftaya kalmaz seni ziyarete geliyoruz . Söylediği şeyden dolayı Şok'a girmiştim .
: Geliyoruz derken ?
:Basbaya geliyoruz güzelim ben , Arya, Yaman ,Cansu .
: Bu son iki haftadır duyduğum en güzel şey bu Çağın sen mükemmel bir varlıksın .
: Ah biliyorum bebeğim bana bilmediğim bir şey söyle .
: keşke egon ölse de üzerine toprak atsak Çağın .
Diyerek ona takıldım ...
erkeksi sesiyle küçük çaplı bir kahkaha attı bende ona eşlik ettim .şu an ikimizde şımarık çocuklara benziyorduk bu hoşuma gitmiyor değildi açıkcası sss
gülümsemem kağan sayesinde çok sürmeden yüzümden kayboldu.
"Bizi unuttun çakma prenses !"
Kağan'nın kaşları çatılmıştı ne yalan söyleyeyim az da olsa tırsmıştım . sebepsiz yere sinirlenmesini anlamamıştım .şimdiden sinir olmuştum şu Kağan denilen mala
bunun üzerine geldiğinden beri hiç konuşmayan çocuk konuşma gereksiniminde bulunmuştu .
Büyük olay ... RAHATSIZ! Cidden keşke yakışıklı olduğu kadar aklı fikri olsaydı yada kasları kadar samimi ama olmamıştı işte aramızda kalsın ama çocuk harbi yakışıklı be
"Ne o çakma prenses sevgilinle mi ? konuşuyorsun yoksa ?" bunu aşağılar bir şekilde söylemesi sinirimi bozmuştu . Ne yani sevgilim olamaz mı ?Bakışlarında ki o küçümseyiş de neydi öyle... Sanırım sıkılmış ve sataşacak birileri arıyordu, aksi taktirde hiçbir şey yapmamış bir insana böylesine bir tepki göstermezdi herhalde. Yani bu çift kişilikli ruh hastası değilse tabii.Bu çift kişilikliye ben şimdiden ayar olmuştum.
Bende ona büyük bir arzuyla cevap verdim .
"Bu seni ırgalamaz ,kendi işine bak sen ."mal mal mal
Çağın telefondan konuşmaya ortak olmuştu
: Kayla! Kim lan o gevşek ?
Ben cevap veremeden Asrın cevap vermişti Çağına .
: Tanıştırayım. Tabii korkup ağlamazsan .
Bu konuşma Asrın'la benim aramda geçmesi gerekiyorken Asrın ve Çağın'nın arasında geçiyordu duruma hemen el atmam lazımdı . düşüncelerimi hemen gerçeğe çevirdim .
:Özür dilerim yakışıklım. deyip telefonu Çağın'nın yüzüne kapattım yoksa bu tartışmanın büyüyeceğine emindim
Çift kişilikliyi sinirlendirmiştim sanırım ? ki şuan ki derdim de tam olarak bu, onu sinir etmekti ...Aslında ona Çağın'nın benim sadece yakın arkadaşım olduğunu belirtip ona doğruyu söyleyebilirdim .Fakat ona onun gibi cevap vermek daha cazip gelmişti . Sanırım amacıma da ulaşmıştım zaten çatık olan kaşları mümkünmüş gibi biraz daha çatıldı öyle bakıyordu ki Kağan kolunu tutmasa beni öldürecekmiş gibi bu sefer cidden korkmuştum .
"Sana ne ? kızım sana ne istediğim işe bakarım ben !?"
Ağzımı açmış tam cevap verecektim ki Kağan ortamın gergin havasından kurtulmak için
"Çocuk gibi davranmaktan vazgeçseniz diyorum !"
Diyerek bir nevi bizi azarlamıştı
Asrın'la aynı anda "Tamam " demiştik bu öfkemin kuvetini daha da arttırdı . Ben onun yüzünden çocukluğumun tek Servetinin yüzüne telefonu kapatmıştım ulan .
onunla aynı şeyleri yapmak hoşuma hiç gitmemişti . ama el mahkum sustum onunla uğraşmak istemiyordum harcayacak boş zamanım yoktu benim .sanki bi bok yaptığım var bende malım tamam ama o benden daha mal
İçeriden annem ve anneleri gelmişti yanımıza annemin elinde dört kahve fincanı taşıyan tepsi vardı gelip yanımıza oturdular onlar muhabbet ederken bende elimde kahvemle arka bahçeyi süzüyordum ki konu bana dokunana kadar
Sedef abla "okul hayatım bitince ne olmak istiyorsun kaylacığım " içimden keşke senin kadar oğlunda kibar olsa diye geçirdim çok geçmeden sorusunu yanıtladım " yazar olmak istiyorum onun yanında ise tiyatrocu yada pisikolog olmak ikisi arasında o kadar çok kalıyorum ki bazen kafayı yiyorum " dedim hafif kıkırdıyarak Sedef abla da aynı samimilikte yanıt verdi "bence ikisinde boşver sen en iyisi manken ol maşallah on beş yıldır mankenlerle geçti hayatım böyle fizik ve güzellik görmedim açıkcası " dedi . Asrın gözlerini üzerimden çekmiyordu bu beni daha da utandırdı kağan da o şekil tabii
Sedef ablayı bekletmeden sohbete tekrar dahil oldum "fiziğimi seviyorum ama manken olunacak kadar değil zaten mankenlere de nedensiz şekilde tav olurum ben ama genelde önerin ve iltifatlar için sağol "
Sohbet artık annem ve Sedef abla arasında geçiyordu çok geçmeden herkesin kahvesi bitmişti asrın hariç kahveyi mi beğenmemişti acaba ,aman banane be zıkkım içsin ben gene iç sesimle boğuşurken herkes ayaklandı annemle beraber onları yolcu ettikten sonra gündemi biraz konuştuk annem Sedef ablaya bayılmış gibiydi kanki olmuştular resmen ...
Annemle beraber ortalığı toplayıp odalara çıktıktık bende sıcacık yatağımda sadece ay ışığı giren odamda müzik dinlerken uyumaya çalıştım ........
Herkese selamlarr❤️...... Umarım keyifli bir şekilde okumuşsunuzdur yorum ve Votelerinizi bekliyorum Canlarım ,hayatın tadını çıkartın geçen Zaman bir daha gelmiyor Byyy 🌑🌹.....